- 15 Haziran 2022 Çarşamba 14:33

Türkiye’nin ilk şehit öğretmeninin adı Şırnak’ta yaşatılacak

A
A
A
Türkiye’nin ilk şehit öğretmeninin adı Şırnak’ta yaşatılacak

Şırnak’ta 1987 yılında görev yaptığı Yoğurtçular köyünde şehit edilen ve Türkiye’nin ilk şehit öğretmeni olarak kayıtlara geçen Şenol Akar’ın ismi köy okuluna verildi.

Şırnak’ta 1987 yılında görev yaptığı Yoğurtçular köyünde şehit edilen ve Türkiye’nin ilk şehit öğretmeni olarak kayıtlara geçen Şenol Akar’ın ismi köy okuluna verildi.


Şırnak Geleceğe Işık Saçan Şırnak Kadın Derneği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce organize edilen programda şehidin öz geçmişi okundu ve dua edildi. Okulun öğrencileri tarafından şiir okunması sırasında anne Meliha Akar gözyaşı döktü.


Programda konuşan Vali Osman Bilgin, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın en güçlü devletidir. Bu devleti asla ve asla hiçbir hain yıkmayacak. Bu ay yıldızlı al bayrağı indirmeyecek ve ezanlar susturulmayacak. PKK terör örgütü bırakın Türkiye Cumhuriyetini, burada bir aileyi bile yıkamayacak güçtedir. Ve o hainler birilerin uşaklığını yaparak, birilerin taşeronluğunu yaparak, başta kendisini sözde Kürt halkın temsilciliği yaptığını iddia eden örgüt 3 yaşındaki Kürt çocuklarını katlediyor. Çocuk, bebek ve kadınlarımızın katili bir örgüttür. Bunu asla unutmadık ve unutmayacağız” dedi.


Vali Bilgin, “Şenol Akar evladımız 35 yıl önce bu ülkedeki insanların eğitim alabilmesi için, gençlerin okuyup, büyüdüklerinde hem kendilerine hem de vatanlarına layık bir evlat olabilmek için evladımız buraya geldi. Buradaki çocukları okuttu, bilgilendirdi ve şehit oldu. Şehitler ölmedi, biz onlara ölüler demiyoruz. O yüzden sakın ağlamayın. 1987 yılında belki ölen bir sürü insan vardır, ama onları anmak, yaşatmak, onlar için bir etkinlik yapılmıyor. Ama Şenol Akar için buradayız. Bir insan unutulmuş ise ölmüştür. Bu gün bölücü terör örgütün ve destekçilerin gittiği yol yol değildir. Yol Türkiye cumhuriyeti devletinin merhametli, şefkatli, kucaklarına teslim olmaktır. Bizler asla yılmadık, asla yılmayacağız. İlk öğretmen şehidimizin adını ve son şehit öğretmenimizsin adını burada yaşatıyoruz. Şehitlerimiz ne ilktir, nede sondur. Türkiye cumhuriyetinin 85 milyon ferdini katletmediğiniz müddetçe değil devlet oluşturmak, bir karış toprağı bile alamazsınız. Bugün artık ahinler mağaradan çıkamıyorlar, çıkamayacaklarda. Anacığım, babacığım asla üzülmeyin, bizler sizler için gereken dersi onlara verdik. Vermeye devam edeceğiz. Şehidimizin adını yaşattık, yaşatıyoruz. Ama onlar leş gibi yaşıyorlar. Leş kargaları gibi mezarları dahi yok. En çok şehit veren ve en çok gazi veren illerden birisi Şırnak’tır. Şehitlerimizi asla unutmayacağız ve unutturmayacağız” diye konuştu.


Dernek Başkanı Hatice Atan da, “Bu tarz etkinlikler birilerin gözünde küçük gözükebilir, bence çok anlamlı etkinler. 35 yıl önce Şehri Nuh’un ve insanlığın doğuşu olan Cudi Dağı’nda yıllarca şehit verdik. Türkiye’nin ilk şehidi burada olması ve burada çocuklara ilim ve irfan öğretmesi, çocukların doktor, öğretmen, asker polis olsun diye silah yerine kalem öğretmen olmaları için mücadele ederken şehit oldu. Şehitlerimiz sayesinde rahatız. Ailelerimiz bugün Türkiye’nin diğer ucundan tereddütsüz geliyorlar” şeklinde konuştu.


Şehidin babası Hilmi Akar ise okula oğlunun isminin verilmesinden dolayı ailece çok mutlu olduklarını söyleyerek emeği geçenlere teşekkür etti.


Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak okulda oluşturulan hatıra köşesi gezildi. Vali Osman Bilgin, şehit öğretmen Şenol Akar’ın adının okula verilmesi ve anısına yapılan hatıra köşesinde emeği bulunan eski Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan’ı telefon ile görüntülü aranarak aile ile görüştürdü. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Okula şehidimizin verilmesi çok anlamlı olacağını düşündük ve böyle bir çalışma başlatmıştık. Açılışı sizler nasip oldu. Şehitlerimiz her zaman gönlümüzdedir” dedi.


Programa, Vali Osman Bilgin, Belediye Başkanvekili Zafer Kuran, şehidin annesi Meliha, babası Hilmi ve kardeşi Yüksel Akar, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekleniyor Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor. Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihî olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden MS 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi. ’’Turizme kazandırılmalı’’ 2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu. ’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’ 634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Gaziantep "Gazi’m Antep” konseri izleyicileri büyüledi Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konserini katılımcılar beğeniyle izledi. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan ve Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünde yapılması planlan ancak 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edilen "GAZİ’M ANTEP" adlı Türk Halk Müziği Konseri gerçekleştirdi. Konserde, Gaziantep savunmasıyla özdeşlemiş kahramanlık türkülerin söylenmesinin yanı sıra Şehitkamil’in şehit edilişi, Gaziantep savunmasındaki yerel halkın Fransız askerleri karşısındaki direnişi gibi birçok olay yaklaşık 100 kişilik öğrenci grubu tarafından canlandırıldı. GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mensubu olmasından dolayı gurur duyduğunu ifade ederek, konserde emeği geçenlere teşekkür etti. Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz ise konserin ciddi emekler sonrası gerçekleştirdiğini belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Konser sonunda Müzik ve Genel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Zinnur’a, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul da Konserin Sanat Yönetmeni Öğretim Görevlisi Hakan Tayüz’e çiçek takdim etti.
Antalya Korkuteli’ne 60 öğrenci kapasiteli yeni kreş Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatlarıyla 19 ilçeye yayılan Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevlerine bir yenisi daha eklendi. Büyükşehir Belediyesi’nin Korkuteli’de açtığı Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi ilçenin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. 4-6 yaş aralığındaki çocukları okul öncesi eğitime hazırlayan Korkuteli Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi’nde çocuklar hafta içi günlerde öğretmenler eşliğinde hem öğreniyor hem de oyunlar oynayarak eğlencenin tadını çıkarıyor. Çeşitli etkinliklerle çocukların oyun becerileri gelişiyor, sosyalleşmeleri sağlanıyor. 60 öğrenci kapasiteli kreş, Korkuteli’nin önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Korkuteliler, güvenilir kreş hizmetine uygun fiyata ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Çocuklar için hazırlanan günlük program ve faaliyetler ile ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni ve kreş sorumlusu Burcu Kızıloğlu, “Kreşimiz sabah 08.30’da başlayıp akşam 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. Kayıtlarımız devam ediyor. Çocuklarımız çeşitli etkinlikler ve oyun saatleri ile güne başlıyorlar. Çocuklarımızın gelişimine katkı sunacak besleyici öğün programlarımızı uyguluyoruz” dedi. Kreşte çocuklar için özenle hazırlanan programlarla onların sıkılmadan eğlenerek keyifli vakit geçirmeleri sağlanıyor. Lego, çeşitli oyuncaklar, drama ritim çalışmaları, bahçe etkinlikleri, oyunlar şarkılar ve danslarla hem zihin dünyalarını besleyecek hem de fizyolojik gelişimlerini sağlayacak aktiviteler gerçekleştiriliyor. Çocuklara farklı çocuklarla arkadaşlıklar kurarak paylaşmaları ve birlikte yaşamaları da öğretiliyor. Gün içerisindeki uyku saatleri ile çocuklar dinlendiriliyor.