EĞİTİM - 18 Eylül 2020 Cuma 13:24

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Şırnak Üniversitesi senato toplantısına katıldı

A
A
A
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Şırnak Üniversitesi senato toplantısına katıldı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Şırnak Üniversitesinde gerçekleştirilen genişletilmiş senato toplantısına Ankara’dan canlı yayın bağlantısı ile katıldı. Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, Prof. Dr. Saraç’a üniversitede yapılan çalışmaları aktardı.


Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan, toplantının açılış konuşmasında, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a hem senato toplantısına katılımından dolayı hem de Şırnak Üniversitesi’nin kuruluş sürecindeki destek ve katkılarından dolayı teşekkürlerini iletti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, toplantıya ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, "Yükseköğretimde dijitalleşme projemiz ve salgın sürecinde uzaktan öğretimi ele alarak hocalarımızla sohbet etme imkânı bulduğumuz yararlı görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Üniversitenizin rektörünü, diğer yöneticilerini, hocalarını ve idari personelini gayretlerinden dolayı tebrik ederim" dedi.


Şırnak Üniversitesi’nin son yıllardaki gelişiminin kendilerini çok mutlu ettiğini ifade eden Prof. Dr. Saraç, "Şırnak Üniversitesi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Şırnak Üniversitesine güveniyoruz. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. YÖK Başkanı olarak imkanlarımız ölçüsünde üniversitenize destek olacağız. Sizler oradasınız ama bizim sizi unuttuğumuz düşüncesine asla kapılmayın. Özel olarak değer verdiğimiz üniversitelerden biri de Şırnak Üniversitesidir" diye konuştu.


Şırnak Üniversitesinin her alanda gelişmeye son derece önem verdiğini belirten Rektörü Prof. Dr. Erkan ise "2019 yılında 6.’sı düzenlenen Sign of the City Awards 2019 ödül töreninde üniversitemiz Mehmet Emin Acar kampüsü en iyi eğitim kampüsü seçilmiştir. Yine üniversitemiz merkez kütüphanesi Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından organize edilen 2020 engelsiz üniversite ödülleri kapsamında mekanda erişilebilirlik alanında turuncu bayrak ödülü almıştır. 2017 yılından itibaren Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığının yönlendirmeleri ve üniversitemizin özverili çalışmalarıyla, öğrenci sayımız şu anda 4 bin 23’e ulaşmıştır. Ek yerleştirmelerle birlikte 4 bin 300 civarında olacağı öngörülmektedir. 2008 yılında 2 meslek yüksekokulunda 7 bölüm ile eğitime başlayan üniversitemiz, 2017 yılına kadar 4 fakülte, 2 enstitü ve 4 MYO’da toplam 21 bölüme ulaşmış, 2017 yılından sonra güncelliğini yitirmiş bölümler kapatılmış olup yapılan çalışmalar sayesinde bugün mevutta 6 fakülte, 2 yüksekokul, 1 enstitü ve 5 MYO’da toplam 58 bölüme ulaşıldı. Özellikle sizin desteğinizle Güzel Sanatlar Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz kuruldu. Bu konuda tüm Şırnaklı hemşerilerimiz, çalışanlarımız ve öğrencilerimiz adına sizlere çok teşekkür ederim. Üniversitemizde ayrıca Şırnak 2023 vizyon çalıştayı, Şırnak enerji ve maden potansiyeli, üç ülkenin kavşağında Silopi sempozyumu, iktisadi ve idari bilimler kongresi ile uluslararası platformda da dengbejlik kültürü ve dengbejler sempozyumu düzenlendi" şeklinde konuştu.


Şırnak Üniversitesinin hazırladığı projelerle şehrin hem kültürel hem de ekonomik anlamda gelişmesine büyük katkılar sağladığını aktaran Rektör Erkan, “2017 yılında henüz tamamlanmış projemiz bulunmamakla beraber devam eden proje sayısı da sadece ikiyidi. Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Biriminin açılmasıyla 33’ü tamamlanan 38’i devam eden olmak üzere toplam 71 proje üretilmiştir. Bunların haricinde 1 projede ise ortaklığımız bulunmaktadır. Ayrıca başvurusu yapılmış ve sonucu beklenen 15 yeni projemiz mevcuttur. 2018 yılının eylül ayında kurulan Teknoloji Transfer Ofisi, bugüne kadar kendi bünyesinde 11 proje geliştirmiş ve 6 proje de paydaşlarımız işbirliğiyle yapılmıştır. Üniversite ve sanayi iş birliğiyle, mantar üretim tesisi, solucan gübresi üretim tesisi, şal u şepik atölyesi ve tekstil Atölyesi kurulmuştur" dedi.


Toplantıda YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yükseköğretim konusundaki çalışmalar, projeler ve hedefler konusunda Şırnak Üniversitesi senatosu üyeleriyle sohbet etti.


Toplantının sonunda Şırnak Üniversitesi Rektörü Erkan, üniversitenin kuruluşundan itibaren maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, 2020 yılı 12. senato toplantısına katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Söke’de tohum ve kompost dağıtım töreni yapıldı Aydın’ın Söke ilçesinde organik pamuk projesi kapsamında tohum ve kompost dağıtım töreni gerçekleştirildi. Söke TARİŞ’te yapılan kompost ve tohum dağıtım törenine İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Dr. Başak Egesel, İl Müdürü İbrahim Altıntaş, Söke Tariş Başkanı İsmail Özer, İl Müdür Yardımcısı Ali Rüstem Şanlı, bir tekstil firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Uçak ve çok sayıda üretici katıldı. Toplantıda konuşma yapan İl Tarım Müdürü Altıntaş, “Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımızın sınırsız olmadığı ve korumamız gerektiği gerçeğinin her geçen gün daha çok farkına varmaktayız. Hele ki tarım gibi dünyayı besleyen ve sürdürülebilirliği bu kaynakların varlığına bağlı olan sektörümüz için bu durum daha da kritik hale gelmektedir. Dünyada yükselen, kaynakları koruma ve sağlıklı yaşam bilinciyle; talep de “organik” metodlarla üretilene yönlenmektedir. Dolayısıyla tarımsal üretim şeklimizi, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yeniden değerlendirmemiz gerektiği gerçeği önümüzde durmaktadır. Organik tarım, toprağı besleyen, biyolojik çeşitliliği, insan sağlığını koruyan, doğal girdilerin ve tekniklerin kullanımına öncelik veren doğayla uyumlu bir yaklaşımı temsil etmektedir. 2022 yılı verilerine göre; ilimizde 10 bine yakın üretici (9 bin 566), 577 bin dekar alanda(577 bin 350) organik tarım faaliyetinde bulunmaktadır. Toplam kültür alanımızın yaklaşık yüzde 16’sında gerçekleştirilen organik tarımda 182 çeşit ürün ile Türkiye üretiminin yüzde 14’ü ilimizde gerçekleşmiştir. Ağırlıklı olarak incir, zeytin, kestanenin yanı sıra pamuk, üzüm, cevizde de organik üretim yapılmaktadır. İlimiz, Bakanlığımızca organik pamuk üretiminde pilot il seçilmiş ve Organik Pamuk Projemiz, 2022 yılında hayata geçmiştir. Projemiz, coğrafi işaretli Söke Pamuğumuzun yetiştirildiği Söke ve Didim İlçelerimizde, 107 üreticimiz ile 25 bin dekar alanda başlamıştır. 2 yılını geride bıraktığımız Projemize, STK ve özel sektör paydaşlarımız ile Üniversite ve Araştırma Enstitülerimizin desteğiyle devam etmekteyiz. Organik tarımın yaygınlaşmasında önemli katkıları olacağına inandığımız projemize öncülük eden başta Bakanlığımız olmak üzere, katkılarıyla destekleyen tüm paydaşlarımıza ve projemizin olmazsa olmazı siz kıymetli üreticilerimize teşekkürlerimi iletiyor, saygılar sunuyor ve üreticilerimize bol bereketli bir sezon diliyorum" dedi. Konuşmanın ardından üreticilere tohum ve kompost dağıtımı gerçekleştirildi.
Mersin 23 Nisan Uluslararası Çocuk Festivali gala yemeği ile sona erdi Mersin Büyükşehir Belediyesince bu yıl ilk kez düzenlenen ve 4 gün boyunca hem çocukların hem de çocukluğundaki bayramları özleyen Mersinlilerin doyasıya eğlendiği Uluslararası Çocuk Festivali, düzenlenen gala yemeği ile sona erdi. Dünyanın 14 farklı ülkesinden gelen dans toplulukları, 23 Nisan’ın kendi bayramları olduğunu festival sayesinde öğrenirken, Mersinliler de özlediği coşkulu bayram günlerini yeniden yaşadı. Türkiye’den deprem bölgesi olan Hatay ve Adıyaman’dan gelen dans toplulukları da Mersin’i tanırken, farklı dünya kültürleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı buldu. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen ve birçok daire başkanlığının destekleriyle yapılan festivalin son gününde düzenlenen gala yemeğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger katılımcılarla bir araya geldi. Dans toplulukları son kez gösterilerini sergilediler. Gala yemeğinin sonunda katılımcılara Mersin’i ve festivali unutmamaları için plaket ve hediyeler verildi. Konuklar Mersin’i, kültürünü ve insanlarını yakından tanıdı 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında merkezin yanı sıra Anamur, Silifke ve Tarsus’ta gösterilerini sergileyen yabancı dans toplulukları, Mersin’i, kültürünü, tarihini ve insanlarını yakından tanıma fırsatı buldu. Mersinlilerin cana yakın misafirperverliğinden son derece etkilenen dans toplulukları, dünyada çocuklara bayramın armağan edildiği tek ülke olan Türkiye’de dolu dolu festival yaşadı. “Hatıralarda kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” Uluslararası Çocuk Festivali’nin bitişi gününde gerçekleştiren gala yemeğinde değerlendirmelerde bulunan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Çok mutluyuz, harika bir festivalin sonuna geldik. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı bir festivalle taçlandıralım istemiştik ve onun da verdiği mutluluk ve gururu yaşıyoruz. Atatürk’ün açtığı o aydınlık yolda yürüyen nesillerin gerçekten hatıralarında kalacağına inandığımız güzel bir festival oldu” dedi. 20 Nisan’da başlayan festival kapsamında yapılan etkinliklerden kısaca bahseden Özdülger, “14 ülkeden 350 misafirimiz geldi. Aynı zamanda ülkemizden Hatay, Adıyaman ve Ankara’dan misafirlerimiz vardı ve ilimizde yarışmada ilk üçe girmiş olan okullarımız da festivalimizin gösteri ekibinde yer aldı. Bugün 23 Nisan’da büyük bir gururla, bu güzel bayramda sabahtan itibaren yapılmaya başlanan etkinliklerle birlikte saat 15.00’te Özgecan Aslan Meydanı’nda bahsettiğim bütün misafirlerimizin gösterilerini sevgili vatandaşlarımızla, güzel çocuklarımızla buluşturduk” diye konuştu. “Dolu dolu geçen 3 gün yaşadık” Özdülger, gala yemeği ile festivali taçlandırmak istediklerini kaydederek, “Bu mutluluğu hep beraber bir yemekle birleştirelim ve kendilerine anı bırakacak hediyelerimizi sunalım dedik” ifadelerini kullandı. Özdülger, birçok daire başkanlığının atölyelerinin olduğu festival kapsamında ayrıca sportif etkinliklerin de yapıldığını belirterek, “Çocuklar için hazırlanan etkinlik ve oyun alanlarında çocuklarla bütünleşildi. Daire başkanlıklarımızın çocuklara atölye çalışmaları oldu. Gerçekten dolu dolu geçen bir üç gün yaşadık. Birleştirici gücü olduğu ve halkı bütünleştirdiği için biz bu festivalleri çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu. “Tüm dünyaya bu güzel bayramı yaşatalım istiyoruz” Mersin’in tanıtımının da festivalin bir diğer artısı olduğunu söyleyen Özgülger, “Mersin’i, Akdeniz’in incisi olarak görüyoruz. Güzel mersinimizi ve güzel insanımızı da tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. İşte bu festivalde onlardan bir tanesi. Bu yıl ilkini gerçekleştirdik ve bundan sonra devamı gelecek. Bunu da büyük bir keyifle ve mutlulukla gururla söylüyoruz. Güzel şehrimizi, yurtdışından gelen sevgili çocuklarımıza, davetlilerimize tanıttık aynı zamanda ülkemizden katılan sevgili çocuklarımıza da şehrimizi gösterdik. Çok mutlu ve gururluyuz" dedi.
İstanbul İstanbul’da çöl tozları hayatı olumsuz etkiliyor Türkiye’ye Afrika Üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası yaşlı ve çocukları etkiliyor. Çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla etkilenirken, uzmanlar maskesiz dışarı çıkılmaması, pencereleri kapalı tutma konusunda uyarılarda bulundu. Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyadı. Türkiye’de etkisini çöl tozları İstanbul’da da hayatı olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye’de de etkili olan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Libya üzerinden gelen çöl tozu Yunanistan’da gökyüzü kızıla bürünmesine neden olmuştu. Tekirdağ üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak yurdun batı kesimini etkisi altına alan çöl tozunun etkisinin İstanbul’da 3 gün daha süreceği tahmin ediliyor. “Sağlık açısından çok zararlı” Birkaç sene önce yoğun olarak çöl tozlarının geldiğini hatırladığını ifade eden Mustafa Baran, “ Sabah kalktığımızda arabalarımızın üzeri görünmez oluyordu. Sağlık açısından çok zararlı olduğunu biliyorum. Gelince evden çıkmayacağız herhalde. Kesinlikle maske takılması gerekiyor. Sadece çöl tozları ile alakalı değil günlük hayatımızın içinde insanların yoğun olduğu yerlerde takılması gerekiyor. Ben etkilenmedim ama etkilenen dostlarımız oldu” diye konuştu. “Misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar” Sahilde bisikleti ile gezerken çöl tozlarından etkilendiğinin belirten Fahrettin Güden, “Ben her sabah bisiklet ile 50 kilometre yol yaparım. Akşam eve gittiğim zaman saçlarım toz içerisinde olur. İçki ve sigara kullanmadığım için öksürük problemim yok ama benim hanımımda var. Anadolu tarafından buraya misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar. Kızımın arabalarının üzeri bembeyaz oluyordu. İstanbul’un kirliliği çok kötü” dedi. “Sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu” Çöl tozlarının ne olduğunu bilmediğini ifade eden Halil Hayırlıoğlu, “Arabaların üzerinde sapsarı toz olduğunu gördüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Arabanın üzerinde sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu. Benimde oldukça dikkatimi çekti” diyerek sözlerini tamamladı. “Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” Ailesi ile birlikte sahilde gezdiklerini çocuğunun çöl tozlarından etkilendiğini söyleyen Naim Uludağ, “Arabanın üzerinde kolaca belli oluyor. Her yıl oluyor alıştık artık. Beni fazla etkilemiyor ama çocukları etkiliyor. Çocuklarımın burnu tıkanıyor. Burnundan nefes alamıyor, ağzından alıyor. İkisini de etkiliyor zor bur durum. Kimse maske ile dışarı çıkmak istemez. Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” dedi.