SAĞLIK - 14 Mayıs 2019 Salı 12:07

Bebeklerde sık kusma hastalık belirtisi olabilir

A
A
A
Bebeklerde sık kusma hastalık belirtisi olabilir

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Seçkin , bebeklerde normal karşılanan kusmaların sıklık ve şekline göre bazı hastalıkların da belirtisi olabileceğini söyledi.


Sivas Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Seçkin, yeni doğan bebeklerdeki birçok davranış normal görüldüğü gibi bazı rahatsızlıkların belirtileri de olabileceğini belirtip, “ Özellikle yeni doğan dönemlerinde bebeklerde yaşanan kusma durumu aileleri tedirgin edebilmektedir. Bu durum, sıklıkla bebeğin beslendiği zamanların ardından gelir. Bebekler, emzirildikten ya da mamayla besledikten sonra yediklerini çıkarabilir. Anne için pek de hoş olmayan bu durum, endişe yaratabilir. Aslında çoğu bebekte görülen kusma, normal bir durumdur. Bu konudaki araştırmalara bakılırsa, bebeklerin yüzde 80’i ilk üç ayda günde en az bir defa kusar. Ancak kusma, bazı durumlarda hastalıkların bulgusu olarak değerlendirilebilir. Bunu belirleyen faktörse, kusmanın şiddeti, zamanı ve miktarıdır ”dedi.



Yanlış besleme neden olabilir


SÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Seçkin, yanlış beslemenin bebeğin kusmasına neden olabileceğini ifade ederek, “ Bazı bebekler az miktarda kusarken, bazen de birkaç defa ağız dolusu kusar. Bu kusmalar genellikle ilk aylarda, bebek beslendikten kısa bir süre sonra gerçekleşir. Çünkü yeni doğanlarda yemek borusuyla mide arasındaki sfinkter olgunlaşmamıştır ve atılamayan mukus bu yolla çıkabilir. Daha büyük bebeklerde ise, besleme sırasında havayla karışan süt ya da mama yemek borusundan yukarı doğru çıkabilir. Bebeğinizde buna benzer bir durumla karşılaşıyorsanız, besleme şeklinizi gözden geçirmenizde fayda vardır. Çünkü yanlış besleme şekli, bebeğinizin kusmasına neden olabilir. Örneğin bebeğinizi emzirirken hava yutması, aşırı yavaş ya da hızlı emmesi, gazının çıkartılmaması, kusmasına neden olabilir. Daha büyük bebeklerde ise, besleme sırasında havayla karışan süt ya da mama yemek borusundan yukarı doğru çıkabilir. Bebeğinizde buna benzer bir durumla karşılaşıyorsanız, besleme şeklinizi gözden geçirmenizde fayda vardır. Çünkü yanlış besleme şekli, bebeğinizin kusmasına neden olabilir. Bebekler bazen de aşırı yedirildiğinde kusabilir. Anneler bebeğinin kilo alması için, bazen ihtiyacından fazlasını verebilir. Bu da bebeğin fazlasını kusma yoluyla çıkarmasıyla son bulacaktır. Bebeğin bir sağlık sorunu olabileceği ihtimalini düşündürür. Zorlanarak kusan bebekte, mide bulantıları ve öğürtüler görülür ve fışkırırcasına kusar. Bazen kusmuğun burundan geldiği bile görülebilir. Bebeklerde mide bulantısını anlamak zor olduğundan, sıkıntısını, huzursuzluk, ten renginin solması, tedirginlik gibi belirtilerden yakalayabilirsiniz” diye konuştu.



Psikolojik neden olabilir


Seçkin, bebeklerde kusmanın psikoloji kaynaklı olabileceğini belirterek, “Bebekler bazen de aşırı yedirildiğinde kusabilir. Anneler bebeğinin kilo alması için, bazen ihtiyacından fazlasını verebilir. Bu da bebeğin fazlasını kusma yoluyla çıkarmasıyla son bulacaktır. Bu tip kusmalarda endişeye düşmeye gerek yoktur, bebeğiniz büyüdükçe kusma hafifleyerek tamamen ortadan kalkacaktır. Kusmanın bir başka nedeni de psikolojik kaynaklı olabilir. Özellikle 0-1 yaş arası bebeklerde görülen uyum sorunu, bu şekilde kendini gösterebilir. Anne, bebek arasındaki ilişkinin bozukluğu, annenin gerginliği ve huzursuzluğu, bebeğe gösterdiği ilgi azlığı, bebekte kusmaya neden olabilir. Gerginliği hisseden bebek, kusarak tepkisini ortaya koyabilir. “ ifadelerini kullandı.



Kusma bir hastalığın bulgusu olabilir


Seçkin, bebekte kusmanın bir hastalığın belirtisi olabileceğini söyleyerek, “ Bebeğin kusma durumlarının hepsini basit bir nedene indirgemeyin. Bunun altında yatan neden, idrar yolu enfeksiyonundan menenjite kadar ilk gün ilk bulgusu da olabilir. Yenidoğan döneminde bebeklere dikkatli bir fizik muayene, gerekiyorsa laboratuvar muayenesi ile değerlendirilmesi gerekmektedir. En basit, en küçük bir durumdan dolayı da olabilir; ancak ciddi bir durum nedeni ile de kusma durumu yaşanabilir. Bebeğinizin kusması, bazı hastalıklara da işaret edebilir. Bu durumda hastalığın tedavisi yapılmalıdır. Eğer sadece mide bulantısının kesilmesi amacıyla bir tedavi uygulanırsa, yalnızca kusma önlenmiş olur. Oysa önemli olan kusmaya neden olan hastalığı tedavi etmektir. Burada şunun altı çizilmeli; bir doktora danışmadan bebeğinize kusmayı önleyici ilaçlardan sakın vermeyin.” şeklinde konuştu.



Kusmayı önlemek için neler yapılmalı?


Seçkin, bebeğin kusmasını önlemek için neler yapılabileceğine değinerek, “ Bazı önlemlerle bebeğinizin kusmasını engelleyebilirsiniz ya da en aza indirebilirsiniz. Bunun için yapabilecekleriniz ise şöyle; Bebeğinizi beslerken ya da besledikten sonra hemen yatırmayın, mümkün olduğu kadar dik oturtun, bebeğinizi tıka basa doyurmayın, bebeğinizi besledikten sonra hoplatıp, zıplatmayın, bebeğiniz ağlarken onu doyurmaya çalışmayın. Bu daha çok hava yutmasına neden olur, bebeğinizin gazını, besleme sırasında hatta öncesinde de çıkarabilirsiniz. Bunun için öğün sonrasını beklemenize gerek yok” diye belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.