SPOR - 10 Eylül 2024 Salı 12:12

Bülent Uygun: "Emre Mor olursa mutlu olurum"

A
A
A
Bülent Uygun: "Emre Mor olursa mutlu olurum"

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, transferde adı kırmızı-beyazlı takımla anılan Emre Mor’u izleyince çok beğendiğini söyleyerek, "Çok kaliteli ve çok yetenekli bir futbolcu, olursa tabii ki mutlu olurum” dedi.

Sivasspor, Trendyol Süper Lig’in 5. hafta mücadelesinde 14 Cumartesi günü sahasında Gaziantep FK ile oynayacağı maçın hazırlıklarına devam ediyor. Sivasspor’da Teknik Direktör Bülent Uygun antrenman öncesi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hafta sonu Gaziantep FK ile oynayacakları maçla ilgili açıklama yaparak sözlerine başlayan Uygun, "Milli takımımızın son maçtaki galibiyetinden dolayı tebrik ediyoruz, kutluyoruz. İnşallah hedeflerimize doğru Türk milli takımı olarak en güzel şekilde devam eder. Bizler de Türk futbolunda birçok sorunlarla ilgili söylemlerde bulunuyoruz zaten. Malum sahalarımızın durumu ortada. Bununla beraber genel anlamda eksikler var. Herkes bu milli maç arasında bunları en iyi şekilde tamamlamaya çalıştığı düşüncesindeyim. Bizim de aramıza çok geç katılan, 3 ay sonra katılan, yaklaşık 5 tane arkadaşımızın 4’ünü en az bu arada hazırladık. Kendi evimizde Gaziantep FK gibi çok önemli ve güçlü bir takıma karşı maç yapacağız. Burada takımın 12. adamı olan taraftarların itici güç olması lazım. Zor bir maçta onların desteğiyle kendi evimizde kazanarak, hem onları mutlu etmek hem de bu süreç içerisinde yeni yapılanmanın eksiklerini tamamlamak adına böyle bir galibiyete ihtiyacımız var. İyi bir takım olduğunu da biliyoruz. Kadro yapısı itibariyle iyi bir kadroya sahipler. Zor bir maç bizi bekliyor ama kazanan taraf inşallah Allah’ın izniyle biz oluruz" dedi.

"Emre Mor’u çok beğenirim"

Transferde adı bir çok kulüple anılan Fenerbahçeli Emre Mor ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Uygun, "Ben yönetime belli isimleri söyledim. Zaten o zamandan bu zamana hep bu anlamda çalışıyorlar. Bunların arasında bugün Türkiye liginde oynayan 4-5 isimin yanında büyük takımlarımızdaki futbolcular da var. Emre Mor’u ilk bulan kişi benim desem yanlış olmam. Yani Fatih Terim hocama ilk söyleyen kişiyim benim. İzleyince çok beğenmiştim. Çok enteresan ve yetenek, Emre’yi çok beğenirim. Çok zor hayat şartları yaşayıp, çok kaliteli ve çok yetenekli bir futbolcu. Olursa tabii ki mutlu olurum. Yönetimimize süratlı bir sağ açık olmak üzere bir kenar adamı, 2 tane de Türk almak zorundayız. Alternatif bir kadro oluşturmak zorundayız. Orta saha anlamında alternatifimiz yok. Gençlerimizle dün itibariyle BAL liginde olan Sivas Dört Eylül FK takımıyla hazırlık maçı yaptık. O maçta bile galip gelemediler. Dolayısıyla gençlerimizin oynamaya ihtiyacı var. O yüzden elimizdeki Türk alternatifini arttırmak zorundayız. Kadro yapımızı genişletelim ki rekabet ortaya çıksın. Lig uzun bir maraton. Sakatlıkları var, psikolojik sorunlar oluyor bunların hepsinin üstesinden gelmek için kadroyu geniş yapmaya çalışıyoruz" diye cevapladı.

Gaziantep maçı hazırlıkları sürüyor

Vali Lütfullah Bilgin Sivasspor Tesisleri’nde, Teknik Direktör Bülent Uygun yönetiminde yapılan antrenman 1 saat 30 dakika sürdü. Koşu ile başlayan idman, ısınma çalışmalarıyla devam etti. Ardından çıkış ve pas çalışmaları yapan Yiğidolar, son bölümde ise Gaziantep maçının taktik çalışmaları üzerinde durulduğu öğrenildi. Sivasspor, yarın gerçekleştireceği antrenmanla Gaziantep maçının hazırlıklarına devam edecek.

Oğuzhan Sarzep - Ennur Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir EÜ’nün ödül rüzgarı TEKNOFEST’te esmeye devam ediyor TEKNOFEST 2024 İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması’nın "Sağlık ve İlk Yardım" kategorisinde EGESAM-BİYOİZLEM Takımı birincilik ödülünü; 2024 yılı TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri "Sağlık ve Yaşam Bilimleri" alanında ise Dr. Esra Atalay Şahar, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’ndeki teziyle ikincilik ödülünü kazandı. Türkiye’nin teknoloji şampiyonları ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Tam bağımsız Türkiye vizyonuyla gerçekleştirilen TEKNOFEST 2024 İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması’nda, Ege Üniversitesinin EGESAM-BİYOİZLEM Takımı yenilikçi yöntemlerle geliştirdiği projesiyle "Sağlık ve İlk Yardım" kategorisinde birincilik ödülünü kazandı. Ege Üniversitesinin EGESAM-BİYOİZLEM Takımına ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti. Ayrıca, TEKNOFEST Akdeniz’de, 2024 yılı TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri kapsamında "Sağlık ve Yaşam Bilimleri" alanında ikincilik ödülünü Dr. Esra Atalay Şahar, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde başarıyla tamamladığı "Endoplazmik Retikulum Aracılı Yıkım Yolu (Erad)’nun Meme ve Prostat Kanserinde Kritik Rol Oynayan Steroid Hormon Reseptörlerine Etkisinin ve Kimyasal/Biyolojik İnhibitörlerinin Terapötik Potansiyellerinin Değerlendirilmesi" başlıklı teziyle aldı. Dr. Esra Atalay Şahar’a ödülünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır verdi. "Bu ödüller geleceğimiz olan gençlere ilham olacak" Ödül töreninde Egeli gençlerin sevincine ortak olan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Ege Üniversitesinin rüzgarı TEKNOFEST’te esmeye devam ediyor. Hiç kuşkusuz ki bu ödüller geleceğimiz olan gençlere ilham olacak, genç yeteneklerimizi cesaretlendirecek ve motive edecek. Genç araştırmacımızın bilimsel çalışmalarıyla ülkemizin kalkınma sürecine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Önemli başarılarından dolayı Dr. Esra Atalay Şahar’ı ve EGESAM-BİYOİZLEM Takımını tebrik ediyorum" diye konuştu. "Var gücümüzle çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz" Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki gelişimine katkı sunarak, Türkiye Yüzyılı’nı Türk bilim yüzyılı yapmak için projeler üretmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Ege Üniversitesi olarak öğrencilerimizin araştırma ekosistemine adım atmalarını, teknoloji yarışmalarında geliştirdikleri projeleri ticarileştirerek topluma kazandırmalarından gurur duyuyoruz. Oluşturduğumuz araştırma ekosistemimizin çatısı altında gençlerimizin yolunu aydınlatmak onlara her türlü desteği vermek, girişimci ve yenilikçi bir anlayış kazandırmak için tüm mensuplarımızla var gücümüzle çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Gelecek nesillere daha güçlü, daha bağımsız bir Türkiye bırakma hedefiyle; büyük bir azimle, inançla ve emin adımlarla yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı. EGESAM-BİYOİZLEM Takımı, Ege Üniversitesi Solunum Araştırmaları Merkezi (EGESAM) bünyesinde bulunan başta akciğer kanseri ve diğer hava yolu hastalıkları olmak üzere kişiye özel tanı kiti geliştirilmesi uygulanmasında görev alıyor. EGESAM bünyesinde Translasyonel tıp temel bilimlerdeki laboratuvar araştırmalarının, tanı ve tedavi amaçlı hastaların yararına klinik uygulamalara dönüşümünü hedefliyor. EGESAM-BİYOİZLEM Takımı bu grupta biyoanalitik kimya alanında translasyonel çalışmalar yürütüyor. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Analitik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Füsun Pelit’in danışmanlığını yaptığı EGESAM-BİYOİZLEM Takımında; Ege Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı Doktora Öğrencileri İlknur Erbaş, Tuğberk Nail Dizdaş ve Ebru Çalışkan Yıldırım yer alıyor.
İstanbul İstanbul’un grafitili vagonları böyle görüntülendi İSTANBUL(İHA) Duvarları, trenleri ve iz bırakabilecekleri bir çok noktayı boyayan grafitiçiler kimilerine göre vandal, kimilerine göre ise sokak sanatçıları. Türkiye’de trenlerin grafiti ile boyanması yasadışı olmasına rağmen sanatçılar, onlarca vagonu boyayarak şehri griden kurtarıp, renk katıklarını belirtiyorlar. Kökeni eski çağlara dayanan grafiti, kendini ifade etme gelecek nesillere bir mesaj ve iz bırakmak olarak asırlar boyunca şekil aldı. Almanya’da ikinci dünya savaşı sonrası yükselen rap kültürü beraberinde bir çok farklı sanatı getirdi. Duvarları ve trenleri boyayan gençler mesajlarını veya isimlerini göstermek istediler. Dünya’da bazı ülkelerde trenlerin camlarını boyamadan yapılan grafitilere izin veriliyor. Ancak Türkiye’de yolculuk yapılan trenlerin vagonlarının boyanması yaşa dışı. Bazı belediyeler ise bu sokak sanatını değer görüp şehrin farklı noktalarında grafiticiler ile anlaşıp duvarları süslüyorlar. Grafiticiler ise bu işin bir düzen içerisinde kamu yararına çevrilmesinin şehre gri vagonlardan daha güzel estetik bir renk katacaklarını ifade ediyor. Onlarca boyalı grafiti vagonları ise havadan çekilen görüntülerde ilginç manzaralar oluşturdu. Adeta bir film platosunu andıran trenlerin bakım ve bekleme yeri görenlerin dikkatini çekiyor. İstanbul’da ise sürekli grafiti ile boyanmış vagonları görebiliyorsunuz. “Madem boyuyorsunuz, öyle bir boyayın ki herkes sevsin” Grafiti’nin hip hop kültürünün en isyankar tarafı olduğunu ifade eden Ünlü Rap Sanatçısı Fuat Ergin, “Türkiye’de illegal şekilde duvar boyamak halkı bile kışkırtıyor. Sen terörist misin? diye sana saldırıp dövebiliyorlar. Ben rap yapmadan önce gider trenleri boyardım. Yazdıklarımız temizlenince Almanya’da camları çizmeye başladılar. Trenlere gittiğin zaman çok iyi eserler yapman gerekiyor. Çünkü onu herkes görüyor. Kamu malına zarardan doğan bir şey. Sistemin baskısına karşı verilen bir tepki aslında. Bu şehirde hepimiz birlikte yaşıyoruz. O zaman birbirimizi dinleyelim. Bu çocukları çağırın trenleri madem boyuyorsunuz, öyle bir boyayın ki herkes sevsin deyin. Türkiye modeli için bunu konuşuyorum. Almanya’da bunu yapamazsınız. Almanya’da bu iş illegal olmasından dolayı yaşıyor” diye konuştu. “Modern çağın sanatı olarak kabul ediliyor” Türkiye’nin ilk grafiti ajansı Boyalı Ellerin kurucusu Ulaş Çelik, “Benim başladığım dönemlerde biraz daha kaçak kısmı bizleri cezbettiği için o şekilde başladık. Günümüzde modern çağın sanatı olarak kabul ediliyor. Birçok akademik eğitim almış kişilerde grafiti sanatı ile uğraşıyor. Artık ana akım sanat kollarından birisi oldu. Trenlere grafiti yapmak aslında bu sanatın ilk çıktığı günden bu güne gelen bir şeydir. Eskiden internet ağları çok gelişmediği dönemlerde çalışmalarımızı internete yükleyemediğimiz için trenlere grafiti yapardık. Özellikle yük trenlerine yapardık. Halkalıda tren garına gidip yurt dışındaki sanatçıların eserlerini görüp kendimizi geliştirmeye çalışırdık. Kaçak grafiti yapıyorsanız eğer yaptığınız grafitinin risk oranı yaptığınız çalışmanın karizmasını artırır” dedi. “Bunu kamu yararına çevirmek mümkündür” Yurt dışında bazı ülkelerde camı boyamazsanız trenlere grafiti yapmak yasal olduğunu ifade eden Çelik, “Ben bunun doğru yöntem olduğuna inanıyorum. Ülkemizde ise Haydarpaşa Garı’nın tadilata alınması ile birlikte kullanılmayan trenler grafiticilere açılıp boyama izni verildi. Vatandaşlar tarafından sevilen bir proje oldu. Bu grafitli trenler moda ve film çekimleri için kullanıldı. Bence diğer yolcuların görüş hakkına zarar vermeden yapılan eserler şehre değer katacaktır. Bizim ülkemizde tren boyamak yasak. Bu devlet görevlileri ve grafiticileriçin zor bir durum. Bence bunu kamu yararına çevirmek mümkündür.