KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2024 Cuma 10:45

Eşi benzeri yok, yapımı 7 ay sürdü, 70 bin TL’ye satışa sunuldu

A
A
A

 Sivas'ta bir bıçak ustası yapımı 7 ay süren bir bıçak üretti. Bıçağın üzerine gravür işleme yapan bıçak ustası, 70 bin TL fiyat biçti.

Sivas'ta yaşayan ve ürettiği bıçakların sağlamlığı ile Türkiye'ye nam salmış bir bıçak ustası Topkapı Sarayı'nda bulunan kılıçlardan etkilenerek dünyada eşi benzeri bulunmayan bir bıçak üretti. Normal boyutlardaki bir Sivas bıçağının 3 katı büyüklüğe sahip olan bıçağı tasarlayan bıçak ustası Emre Göçeri, çeliğin üzerine gravür işleme yaptı. Tasarım ve üretim aşaması 7 ay süren bıçağı üreten Emre Göçeri, kuruması için 22 yıl beklenen manda boynuzu kullandı. Görenlerin hayran kaldığı bıçak için 50 bin TL teklif edildiğini söyleyen Emre Göçeri, bıçağın fiyatını 70 bin TL olarak belirledi.

Eşi benzeri yok, yapımı 7 ay sürdü, 70 bin TL’ye satışa sunuldu

100 yıllık işlemeler kullanıldı

Topkapı Sarayı ziyaretinin ardından böyle bir bıçak yapma kararı aldığını söyleyen Emre Göçeri, "Biz birçok modelde bıçak ürettik ama Topkapı Sarayı'ndaki kılıcı inceledikten sonra bir çelik merakı başladı bende. Fatih Sultan Mehmet'in kılıcını inceledikten sonra dövme bir çelik yapmamız gerektiğini anladık. Bu dönemde kılıcın pek tutmayacağını düşündüm ve bir çakı yapmaya karar verdim. Dedemizin de 100 sene önceki yapmış olduğu işlemeleri inceledim, eğer bu işlemeleri el kalemi ile gravür dökebilirsek muhteşem bir şey ortaya çıkar dedik ve bunu da başardık. Son zamanda makine gravür diye piyasada satılan ürünler çıktı. Makinaya yazılımı yapıyorsunuz, işlemeyi giriyorsunuz ve makine ona lazer ile işlemeyi yapıyor. Biz bunu lazer kalemler ile değil de el yazması eski oyma kalemlerle bal mumu ile işleye işleye yaptığımızı bir model çıkartmak istedik ve Allah yardım etti oldu” dedi.

Eşi benzeri yok, yapımı 7 ay sürdü, 70 bin TL’ye satışa sunuldu

“Minyatürü dahi 40 günde yapılıyor”

Bıçağın tamamen el işçiliği olduğunu aktaran Göçeri, “Sapında ise manda boynuzu kullandık. Ben bu mandayı 22 sene boyunca bekledim. Yıllanmış manda olduğu boynuzunun üzerindeki damarlardan da aşikâr. Çeliği kadar manda da antika, manda da artık bulunmuyor ve dişi manda boynuzu olması gerekiyor erkek manda boynuzu olmuyor. Gösterdiğimiz herkes beğeniyor, ülkenin protokol kısmına da gösterdik ama ikincisini yerine koyabileceğimiz bir ürün olmadığı için hediye edemedik. Bunun minyatürlerini yapıyoruz ancak bu ayrı bir şey kötü diyen çıkmadı bu güne kadar. Bazı insanlara abes gelecek ama o gün o gece o projeyi çizerken fiyatı da düşünmek zorundaydık. Ben bu projeyi başkalarının tabiri ile delirmiş bu, deli tabiri ile çizdiğimiz bir projeydi. Hatta ustalığını yerinden öğrendim, o yüzden dolayı da biz de isteriz 3 bin lira, 5 bin lira olsun ama bizim ona biçtiğimiz rakam 70 bin lira. Sadece bunların minyatürlerini 40 günde yapıyoruz. Yaklaşık 55 gün öğrenim sürecim oldu, Topkapı Sarayına iki kez daha gitmek zorunda kaldım, ilkinde fotoğraf çekmenize izin vermediler. Hemen hemen 7 ayı buldu bunu yapmam" ifadelerine yer verdi. 

Eşi benzeri yok, yapımı 7 ay sürdü, 70 bin TL’ye satışa sunuldu

Rahmi Meyveci - Ennur Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan’dan rüşvet aldığı iddia edilen polisler hakim karşısına çıktı Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde dönemin organize suçlardan sorumlu emniyet müdür yardımcısı olarak görev yapan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Alp Aslan, Ankara Asayiş Şubeden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Oben Özay ile suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Ayhan Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 4’ü polis 5 kişinin “rüşvet” ve “mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet” suçlarından yargılanmasına başlandı. Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Ercan Karagöz, Alp Arslan, Oben Özay ve Serdar Coşkun katılırken, bu dosya kapsamında tutuksuz olan ancak hakkında silahlı suç örgütü kurduğuna yönelik açılan davada tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya katılacağı gerekçesiyle mazeret sunarak duruşmaya katılmadı. Sanıkların kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, sanıkların dinleneceğini belirterek tutuksuz sanık Alp Arslan’a söz verdi. Banka hesabındaki para transferleri hakkında konuşan Arslan, “Para transferi olmuş bu kişilerin neredeyse tamamı arkadaşım ya da akrabalık bağım olan insanlardır. Özellikle 3 kişiden bahsedilmiştir. Mazlum Görgü, Levent Yılmaz arkadaşımdır. Bahsettiği işlemler trafikte kavga, basit bir yaralama. Yine bir işlemden bahsedilmiş; o da kavga, basit bir yaralama. Silah satmışım onun işlemi. Bunun cevabı bu efendim; ticari işlemlerdir” dedi. "Otele nakit para göndermemiz gerekiyordu, borç aldım" Para transferlerinin alacak-verecek meselesi olduğunu iddia eden Arslan, “Ben Vedat’tan borç aldım. Tatilde otele nakit para göndermemiz gerekiyordu, eşimle beraber gidecektik. Param yoktu, borç aldım, bir gün sonra maaşım yattı, onu ödemiş. Bu niye dikkat çekmiş, onu da anlamış değilim” ifadelerini kullandı. Mal varlığını hiçbir zaman gizlemediğini, aksine mal beyanında bulunduğunu söyleyen Arslan, meslek hayatı boyunca herhangi bir haksız menfaat sağlamadığını söyledi. Sanık Arslan’ın savunmasının ardından mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan Oben Özay, “Yapılan tüm incelemelerde de belirtmiştim ki mal varlığım; bir tane oturduğumuz evim, eşim adına kayıtlı 2015 model BMW markalı araç, 2013 yılında gönderdiğim 600 bin lira nakit paradan ibarettir” dedi. Özay, F.A.’yı yaklaşık 10 süreyi aşkın süredir tanıdığını, kendisiyle kardeşlik, dostluk safhasında bir ilişkisi olduğunu ifade ederek, "Maaş hesabıma ve borsa işi ile uğraştığım için açtığım maaşımı aldığım iki hesabıma 570 bin lira para gönderdiği doğrudur. Bunun 170 bin lirası silah karşılığı, diğer kalan 400 bin lira para da 2019-2023 senesi arasında mühendislik okuyan ikiz oğullarım adına kullandığım para. F.A. aramızdaki dostluk ilişkisine bağlı bu 400 bin lirayı aralıklarla göndermiştir.” "Benim suça karışmamla ilgili hiçbir şey yoktur" Söz alan tutuksuz sanık Serdar Coşkun, ticaret yaptığını ve olaylardan ötürü ticaretinin engellendiğini söyleyerek, "Benim suça karışmamla ilgili hiçbir şey yoktur. MASAK raporlarında 2023 ve 2024 yılında hesabıma yüklü paraların girdiğini söylüyorlar. Emekli olmak için ne kadar beklemeliyim efendim. Baktım, dava yok. Aklandığımı düşündüğüm için şirket ortağı oldum ve kendi üzerimden işlem yapabiliyorum” dedi. Tutuksuz sanık Ercan Karagöz ise, “Gizli tanık Serdar Sertçelik ifadeleriyle soruşturmaya dahil edildim. Serteçelik’in de ifadelerini nasıl verdiğini basında gördük ve aynı mahkemede de yargılanıyorlar" diye konuştu. Sanık ifadelerinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların mal varlığı üzerinde bulunan tedbir kararlarını kaldırmazken, başka dosyadan tutuklu bulunan Bora Kaplan’ın duruşmada dinlenilmesine hükmetti. Duruşma 20 Aralık’a ertelendi. Dava hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma çerçevesinde Ankara Emniyeti’nde Organize Suçlarla Mücadele Şubesinden sorumlu eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Arslan, eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Özay, Başkomiser Ercan Karagöz ve polis Serdar Coşkun’un “mali profili ile uyumsuz şekilde banka hesaplarına yüksek tutarlarda para yatırıldığı” tespit edilmişti. Müdürler hakkında hazırlanan iddianamede, Ayhan Bora Kaplan’ın ifadeleri ve telefon kayıtları ile mali profiller de delil olarak yer almıştı. Sanıklar Aslan ve Özay’ın mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet suçundan 5 yıla kadar hapis ve 10 milyon liraya kadar para cezası ile cezalandırılması talep edilen iddianamede, Aslan için ayrıca rüşvet suçundan da 12 yıl hapis talebinde bulunulmuştu. Ayrıca her iki emniyet müdürünün de “ömür boyu kamu hizmetinden men edilmesi” talep edilmişti. Öte yandan şüpheliler hakkında “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” iddiasından ayrıca soruşturma yürütüldüğü ve bu kapsamda “mal varlıklarına el koyma kararı talebinde bulunulduğu” belirtildi.