SAĞLIK - 30 Mayıs 2018 Çarşamba 09:57

Rahim sarkmasına laparoskopik çözüm

A
A
A
Rahim sarkmasına laparoskopik çözüm

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yıldız, rahim sarkması ameliyatının kapalı ameliyat olarak tarif edilen laparoskopik yöntemle, neştersiz gerçekleştirildiğini söyledi.


Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yıldız, Pelvik organ prolapsusu (sarkması) vajinal duvarların, rahim ağzı ya da rahmin kendisinin veya rahmi alınmış hastalarda vajinal kubbenin değişen derecelerde sarkması olarak tarif edildiğini belirterek, "Özellikle menopozal dönemdeki kadınlarda olmak üzere yüzde 31-41 arasında değişebilen oranlarda görülebilmektedir. Tedavi şekilleri pelvik organ sarkmasının tipi, derecesi ve şikayetlerin şiddetine göre değişmektedir. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda rahim sarkması için yapılan düzeltici cerrahi sırasında rahim alınması ameliyatı da yapılabilir. Rahim alınmadan yapılan ameliyatlar rahim ağzının sabitlenmesi ya da rahmin sabitlenmesi olarak adlandırılırken rahim alındıktan sonra geriye kalan vajinal kubbenin kemik yapıya sabitlenmesi işlemine sakrokolpopeksi adı verilmektedir. Düzeltici cerrahi açık ameliyat şeklinde yapılabildiği gibi laparoskopik veya robotik cerrahi şeklinde minimal invaziv cerrahi kapsamında da yapılabilmektedir" dedi.




Uzman Doç. Dr. Yıldız, pelvik organların sarkması için risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:


"İleri yaş, obezite, gebelik sayısının fazla olması, çok sayıda doğum yapmak, vajinal doğum, iri bebek doğurma öyküsü, zor doğum öyküsü, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları ve kabızlıktır. Pelvik organların sarkmasında görülen şikayetler ise vajende dolgunluk hissi, pelvik bölgede baskı hissi, kanama, geçmeyen enfeksiyonlar, idrarı veya dışkılamayı başlatamamak ve sırt ağrısı olarak sıralayabiliriz. Sakrokolpopeksi ameliyatında temel prensip normal anatomiyi desteklemek için sarkan vajinal dokuyu kemik yapıya asmak ve sabitlemektir. Bu amaçla vajina, idrar kesesi ve rektum birbirleriyle olan bağlantılarından uzaklaştırılır ve asma işleminde kullanılacak olan sentetik bir malzeme ile kemik dokuya sabitlenir. Hastanemizde tüm bu işlemler kapalı ameliyat olarak tarif edilen laparoskopik yöntemle karın açılmadan yapılabilmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Nesli tükenmekte olan toy kuşlarına yönelik envanter ve izleme çalışması Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından “Toy Kuşu Eylem” planı çerçevesinde Çorum’da izleme ve envanter çalışması yapıldı. Çorum’da, 2019 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Çorum İl Şube Müdürlüğü sınırları içerisinde gerçekleştirilen arazi inceleme çalışmalarında dünyanın uçabilen en ağır (5,6-18 kilogram) kuşlarından biri olan toy kuşu gözlemlenmişti. Toy kuşu, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) listesine göre soyu tükenme tehlikesi büyük olan (VU) olan kuşlar listesinde yer alıyor. Tüm dünyada sayılarının sadece 44 bin ile 57 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. 2004 yılında Türkiye’de toy popülasyonunun 764-bin 250 birey arasında olduğu tahmin ediliyorken 2016 yılında gerçekleştirilen envanter çalışmalarında 504 birey tespit edilmişti. Bu zamana kadar habitat kaybı, tarım arazilerinin açılması ve avlanma gibi çeşitli nedenlerle sayıları azalan toy kuşları bütün dünyada yok olma sınırına yaklaştı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü tarafından envanter ve izleme çalışmalarına ilişkin yapılan açıklamada, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzce Toy Kuşu (Otis tarda)’na yönelik olarak hazırlanan ve uygulamaya konulan ’Toy Tür Eylem Planı’ çerçevesinde tanımlanan faaliyetlerin uygulanması her yıl yapılıyor. Eylem planı çerçevesinde, Çorum ilinde envanter ve izleme çalışması Bölge Müdürlüğümüz Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürlüğü elemanlarının katılımı ile tarihinde gerçekleştirildi. Ülkemizde 100-500 arasında birey kaldığı tahmin edilmekte olup eylem planı kapsamında envanter ve izleme çalışmaları eş tutma, üreme, kuluçka, yavru büyütme dönemi olarak yıllar itibari ile devam edecektir” ifadelerine yer verildi.