SAĞLIK - 18 Mayıs 2018 Cuma 11:10

Ramazan ayında kas kaybını önlemek mümkün mü?

A
A
A
Ramazan ayında kas kaybını önlemek mümkün mü?

Medicana Sivas Hastanesi Diyetisyeni Özge Karabağ, Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesinin bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok nedenin kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olduğunu söyledi.

Medicana Sivas Hastanesi Diyetisyeni Özge Karabağ, Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesinin bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok nedenin kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olduğunu söyledi.


Diyetisyen Özge Karabağ, Ramazan ayında beslenme açısından dikkat edilecek en önemli noktanın kişinin vücut dengesini koruması olacağını ifade ederek, "Bunu sağlayabilmek için de yeterli ve dengeli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesi yeterli olacaktır. Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesi bazı kişilerde kilo verimine neden olurken, bazı kişilerde de hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok neden de kas kaybına ve fazla kilo sorununa neden olmaktadır. İlk olarak öğün sayısı en az 3 olmak üzere 4-5 öğünü bulacak şekilde bir düzen oturtulmalıdır. Bununla beraber her öğünde dört temel besin grubundan tüketilmeye çalışılmalıdır. Yani et-tavuk-balık grubu, süt-yoğurt grubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu günlük olarak makul miktarlarda tüketilmelidir. Bunlara dikkat edilmediğinde sindirim problemleri, tansiyon problemleri, kan şekeri düzensizlikleri ve benzeri rahatsızlıklar ortaya çıkabilir" dedi.



"Proteinli gıdalar kas kaybını önleyebilir"


Diyetisyen Karabağ, sahurda özellikle protein açısından zengin gıdaların tüketilmesinin kas kaybını engellemeye yardımcı olabileceğini belirterek, "Öğün sayısının az olması ve vücudun ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması gün içinde yorgunluk, konsantrasyon azalması, kas ve su kaybı, kan şekerinin düşmesi, uyku hali gibi durumlara yol açmaktadır. Günlük hayatta önerilen beslenme programlarında olduğu gibi Ramazan’da da azar azar, sık sık besin tüketimi önemlidir. Gün boyunca alınamayan besin ögesi ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Bunun için öğün sayısı arttırılmalı ve mutlaka sahur yapılmalıdır. Sahurda özellikle protein açısından zengin gıdaların tüketilmesi kas kaybını engellemeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda vücudun su dengesine dikkat etmeli, iftar ve sahur arasında su tüketimine önem verilmelidir" ifadelerini kullandı.



"Düzenli beslenen vücutta asla kas kaybı olmaz"


Karabağ, 16-17 saat boyunca aç kalan bir vücut düzenli beslendiği takdirde asla kas kaybı yaşamayacağını vurgulayarak, "Tam 17 saat boyunca bir açlık dönemine giriyoruz. Belli süreli açlıklarda protein metabolizmasının olumsuz etkilenmesi söz konusu değildir. Çünkü vücudumuz önce karbonhidratları enerji kaynağı olarak kullanır. Vücudun karbonhidrat depo miktarı birkaç yüz gramdır ve yarım gün vücudun enerji ihtiyacını karşılar. Daha sonra primer enerji kaynağı olarak yağlar gelir. Yani, 16-17 saat aç bırakılan bir vücut içerisinde karbonhidratlar ve yağlar enerji maksadıyla kullanılır. Proteinler böyle bir açlık sendromunda korumaya alınır ve kişilerde birkaç hafta boyunca vücut proteinlerine zarar gelmeden kişi aç kalabilir. Bu demek oluyor ki gün içerisinde protein almadan 16-17 saat boyunca aç kalan bir vücut düzenli beslendiği takdirde asla kas kaybı yaşamayacaktır. İzmir’de iki bilim adamı tarafından yapılan, oruç tutanlar üzerinde proteine zarar gelip gelmemesi yönünde yapılan araştırmada kağıt elektroforez metoduyla oruç tutanların serum proteinleri incelenir ve orucun serum proteinleri üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı bildirilir. Yıllarca yapılan birçok çalışma sonucunda oruç tutmak, bedene herhangi bir zarar vermediğini ortaya çıkarmıştır. Çok ağır hasta ve sorunlu olan şahıslar bu konumda ayrı tutuluyor" şeklinde konuştu.



"Oruç alzheimera karşı koruyucu rol oynar"


Karabağ, orucun parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynadığını söyleyerek, "Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını destekleyen oruç, bu işleve yardımcı olarak kimyasalların salgılanmasını sağlar. Bunun yanında oruç parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynamaktadır. Bilimsel araştırmalar, hayvanların doğada hasta olduklarında yemeyi azalttıklarını ve dinlendiklerini ortaya koymaktadır. Oruç tutma sürecinde vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen enfeksiyon azalır. Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirerek, birçok hastalıktan korunmaya yardımcı olduğu gibi bazı hastalıkların tedavisinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla MSKÜ Kariyer Günleri başladı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun öğrenciler için hazırladığı ve 2 gün boyunca sürecek olan Kariyer Günleri programı başladı. 24 - 25 Nisan tarihleri boyunca Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenecek olan Kariyer günleri programında, öğrenciler çeşitli alanlarda uzman isimlerden meslekler hakkında bilgi alacak. 15 mezun 30 firma konuşmacısı ile okul bahçesinde 36 stant kuruldu. Kariyer günlerinde öğrenciler ile firma yetkilileri bir araya gelirken öğrencilere staj görme imkanı da elde ediyor. Kariyer günleri açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kıvrak "Üniversitemizin sanal işbirliği kapsamında düzenlediği etkinliğimizin, üniversitemiz, ilimiz, firmalarımız ve öğrencilerimiz açısından verimli olmasını diliyoruz. Muğla Meslek Yükseokulu olarak özellikle sektör temsilcilerimizle birlikte, öğrencilerimizin buluşmasını, sektörün gelişmesi, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemsiyoruz. Sektör ihtiyaçlarını karşılayacak insan kaynaklarını, yeni piyasa şartlarına uygun eğitmek, kişisel gelişimlerine destek vermek ve gerekli donanıma sahip mezunlar yetiştirmek bizlerin öncelikli sorumluluğu. Bu sorumluluğu hem öğrencilerimizin kariyer hayatını başarıyla yönetmeleri, hem de sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasında kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Umarım tüm katılımcılarımız açısından verimli ve pozitif bir çıktı elde ettiğimiz 2 gün geçiririz. Bu anlamda katılım sağlayan, destek veren, emek veren, gönül veren tüm paydaşlarımıza, katılımcılara ve konuklarımıza teşekkür ediyorum ”dedi.
İstanbul Aydilge coştu, coşturdu Çekmeköy Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde sahne alan Aydilge, Çekmeköylülere unutulmaz bir akşam yaşattı. Çekmeköy Belediyesi’nin düzenlediği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen etkinliklerin finali ünlü pop sanatçısı Aydilge konseriyle yapıldı. 7’den 70’e binlerce Çekmeköylünün katıldığı konsere coşku ve heyecan hakimdi. Vatandaşların doyasıya eğlendiği konserde Aydilge sevilen şarkılarını coşkuyla seslendirdi. Konserde ünlü sanatçıya Çekmeköylüler adına çiçek takdim eden Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, “Bugün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Bu özel günde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümünü ve geleceğimizin teminatı olan siz çocukların bayramını coşkuyla kutluyoruz. Bugün, sadece bir bayramı değil, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temellerinin atıldığı önemli bir günü de anıyoruz. 104 yıl önce, ulusal egemenliği en yüksek irade olarak gören bir milletin cesur adımlarıyla bu topraklarda yeni bir dönem başlamıştı. O günden bu yana, milletimiz, demokrasi ve özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdürmüş, bu değerleri korumak için büyük bedeller ödemiştir” dedi. Başkan Çerkez, “Evlatlarım, sizler ülkemizin geleceği ve umudu olarak, bu değerleri daha da ileri taşımak için büyük bir sorumluluğun sahiplerisiniz. Bugün, ulusal egemenliğin ve demokrasinin değerini daha iyi anlamak için önemli bir fırsat sunuyor. Kendinize güvenin, bilgiyle donanın ve ülkenizin geleceğine olan inancınızı hiçbir zaman kaybetmeyin. Bugün, sadece kendinizi değil, aynı zamanda dünya çocuklarının sesi olma fırsatını da elde ediyorsunuz. Dünya barışı ve kardeşliği için çalışarak, insanlık ailesinin bir parçası olarak sorumluluklarınızı yerine getirmeniz gerekiyor. Unutmayın ki, küçük yaşta bile büyük işler başarabilirsiniz. Bugün sizlere armağan edilen bu bayramı en iyi şekilde değerlendirin. Sevgiyle, saygıyla, barışla büyüyen bir dünya için çaba gösterin. Unutmayın ki, sizler geleceğimizin mimarlarısınız. Bu bayramı coşkuyla kutlarken, geleceğe umutla bakmanızı diliyor, hepinizi sevgiyle selamlıyor bu bayramı tüm dünya çocuklarına armağan eden Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal eden şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyorum. Sizler için özenle hazırladığımız şenliğimizde doyasıya eğlenmenizi diliyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı tebrik ediyorum“ ifadelerini kullandı. Yaklaşık 2 saat süren konserde binlerce Çekmeköylü doyasıya eğlenip bayramı coşkuyla geçirdi. Aydilge konserine katılan vatandaşlardan Arda Çanakcı, "Öncelikle Aydilge çok sevdiğimiz bir sanatçı buraya geldiği için çok mutluyum. Çok güzel bir atmosfer var, bunu sağlayan Belediye Başkanımız Orhan Çerkez’e de çok teşekkürlerimi iletiyorum. Çok güzel bir etkinlik devamını bekliyorum" şeklinde konuştu. Fadime Denizlioğlu isimli vatandaş ise,"Konserin olacağını dün gece öğrendim, öğrendiğim zaman zaten Aydilge’nin bütün şarkılarını ezbere biliyordum. Buraya gelmek için can attım, İşlerimi bitirip hemen geldim. Çocuklarımı alıp saatlerce burayı bekledik. Çok güzeldi, değdi" dedi.
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile işbirliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurtdışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımız bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.