GENEL - 25 Ocak 2020 Cumartesi 17:22

Tanınmış müteahhit uyardı

A
A
A
Tanınmış müteahhit uyardı

Firması tarafından deprem bölgelerinde inşa ettiği binaların sağlamlığı ile adından söz ettiren Ekrem Ekşi, Fay hatları üzerinde inşa edilen binaların bazları tabuta dönüşürken bazılarının ise camlarının dahi çatlamamasının tesadüf olmadığını söyledi.

Firması tarafından deprem bölgelerinde inşa ettiği binaların sağlamlığı ile adından söz ettiren Ekrem Ekşi, Fay hatları üzerinde inşa edilen binaların bazları tabuta dönüşürken bazılarının ise camlarının dahi çatlamamasının tesadüf olmadığını söyledi.


Elazığ’da yaşanan 6.8’lik depremin ardından açıklama yapan Ekrem Ekşi, depreme dayanıklı olmayan yapılar hakkında vatandaşları ve yetkilileri bir kez daha uyardı. Çeşitli deprem kuşaklarının üzerinde yer alan ülkemizde, depremleri önlemenin mümkün olmadığını, yapılması gereken tek şeyin depreme dayanıklı binalar inşa etmek olduğunu belirten Ekşi, “Büyük depremlerde hasar gören bölgelerde yer alan hiçbir projemizin bugüne kadar hasar almamış olması bir tesadüf değildir. Varto fay hattı üzerinde ki Samsun, Ladik, Erbaa, Reşadiye ve Tokat ilimizde, 1992 depreminden önce Erzincan’da, 1999 depreminden önce Adapazarı’nda, İzmit’te ve İstanbul’un depremde hasar gören semtlerinden Bakırköy, İkitelli’de inşasını firmamızın yaptığı hastaneler, okullar, konutlar, sosyal tesislerin hiçbirisi hasar görmezken, yanı başımızdaki binaların halkımıza mezar olması bir tesadüf olmasa gerek.” dedi.


Abdullah Gül’ü uyardı


Ekşi, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dahil olmak üzere pek çok devlet ve hükümet yetkilisini defalarca bilgilendirip, bugüne kadar depreme uygun olmayarak inşa edilmiş bir çok yapının tehlike saçtığı uyarısında bulunduğunu belirterek, “İşin asıl korkunç tarafı bu binaları depreme uygun olmayan bir şekilde inşa eden müteahhit ve firmaların bir kısmının halen iş yapıyor olması” dedi.


Bir binada çok demir kullanılmasının, kaliteli beton kullanılmasının ya da herhangi bir malzemeyi en üst kalite kullanmanın tek başına depreme karşı bir dayanıklılık sağlamayacağına dikkat çeken Ekrem Ekşi, “Projesini bizim yaptığımız binaların altından fay hattı geçerken, o büyük depremlerde hasar dahi almamasının en büyük nedeni, projeyi planlarken mühendislik çalışmasının çok titizlikle yapılmış olması ve uygulama sırasında hiçbir artı tasarruf gözetilmeksizin bir orkestra uyumu içerisinde, projeye bağlı kalınarak ve sıkı denetim altında gerçekleştirilmiş olmasıdır. Zaten Rahmetle andığımız Sakıp Ağa da dahil olmak üzere projelerini gerçekleştirdiğimiz birçok müşterimizin bizden övgüyle bahsetmiş olmasının da ana nedeni bu titizliğimizdir” dedi.


“İnşaat sektöründen uzaklaştırılsınlar”


İnşaat projelerine sadece malzemeler ve rakamlar olarak bakılmaması gerektiğini belirten Ekşi, “Bir konut, okul, hastane, fabrika ya da kamu binasını, uzun yıllar boyunca içerisinde yaşayacak, çalışacak, eğitim görecek ya da kamu hizmeti alacak insanların can emniyetiyle birlikte tasavvur edilmeli. Bir binayı içindeki insanlara tehlike değil, güvence sağlayacak duyarlılıkla inşa edilmeli. Bu sorumluluğa sahip olmayan kişilerin sıkı denetimler ve yaptırımlarla inşaat sektöründen uzaklaştırılması gerekiyor. Vatandaşları ve özellikle devletin bir müteahhide iş verirken geçmiş projelerinin yaşanan depremler karşısındaki performansını mutlaka dikkate almaları gerekiyor. Aksi halde kentsel dönüşüm de dahil olmak üzere hiçbir çalışma bizi depremden koruyamaz, Dün depreme dayanıksız binalar inşa edenlerin bugün yeni binaları dayanıklı yapacağını kim iddia edebilir.” Dedi.


Bu konuya ticari yaklaşmaktan çok bir sosyal sorumluluk hissettiklerini belirten Ekşi, eğer yetkililer ihtiyaç duyarlarsa depreme karşı 40 yıldır inşa ettikleri defalarca test edilmiş bir müteahhit firma yetkilisi olarak bilgi ve birikimlerini seve seve paylaşabileceklerini de sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.