ASAYİŞ - 25 Nisan 2014 Cuma 09:17

Sulama kanalına düşen Muhammet’ten acı haber

A
A
A
Sulama kanalına düşen Muhammet’ten acı haber

Gaziantep’te ayağı kayarak su kanalına düşen çocuk için yüzlerce kişi seferber oldu. Saatler süren çalışma sonrasında çocuğun cesedine ulaşıldı.

Edinilen bilgiye göre Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ne bağlı Büyük Karacaören Köyü’nde ikamet eden, 11 yaşındaki Muhammed Mustafa Duran, dün akşam saat 17.00 sularında Kayacık Barajı civarında evine dönerken ayağı kayarak sulama kanalına düştü. Yanındaki arkadaşlarının durumu köylülere haber vermesiyle Muhammed Mustafa için yüzlerce kişi seferber oldu. Bu sırada Duran ailesi ve yakınları durumu Jandarma’ya ve arama kurtarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen jandarma çevre güvenliği alarak Muhammed Mustafa’yı aramaya başladı. Daha sonra gelen itfaiyenin arama kurtarma ekibi ve AFAD ekipleri su kanalı boyunca detaylı bir arama başlattı. Kurtarma ekipleri araçlardan tutulan projektörler ve el fenerleriyle saatlerce Muhammed Mustafa’yı bulmaya çalıştı. Duran ailesi ve yakınları olay yerinde çocuklarından gelecek iyi bir haberi saatlerce bekledi. 11 yaşındaki Muhammed Mustafa için dua eden kadınların feryatları ise yürek dağladı.

Muhammed Mustafa’nın dayısı Adil Aydoğan yeğeninin akşam saat 5 sularında köye dönerken ayağının kayması sonucu sulama kanalına düştüğünü belirterek, “Yanındaki çocuklar köye gelerek yeğenimin sulama kanalına düştüğünü söyledi. Bunun üzerine hemen olay yerine geldik ve bu sırada Jandarma, sağlık ekipleri ve arama kurtarma ekiplerine durumu bildirdik. En erken Jandarma geldi ama arama kurtarma ekipleri yeri bulamadığı için biraz gecikmeli geldi. Dalgıçlarda olaydan yaklaşık 2 saat sonra geldi. Yeğenim suya düştükten sonra çabalamış ancak kendini bir türlü kurtaramamış. Daha sonra suyun akışına kapılarak suya gömülmüş. Aramalar yaklaşık 4-5 saattir devam ediyor ama suyun akışına göre olan tünele kısmında aramalar bir türlü yapılamadı. Tünelde gaz olma ihtimali nedeniyle arama kurtarma ekipleri oraya giremedi” dedi.
Olayın yaşandığı yerde önceden hiçbir tedbir alınmadığını da savunan Aydoğan, “Burada su kanalıyla ilgili bir tabela bile yok. 100 metrelik alanda sadece direkler dikilmiş ve tel örgüleri yok. Bu çocuğun ölümünün sebebinin yeterli derecede önlem anılmadığından kaynaklanıyor. Baraj kurulduğundan bu yana yaklaşık 10 kişi burada can verdi. Buradan başbakanımıza sesleniyorum burada gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz ve bundan sonra bu gibi olayların son bulmasını istiyoruz” diye konuştu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde umutlu bekleyiş, arama kurtarma ekiplerinin Muhammed Mustafa’nın cansız bedeninin bulmasıyla yerini tarifsiz acıya bıraktı. Bulunan Muhammed Mustafa’nın cansız bedeni köylülerin yardımıyla halat bağlanarak sudan çıkarıldı. Çocuğun cansız bedenini gören yakınları sinir krizleri geçirirken, Jandarma kalabalığı sakinleştirmekte güçlük çekti. Ambulansın bir an önce gelmesini isteyen yakınlarının feryadı yürek dağladı. Feryatlar içinde ilk önce Jandarma aracına konulan Muhammed Mustafa daha sonra olay yerine gelen ambulansa güçlükle bindirildi. Öfkeli kalabalık sağlık ekiplerin Muhammed Mustafa’nın bulunduğu noktaya geç geldiğini savunarak tepki gösterdi. Daha sonra ambulans alınan Muhammed Mustafa Oğuzeli Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Hastanenin içine girmek isteyen anne Nurgül ve baba Mehmet Duran’ın feryatları herkesi gözyaşlarına boğdu. Bir süre öncede en küçük oğlunu trafik kazasında kaybeden anne Nurgül kapıda bekleyen Jandarma ekiplerine içeri girmek için yalvardı. Hastane önünde baygınlık geçiren acılı anne ve baba yakınları tarafından güçlükle sakinleştirildi.

HABİP DEMİRCİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sığacık’ta İsmail Yetişkin coşkusu Yerel seçim öncesi halk buluşmalarını sürdüren CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı ve Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Sığacık’ta miting yaptı. Binlerce kişi tarafından karşılanan Yetişkin, vatandaşlardan destek istedi. Yeni dönemde tekrar aday gösterilen CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, seçime günler kala çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde miting düzenleyerek vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin’in son durağı Sığacık oldu. CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve CHP’li belediye meclis üyesi adaylarında hazır bulunduğu miting öncesi binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle destek yürüyüşü düzenledi. Sığacık’ta düzenlenen mitingde ise binlerce kişi alanı doldurdu. Yetişkin’in sözleri sık sık sloganlarla kesilirken, “Seferihisar goca başkanla emin ellerde”, “Sen, ben yok, biz varız" dövizleri dikkat çekti. Adaylığını geri çeken ve Yetişkin’e desteğini açıklayan Gelecek Partili Halil Budak da, mitinge katılanlar arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İsmail Yetişkin’e destek vererek vatandaşlardan oy istedi. Vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin, Sığacık ile ilgili diğer adayların söylemlerine tepki gösterdi. Yetişkin, "2009’dan sonra Sığacık nereden nereye geldi? 15 yılda Avrupa’dan Amerika’dan turistlerin geldiği bir turizm merkezi oldu. Kimin döneminde yapıldı bunlar? Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi döneminde. Hiç merak etmeyin. Sığacık bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile cennet gibi olmaya devam edecek" diye konuştu. Yetişkin, “Şimdi benim karşımda iki AK Parti adayı var; biri asil, biri yedek. Asil AK Parti adayı ’Sığacık’ı turizm cenneti yapacağız’ diyor. Siz cenneti bırakın, önce elimizden aldığınız Girlen’i yapın. Ben size söyleyeyim; Girlen’e bir çivi çakmadılar, bundan sonra da çakmayacaklar" dedi. Memleket Partisi adayını eleştiren Yetişkin, "Bu dördüncü adaylığı. Artık bir kendine parti kurup aday olmadığı kaldı. Onu da gelecek dönem yapar herhalde. Şimdi bu aday biliyorsunuz 1999’dan 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptı burada. O günden beri de her seçimde aday. 2014 ve 2019’da AK Parti’den aday oldu" diye aktardı. Yetişkin, şöyle devam etti: "Biz 5 yıl boyunca yine işimiz gücümüz Seferihisar diyeceğiz. Sen ben yok, biz varız. Sen olmazsan bir eksiğiz. Sen varsan tamamız. Şundan emin olun; biz kazanacağız, önümüz aydınlık, önümüz zafer."
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.