- 24 Mayıs 2022 Salı 11:00

100 yıllık arayış hikayesi

A
A
A
100 yıllık arayış hikayesi

Rusya’nın Ombi kentinde yaşayan Nayzabek Muhsinoğlu, 1 asır önce Rusya’ya esir düşen ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalan dedesinin akrabalarını arıyor.

Rusya’nın Ombi kentinde yaşayan Nayzabek Muhsinoğlu, 1 asır önce Rusya’ya esir düşen ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalan dedesinin akrabalarını arıyor.


20. yüzyıl başlarında Bitlis’te yaşayan ve Birinci Dünya Savaşı esnasında Rus askerlerine esir düşen Abdullah’ın torunu Nayzabek Muhsinoğlu, yaşadığı Rusya’nın Ombi kentinde tanıştığı Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül’le birlikte Türkiye’deki akrabalarını bulmak için Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine geldi. Dedesinden geriye sadece bir fotoğraf kalan Muhsinoğlu, Bitlis ve Siirt’teki akrabalarını bulmak istiyor.


20. yüzyıl başlarında Bitlis vilayetinde yaşayan ve birinci dünya savaşında Rusya’ya esir düşen Abdullah, bir süre ülkede muallim olarak görev yapmasının ardından 1937 yılında kurşuna dizilerek şehit edilmiş. Şimdilerde torunu olan ve Rusya’nın Ombi kentinde ikamet eden Nayzabek Muhsinoğlu ise o dönemlerde Bitlis’te olan akrabalarına ulaşmak istiyor. Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül’le tanışmasının ardından Türkiye’ye gelen ve bir süredir Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde ikamet eden Muhsinoğlu, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı; “Bizim dedemiz Yusuf oğlu Abdullah. 1885 yılında dünyaya gelmiş. Doğum yeri Bitlis. O dönemlerde Siirt sancağına bağlı. Buradaki Koyanbay köyünün yaşlısı Kultay amcanın dediğine göre dedem 1914 Yılında Kafkaslarda asker iken Rusların eline esir düşmüş. Sarıkamış harekatında esir düşenlerden. Sibirya’ya gönderilen esirlerden olma ihtimali de var, geri dönememiş, burada evlenmiş. Üç oğlu, üç kızı dünyaya gelmiş. Oğulları Hasan, Hüseyin, Muhsin, Kızları Kulgasi, Kulgasina, Fatma. Dedemiz 1937 yılından tekrar Ruslar tarafından tutuklanmış ve aynı sene 1937 hapisteyken kurşuna dizilerek öldürülüyor. Mahkemedeki belgede doğum yeri Bitlis-1985 olarak kayıtlı. 1953 senesinde mahkeme haksız yere tutuklandığını beyan etmiş ve üzerine atılı suçlardan aklandı. Bazı yaşlılardan duyduğumuza göre de 1905 Rusya Müslümanları Osmanlı sultanına mektup yazmışlar ve din adamı göndermesini istemişler. Osmanlıdan üç kişi gönderilmiş, biri de bizim dememiz Yusuf oğlu Abdullah imiş. Rusya’da dini hizmetlerde bulunmuş, birçok talebe okutmuş. Hafız, Kur’an ve derin ilim sahibi imiş. Yaşlılardan duyduğumuza göre Bitlis’te de ailesi ve çocukları varmış” dedi. Bitlis’teki ailelerini bulmak isteyen Muhsinoğlu, Siirt ve Bitlis Valiliği’ne seslenerek, kendilerine yardımcı olmalarını istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.