GENEL - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 17:13

Marmara’nın İncisi Tekirdağ’da denizler artık daha temiz

A
A
A
Marmara’nın İncisi Tekirdağ’da denizler artık daha temiz

Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürlüğü tarafından yapımına 2014’te başlanan ve 2017’de faaliyete geçen Süleymanpaşa Batı Atıksu İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ile Marmara’nın incisi Tekirdağ’da çevre daha temiz.

Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürlüğü tarafından yapımına 2014’te başlanan ve 2017’de faaliyete geçen Süleymanpaşa Batı Atıksu İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ile Marmara’nın incisi Tekirdağ’da çevre daha temiz.


Kurulduğu yıldan bu yana daha temiz bir çevre için çalışmalarını sürdüren TESKİ, bu yönde atılan en büyük adım olan Batı Atıksu İleri Biyolojik Arıtma Tesisi ile Süleymanpaşa ilçesinin atıklarının kanalizasyon ile Marmara Denizi’ne dökülmesinin önüne geçti. Üç ana bölümden oluşan tesisin ana bölümünde havalandırmalı kum ve yağ tutucu özelliği olan fiziksel arıtma ünitesi, havalandırma ve çöktürme havuzlarının bulunduğu biyolojik arıtma ünitesi, çamurlaştırma ve çamur depolama alanının bulunduğu çamur bertaraf ünitesi bulunuyor. Ayrıca sistem odasının da (SDACA) bulunduğu tesiste kullanılan borular, uygun basınç sınıfında ve en az 100 yıl ömre sahip. Daha önceki yıllarda direkt olarak Marmara Denizi’ne giden atıklar, 17 Kasım 2017 tarihinde Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı TESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan Batı Atıksu İleri Biyolojik Arıtma tesisine alınarak, Çevre Bakanlığının belirlediği kriterde tasnif edilip temiz su haline dönüştürüldükten sonra doğaya bırakılıyor. Bu sayede hem Tekirdağ’ın sahilleri kirlenmiyor hem de vatandaşlar daha temiz bir çevre ve denizin keyfini yaşıyor.


Denizlerimiz özlenen temizliğe kavuştu


Konu ile ilgili açıklama yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak çevre dostu projeler üretmeye devam edeceklerini belirterek, “Batı Atıksu İleri Biyolojik Arıtma Tesisimiz faaliyete geçtiğinden bu yana denizlerimiz özlenen temizlikte ve azalmaya yüz tutan balık çeşitleri de sahillerimizde tekrar çoğalmakta. Ayrıca, yaptığımız çalışmalar neticesinde Tekirdağ’da Mavi Bayraklı plajlarımızın sayısı 8 oldu. Bu sayı gelecek senelerde daha da artacaktır. Biz, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak ilk hizmet dönemimizde olduğu gibi ikinci hizmet dönemimizde de daha temiz bir çevre ve Tekirdağ için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.