GENEL - 02 Ocak 2019 Çarşamba 12:51

(Özel haber) Tekirdağ’da 20 metre çekilen deniz normale döndü

A
A
A
(Özel haber) Tekirdağ’da 20 metre çekilen deniz normale döndü

Tekirdağ’ın Marmaraereğilisi ilçesinde 20 metre çekilen deniz normale döndü.

Tekirdağ’ın Marmaraereğilisi ilçesinde 20 metre çekilen deniz normale döndü. Denizin çekilmesiyle kıyıya vurup ölen yüzlerce denizanası sahili turuncuya boyadı.


Tekirdağ’ın Maramaraereğlisi ilçesinde dün sabah saatlerinde deniz yaklaşık 20 metre çekildi. Denizin çekilmesiyle küçük adacıklar oluşurken bazı kayık ve tekneler kum üzerinde kaldı. Yüzlerce denizanası da kıyıya vurdu.


Akşam saatlerinde havanın değişmesiyle birlikte 20 metre çekilen deniz geri geldi. Denizin normale dönmesiyle kıyı turuncuya boyandı. Balıkçılar her sene aynı olayın yaşandığını ve bu durumun rüzgarın yönüne bağlı olarak oluştuğunu ileri sürdü. Ayrıca deniz kıyısında oluşan turuncu rengin de denizanalarının ölümleri nedeniyle olduğu ifade edildi.



"Öyle bir çekilir ki sizde şaşarsınız"


Tekirdağ’da 25 yıldır balıkçılık yapan Mehmet Şenses, "Ben 69 yaşındayım doğma büyüme buralıyım. Burada 25 senedir balıkçılık yapıyorum. Bizim burada her sene aynı olay bilhassa kış aylarında bizim burada karayel estiği zaman devamlı sularımız çekilir. Öyle bir çekilir ki siz de şaşarsınız. Şu kayıkların hepsi kumun üzerinde kalır. Ama lodosa çevirdiği zaman sularda bir taşma olur. Şu kayıklarımız bile havaya kalkar. Her sene olan olay budur. Marmara tarafından bizim buraya lodos estiği zaman bizim bu sularımız muazzam taşar. Dün sular karşı bota kadar çekilmişti. Akşam hava değiştirdi tekrar sular yerine geldi. Bütün hadise budur başka bir şey yok" dedi.


Balıkçı Şenses, deniz çekilmesiyle birlikte yüzlerce denizanasının kıyıya vurup öldüğünü söyleyerek "Denizanaları erime yapıyor. 20 gün ve bir ay içerisinde bunu göremezsiniz. Bu denizanalarının ölmesinden dolayı denize böyle bir renk veriliyor. Her sene olur bu" diye konuştu.



"Depremle hiç alakası yok"


Günay Şenses isimli balıkçı ise, "Karayel estiği zaman sular kaçar. Ama hava lodos yaptığı zaman sular normal yerine geri gelir. Depremle hiç alakası yok. Bu doğanın kanunudur. Denizanaları öldüğü zaman böyle turuncuya boyanıyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.