POLİTİKA - 04 Ağustos 2022 Perşembe 23:13

Sarıgül: “Gelin, bir af çıkaralım, adı da ’toplumsal barış’ affı olsun"

A
A
A
Sarıgül: “Gelin, bir af çıkaralım, adı da ’toplumsal barış’ affı olsun"

Türkiye Değişim Hareketi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, af çağrısını yineleyerek, "Gelin, bir af çıkaralım.

Türkiye Değişim Hareketi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, af çağrısını yineleyerek, "Gelin, bir af çıkaralım. Adı da ’toplumsal barış’ affı olsun" dedi.


Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine gelen TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Çorlu Kapalı Cezaevi önünde daha önce yaptığı af çağrısını yineledi. Sarıgül, “Yaptığım af çağrısının üç gerekçesi var. Birincisi toplum gergin, huzursuz, mutsuz, yüzler gülmüyor. Toplumsal bir kucaklaşmaya ihtiyaç var. Siyasi partiler olarak bu ortamın sağlanmasına öncülük yapmalıyız. İkincisi cezaevlerinin 270 bin kapasitesi var. 320 binden fazla tutuklu ve hükümlü bulunuyor. 7 kişilik koğuşlarda 30-40 kişi kalıyor. Cezaevleri bırakın ıslah etmeyi en temel ihtiyaçları dahi karşılayamıyor. Ayrıca adli bir hata nedeniyle haksız yere cezaevine düşen, işlediği suçla aldığı ceza arasında orantısızlık olan mahkumlar var. Bu durum adalet duygusunu zedeliyor” dedi.


Bütün siyasi partilere bir kez daha çağrıda bulunduğunu aktaran Sarıgül, “Gelin, bir af çıkaralım. Adı da ’toplumsal barış’ affı olsun. Devletimizin güçlü ve adil olduğunu, vicdanlı, şefkatli ve merhametli olduğunu gösterelim. Cezaevlerinden çıkacak insanlara da maddi, manevi, psikolojik destek verelim. Onlara sahip çıkalım. Çorlu Cezaevi önünden Türkiye’min vicdanına sesleniyorum. Affet Türkiye. Anaların hasretini dindirmek için affet. Çocukları sevindirmek için affet. Haksızlığa uğramışlar için affet. Geçmişi geride bırakmak için affet. Dünün yaralarını kapatmak için affet” diye konuştu.


Emeklilikte yaşa takınlar konusuna da değinen Sarıgül, "Buradan AK Parti Meclis Grubu yönetimine çağrıda bulunuyorum. TBMM’yi EYT konusunu görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırın. Ekim ayını, yılsonunu, seçim takvimini beklemeden bu sorunu çözün. Türkiye Değişim Partisi olarak hak arama mücadelesi veren EYT’lilerin yanındayız” dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çerçevesinde Şırnak’ın Uludere ilçesine gitmesi ile ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Sarıgül, “Bu durumu olumlu buluyor ve önemsiyorum. Türkiye Değişim Partisi olarak dünya barışına ve ülke barışına hizmet eden yarayan her hareketi destekleriz. Kucaklaşmak, helalleşmek iyidir. TDP mağrurların değil mağdurların yanındadır. O olayda 34 kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerden 19’u çocuktu. Çok üzücü bir olaydı. Hepsine tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerin acısını hissediyor ve paylaşıyorum. Bu olayın ve Zaho’nun arkasında ABD vardır. Hatırlarsanız, olayın ardından ‘yanlış istihbarat’ tartışmaları yaşanmıştı. Arkasında ABD parmağı olduğu konuşulmuştu. Amerikan ve Fransız gazetelerinde buna dair haberler çıkmıştı. Ben hem bu olayın hem de geçen ay Zaho’da yaşanan olayın arkasında ABD olduğunu düşünüyorum. ABD, buna benzer olayları dünyanın her yerinde yapan bir ülkedir. Sicili bu tip olaylarla doludur. Yıllar sonra da bunu da itiraf ederler. Dünyada insanlığa yakışmayan ne kadar olay varsa içinde veya arkasında ABD vardır. Hep söyledim. Bugün bir kez daha söylüyorum; Türk- Kürt kardeştir, ABD kalleştir” şeklinde konuştu.


Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) iptaline ilişkin de değerlendirmede bulunan Mustafa Sarıgül sınavın iptal edilmesini olumlu karşıladığını sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”