ÇEVRE - 27 Haziran 2020 Cumartesi 16:02

Yerli Köstebek açtı, ışık göründü

A
A
A
Yerli Köstebek açtı, ışık göründü

Ergene Nehri’nin su kalitesini ve rengini doğal haline dönüştürecek ve Trakya’nın çehresini değiştirecek Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında inşa edilen Marmara Derin Deniz Deşarjı Tüneli’nde ışık göründü.

Ergene Nehri’nin su kalitesini ve rengini doğal haline dönüştürecek ve Trakya’nın çehresini değiştirecek Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında inşa edilen Marmara Derin Deniz Deşarjı Tüneli’nde ışık göründü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferansla iştirak ettiği programda konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli projede bugüne kadar 6,5 milyar lira yatırım yapıldığını, 400 kilometre dere yatağının temizlendiğini belirterek projenin tamamlanması ile Trakya’nın çehresinin değişeceğini söyledi.


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli düzenlenen törende yaptığı konuşmada büyük ve kapsamlı projeler sayesinde Türkiye’nin kalkınmada dünyada sınıf atlarken, çevrenin korunmasında da büyük başarılara imza attığına vurgu yaparak “Ergene havzasında 1980’li yılların başında plansız başlayan sanayileşmeyle endüstriyel atıklar ve yeraltı sularının bilinçsiz kullanımına bağlı olarak, bu bölgede, kirlilik giderek arttı. Ancak zat-ı devletlerinizin talimatlarıyla, 2011 yılında, Ergene Havzası Koruma Eylem Planını, Bakanlığımızın koordinasyonunda hayata geçirmeye başladık. Bugüne kadar 6,5 Milyar Lira yatırımla,18 alt eylemden 8’i tamamlandı. 8 eylem de tamamlanma aşamasına getirildi” dedi.



“400 kilometre dere yatağı temizlendi”


Çalışmalar kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 400 kilometre dere yatağının temizlendiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, 12 belediyenin atık su arıtma tesisi inşa edildi ve havzadaki tüm tesislerde atık su deşarj kriterlerinde kısıtlamaya gidildi. Yine Meriç Nehri üzerinde Taşkın Erken Uyarı Sistemi kuruldu. İnşallah, bu yatırım programında yer alan ve 14’ünün inşaatı biten 25 adet sulama tesisinin tamamlanması ile de 1 milyon 300 bin dekar arazi temiz suya kavuşacak” diye konuştu.


Diğer yandan 8 adet depolama projesiyle de, yıllık 448 milyon metreküp içme-kullanma ve endüstri suyu temin edileceğini belirten Pakdemirli, “Ergene Havzasındaki 10 adet Organize Sanayi Bölgemiz için 5 adet atık su arıtma tesisinden üçü tamamlandı, kalan 2 tesisi de inşallah önümüzdeki yıl hizmete alacağız” açıklamasında bulundu.



“Ergene Nehri’nin su kalitesi ve rengi doğal haline dönecek ve Trakya’nın çehresi değişecek”


Sanayi kaynaklı atık suları Ergene nehrine değil, Marmara Derin Deniz Deşarjı Projesi ile 4,5 kilometre açıktan Marmara Denizine alttan verileceğini söyleyen Bakan Pakdemirli “Derin Deniz Deşarjı 10 kilometre uzunluğunda iki tünel vasıtasıyla yapılacak. İlk bileşen olan doğu hattında yüzde 99’luk gerçekleşme sağlandı. Bütün bileşenlerinde ise toplamda yüzde 95’lik bir gerçekleşme tamamlandı. Bu proje sayesinde bu bereketli topraklardaki çevre kirliliği sona erecek, Ergene Nehrimizin su kalitesi ve rengi doğal haline dönecek ve Trakya’mızın çehresi değişecek. Bütün sistemleriyle önümüzdeki yıl hizmete alacağımız bu proje himayelerinizde gerçekleşen diğer projelerde olduğu gibi; doğaya saygımızın, tabiata sevgimizin taçlanmış bir eseri olarak baki kalacaktır” şeklinde konuştu.


Bu deşarj tünellerinden Çorlu - Çerkezköy ve derin deniz deşarj hattında bugün ışığı göreceklerinin altını çizen Bakan Pakdemirli, “Bu ışığa, tamamı yerli ve milli sermayeyle üretilen Türkiye’nin ilk Tünel Açma Makinesi sayesinde ulaşacağımızı da önemle ifade etmek isterim. Zira dünyada sadece 8 ülkenin sahip olduğu bu tünel açma makinesinin, bu önemli çevre projesinde kullanılmasından dolayı da, özel bir mutluluk yaşıyoruz” diye konuştu.



Ergene’de yerli makine başarısı


Video konferansla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bilgi veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Ergene Kırkgöz mevkinde yerin 25 metre dibinde 7 nolu şaftın içinden sesleniyoruz. Bugün Ergene Havzası Koruma Eylem planının en önemli bileşenlerinden biri olan derin deniz deşarjı projesinde olan kritik bir aşamayı geride bırakıyoruz. Deniz karaboru ve tünel hatlarından oluşuyor. İnşallah Ağustos Ayı itibariyle Çerkezköy OSB ile Çorlu OSB’nin arıtılmış suları dünya standartlarında arıtılmış suları 46 kilometrelik karaboru hattıyla Ağustos ayında denize deşarj edilecek. Bu proje için oldukça önemli bir gelişme. Sayın Cumhurbaşkanım inşallah sizi de o programa davet etmek istiyorum. İnşallah önümüzdeki senenin ortasından itibaren hem atık arıtma tesisleri hemde bağlantıların büyük bir kısmı devreye alınmış olacak. Böylece Ergene Nehri de inşallah daha temiz akmaya başlayacak. Yerli tünel kazma makinemiz, sizde bahsettiniz biz çok önemsiyoruz. Devletimizin sağladığı Ar-Ge destekleriyle bu tünel kazma makinesi hayata geçirildi. Biz 18 Eylül tarihinde Ankara’da fabrikadan o makinenin çıkışını yaptık. Burada kazılara başladı. Bugün ilk defa Türkiye’de bir projeyi yerli makine ile bitirmiş oluyoruz. Bu bizler için bir gurur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.