TEKNOLOJİ
18 Nisan 2024 Perşembe - 18:13 Geleceğin teknoloji liderleri TEKNO-SEL’de ödüllerini aldı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen teknoloji ve robot yarışması TEKNO-SEL ödül töreni ile sona erdi. 96 okuldan 775 öğrencinin 394 robot ve projesiyle yarıştığı organizasyonda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık hedeflerine bir adım daha yaklaşılması için Selçuklu Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde 3 gün boyunca gerçekleştirilen TEKNO-SEL robot yarışması ödül töreniyle tamamlandı. Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen organizasyonda 96 okuldan 775 öğrenci ve 197 danışman, robot teknolojisi alanında geliştirdikleri 394 robot projesiyle kıyasıya yarıştı. Serbest kategoride ise 61 proje yer aldı. Biri ulusal olmak üzere; mini sumo, yumurta toplayan, hızlı çizgi izleyen, labirent çözen, temel seviye çizgi izleyen robot ile ortaokul ve lise düzeyinde serbest proje olmak üzere toplam 7 ayrı kategoride düzenlenen yarışmada rakiplerini eleyen öğrencilere ödülleri verildi. “Bizim gözümüzde yarışan tüm gençlerimiz ödüle layık” Selçuklu Kongre Merkezi’nde üç gündür adeta teknoloji rüzgarı estiğini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Dün burada gençlerle birlikteydim. Onların hem serbest kategoride ürettikleri projeleri inceleme, hem de buradaki yarışmalarda onlarla birlikte olma imkanına kavuştum. Dünkü ziyaretimde öylesine gururlandım ki hakikaten bizim gençlerimizin yapamayacağı hiçbir şey yok. Öncelikle tüm gençlerimizi tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Bütün hocalarımızı, danışman hocalarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Burada gençlerimiz yarıştılar, mücadele ettiler. Tabii burada bir ödül programı yapıyoruz ama aslında bizim gözümüzde tüm yarışan gençlerimizin hepsi ödüle layık. Hepsi burada en güzel şekilde robotlarını hazırladılar, getirdiler ama mutlaka her yarışta olduğu gibi birinci, ikinci, üçüncüyü de belirlememiz gerekiyor. Burada ödül alan arkadaşlarımızla birlikte tüm yarışmaya katılan ekiplerimizi de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Tabii burada yarışmalar yapıldı ama bir de fuaye alanımızda serbest kategoride projelerimiz vardı. 61 proje fuaye alanında sergilendi. Hepsi birbirinden değerli, hepsi birbirinden kıymetli ve tamamen özgün, gençlerimizin, çocuklarımızın inovatif fikirleriyle, düşünceleriyle ortaya çıkmış. Önce fikri üretmişler, sonra projeyi gerçekleştirmişler ve uygulamışlar. Bütün serbest kategoride proje üreten kardeşlerimizin hepsini de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Çünkü hepsi birinciliğe layık. İnşallah onlara şöyle bir söz verdim. Bütün projelerin gösterimleriyle, fotoğraflarıyla projelerin amaçları, hedefleri ve gerçekleştirilme şekilleri nasıl oluyorsa bunları öğrencilerimizin anlatımlarıyla birlikte kayıt altına alıyoruz. Bunları kitaplaştırıyoruz, bir yayına dönüştürüyoruz ve inşallah bu projelerden ben inanıyorum ki çok farklı, inovatif yeni ürünler ortaya çıkacak, uygulamalar ortaya çıkacak. Sadece ürün anlamında değil, bizlerin de istifade edeceği farklı uygulamaları yaşanan bu projelerden elde edeceğiz. Tekrar bütün bu projelerde katılım sağlayan öğrencilerimize, çok kıymetli hocalarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. “Gelecek yıllarda da bu çalışmaları güçlü bir şekilde devam ettireceğiz” TEKNO-SEL organizasyonunda büyük bir emeğin olduğunu vurgulayan Başkan Pekyatırmacı, “Bu 3 gün içerisinde burada bir TEKNO-SEL programında yarışma gerçekleştirdik ve dolu dolu bir 3 günü geçirdik. Ama bu 3 günün bir geri planı var. Ben o arka plan için de özellikle Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürümüze teşekkür ediyorum. Selçuklu Belediyesi olarak Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle çok güçlü bir işbirliği yapıyoruz. Bugüne kadar SEDEP başta olmak üzere, ondan sonrasında da SETAP programlarımızla, okul dışı öğrenme ortamlarıyla, ilkokuldan ortaokula liseye varıncaya kadar bütün öğrencilerimize dokunacağımız, bütün öğrencilerimize katkı sağlayacağımız, onların kendilerini keşfetmeleri, bilgilerini, kabiliyetlerini, yeteneklerini keşfedip ondan sonra bu yöntemi kendilerini geliştirebilmeleri anlamında çok önemli fırsatları onlara sağlıyoruz. Burada tabii ki biz Selçuklu Belediyesi olarak bu okul dışı öğrenme ortamlarını hazırlıyoruz. Sille Tabiat Okulu, Ahmet Keleşoğlu Sanat Tasarım Atölyesi, yine Eğitim ve Gelişim Teknoloji Akademisi ve Selçuklu Sanat Akademisi ile bu ortamları sağlıyoruz. Ama Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün çok büyük çabaları ve gayretleri neticesinde burada sürdürülebilir bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Binlerce öğrencimiz bizim bu atölyelerimizde teknolojiyle, sanatla, tarihle, kültürle ve farklı sanatlarla buluşuyor ve kendilerini ifade etme imkanına da sahip oluyor" şeklinde konuştu. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür eden Başkan Pekyatırmacı, TEKNO-SEL’in ilkini gerçekleştirdiklerini, önümüzdeki yıllarda bu çalışmaları üniversite, sanayi ve diğer gruplarla da iş birliği halinde çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceklerini kaydetti. Ödül törenine, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, Meram Kaymakamı Bayram Yılmaz, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar, Meram İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koca, Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Sağdıç, belediye meclis üyeleri, okul idarecileri, öğrenci ve öğretmenler katıldı.
18 Nisan 2024 Perşembe - 17:18 Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni çerçevesinde Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. Sözleşme kapsamında Gök vatanın gücüne güç katan hava platformlarının sayısı artacak. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçekleşen İnsanlı Hava Platformları imza töreni; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Türk Silahlı Kuvvetleri ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Nuri Demirağ Salonunda gerçekleşti. İmzalanan anlaşma çerçevesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı HÜRKUŞ-B, Millî Muharip Uçak KAAN, Jet Eğitim Uçağı HÜRJET ve Hafif Genel Maksat Helikopteri GÖKBEY hava platformlarına dair yeni sözleşmeler imzalandı. “Tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir” İnsanlı Hava Platformları İmza Töreni’nden konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Etrafı adeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayii ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü ordu ve güvenlik kuvvetlerine sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmez bir husustur” ifadelerini kullandı. “Stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” Savunma sanayii alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Bakan Güler, “Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayii ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı” diye konuştu. Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti: “Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı, aksine daha çok motive etti. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve teşvikleriyle başlatılan yerli ve millî teknoloji hamlesi ile ülkemiz, son 20 yılda savunma sanayii alanında birbirinden değerli projeleri hayata geçirdi. Bu kapsamda her geçen gün geliştirdiğimiz yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayii ürünleri ile ordumuzun imkân ve kabiliyetleri, geçmiş yıllara kıyasla muazzam seviyede gelişim kaydetti, kaydetmeye devam ediyor. Ordumuzun ve ülkemizin gücüne güç katan bu silah sistemlerimiz, aynı zamanda çok sayıda kardeş, dost ve müttefik ülkeye de ihraç edildi ediliyor.” Türk savunma sanayii tarafından üretilen milli ürünlere dikkati çeken Bakan Güler, “Şu ana kadar üretilen ve büyük bir başarıyla hizmet veren silahlı/silahsız insansız hava araçlarımız ve mühimmatlarımızın yanı sıra yeni nesil gelişmiş temel eğitim ve hafif taarruz uçağımız ‘HÜRKUŞ’, geniş görev yelpazesini üstün bir performansla yerine getirebilen jet eğitim uçağımız ‘HÜRJET’, en zorlu şartlarda, çok yönlü vazifeleri icra etme yeteneğine sahip olan genel maksat helikopterimiz ‘GÖKBEY’ ile, savunma sanayimizin ulaştığı üstün seviyeyi ortaya koyan 5’inci nesil, ilk yerli-millî savaş uçağımız KAAN, ülkemizin hava platformlarındaki büyük atılımlarının en somut nişaneleridir. Tüm bunlarla birlikte Türkiye, artık kendi savaş uçağını, eğitim ve jet uçaklarını, helikopterlerini üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu” açıklamasında bulundu. “Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var” Programda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise “Atılan bu kararlı ve cesur adımlarla artık kara, deniz ve hava araçlarımızın kahır ekseriyetini kendimiz karşılıyoruz. 22 yıl önce savunma sanayimiz yüzde 80 oranında dışarıya bağlıydı. Bugün ise yüzde 80’ni aşan yerli ve mili savunma sanayimiz var. Geliştirilen milli projeler, ülkemizin dışa bağımlığını her geçen gün azaltırken, teknoloji ihraç eden ülkeler sınıfına giriyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti: “80 binden fazla çalışanıyla savunma sanayimiz, yoluna devam ediyor, daha güçlü bir şekilde de devam edecek. 2023 yılında terörle mücadelede İnsansız Hava Araçlarımız, Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ve İnsanlı Keşif Uçaklarımız 51 bin 876 saat uçuş gerçekleştirdi. 2016 yılında ülkemiz genelinde 2 bin 322 terör olayı yaşanmışken, hava unsurlarımızın desteği sayesinde 2023’te bu sayı 88’e düşmüştür. Aklımıza gelen bir fikirle ilgili artık ‘Bunun için gerekenleri nereden temin ederiz’ sorusunu düşünmüyoruz. Onun yerine ‘Savunma sanayimiz ile konuştuk, yapabiliriz, hiç merak etmeyin’ sözü yer alıyor. Bu güç bizi her alanda, her noktada kendi kendine yetkin, dostuna güven, düşmanına da tasa ve endişe verecek bir hale getirdi.” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise savunma sanayiinin sahip olduğu birikime dikkati çekerek, “Savunma sanayiimiz sahip olduğu yetenek ve birikim ile günümüzde; muharip ve eğitim uçağı tasarım, üretim, kalifikasyon ve sertifikasyonunu, sistem ve alt sistem tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerini, millî mühimmat ve pod geliştirme ve üretimini, yapısal parça tasarım ve üretim faaliyetlerini ve farklı sınıflarda helikopter üretim, tasarım ve testlerini başarıyla yürütmektedir” ifadelerini kullandı. “40 adet Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz” Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda uçuş eğitim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütülebilmesi için 40 adet daha Hürkuş-B tedariki için sözleşmemizi imzalıyoruz. Bu sözleşme ile toplamda 55 adet Hürkuş-B uçağının envantere katılması imza altına alınmış olacak. 55’inci uçağın Haziran 2027’de Hava Kuvvetlerimize teslim edileceğini planladığımızı ifade etmek isterim.” Milli Muharip Uçak KAAN’ın projesine dair açıklamalarda bulunan Görgün, “İmzası bugün gerçekleşecek bir diğer önemli projemiz olan Millî Muharip Uçak KAAN kapsamında; Başkanlığımız ve TUSAŞ arasında 2016 yılında imzalanan Millî Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-I, Aşama-I Sözleşmesi’ni, Aşama-II faaliyetlerini başlatmak üzere genişletiyoruz” şeklinde konuştu. Görgün konuşmasına şöyle devam etti: “İmzasını gerçekleştireceğimiz HÜRJET Projesi, 4 adet Blok-0 uçağa ilave olarak, 12 adet Blok-1 uçağı kapsama dahil ediyoruz. İmzasını gerçekleştireceğimiz Hafif Genel Maksat Helikopter Tedariki (GÖKBEY) kapsamında, ilk etapta 20 adet GÖKBEY helikopterinin tedariğini gerçekleştireceğiz.” Program hatıra fotoğrafı çekimi ve maket takdimi ile son buldu.
18 Nisan 2024 Perşembe - 12:18 Rektör Özkan: “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Antalya Teknokent Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Hızlandırma Programı Projesi kapsamında Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı düzenlendi. Bu alanda 1 yıl süren eğitimlere katılan 35 genç girişimci çalışmalarıyla ilgili sunumlarını gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Demoday Programı gerçekleştirildi. Programın girişimciliğin, teknolojinin kesişim noktasında bir buluşmayı temsil ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu program sayesinde, potansiyel girişimciler, start-up’lar ve firmalar güncel bilgiye, nitelikli eğitim ve mentorluk hizmetlerine erişim sağlamış, iş ağlarına katılım sağlamış ve kamu destekleri hakkında bilgi edinmişlerdir. 2023 Nisan ayında başlayan ve bir yıl süren projede yapay zeka ve oyun teknolojileri alanında farkındalık oluşturma ve bilgilendirme faaliyetlerinin yanı sıra, hızlandırma programı kapsamında uzman eğitmenler ve mentorler ile çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bugün de burada projeye kabul edilen 15’in üzerinde girişimcinin hızlandırma programında elde ettiği kazanımlarıyla hazırladıkları sunumlarını izleyeceğiz. Ben şimdiden her birini tebrik ediyorum. Çünkü girişimcilik gerçekten cesaret, azim, sabır, yoğun emek gerektirir. Bugün burada olanlar da bu niteliklere sahip olduğunu kanıtlamışlardır. Dilerim hayallerinize, hedeflerinize en kısa sürede ulaşırsınız. Bu başarılar sadece bireysel başarınız da olmayacak. Bu tür girişimler, ülkemizin teknolojik ve ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlamaktadır” dedi. “Yapay zeka vazgeçilmez bir konuma geldi” Yapay zekâ kullanımı sağlıktan savunmaya hemen her sektörde daha da vazgeçilmez bir konuma geldiğini ifade eden Rektör Özkan, “Yine oyun sektörü girişimcilik ekosisteminin parlayan yıldızlarından biri. “Digital 2023: Turkey” raporunda belirtildiği üzere 8 milyarın üzerinde bulunan dünya nüfusunun bugün 5,44 milyarı telefon kullanıcısı 5,16 milyarı ise internet kullanıcısı. Bu da dünya nüfusunun yüzde 64’ünün çevrimiçi olduğunu göstermektedir. Bu oranlar her geçen gün daha da artmaktadır.” şeklinde konuştu. “Genç beyinlere olan güvenimiz tam” Rektör Özkan, “Gençler çok iyi biliyordur, benim de kızlarım sayesinde varlığından haberdar olduğum Minecraft oyunu tam 300 milyon satış sayısıyla tüm zamanların en çok satılan oyun ünvanını elde etti. Büyük bir hızla gelişen bu teknolojileri geriden takip etme lüksümüz yok. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında yerli bir oyun şirketimiz de tam 1,8 milyar dolara satılmıştı. O dönemin Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan Sayın Mustafa Varank da bu müjdeyi “İlk Türk unicorn yani Turcorn hayırlı olsun” paylaşımıyla duyurmuştu. Bildiğiniz gibi 1 milyar dolar değerin üzerindeki şirketlere Unicorn adı veriliyor. Türk ekonomi tarihinin en büyük şirket satışlarından biri olan bu satış Türkiye’nin girişimcilik potansiyelini ve oyun sektöründeki büyüme fırsatlarını ortaya koyan önemli bir dönüm noktası oldu. Aradan geçen 4 yılda teknoloji alanındaki 6 Türk şirketi daha bu ünvana sahip oldu. Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi için daha fazla girişimci ve yenilikçi projeye ihtiyaç var. Yeni unicornların da bugün buradaki parlak beyinlerden çıkacağına inanıyorum. Türkiye olarak, bu genç beyinlere olan güvenimiz tam. Bugün burada bir araya gelmemizin en önemli amacı da bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve geleceğin teknoloji liderlerini desteklemektir. Girişimcilerin iş fikirlerini ve projelerini sunumlarla paylaşacakları bir platformdayız. Aynı zamanda, sektörün önde gelen isimlerinden oluşan bir panelde, yapay zeka ve oyun teknolojileri üzerine ilham verici tartışmalar gerçekleştireceğiz. Bu panel, sadece bilgi paylaşımına değil, aynı zamanda gelecek nesil girişimcilere ilham olacak deneyimlerin paylaşılacağı, hatta belki yeni iş birlikleri ve gelecek projelerin temellerinin atıldığı bir ortam sunacak. Etkinliğimize katılan herkese, değerli katkıları için şimdiden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Antalya’yı teknoloji ve bilişim şehri yapma hedefi” Antalya Teknokent olarak birçok etkinliği hayata geçirdiklerini söyleyen Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, “13 tane kümelenme çalışmamız var. Bunlardan bir tanesi yapay zeka ve oyun teknolojileri kümelenmesi. Bu bağlamda kalkınma ajansımızla yürüttüğümüz yapay zeka ve oyun teknolojileri hızlandırma programının bugün demoday programındayız. 35 tane girişimcimiz bugün bizlere sunum yapacak. Biz dünya ölçeğinde de baktığımızda yatırım planlanmasının yapılması, girişimcinin sunum yapması, kendi iş şeklini oluşturması ve kendi ticari planını yapması noktasında bu eğitimleri önemsiyoruz. Antalya’yı bir teknoloji ve bilişim şehri yapma yolunda hedeflerimiz var. Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Teknokent bunun lokomotifi” dedi. “Gaming ve yapay zeka alanında şehir kuluçkası” Antalya’da 2 yıl önce yaptıkları bir araştırmada çok fazla oyun, yazılım üretmek için Antalya’ya gelen hem dijital göçebe hem de gerçekten Antalya’da yaşayan girişimcilerin olduğunu fark ettiklerini söyleyen Yavuz, “Ancak bunların eğitim alabilecekleri bir program yoktu. Bu kapsamda bunu gerçekleştirmiş olduk. Artık bu yeni dönemde de yeni bir hedefimiz var, Üniversite kampüsümüzün dışında bir şehir kuluçkamız var. Oradaki alanda da üniversite ile şehir bütünleşmesi anlamında yine içerisinde de oyuncularımızın gaming işi yapan arkadaşlarımızın olduğu yapay zekaya çalışan kişilerin olduğu bir alan planlıyoruz. Yapay zeka kısmında da sağlıktan turizme, robotik teknolojisinden makine mühendisliği alanına kadar birçok çalışma var. Sadece biz oyun teknolojileri değil aynı zamanda yapay zeka ile ilgili de entegrasyonu sağlayan bir programda gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. “185 milyar dolar civarındaki bir pazar” Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, “Oyun ve yapay zeka konusunda 2023 yılında baktığımızda global pazarda 185 milyar dolar civarındaki bir pazardan bahsediyoruz. Ölçek olarak mobil oyunlar toplam bu piyasasının yüzde 49’unu oluşturuyor. Yarıya yakını mobil oyunlar ki Türk girişimcilerinde aslında fena olmadığı bir alandan bahsediyoruz. Yüzde 22’sini PC oyunları oluşturuyor. Ki, 40 milyar dolarlık bir toplam hacmi oluşturuyor. Yüzde 29 ise konsol oyunlarını kapsayan bir alanda bahsediyoruz” dedi. Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi. Uzman isimler tecrübelerini paylaştı Uzman deneyim ve tecrübe paylaşımı Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kayakuş tarafından Yapay Zeka Güncel Çalışmalar, Piksel Akademi Kurucusu Emrah Kozan Girişimciler için Design Thinking paylaşımı yapıldı. Firma deneyim ve tecrübe paylaşımı Bilgi Transferi Teknoloji Mühendislik ve Yönetim Danışmanlığı Ticaret A.Ş. Kurucusu Ufuk Peker, Kiki Games Kurucusu Mustafa Kilci, TEKNODEV Bilgisayar Kurucusu Sıtkı Emre Solak tarafından yapıldı. Yapay Zeka Ve Oyun Teknolojilerinde Sektörel Bakış Panelinde Web Tasarım Uzmanı & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Hakan Acar Moderatör, Noxart Games Genel Müdürü & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Ali Özalpay, Akademisyen & Wefi Games Kurucusu & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Afra Çalık, Eğitimci & Gamfed Türkiye Gönüllüsü Selame Hopurcuoğlu, konuşma gerçekleştirdi. Programın açılışına Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Volkan Güler, KOSGEB Antalya İl Müdürü İbrahim Uğur Erkış akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
14. Nesil Excalibur G911 Gaming Laptop’un sağladığı 9 yeni teknoloji
03 Nisan 2024 Çarşamba - 10:08 14. Nesil Excalibur G911 Gaming Laptop’un sağladığı 9 yeni teknoloji Oyun ve performans bilgisayarı Excalibur, yenilenen 14. Nesil işlemcisi ve NVIDIA RTX 4090 ekran kartıyla, oyunseverlere ve profesyonellere yepyeni bir deneyim sunuyor. NVIDIA’nın DLSS 3.5, Işın İzleme, Path Tracing teknolojileri ve çok daha fazlasına sahip olan Excalibur G911, gerçek hayatın dokusunu bilgisayar ekranına taşıyor. Teknoloji markası Casper, maksimum performans ve verimlilik sağlayan 14. Nesil Excalibur G911’in kullanıcılara sağladığı 9 yeniliği paylaştı. Son yıllarda oyun bilgisayarları, teknolojideki hızlı ilerlemelerle büyük bir dönüşüm yaşadı. Bu dönüşüm, hem donanım hem de yazılım alanlarında gerçekleşen yeniliklerle şekilleniyor. En yüksek performansa ve hıza sahip olmak isteyen oyun severleri ve profesyoneller için özel olarak tasarlanan Excalibur G911, yenilenen Intel’in 14. Nesil i9 işlemcisi, NVIDIA’nın RTX 4090 serisi ve 240 Hz yenileme hızıyla etkileyici bir deneyim sunuyor. Geliştirdiği yeniliklerle dikkat çeken Excalibur G911, NVIDIA’nın DLSS 3.5, Işın İzleme, Path Tracing teknolojileri ve çok daha fazlasını barındırıyor. Excalibur G911, yenilenen gelişmiş özellikleriyle oyun tutkunlarına ve profesyonellere, daha gerçekçi, akıcı ve rekabetçi bir oyun performansı sunuyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper, maksimum performans ve verimlilik sağlayan 14. Nesil Excalibur G911’in kullanıcılara sağladığı 9 yeniliği paylaşıyor. 14.Nesil Intel Raptor Lake HX Refresh işlemciler 13. Nesildeki H işlemcilere göre daha yüksek TDP değerine sahip HX işlemciler, performans ve verimlilik çekirdeklerinin maksimum verim optimizasyonu ile en etkili CPU performansını hedefliyor. Bu sayede yüksek performans ve güç isteyen programların kullanımında gözle görülür bir performans artışı sağlanabiliyor. Dünyanın en güçlü ekran kartı NVIDIA GeForce RTX 4090 NVIDIA ADA LoveLace Mimarisi ile geliştirilen RTX 4090 ekran kartı, yenilenen yapay zeka destekli DLSS 3 fonksiyonları ile desteklenerek, yüksek FPS ve yüksek grafik performansı ile güçlü bir grafik gücü sağlıyor. Bu sayede iki kata kadar performans ve enerji tasarrufu sağlıyor. 240 Hz’e artırılmış yenileme hızı Yenilenen Excalibur G911, sağladığı 240 Hz yenileme hızı ile en zorlu oyunlarda dahi yüksek FPS değerlerine ulaşabiliyor. Yüksek yenileme hızı ile oyunlarda daha akıcı hareketler ve daha hızlı tepkiler verilmesini sağlayan bilgisayar, bu sayede oyuncuların rekabetçi ortamlarda avantaj elde etmelerini sağlıyor. Özellikle hızlı tempolu oyunlarda, düşmanların hızlıca tespit edilmesi ve tepki verilmesi gerektiğinde 240 Hz yenileme hızı büyük bir fark oluşturuyor. DLSS 3.5 ile yapay zeka temelli ışın oluşturma DLSS 3.5 ile birlikte gelen Işın Oluşturma özelliği, oyunlarda kullanılan gürültü giderici algoritmaları yapay zeka temelli, tek bir algoritmayla değiştiriyor. Bu sayede hem ışın izleme kalitesi iyileşiyor hem de oyun performansı 4-5 kata kadar artıyor. Elle ayarlanan gürültü gidericilere göre daha iyi sonuçlar sağlayan bu özellik, oyun deneyimini optimize ederek akıcı ve gerçekçi görüntülere imkan sağlıyor. Işın izleme ile gerçekçi yansıma ve gölgeler Oyunlarda fotorealistik grafikler elde etmek için kullanılan ışın izleme, ışığın oyun dünyasındaki hareketleri sonucu ortaya çıkan efektleri, gerçeğe çok daha yakın bir şekilde oluşturulan sanal ışınlar ile izleyerek hesaplıyor. Yani ışık ve ışık kaynaklı efektler simüle edilerek, ortaya standart uygulamalara kıyasla çok daha gerçekçi gölgeler, çok daha gerçekçi yansımalar ve çok daha gerçekçi bir aydınlatma (global aydınlatma, çevresel perdeleme) çıkıyor. Detaylı görüntüler oluşturan Path Tracing teknolojisi İsmini simüle edilen ışınların, oyun dünyasında izledikleri patikaların takip edilmesinden alan Path Tracing, ışın izlemeden farklı olarak oyunun tamamını ışın izlemeyle görüntüleyebiliyor. Işığın bir yüzeye çarpması durumunda yansımasını veya kırılmasını simüle eden Path Tracing, sahnedeki gölgelerin, yansımaların ve ışık kaynaklarının oluşturulmasına imkan sağlıyor. Bu sayede oyun tutkunları, daha gerçekçi ve daha detaylı görüntüler deneyimleyebiliyor. Yapay zeka destekli Dynamic Boost 2.0 Yeni yapay zeka destekli Dynamic Boost 2.0, güçlü performans artışı için gerekli gücü GPU, GPU bellek ve CPU arasında otomatik olarak iletiyor. İçerisinde bulunan yapay zeka ağları, gücü her kare için ayrı ayrı yönetiyor. Bu sayede Excalibur G911, oyun sırasında ya da içerik oluştururken en yüksek performans için sürekli optimize ediliyor. Düşük enerji tüketimi sağlayan Mux Switch Yenilenen Excalibur G911’de Mux Switch teknolojisi sayesinde, yüksek grafik veya oyun performansı istenildiğinde harici RTX ekran kartı kullanılabiliyor. Böylece ekran kartına ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda, işlemcinin içerisinde bulunan dahili ekran kartından destek alınabiliyor. RTX ekran kartı ile işlemci grafik kartı arasında hızlıca geçiş yapılmasını sağlayan bu teknoloji sayesinde kullanıcılar minimum enerji tüketimiyle, maksimum performans elde ediyor. Profesyonellere üretkenlik sağlayan NVIDIA studio Üretici profesyonellerin ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlanmış bir platform olan NVIDIA Studio, üretici iş akışlarında kullanılan popüler uygulamalarla entegre çalışan, yüksek performanslı donanım ve optimize edilmiş sürücüler sunuyor. Gerçek zamanlı 3D renderlama, video düzenleme, renk düzeltme gibi üretken işlemlerde kullanılabilen NVIDIA Studio, yüksek kaliteli görüntü ve video işleme yetenekleri sunuyor. Bu sayede üretken profesyoneller, iş akışlarını daha verimli ve hızlı bir şekilde tamamlayabiliyor.
OEDAŞ 350 kişilik ekibiyle bayrama hazır
02 Nisan 2024 Salı - 11:49 OEDAŞ 350 kişilik ekibiyle bayrama hazır Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, Ramazan Bayramı boyunca güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sağlamak için 15 Nisan Pazartesi gününe kadar planlı kesinti yapmayacağını duyurdu. Olası arızalara ise OEDAŞ’ın hizmet verdiği beş ildeki toplam 350 kişilik ana kontrol merkezi ve saha ekipleri en kısa sürede müdahale edecek. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta hayatına dokunduğu yaklaşık 3 milyon kişiye Ramazan ayı boyunca güvenli ve sürdürülebilir enerji sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), bayramda da planlı kesinti yapmayacağını duyurdu. OEDAŞ, bayram boyunca enerji hatlarında yaşanabilecek olası arızalara karşı hizmet verdiği beş ilde toplam 350 kişilik ekip oluşturdu. Buna göre bir arıza yaşanması halinde ilk etapta ana kontrol merkezi devreye girecek ve ekipler SCADA sistemi ile uzaktan müdahale gerçekleştirecek. Yerinde müdahale gereken durumlarda ise arıza, bakım ve onarım ekipleri en kısa sürede çalışma yapacak. Tüketiciler bayram boyunca 7 gün 24 saat hizmet veren ‘ALO 186 OEDAŞ Çözüm Merkezi, ‘OEDAŞ 186’ mobil uygulaması, internet sitesi ve e-posta üzerinden OEDAŞ ile iletişime geçip arıza bildirimi veya diğer taleplerini iletebilecek. Bakım, onarım ve yatırım çalışmaları 15 Nisan’da yeniden başlayacak Sürdürülebilir ve güvenli enerji arzı sağlamak için yatırım ve bakım-onarım çalışmaları yapan OEDAŞ, bu çalışmalar esnasında can, mal ve çevre güvenliği için zorunlu olarak planlı kesinti yapıyor. Bu çalışmalar bayramın ardından, 15 Nisan Pazartesi itibarıyla yeniden başlayacak. Bölgelerinde gerçekleşen planlı çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen tüketiciler, ALO 186 OEDAŞ Çözüm Merkezi’ni arayarak bilgi güncellemesi yapmaları halinde SMS bildirimi alabilir.
TEI’ye 3 Uluslararası ödül daha
02 Nisan 2024 Salı - 10:31 TEI’ye 3 Uluslararası ödül daha Tüm faaliyet alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren TEI, uluslararası ödüller kazanmaya devam ediyor. Dünya Havacı Kadınlar Haftası kapsamında düzenlediği “Havacılığın Güçlü Kadınları” etkinlikleri ile TEI; ortaokul, lise ve üniversite öğrencileriyle bir araya gelmiş, kadın çalışanlarıyla birlikte genç kızlara havacılık ve savunma sanayisini tanıtmıştı. Eskişehir genelinde öğrenim gören lise öğrencilerini de fabrikasında ağırlayan TEI, düzenlediği tesis turunda kız öğrencilere havacılık motorları parçalarının nasıl üretildiğini, bu alandaki kabiliyetlerini ve Türkiye’nin millî havacılık motorlarını yerinde göstermişti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde depremzede kadınları unutmayan TEI, bölgedeki kadınlara destek olmak amacıyla, deprem bölgesinden alınan ürünlerle hazırladığı çantaları kadın çalışanlarına hediye etmişti. TEI hem Havacı Kadınlar Haftası’nda kız öğrenciler için gerçekleştirdiği bu etkinliklerle hem de kadın çalışanları için sağladığı imkânlarla “Uluslararası Havacı Kadınlar Enstitüsü” (IWOAW) tarafından 8’inci kez “Kadın Çalışanlarına En Çok Değer Veren İşletme” seçildi. TEI, yıllardan beri sürdürdüğü bu sosyal sorumluluk projesiyle ayrıca topluma en duyarlı sosyal sorumluluk projelerinin değerlendirildiği uluslararası “Communitas Awards”ta “Toplum Hizmetinde Liderlik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk” ödülü kazandı. TEI ayrıca “British Safety Council” tarafından iş sağlığı ve güvenliği alanında düzenlenen dünyanın en saygın uluslararası yarışmasında “Uluslararası İş Güvenliği Ödülü” kazandı. İnsana ve çevreye değer ve güven vererek mükemmel sonuçları hedefleyen şirket, bu ödülle bir kez daha çalışma arkadaşlarına verdiği önemi göstermiş oldu.
İEÜ Medical Point ve KalDer, ‘Yapay Zeka’ konuştu
02 Nisan 2024 Salı - 10:28 İEÜ Medical Point ve KalDer, ‘Yapay Zeka’ konuştu Naimi Group CEO’su olan Seri Girişimci Farzad Naimi, yapay zekanın başta sağlıkta olmak üzere birçok sektörde değişime yol açacağını söyleyerek, “Yapay zeka, insanları işinden etmeyecek. Yapay zekayı kullanmayan insanlar işlerinden olacak” dedi. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nin ev sahipliğinde, WIN TR’nin katkılarıyla Naimi Group’un CEO’su ve RONA Holding yatırım şirketinin kurucu ve yönetici ortağı Farzad Naimi’yi ağırladı. Sağlık sektöründe, gelecek nesil yapay zeka odaklı girişimcilik (Next Generation AI-Centric Entrepreneurship and Education in Healthcare) konulu seminerde konuşan Naimi, yapay zekanın sektörlere olan etkilerinden bahsetti. KalDer üyelerinin ardından İEÜ Medical Point Hastanesi’nin doktorları ve sağlık çalışanları ile bir araya gelen Naimi, yapay zekanın günümüzde başta sağlık sektörü olmak üzere enerji, perakende gibi sektörlerde nasıl kullanıldığı detaylandırdı. Öte yandan seminerde, yapay zekanın gelecek zamanda sağlık, eğitim, enerji gibi sektörlere nasıl katkı sunacağı üzerinde duruldu. “İnsan beynini taklit eder” Dünyada en çok kullanılan yapay zeka ChatGPT’den bahseden Farzad Naimi, “İnanılmaz büyüklükte olan içerikler, ChatGPT’nin doğuşunu yaptı. ChatGPT, sistemdeki milyarlarca kelimelere bakıyor atanmış rakamlarla karşılaştırıyor. Bilgi işlemini ve bilgiyi doğru bir şekilde aktarma sürecini gerçekleştiren bir program. Sağlık da bunlardan birisi. Geleceğe yönelik tahminler yapılabiliyor. ChatGPT, insan beynini taklit eder. Bir veri bilimini yeni bir işleme sürecini gündeme getiriyor. Bu durum yeni bir mühendislik alanının gelişmesine neden olacak. Eğer ne aradığınızı doğru bir şekilde bu beyne yüklerseniz, tam ve hatasız cevap alırsınız. Özellikle sağlık sektöründe, tanıların ve tedavilerin doğru şekilde uygulanması gibi konularda yapay zeka kişisel bir asistan gibi kullanılabilir” dedi. “Asistan görevi yapacak” Yapay zekanın sağlık sektöründe tıpkı bir asistan görevi göreceğini söyleyen Naimi, kişilerin yapay zekadan korkmamalarını, yapay zekayı işlevsel hale getirmeleri gerektiğini söyledi. Naimi, “Sağlık sektöründe bir asistan gibi çalışarak doğru eksiksiz kararların alınmasında insanlara yardımcı olacağını düşünüyorum. Bunun üzerinde çalışmalar yapılıyor. Tekstil, gıda, eğlence sektörlerinin önemli derecede etkileneceğini düşünüyorum. AI, insanların işini almayacak. AI ile çalışmayan insanların işini alacak. Bir bilgisayara giderek benim bu şikayetim var ne yapmalıyım? diye sormayacağız. Biz yeni teknolojiyi, yeni araçları kullanacak genç beyinleri nasıl yetiştireceğiz? Mühendisleri nasıl eğiteceğiz? Bunu düşünmeliyiz. Benim yerimi o mu alacak demektense bunu nasıl kullanacağız diye düşünmek gerekiyor. Bu ortamda doğan bebekler bunu kabullenecekler. AI yapay zeka, gerçekten muhteşem bir araç. Elimizdeki araçların daha faydalı kullanılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “En büyük değişim sağlıkta olacak” Sağlık sektöründe olacak değişimlerden de bahseden Naimi, “Değişim, çok baskın olacak. En önemlisi sağlık sektöründe olacak. Öyle ki 3 boyutlu cihazları yeniden geliştirmeniz gerekecek. Yapay zeka, hiç hata yapmayacak demiyorum ama AI gözüyle bakmak ve bunu bir bilgi olarak vermek önem kazanacak. İnsanın yerini alması değil insana destek olmasından bahsediyorum” şeklinde konuştu. “Yapay zekaya önem veriyoruz” Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Veysi Kubba, ABD’de de girişimleri olan ve yapay zekâ konusunda Dünya’nın en ileri gelen yatırımcılarından biri olan Farzad Naimi Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Medical Point Hastaneler grubu olarak, yapay zekaya son derece önem veriyoruz. Özellikle hastanemizde son teknolojik gelişmeleri takip ederek, tanı ve tedavilerimizde yapay zeka destekli hızlı ve doğru sonuçlar elde ediyoruz. Çok değerli üstadımızı, sizlerle bir araya getirmenin mutluluğunu yaşadık. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. “Fark oluşturacak işler doğuyor” KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ünlü de, “Bizler üretim fabrikalarımızda son 5 yılda yapay zeka uygulamalarının entegrasyonu ile büyük fayda sağladık. Birçok sektörde fark oluşturacak bir iş yapış tarzı doğuyor. İş hayatımızın parçası olacak spesifik bir alan olan yapay zekâ konusunda değerli bilgilerini paylaşacak Farzad Naimi’ye de sunumlarından dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Seminerin sonunda, Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Veysi Kubba, Farzad Naimi’ye teşekkür plaketini takdim etti. Farzad Naimi kimdir? Farzad Naimi, seri girişimci, NaimiGroup’un CEO’su ve RONA Holding yatırım şirketinin kurucu ortağı ve yönetici ortağıdır. ABD, Japonya ve Brezilya’da başarılı halka arzlara sahip dört Startup’tan oluşan ilk ekibin kurucu ortağı ve parçası olmak da dahil olmak üzere, 30 yılı aşkın süredir başarılı Silikon Vadisi startup liderliğini sürdürüyor. Naimi, mentörlüğün başarılı girişimciliğin temel taşı olduğuna inanıyor. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, Dünya İnovasyon Ağı (WIN)’nda aktif olarak yer almakta ve RONA Holding portföy şirketlerinin mentörlüğünde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal ve çevresel etkiye sahip sorumlu girişimciliği teşvik etmek ve uluslararası hale getirmek onun hem felsefesi hem de yaşamdaki misyonudur.
Arıcılıkta teknoloji kullanımı masaya yatırıldı
01 Nisan 2024 Pazartesi - 16:46 Arıcılıkta teknoloji kullanımı masaya yatırıldı İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü Üyesi Dr. Gennaro Di Prisco’yu arıcılarla buluşturan etkinlik, Ziraat Fakültesi, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği iş birliğinde düzenlendi. Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) ve Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği iş birliğinde düzenlenen, “Arı Hastalıkları ve Yönetimi, Arıcılıkta Akıllı Teknolojilerin Kullanımı” (Honey Bee Diseases And Management, Using Smart Technologies İn Beekeeping) semineri İrfan Günsel Kongre Merkezi Salonu’nda gerçekleştirildi. İklim değişikliği, sürdürülebilir arıcılık ve yapay zeka desteği gibi konuların ele alındığı seminer yoğun katılımla gerçekleşti. Halka açık olarak gerçekleştirilen seminere; KTMMOB Başkanı Erkut Uluçam, Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Başkanı Hasan Kozok, Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Salih Gücel ve Doç Dr. Buket Asilsoy, öğretim üyesi Dr. İlker Gelişen, birçok öğrenci ve Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Yönetimi ile KKTC’de faaliyet gösteren pek çok arıcı katıldı. Açılış konuşmasını Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden’in yaptığı seminerde; İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü’nden Dr. Gennaro Di Prisco önemli bir sunum gerçekleştirdi. Seminerin ardından Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, KTMMOB Başkanı Erkut Uluçam’a ve Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Başkanı Hasan Kozok’a zeytin fidanı takdim etti. Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen seminerin ardından, Prof. Dr. Özge Özden ve İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü Üyesi Dr. Gennaro Di Prisco, saha çalışmaları da gerçekleştirdi. Prof. Dr. Özge Özden: “Sonbaharda, Kıbrıslı Türk arıcılarla birlikte İtalya Ulusal Araştırma Konseyi’ne bağlı Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü’nü ziyaret edeceğiz.” Açılış konuşmasında, arıcılıkla ilgili bu yıl dördüncü etkinliği gerçekleştirdiklerini söyleyen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, bu durumun Kuzey Kıbrıs arıcılığı ve ‘Kıbrıs Balı’na verdikleri önemin bir göstergesi olduğunu söyledi. “Toplum olarak varlığımızı sürdürebilmek için üretmeli ve bu üretimi de başarılı bir şekilde yapmalıyız. Uluslararası projelere ve bilimsel çalışmalara önem vermek, kaliteli üretim için hayati bir öneme sahip” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Özge Özden, “Ziraat Fakültesi olarak, tarımsal üretimde kalite ve verimlilik artışı sağlayacak projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Yeni projeler içinde hazırlıklara başladıklarını belirten Prof. Dr. Özge Özden, “Sonbaharda, Kıbrıslı Türk arıcılarla birlikte İtalya Ulusal Araştırma Konseyi’ne bağlı Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü’nü ziyaret etmeyi planlıyoruz. Bu ziyaret sırasında, arıcılarımız, oradaki meslektaşlarıyla bir araya gelerek arıcılık uygulamaları hakkında bilgi alışverişinde bulunacaklar. Yeni teknikler, yöntemler ve en iyi uygulamalar hakkında bilgi edinme ve bunları kendi arıcılık faaliyetlerimize entegre etme şansına sahip olacağız. Bu sayede, arıcılık sektörümüzü geliştirmek ve daha sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için adımlar atabileceğiz” ifadelerini kullandı. Dr. Gennaro Di Prisco: “İklim değişikliği hızla ilerliyor ve ani değişimler yaşanıyor. Bu değişimlere hızla adapte olabilmek için yeni teknolojilerden faydalanmak gerekiyor” İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Sürdürülebilir Bitki Koruma Enstitüsü’nden Dr. Gennaro Di Prisco, Ziraat Fakültesi ile arıcılıkta teknoloji ve yapay zeka kullanımını artıracak önemli bir proje yürüttüklerini söyledi. Bu proje ile arıların karşılaştığı stresleri yapay zeka teknolojileriyle incelemeye odaklandıklarını söyleyen Dr. Di Prisco, “Ayrıca, turunçgil bahçelerinde arı kovanlarının robotik sistemlerle izlenmesi ve yapay zeka teknolojisiyle analiz edilmesi üzerine bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Dr. Di Prisco, Avrupa Birliği’nin finanse ettiği BeeGuard Projesi kapsamında KKTC’den gelen arı ve bal örneklerinin analiz edildiğini ve bu çalışmaların arı üretimine yönelik çalışmalara katkı sağlayacağını ifade etti. Arıların davranışları ve bağışıklık mekanizmaları üzerine de çalıştıklarını belirten Dr. Gennaro Di Prisco, özellikle iklim değişikliği, hastalıklar ve zararlılar gibi faktörlerin büyük arı kayıplarına yol açtığını söyledi. Dr. Di Prisco,“Günümüzde iklim değişikliği hızla ilerliyor ve ani değişimler yaşanıyor. Bu değişimlere hızla adapte olabilmek için yeni teknolojilerden faydalanmak gerekiyor” dedi. Arıcılıkta iki ana sorunun öne çıktığını belirten Dr. Gennaro Di Prisco, “Akut toksikasyon ani ölümlere yol açarken, yavaş popülasyon azalması genellikle parazitler, patojenler veya az nektar kaynakları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor” dedi. Arıcılığın zor bir uğraş olduğunun altını çizen Dr. Di Prisco, bunun nedeninin ortaya çıkan hastalıklardan kurtulmak için sabit bir ilacın olmayışı olduğunu vurguladı. Dr. Di Prisco,“Arıcılar için birçok faktör önemlidir; arıların güçlü olması, parazitlerin ve patojenlerin varlığının bilinmesi gibi. Her zaman farklı stres faktörleri vardır ve bunlar birbiriyle ilişkilidir. Bu yüzden kovan yönetiminde bütünsel bir bakış açısı önemlidir” dedi.
Doğalgaz Sındırgı’nın merkezine ulaştı
30 Mart 2024 Cumartesi - 15:27 Doğalgaz Sındırgı’nın merkezine ulaştı Balıkesir’in Sındırgı ilçesi jeotermalle ısınmadan sonra ikinci çevreci enerji doğalgazla buluştu. Doğal şehir Sındırgı’da vatandaşlar ekonomik ve çevreci bir şekilde ısınmalarını sağlayan Jeotermal ısınmanın bulunmadığı bölgeler başta olmak üzere doğalgaz çalışmaları başladı. Kısa bir süre içerisinde alt yapı çalışmalarının tamamlanması ile birlikte evlerde doğalgaz ateşi yanmaya başladı. Camikebir ve Kurtuluş mahallesinde başlayan çalışmalar ilçe merkezinin tamamına yayılması planlanıyor. Doğalgaz gibi alt yapıya inen çalışmaların sıkıntılı süreçler doğurduğunu belirten Sındırgı belediye başkanı Ekrem Yavaş “ Sındırgıda jeotermalle ısınmayan bölgelerle alakalı nasıl bir çözüm bulunabilir, odun pahalandı, kömür pahalandı, yaşlıyım götüremiyorum, getiremiyorum diyen insanlara bir müjdede vermek için Bismillah dedik AKSA gazla birlikte Sındırgıda doğalgazla ısınma dönemini de başlattık. Yollar kazıldı, çamur oldu, vatandaşlarımızla birlikte belirli bir mağduriyet yaşadık. Ama şimdi ısınma sisteminin devreye alınması ile birlikte de üstünü kapatmaya başlıyoruz. Sındırgı’da Jeotermal çok önemli bir noktada. Yüzde 65’ine yakın evimiz bugün jeotermalle ısınıyor. Yapılan doğalgaz çalışması birinci etapta Bağlariçi olarak bildiğimiz mezarlığın üst tarafları yani güney kesimi. Kocakonak mahallemizde de imar planı projesi tamamlandığı gibi çalışmalar başlayacak. İmar planı olmayan bir yerde de doğalgaz çalışması yapılamıyor. Yüklenici firmada kısa bir sürede çalışmalarını tamamladı ve 1. Etapta ısınma hizmeti de başladı. Vatandaşlarımız memnun bizler memnun. İnşallah yeni dönemde ilçe merkezinin tamamına en kısa sürede doğalgazı ulaştıracağız. Yani Sındırgı’nın bütününü kapsayan bir protokolümüz var. Sadece bu bölge değil ama birinci bölge burası ikinci, üçüncü olarak yani 3 yıl içinde Sındırgı’nın tamamı doğalgazla buluşmuş olacak. Doğalgaz asıl lazım olan kısmı sanayidir. Yani buraya BOTAŞ marifetiyle şimdiki taşımayla gelen doğalgazı boru sistemiyle gelmesini sağlamak en büyük önceliğimizdir. Çünkü o geldikten sonra yapılacak salça fabrikasında, turşu fabrikalarında ısıya dayanıklı olarak tarımsal üretim yapma sanayi sistemlerinde mutlaka doğalgaza ihtiyaç var. Doğalgaz bir bölgedeki istihdam demek. İş demek Sanayilerin daha büyük olarak buraya gelmesi anlamına geliyor. Çünkü sanayici yatırımcı doğalgazı olmayan bir yere yatırım yapmayı tercih etmiyor. Bizler de bunu sağlamak imkânları her alanda arttırmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Doğalgazın evler kullanılması büyük sevinçle karşılandı Hülya Can “Doğalgazı yeni kullanmaya başladık. Ve de performans olarak harika. Ocak çok güzel, ısı yönünden kaloriferden 100 kat farklı. Çok farklı, çok güzel. En azından tertemiz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Hani bu kadar güzel olacağını beklemiyorduk açıkçası. Biz daha öncesi kalorifer sistemiyle ısınıyorduk. İyiydi ama kömür maliyeti, kirliliği, uğraşması, doğal gaz daha güzel daha temiz. Yıllardır bekliyorduk. Sağolsun belediyemizde diğer emeği geçen herkese teşekkür ederiz yani çok güzel bir çalışma oldu. Hani ekip olarak da çok güzel çalıştılar bizi de yormadılar. Ve komşularımda hani çevrem olarak herkes çok memnun doğalgazın gelmesinden.” sözlerine yer verirken Şükrü Ekici “Bundan 7-8 sene önce aynı duyuyorduk biz bunu da taşımalı, aynı taşımalı yine de bekliyorduk. Sıcak suya bağlatmadım petekleri şeyleri döşeyeli ben 4-5 sene oldu döşettim. Kaloriferi yakmadım doğalgaz gelecek diye. Bekledik umudumuz gerçekleşti yani“ şeklinde konuştu. Aşçı İsmail Küçük “Yeni işyerimize, Sındırgıya doğalgaz geldi. Şu anda bizde iş yerimize doğalgaz bağlantılarına başladık. Önümüzdeki günlerde, abone olduk. Önümüzdeki günlerde biz artık yemeklerimizi doğalgazla pişirmeye çalışacağız yani. Tüpten kurtulacağız, telaşlı iş. Ama bundan sonra doğalgaz olunca daha rahat bir sisteme geçeceğiz. Vanayı açacağız, yemeklerimizi doğalgazla pişirmeye devam edeceğiz. Yani Sındırgıya beklediğimiz doğalgaz gelmiş oldu. Bizde bundan sonra yemeklerimizi doğalgazla pişireceğiz” dedi.
Karya -Farma’dan dünya sıfır atık gününde önemli açıklama
30 Mart 2024 Cumartesi - 13:22 Karya -Farma’dan dünya sıfır atık gününde önemli açıklama Aydın Adanan Menderes Üniversitesi Teknokent’te faaliyetlerini sürdüren ve Aydın ve Ege Bölgesi’ndeki organik ve endemik bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarla gündeme gelen Karya-Farma son çalışmasını ‘30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nde açıkladı. Atık olarak görülen incir, zeytin ve okaliptüs yaprakları ile kanatlı yumurtalarının atık olan kabuklarının bileşenleri ile yaptığı tarımsal gübrenin, gübre ve tarım sektöründe dikkat çeken bir yenilik olduğu belirtildi. Karya Farma HBX Ar-Ge’nin uzun süredir devam eden bu çalışmasına ilişkin test sonuçlarının oldukça başarılı olduğunu belirten Bilimsel Araştırmalar Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, patentini de aldıkları bu yeni ürünün tarım ve gübre sektörünün yanı sıra başta Özbekistan olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın dikkatini çektiğini belirtti. Başta sağlık olmak üzere çevre, hayvancılık ve tarım alanında yaşanan sorunlara yönelik akılcı bilimsel çözümler üreten ve 18 yıllık süreç içerisinde spesifik ve stratejik 17 patente imza atan Karya Farma HBX AR-GE bu kez okaliptüs dalları ve yaprakları ile zenginleştirilmiş incir ve zeytin yaprağı bileşimli sıvı ve pelet gübre üretti. HBX AR-GE BAP (Bilimsel Araştırmalar Projeleri) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, akıllı tarım ürünleri üretiminde Aydın’ın birçok bölgesinde yaygın bir şekilde bulunan okaliptüs ağacını da kullanarak zeytin ve incir yaprağı özlü zenginleştirilmiş sıvı ve katı gübre projesine patent almayı başardıklarını açıkladı. Bir süredir devam eden çalışmalarında pilot uygulamanın gerçekleştirildiği serada üretilen ürünlerin yapılan analizlerinin oldukça mutlu edici sonuçlar verdiğini belirten Başlık, “HBX-TBT projesi yani Tarımsal Biyo Teknoloji yöntemi uygulamaları ile geliştirilen naturel sıvı ve katı gübreler için özel bir sera alanı yapımı çalışmalarına hız verildi. Meydana gelecek olan akıllı sera alanı içerisinde damlama yöntemi ile naturel sıvı gübre ve zeminde de katı gübre kullanılarak deyim yerindeyse ilaç gibi etkili sebze ve meyveler üretimi hedeflenmektedir. Türki Cumhuriyetleri Devletleri’nde bu projenin ilgi görmesi bizi ayrıca çok heyecanlandırdı. Pilot uygulamasını gerçekleştirdiğimiz 4.5 dönüm arazide yeni ürünümüzün oldukça başarılı sonuçlar verdiği görüldü” diyerek patenti alınan bu çalışma ile de Aydın’ın milli meyvesi incir ve zeytinin ayrıca değer kazandığını söyledi. “Yumurta kabukları da değerlendirildi” HBX AR-GE Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, "Buluşumuz kanatlı hayvanların yumurtalarından elde edilen yumurta kabuklarını zeytin ve incir yaprağı özüyle beraberinde geliştirilmiş bir formülasyondan ibarettir. Ülkemizde yıllık yaklaşık 16 milyar adet sadece tavuk yumurtası üretildiği göz önüne alınırsa diğer kanatlılar ile beraber bu rakam çok ciddi sayılara ulaşmaktadır. Bahsedilen yumurta kabukları için dünya genelinde bir hesap yapılırsa milyonlarca ton kabuk geri dönüşüme uğramadan atık olarak bırakılmaktadır. Yumurta kabuklarının hammadde olarak kullanımı sayesinde mineral ve vitamince zengin yumurta kabuklarının geri dönüştürülmesi sağlanabilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda tarımsal alanlarda azotlu gübre kullanımındaki aşırı artış sonucu üretilen besinlerde nitrat ve nitrit artışına neden olduğu, üretilen bu besinleri yiyen kişilerin kansere yakalanma riskinin arttığı tespit edilmiştir. Bu sebeple Avrupa’nın birçok ülkesinde kimyasal gübre kullanımı yasaklanmıştır. Kimyasal gübreler ve toprağa atılan kimyasallar sadece zararlı haşerelere zarar vermekle kalmayıp, çevrede bulunan kuşlara, arılara diğer zararsız böceklere ve faydalı mikroorganizmalara zarar vermekte onları öldürmektedir. Bu nedenle hem insanların sağlığı hem da tabiatın dengesi için önümüzdeki doğallığa çok önem verilmelidir” dedi. “Sadece Aydın’da 30 milyon zeytin ve incir ağacı var” Kutsal kitaplarda adından söz edilen incir ve tarihten bu yana barış ve sağlığın simgesi olmuş zeytin ağacının en fazla olduğu illerin başında gelen Aydın’da bu ağaçların sadece meyvesi değil yapraklarının da ekonomik değeri olması gerektiğini kaydeden Başlık, incir ve zeytin yaprağı üzerindeki araştırmalarından her geçen gün yeni sonuçlar aldıklarını belirtti. HBX AR-GE Projeleri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık; "Okaliptüs yaprakları zararlı sineklere, haşerelere karşı çok iyi bir kovucu özelliğe sahip ve güçlü bir antiseptik olması bakımından diğer bileşenlere uyum sağlamıştır. Zeytin ve İncir ağacı bakımından Aydın İlimizde yaklaşık 33 milyon civarında ağaç varlığına sahip oluşumuz bu projeyi hayata geçirmemize en büyük etken olmuştur. Maalesef göz göre göre bu yapraklar yakılarak imha edilmektedir. Oysa ki faydaları hakkında literatüre girmiş binlerce bilimsel makale bulunmaktadır. Elimizi taşın altına koyarak önce bunlardan naturel sıvı ve katı gübre projesi hayata geçirilerek patentledik. Sonrasında akıllı sera projemize büyük bir heyecanla adım attık" ifadelerine yer verdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu:
30 Mart 2024 Cumartesi - 11:38 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2023 yılı son çeyreğinde elektronik haberleşme sektörü operatör gelirlerinin 70,1 milyar TL’ye ulaştığını açıklayarak, “2023 yılında bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 72,3’lük rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı. Ayrıca tüm işletmecilerin yatırımları bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 68,6 gibi önemli oranda artarak 2023 yılında 52,4 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yapılan yatırımlarla birlikte mobil abone sayısı da 92,2 milyona ulaşırken bunun 84,9 milyonunu ise 4,5G aboneleri oluşturdu” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayınlanan 2023 yılı dördüncü çeyreğine ilişkin “Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu”nu açıkladı. 2023 yılı dördüncü çeyreğinde BTK tarafından yetkilendirilen 466 şirket ve 848 yetki belgesi bulunduğunu belirten Uraloğlu, ayrıca toplam 8 adet yetkilendirilmiş elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı bulunduğunu söyledi. Söz konusu elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının 2023 sonu itibarıyla 7,3 milyon elektronik imza ve 964 bin mobil imza olmak üzere toplam 8,3 milyon elektronik sertifika oluşturduğunu belirten Uraloğlu, Türkiye’nin haberleşme altyapısının taleplere hızlı bir şekilde uyum gösterdiğini kaydetti. “Toplam abonelerin yüzde 92’si 4.5G kullanıcısı” Bakan Uraloğlu, 2023 yılı sonu itibariyle mobil abone sayısının 92,2 milyona, mobil abone yaygınlığının da yaklaşık yüzde 108’lere çıktığını belirterek, “Mobil abonesi olan 84,9 milyon vatandaşımız, 2016 yılında hizmete başlayan 4,5G aboneliğine geçmiş durumda. Hatta 4,5G hizmetinin toplam abonelerin yüzde 92’sini oluşturduğunu görüyoruz. Makineler arası iletişim (M2M) abone sayısı ise 9,3 milyona ulaşarak yıllık bazda yüzde 15,4 büyüme göstermiş durumda. 2023 sonu itibari ile taşınan toplam mobil numara sayısı ise 177,3 milyonu geçmiş olup 2023 yılı içinde taşınan mobil numara sayısı ise 10,2 milyona ulaştı” dedi. Uraloğlu, sabit hatlarda numara taşınabilirliği uygulamasının başladığı 10 Eylül 2009 tarihinden 31 Aralık 2023 tarihine kadar toplam 2 milyon 609 bin 377 adet numaranın taşıma işlemi gerçekleştiğinin de altını çizdi. “562 bin kilometre fiber altyapıya ulaştık” Bakan Uraloğlu,Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak internet altyapısında gerçekleştirilen çalışmaların ve yatırımların meyvesini almaya başladıklarını belirterek, genişbant internet abone sayısının geçen yıla göre yüzde 3’e yakın artarak 93,3 milyona çıktığını bildirdi. Uraloğlu, 2023 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 8,6 civarında artışla 562 bin kilometre fiber altyapıya ulaşıldığını da vurgulayarak, “Fiber internet abone sayısı da geçen yıla göre tam tamına yüzde 20’lik artışla 6,8 milyona ulaştı. Şimdi vatandaşlarımızla birlikte daha büyük hayaller kurmamız ve bunları gerçeğe dönüştürmek için çalışmamız gereken bir dönemdeyiz. Şu anda toplam 562 bin kilometre olan fiber uzunluğumuzu bu yılın sonuna kadar 600 bin kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. 4 yıl içerisinde ise fiber uzunluğumuzu 850 bin kilometreye taşıyacağız” ifadelerini kullandı. Genişbant internet kullanımı 260,3 GByte yükseldi Bakan Uraloğlu, fiber altyapı ile birlikte internete hızlı erişim sağlamasının yanında vatandaşların internet kullanımını da artırdığına dikkati çekerek, 2022 yılının son çeyreğinde sabit genişbant abonelerinin ortalama aylık veri kullanımının 243 GByte olduğunu, 2023 yılının son çeyreğinde ise bu rakamın 260,3 GByte’a yükseldiğinin altını çizdi. Uraloğlu, 4.5G altyapısı kullanan mobil abonelerin ise 2022 yılı dördüncü çeyreğinde 14,8 GByte olan veri kullanımının 17,2 GByte’a ulaştığını aktardı. “Rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı” Uraloğlu, 2023 yılı son çeyreğinde elektronik haberleşme sektörü operatör gelirlerinin 70,1 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı. 2023 yılının tamamında ise gelirlerin 244 milyar TL’ye ulaştığını belirten Uraloğlu, “2023 yılında bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 72,3’lük rekor bir artış yaşanarak toplam gelir 224 milyar TL’yi aştı. Ülkemizin haberleşme altyapısına en fazla yatırım yapan ve en büyük şirketleri olan Türk Telekom ve mobil operatörler özelinde gelirlerin yüzde 80’e yakın arttığını da görüyoruz. Yatırımları incelendiğinde, Türk Telekom ve mobil operatörler özelinde önceki yıla göre sektörde yapılan yatırım tutarı yaklaşık yüzde 85 artarak 41,2 milyar TL’ye ulaşmış. Haberleşme sektöründe yaptığınız yatırım her zaman misliyle sizlere döner” şeklinde konuştu. Haberleşme altyapısına 2023’te 52,4 milyar TL yatırım Bakan Uraloğlu, yine yatırım yaparak büyümek ve altyapısını geliştirmek için çalışan diğer operatörlerin de net satış gelirlerinin 2023 yılında yüzde 53 gibi önemli oranda artarak 53,6 milyar TL’ye çıktığını belirterek, “Diğer operatörlerimizin altyapı için yaptığı yatırım tutarı 11,2 milyar TL’yi buldu. Ancak tüm işletmecilerin yatırımları bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 68,6 artarak 52,4 milyar TL olmuş durumda” diye konuştu. “Mobil şebekelerde aylık kullanım süresi 477 dakikaya çıktı” Uraloğlu, yılın son çeyreği itibari ile mobil şebekelerde aylık ortalama kullanım süresinin 477 dakikaya, sabit şebekelerde ise 100 dakikaya çıktığına işaret ederek, “Mobil ve sabit şebekelerdeki ses trafiğine bakıldığında, yaklaşık 4,6 milyar dakikası sabit şebekelerden kaynaklanan toplam 321,4 milyar dakikalık trafiğin yüzde 98,6’sının mobil şebekelerde başlatıldı” dedi.
Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu başarıyla tamamladı
29 Mart 2024 Cuma - 21:34 Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu başarıyla tamamladı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat havada kaldığı 26. test uçuşunu da başarıyla tamamladı. Yerli elektro-optik sistem ASELFLIR-500 ile havalanan milli SİHA, 27 saatlik uçuşu sırasında gökyüzünde toplam 4 bin 600 kilometre mesafe kat etti. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, 27 saat uçuş gerçekleştirdiği 26. uçuş testini de başarıyla gerçekleştirdi. Bayraktar TB3, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen 26. test uçuşunda orta irtifada kesintisiz olarak 27 saat 19 dakika havada kaldı. 28 Mart günü saat 09.40’da başlayan uçuş, Bayraktar TB3’ün tekerlerinin piste değdiği 29 Mart saat 12.59’da başarıyla tamamlandı. Sınıfının en iyisi olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Sistem ile orta irtifadaki sistem ve dayanım performansının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla geçti. Bayraktar TB3, 27 saatlik uçuşu sırasında gökyüzünde toplam 4 bin 600 kilometre mesafe kat etti. Toplam uçuş 224 saat oldu Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 224 saat havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 kilometre yol kat etmişti.
ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi
29 Mart 2024 Cuma - 16:23 ASO’da “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi Ankara Sanayi Odası’nda (ASO), alanında birçok uzman ismin de katıldığı “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneli düzenlendi. Ankara Sanayi Odası’nda Zafer Çağlayan Meclis Salonu “İkinci Yüzyılda Yapay Zeka” paneline ev sahipliği yaptı. Alanında birçok isimin de katıldığı panelde, “Yazılım” ve “Endüstri 4.0” gibi konu başlıkları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra yapay zekanın insan hayatını nasıl kolaylaştırabileceği ve hukuk alanındaki entegrasyonu da panelde tartışıldı. Panele; ASO Meclis Üyesi Oğuz Yılmaz, Prof. Dr. Olgun Değirmenci, Dr. Cenk Deniz Mendi, Dr. Zümrüt Müftüoğlu, özel bir firmada teknik müdür pozisyonunda çalışan Serkan Kalınöz ve söz konusu alanlarda çalışmalarda bulunan öğrenciler ile akademisyenler katıldı. ASO Yazılım Sanayi Komitesi Başkanı Nuray Başar, burada yaptığı konuşmada, “Yapmış olduğumuz etkinlikler, ziyaretler sonucu üye sayımızı tamamlayarak Nace kodu 62.01.01 olan meslek mensupları için ‘35-Bilgisayar Sanayi Yazılım Meslek Komitesinin’ kuruluşunu 5 yıl önce gerçekleştirdik. Bugün 600’e yaklaşan üye sayımızla Ankara Sanayi Odasının en büyük komitelerinden birisi olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Komitenin, sektörel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk alanında da öncülük oluşturduğunu belirten Başar, şunları kaydetti: “Bu bağlamda; toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikleri arasına aldı. Birleşmiş Milletler Kadın Erkek Fırsat Eşitliği sözleşmesinin imzalanması için bir ön çalışma yapıp yönetim kurulumuza sundu. Yönetim Kurulumuzun desteği ve çalışmaları ile birlikte Weps sözleşmesini imzaladık. Türkiye’de ilk kez bir Oda bu sözleşmeyi imzalamış oldu. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile birlikte projeler üretmeye çalışıyoruz. Weps sözleşmesi Komitemizin gurur kaynağıdır.” Dijitalleşmenin hayatın her alanında olduğunu ifade eden Başar, yenilikçi teknolojiler çağında olduklarını aktardı. “Yapay zeka iş hayatında ciddi bir gündem olarak yerini aldı” Endüstri 4.0 ile birlikte sanayide, üretimde dijitalleşmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladıklarını söyleyen Başar, “Yapay zeka artık gerek günlük yaşamımızda gerekse iş hayatımızda ciddi bir gündem olarak yerini aldı. Geleceği yakalayabilen, çağın teknolojisini kendine uyarlayabilen, ülkemiz için üretebilen insanlar için bizler de kendimize vazife çıkarıp çalışmalara başladık” diye konuştu. “Yapay zekayı hayatımızın her alanında hisseder olduk” Yapay zekanın önemine işaret eden Başar, “Beğenelim, beğenmeyelim ya da kabul edelim, etmeyelim güvenlik, sağlık, tarım, enerji, madencilik, ulaşım, sanayi, ürün pazarlama gibi yaşamın bütün alanlarını temelden değiştirme gücüne sahip olmasıdır. İnsanlık tarihindeki en önemli bilimsel gelişme olarak nitelendirilen yapay zekanın her geçen gün hayatımızdaki yerini daha fazla hisseder olduk” açıklamasında bulundu. Türkiye’de yapay zeka yol haritası ile ilgili çalışmalarında başlatıldığına dikkati çeken Başar, şöyle konuştu: “Bu çalışmaların hedefi gerçekleştirmeye yönelik olması için beraberinde işgücü, eğitim ve teknoloji ayaklarında yapılması gerekenler vardır. Yaşam boyu öğrenme, firmaların endüstri 4.0’a uygunluğu, üniversite - sanayi işbirliği, okullarda müfredatın güncel tutulması, finansmana kolay erişim gibi birçok konu başlığını burada sayabiliriz.” Prof. Dr. Olgun Değirmenci ise yaptığı konuşmada, “Sanayi devriminden sonra ABD ve İngiltere’de yönlendirilmesinde farklılıklar vardır. Sanayi devriminden sonra İngiltere’de işçi ücretleri düştü. ABD’de arttı. Aynı devrim. Niye bir yerde düşürdü diğer yerde arttırdı? Yaklaşım farklılığından dolayı” dedi. Dr. Cenk Mendi ise “Biz yapay zeka enstitüsü olarak Ar-Ge koordinasyonu yapmak, yapay zeka ekosistemini katalizasyon görevi görmek üzerine kurulmuş bir enstitüyüz. Cumhurbaşkanlığı yapay zeka stratejilerinde de esasında tanımlanmıştır. Bu görevlerin bir kısmı da yapay zeka enstitüsüne verilmiş durumdadır” diye konuştu. Dr. Zümrüt Müftüoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Son yıllarda yapay zekayı deneyimledikçe maalesef zorlukları o kadar tartışıyoruz ki hemen hemen her platformda fırsatlarını gölgede bırakıyor oldu. Aslında fırsatlarına baktığımız zaman özellikle pandemi süreci ile birlikte biliyorsunuz birçok ülke dijitalleşme takvimini öne almak durumunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti de aynı aksiyonu almak zorunda kaldı. Dijitalleşme dediğimiz zaman da en önemli unsurlardan bir tanesi yapay zeka teknolojilerinin artık rutin hayatımıza entegre olmasıydı.” Serkan Kalınöz ise, “Teknolojiye karşı bir direnç ve teknolojiye adapte olamama gibi bir korku. Dolayısıyla bu gibi durumla sıkça karşılaşıyoruz. En altta çalışan işçi tabakasından herkesle konuşarak bu projelerin sizlerle bir zoru yok. Önemli olan süreçleri iyileştirmek. Sizin işinizi kolaylaştırmak. Nerede kullanılacağını çok öngöremiyorlar” dedi. Oğuz Yılmaz ise yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği müktesebatına vurgu yaptı. Dünyadaki yapay zeka alanındaki gelişmeleri işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önemli işlere imza attığını söyledi.