SAĞLIK - 30 Aralık 2020 Çarşamba 13:32

Korona virüsü yenen uzman doktor yaşadığı pişmanlığı anlattı

A
A
A
Korona virüsü yenen uzman doktor yaşadığı pişmanlığı anlattı

Tokat’ta, 20 gün süren tedavi sürecinde korona virüsü atlatan Göğüs Hastalıkları Uzm.

Tokat’ta, 20 gün süren tedavi sürecinde korona virüsü atlatan Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Cengiz Yakıt, hastalığa nereden yakalandığını düşünerek pişmanlıklar yaşadığını belirterek, "Ölüme kadar gidecek bir süreç içerisine dahil oldum" dedi.


Tokat İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Cengiz Yakıt, kasım ayı başlarında vermiş olduğu PCR testinin pozitif çıkması üzerine Korona virüse yakalandığını öğrendi. Evinde izole olarak ilaç kullanmaya başlayan Yakıt, hastalığının 10. gününde tedavisi bitip iyileşeceğini umut ederken beklemediği tablo ile karşılaştı. Yüksek ateş ve nefes darlığı ortaya çıkması üzerine hastanede tedavi altına alınan Yakıt, zorlu bir süreç geçirdi. Hastanede devam eden tedavi sürecinde 39-40 dereceyi bulan düşmeyen ateş, kan oksijen değerlerinde belirgin düşmeler, yoğun nefes darlığı ve sürekli öksürükle mücadele ettiğini belirten Yakıt, yaşadığı süreci dile getirdi.



"Ben bu mikrobu nereden aldım diye pişmanlıklar duydum"


Yakıt, durumunun bozulup her an yoğun bakıma alınıp, solunum cihazına bağlanabileceği korkusu yaşadığını belirterek, “Sevdiklerimi bir daha göremeyebileceğim kaygısını yaşadım. Yoğun bakımdaki hastaların durumunu gören ve bizzat yaşayan birisi olarak o süreçler gözlerimin önüne geldi. Solunum cihazına bağlanmak zorunda kalabileceğimi, bir daha solunum cihazından ayrılamaya bilip hayatımın orada sonuçlanabileceği hüznü içerisinde ’ben bu mikrobu nereden aldım’ diye pişmanlıklar duydum. Ben yeterince tedbirli olabildim mi? Maske, mesafe, hijyen kurallarını nerede ihlal ettim? diye düşündüm. Maskemi düzenli kullanmış olsaydım, mesafemi korumuş olsaydım, temizlik kurallarına tam riayet etmiş olsaydım ben bu hastalığa hiç yakalanmayacaktım. Demek ki bir yerde eksiğim oldu, gözümden kaçtı ki ben bu hastalığa yakalandım. Ölüme kadar gidecek bir süreç içerisine dahil oldum. Bu beni duygusal olarak ve ruhen çok etkiledi. Ama şükrüler olsun zorlu geçen hastane sürecini hekimlerimizin, hemşirelerimizin desteği sonucunda yoğun bakımın kenarından döndüğümü düşünüyorum. Yoğun bakımda o zorlu süreç ve nereye gideceği belli olmayan sürece dahil olmadan kurtulmuş oldum. Vatandaşlara tavsiyem kurallara, kısıtlamaları harfiyen uyarak yerine getirmeli” dedi.



Hastalık erkekleri daha çok etkiliyor


Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Cengiz Yakıt, hastalığın ağır seyretme oranı erkek cinsiyette daha fazla olduğuna işaret ederek, “Hastalanan erkeklerin yoğun bakıma gitme, solunum cihazına bağlanma ve ölüm riskleri kadınlara göre daha fazla bulunmuştur. Bunun sebebi olarak kadınlarda yüksek olan östrojenin kuvvetli bağışıklık yanıtı oluşturmada etkili olduğu düşünülmektedir. Hastalığın kadınlarda daha çok asemtomatik yada hafif geçirilmesinde bu kuvvetli bağışıklık yanıtın etken olduğu düşünülmektedir. Ayrıca erkeklerde hastalığın ağır seyretmesinde daha az maske kullanmaları, toplu taşıma gibi riskli bölgelerde daha fazla bulunma gibi rahat davranış kalıplarında olmaları, sigarayı daha fazla içmeleri ile kronik kalp ve akciğer hastalıkları gibi riski arttıran yandaş hastalıkların fazla olmasının da etkisinin olduğu görüşü hakimdir” diye konuştu.



Hastalıktan korkanlar doktora zamanında gitmiyor


Yakıt, hastalıktan korkanların doktora geç gittikleri için sıkıntılı süreçlerin yaşandığını belirterek, “Vatandaşlarımızdan bazıları bu hastalıktan korktukları için doktora zamanında gelmemekte ya da gelip tanı aldıklarında Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz verilen ilaçları kullanmakta tereddüt etmektedirler. Bu hastalarımızda akciğerlere inen virüs kişiyi hızlıca solunum yetmezliğine sokup ölüme kadar götürebilmektedir. Kısa bir süre önce Covid-19 hastalığına yakalanıp uzunca bir süre hastanede tedavi olan, yoğun bakım sınırından dönen, ölümün soğuk elini ensesinde hisseden biri olarak söylüyorum “lütfen bu hastalığı önemseyelim” Bu gibi olumsuz, üzücü tablolarla karşılaşmamak için bilinçli olmalı maske, mesafe ve temizlik kurallarına tam olarak uymalı, covid-19 aşısını yaptırmalı, karantina önlemlerinde hassassiyet göstermeli, en ufak bir şikayetimizde bile mutlaka bir sağlık kuruluşa başvurmalıyız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avcılar’da esrarengiz cinayet Avcılar’da gece saatlerinde araç içinde silahlı saldırıya uğrayan 2 genç ağır yaralandı. Yaralılardan 21 yaşındaki Mehmet Koç olay yerinde hayatını kaybederken, araç içinde ıslak mendil paketlerine saklanmış uyuşturucu madde bulundu. Olay, Tahtakale Mahallesi’nde gece saat 03.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre cadde üzerinde araç içindeki Mehmet Koç (21) ve Ahmet H. (20) araç içinde otururken henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı tartıştıkları 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu Mehmet Koç ve Ahmet H. Ağır yaralandı. Olay yerine ihbar üzerine gelen ambulans ekipleri 2 yaralıyı hastaneye kaldırdı. Vücudunun çeşitli bölgelerinden silahla yaralanan Mehmet Koç kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Otostop için durdurduklarını söyledi Olayla ilgili geniş çaplı inceleme yapan Avcılar Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler yaralı Ahmet H.’yı tedavisinin ardından sorguladı. Ahmet H. 2 kişinin yolda otostop için kendilerini durdurduklarını ve araç içinde tartışma çıkardıktan sonra 2 şahsın silahla kendilerine saldırdıklarını iddia etti. Polis, kaçan şüphelileri aramaya başladı. Islak mendil paketinden uyuşturucu çıktı Araç çevrede olay yeri inceleme ekiplerince de çalışma yapıldı. Yapılan çalışmalar neticesinde araçta mermi izleri tespit edildi. Öte yandan araç dışında ıslak mendil paketleri de dikkat çekti. Paketlerin içinde esrar adı verilen uyuşturucu madde bulundu. Olayı duyan çevre sakinlerinden Hamdi Değerli ise “ Sabaha karşı 4 sıralarında bir araç geliyor. Daha sonra silah sesleri duyulunca güvenlikler geliyor buraya. Yaralılar varmış araç içinde daha sonra polis ekipleri araç içinde uyuşturucu olduğunu söyledi. Islak mendil paketleri içinde olduğu söylenmiş. Şahıslardan birisi çok ağır yaralıymış kalp masajı yapılmış burada. Muhtemelen onun durumu kötüdür. Ben görmedim ama bu şekilde duydum ben” dedi. Olay sonrası güvenlik kamerasına yansıdı Yaşanan olay sonrası anlar ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde aracın kapıları açık halde site girişi önüne yanaşması ve sonrasında ise yaralı halde Ahmet H.’nin çevreden yardım istemesi vatandaşların ve ambulansın gelmesi yer aldı.
Mersin Mersin’de gençler, belediyenin açtığı fiziksel yeterlilik kursunda sınavlara hazırlanıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, Polis Meslek Eğitim Merkezi, Polis Meslek Yüksek Okulu, Milli Savunma Üniversitesi, bekçilik, subaylık, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ile Astsubay Eğitim Merkezi sınavlarına hazırlanmak isteyen gençleri, açmış olduğu fiziki yeterlilik kursları ile sınavlara hazırlıyor. Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde gerçekleşen ve dışarıda oldukça maliyetli olan kurslara gençler, belediye sayesinde ücretsiz bir şekilde erişim sağlıyor. Seyfi Alanya Spor Salonu’nda haftanın 5 günü uzman antrenörler eşliğinde sınavlara hazırlanan gençler, yoğun ve disiplinli bir tempoda çalışmalarını sürdürüyor. Uzmanlar eşliğinde kondisyonlarını ve fiziksel yeterliliklerini her geçen gün daha da geliştiren gençler, parkura çıkıp yeterliliklerini ölçmek için gün sayıyor. “Haftanın 5 günü yoğun bir tempoda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesinde fitness ve yüzme antrenörü olarak görev yapan Serhat Taşma, POMEM, BESYO, MSÜ, ASEM ile bekçilik sınavlarına hazırlanmak isteyen gençler için, belediye bünyesinde fiziki yeterlilik kursu vermeye devam ettiklerini kaydetti. Seyfi Alanya Spor Salonunda haftanın 5 günü 10.00 ile 12.00 saatleri arasında kurs verdiklerini aktaran Taşma, “Haftanın 3 günü dijital fotosel eşliğinde, birebir sınav parkuruna uyumlu olan parkurumuzda çalışıyoruz. Haftanın 1 günü kuvvet, 1 günü de kros koşusu ve kondisyon çalışıyoruz. Şu anda POMEM başvuruları başladı. Sınavlara hazırlanmak isteyen gençlerimizi kursumuza bekleriz” dedi. “Gençlerimizin eksik yönlerini tespit edip, çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz” Fiziksel yeterlilik kurslarının, dışarıda oldukça maliyetli olduğunu belirten Taşma, “Biz burada kursiyerlerimizle birebir ve özel olarak ilgileniyoruz. Onların bu süreçte hangi yönden eksik olduğunu tespit edip, ona göre çalışmalar yapıyoruz. Kondisyonları eksikse, Macit Özcan Spor Tesisinde kondisyon antrenmanlarına ağırlık veriyoruz. Parkurda eksiklikleri varsa haftanın 3 günü parkurda çalışıyorlar. Kuvvet eksiklikleri varsa fitness salonunda ağırlık çalışması yapıyoruz. Dışarıda bunların hepsine ayrı ayrı ücret ödemeleri gerekirken, biz bunu gençlerimize ücretsiz bir şekilde sunuyoruz” diye konuştu.. Ücretsiz kurs sayesinde gençler, hedeflerine tam odaklı bir şekilde çalışabiliyor PMYO sınavlarına hazırlanan Berfin Sude Bensol, kursa gelmeden önce önyargılı olduğunu ama kursa geldikten sonra bu yargıyı kırdığını belirterek, “Daha önce farklı kurslara da gittim ama yetersiz gördüğüm için buraya geldim. 1,5 aylık süreçte kurs sayesinde çok fazla yol kat ettim. Sınavı kazanacağımı düşünüyorum. Ben bu kadar destekleneceğimi beklemiyordum. Sırtımda öyle bir destek var ki inancım daha da yükseliyor. Hocalarımız yapamadığımız konularda yargılamadan, tekrar tekrar, biz öğrenene kadar hareketleri gösterdikleri için daha özgüvenli ve daha motive olabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Genetik faktörler iyi huylu prostat büyümesini tetikleyebilir Prostat büyümesinin hayat kalitesini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Üroloji Uzmanı Op. Dr. Sezgin Yeni, “İyi huylu prostat büyümesinin gelişmesinde etkili hormon testosterondur. Genetik yatkınlık, iyi huylu prostat büyümesini tetikler. Yakınlarında iyi huylu prostat büyümesi olan erkeklerin bu hastalığa yakalanma ihtimali daha fazladır” dedi. İyi huylu prostat büyümesinin tanımını yapan VM Medical Park Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Sezgin Yeni, “Böbreklerden süzülen idrar önce mesaneye (idrar kesesi) gelir. Sonrasında ‘üretra’ denilen idrar kanalıyla dışarı atılır. Erkeklerde mesane ile idrar kanalı arasında bulunan prostat bezi yaşla ve hormonların etkisi ile büyüyebilir. Bu duruma iyi huylu prostat büyümesi denilir” diye konuştu. İyi huylu prostat büyümesinin gelişiminde etkili olan hormonun testosteron olduğunu ifade eden Op. Dr. Sezgin Yeni, “Genetik yatkınlık, iyi huylu prostat büyümesini tetikler. Yakınlarında iyi huylu prostat büyümesi olan erkeklerin bu hastalığa yakalanma ihtimali daha fazladır. Gece uyurken sık sık idrar nedeniyle uyanmak, acil idrar yapma isteği, idrara başlarken bekleme, ıkınma, zorlanma, kesik kesik idrar yapma, idrarını tam boşaltamama, mesanede idrar kalma hissi, idrarı yaptıktan sonra damlama olabilir. Bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş gelişebilir. Bu yüzden hastaların bir kısmı bu şikâyetlerin normal olduğunu düşünebilir” dedi. “Ultrason, PSA ve üroflowmetre tanıda önemli” Teşhis konma sürecinden bahseden Op. Dr. Yeni, şu bilgileri paylaştı; “Prostat büyümesi teşhisinde yapılan tetkikler arasında ultrason, PSA, üroflowmetre (idrar akım testi) önem arz etmektedir. Ultrason ile prostatın büyüklüğü, mesane içine uzanıp uzanmadığı ve mesane içinde deformasyona yol açıp açmadığı anlaşılabilir. PSA prostat kanserinin taranması için kullanılan bir kan testidir. İdrar yolu enfeksiyonu, mesane taşı, sonda takılması veya diğer ürolojik girişimlerde PSA yükselebilir. PSA yüksekliği tespit edildiğinde, prostat kanseri araştırması için prostat biyopsisi veya prostat MR yapılması da gerekmektedir. Bu testler sonucunda kanser tespit edilmezse, iyi huylu prostat büyümesi teşhisi konulabilir.” “İdrar testi ihmal edilmemeli” İdrar testinin iyi huylu prostat büyümesi teşhisi için en önemli testlerden birisi olduğunu söyleyen Op. Dr. Yeni, “Bu testle hekim hastanın ne kadar idrar yaptığını, idrar yapma paternini ve idrar hızını görebilir. Bazı hastalar hafif derecede şikâyeti olduğunu belirtse de, işeme testinde ileri derecede prostat tıkanıklığı tespit edilir. Bu durumda tedavinin başlaması gerekmektedir” dedi. “İlaç ve cerrahi tedavi tercih edilebilir” Tedavi yollarını anlatan Op. Dr. Yeni, “İyi huylu prostat büyümesi tedavi seçeneklerinde ilaç tedavisi ve cerrahi seçenekleri mevcuttur. Hafif dereceli prostat tıkanıklığı olan hastalarda ilaç tedavisi olumlu sonuç vermektedir. Ancak uzun süre ilaç kullanımında ilaca yanıt azalabilmekte ve hastaların şikâyetleri artabilmektedir. İlacı bırakan hastalarda şikâyetler tekrarlayabilir. Orta ve ileri dereceli şikâyetleri olan hastalarda cerrahi tedavi çok daha ön planda tutulmalıdır. Günümüzde kapalı prostat cerrahisi çok ilerlemiştir. HoLEP, THULEP, Bipolep, TURP ile prostat tedavisi başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Bu cerrahilerde komplikasyon oranları düşük, hasta konforu yüksektir. İleri yaştaki hastalar spinal anestezi (belden uyuşturma) ile daha güvenli şekilde ameliyat edilebilmektedir” ifadelerini kullandı. “Zamanında tedavi edilmezse böbrek yetmezliğine yol açabilir” İyi huylu prostat büyümesi zamanında tedavi edilirse hastaların hayat kalitesinin yükselebileceğini dile getiren Op. Dr. Yeni, “Ancak tedavisi geciken veya tedavi edilmeyen hastalarda prostat büyümesi, mesanenin çalışmasını bozarak böbrek yetmezliğine sebep olabilir. 50 yaşından itibaren her erkeğin, akrabasında prostat hastalığı olan erkeklerin ise 40 yaşından itibaren bir üroloji hekimine muayene olması ve testleri yaptırmasında büyük önem vardır” dedi.
Bursa Havalar ısındı, terlikle araç kullananlar arttı Bursa’da hatalı sollama yapan otomobil, başka bir araca çarptı. 1.5 promil alkollü çıkan sürücünün kullandığı araç kiralık çıkarken, ayağındaki terliklerle araç sürmesi ise dikkat çekti. Kaza, merkez Nilüfer ilçesi İzmir Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sollama yapmak isteyen Hüseyin B. idaresindeki 07 BIC 807 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aynı yönde ilerleyen M.Ş. idaresindeki 34 EFY 400 plakalı otomobile çarptı. İhbar üzerine olay yerine gelen trafik ekipleri, yaptıkları alkol testinde Hüseyin B.’nin 1.5 promil alkollü olduğunu tespit etti. Aracın da kiralık olduğu öğrenilirken, sürücüye alkollü araç sürmekten işlem yapılıp, araç trafikten men edildi. Öte yandan, havaların ısınması ile birlikte terlikle araç kullananların artması akıllara ’Terlikle araç kullanmak yasak mı?’ ve cezası olup olmadığı sorularını getiriyor. Yaz tatilinde tatilcilerin sıkça tercih ettiği terlik, araç kullanımında zaman zaman olumsuzluklar ortaya çıkarabiliyor. Terlikle araba kullanmaya cezai yaptırım uygulanmazken, ancak terlikle veya çıplak ayakla araç kullanmanın sürüş becerilerini olumsuz etkileyebileceği ve sürüş güvenliğini azaltabileceği düşünülüyor. Emniyet yetkilileri, "Genel olarak sürüş sırasında dikkatli ve güvenli olmak önemlidir. Uygun ayakkabı giymek, sürüş becerilerinizi en üst düzeye çıkarır ve yaşanabilecek bir kaza durumunda ayaklarınızı korur" şeklinde görüş bildiriyor. Terliğin öncelikle debriyaj, fren ve gaz pedallarının altına kaçması en önemli riski oluştururken, ayağı rahat saran bir ayakkabı ile terlik kullanımı sırasında gaz ve fren pedalını hissetmek arasında fark bulunuyor. Bir üçüncü riski de terlik giyen kişilerin sürüş esnasında terliği koltuğun altına bırakarak çıplak ayakla sürmeye devam etmeleri oluşturuyor. Sürücü çıplak ayakla bastığı anda pedalları tam kavrayamadığı gibi debriyaj, fren ve gaz ayarını da düzgün yapamıyor. Kaza eksperleri ve bilirkişilere göre terlikle araç kullanmanın cezası yok, ancak bir kazada böyle bir tespit olursa mahkeme aşamasında sürücünün refleks vermesine etkisine kanaat gelirse "trafik güvenliğini tehlikeye düşürme maddesi" işletilebiliyor.