EKONOMİ - 11 Kasım 2018 Pazar 11:51

Parasını yatırıma dönüştürecek girişimciler yetiştiriliyor

A
A
A
Parasını yatırıma dönüştürecek girişimciler yetiştiriliyor

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası tarafından açılan uygulamalı girişimcilik kurslarıyla birikimlerini yatırıma çevirecek yeni müteşebbisler yetiştiriliyor.

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası tarafından açılan uygulamalı girişimcilik kurslarıyla birikimlerini yatırıma çevirecek yeni müteşebbisler yetiştiriliyor.


Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ile KOSGEB işbirliğinde düzenlenen Uygulamalı Girişimcilik Kursunda yaklaşık 30 vatandaş profesyonel yatırım yapma hususlarında eğitim alıyor. Eğitimci Serdar Sakın tarafından verilen kursu başarı ile tamamladıktan sonra sertifika alacak girişimciler, bu belgelerle çeşitli KOSGEB desteklerinden de faydalanabiliyor. 150 bin liraya kadar kuruluş desteği alabilme şansına sahip girişimciler bu tutarın 100 bin lirası geri ödemeli olmak üzere 50 bin liraya kadar olan kısmını da hibe desteği olarak alabiliyor.


Uygulamalı girişimcilik kurslarını çok önemsediklerini ve ülke genelindeki mevcut ekonomik duruma katkı sağlayabileceğine inandığı yeni girişimcileri bu doğrultuda eğitmeye başladıklarını söyleyen Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Çelik, “Bir şehrin gelişmesi ve kalkınması için inançlı insanlara, sağlam insan dokusuna ve girişimci insanlara ihtiyaç var. Bu olmadan siz hiçbir şey yapamazsınız. Çarşıda sokakta herkes bize soruyor, ne olacak memleketin hali, kriz var filan diye. Biz de diyoruz ki çalışacağız. Bizim görevimiz, bizim işimiz; üretmek, çalışmak, kazanmak. Sonrası bizim işimiz değil. Yani biz başkalarına bağımlı yaşamayacağız. Kendi geleceğimizi ve kendi hayatımızı kendimiz oluşturmaya çalışacağız. Bir takım bakir olan sektörlerle alakalı bir takım yatırımlar yapacağız. Şehrimizdeki ekonomiyi büyütmeye çalışacağız. Daha çok üretim, daha çok satım, daha çok ihracat yapıp, bu şehre daha çok girdi sağlayıp, bunun da toplum tarafından paylaşılması sağlayacağız ve şehri bu şekilde geliştirmeye çalışacağız. Yani yapmamız gereken şey aslında; işin temeli olan Girişimcilik Kursları. Bunu çok çok önemsiyoruz. Biliyorsunuz Tokat, daha önceki dönemlerde girişimcilik eğitimleri konusunda dördüncü olduğu dönemler filan da oldu” şeklinde konuştu.


Eğitim alan ve yeni iş yerleri açmayı hedefleyen girişimci adayları, yaptıkları işlerle yaşadıkları şehirde tanınmak istediği gibi, kurdukları işletmeleri kendilerinden sonraki aile fertlerine miras olarak bırakmayı düşünüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.