EKONOMİ - 15 Kasım 2018 Perşembe 11:59

Turhal ekolojik ve demografik açıdan tarım için çok avantajlı

A
A
A
Turhal ekolojik ve demografik açıdan tarım için çok avantajlı

Tokat’ın Turhal ilçesinde tarımsal projelerle ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Kaymakam Ahmet Süheyl Üçer, ilçenin ekolojik ve demografik açıdan tarım için avantajlı bir konuma sahip olduğunu söyledi.

Tokat’ın Turhal ilçesinde tarımsal projelerle ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Kaymakam Ahmet Süheyl Üçer, ilçenin ekolojik ve demografik açıdan tarım için avantajlı bir konuma sahip olduğunu söyledi.


Turhal Kaymakamı Dr. Ahmet Süheyl Üçer başkanlığında yapılan toplantıya İlçe Tarım ve Orman Müdürü Muammer Gürçay ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde görevli mühendisler, veteriner hekimler katıldı. Yapılan toplantı ile ilgili bir açıklama yapan Kaymakam Üçer, ilçenin ekolojik avantajları, demografik özellikleri ile beraber Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu ulaşım güzergahında yer almasının getirdiği avantajlarını dikkate alarak yapılacak olan tarımsal projeler üzerinde görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade ederek, toplantıda 2017 yılında ilçede uygulanan Turhal Bağcılığını Geliştirme Projesi’nin de geniş çaplı olarak değerlendirildiğini söyledi.


Örtü altı tarımının yaygınlaştırılmasının öneminin de üzerinde durduklarını söyleyen Kaymakam Üçer, “Son yıllarda İl Özel İdare kaynaklı ve Genç Çiftçi projesi kapsamında yapılan yüksek sistem örtü altı sera miktarının 50 dekara ulaşmıştır. Tarım işletmelerinde birim alandan en yüksek gelir sera işletmelerinde elde edilmektedir. İlçemizdeki mikro klima alanları, kuzeyi kapalı alanlarda örtüaltı sebze tarımı yaygınlaştırılarak kış döneminde sebze tarımını geliştirerek üreticilerimizin tarımsal gelirini arttırmak amacıyla örtüaltı sera projesi geliştirilmesine karar verildi. Ayrıca Ayranpınar köyünde önceki yıllarda tesis edilen Lavanta bahçelerinde ilk hasatların başlaması ile elde edilen gelirin diğer ürünlere nazaran yüksekliği, lavantanın ilçemize adaptasyonun yüksek olması yaygınlaştırılması gerekliliği konusunda örnek oluşturdu. Yine Ayranpınar köyünde lavanta bahçesi tesis etmek isteyen çiftçilerin belirlenmesi, ihtiyaçları olan fide miktarların tespit edilmesi ve temini konusunda proje çalışması yapılması hususunda kararlar alındı. Son olarak sözleşmeli çörekotu yetiştiriciliği konusunda üretici ve alan tespiti yapılması ve ekiliş yapılan alanların takibinin yapılarak ilçemize adaptasyonunun tespiti, verim-gelir analizlerinin yapılması kararını da bu toplantımızda aldık” diyen Kaymakam Üçer, asıl hedefimiz çiftçilerimizi gelir seviyesini artırarak ilçemizdeki tarımsal üretim miktarını yükseltmektir” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.