ÇEVRE - 20 Haziran 2020 Cumartesi 08:47

UNESCO geçici mirasındaki mağara, maskeli ziyarete açıldı

A
A
A
UNESCO geçici mirasındaki mağara, maskeli ziyarete açıldı

UNESCO tarafından dünya geçici kültür miras listesinde yer alan Ballıca Mağarası, pandemi sürecinde kapalı kaldığı 3 aylık sürecin ardından maskeli olarak ziyaretçilere açıldı.

UNESCO tarafından dünya geçici kültür miras listesinde yer alan Ballıca Mağarası, pandemi sürecinde kapalı kaldığı 3 aylık sürecin ardından maskeli olarak ziyaretçilere açıldı.


Dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından birisi olan Tokat’ın Pazar ilçesindeki Ballıca Mağarası, korona virüs tedbirleri kapsamında 3 ay süre ile kapalı kaldı. Normalleşme dönemi ile birlikte tekrar ziyaretçilere kapılarını açan Ballıca Mağarasında korona virüse karşı önlemler alındı. Mağaraya girişlerde ziyaretçilerin vücut ısıları ölçülürken, maskesiz içeri girilmesine müsaade edilmiyor. Mağarayı daha önce gezenler ise 3 ay süre ile kapalı kalan mağaranın havasının daha da temizlendiği görüşünde. Mağara Rehberi Mehmet Ülkü, pandemi sürecinde kapalı kalan mağarada nem oranının yükseldiğini ve havası daha temiz olduğunu kaydetti.



Mağaraya ziyaretçi sayısı azaldı


Ballıca Mağarası işletmecisi Necmettin Bahçeci ise mağaraya gelen ziyaretçilerden sosyal mesafeye uymaları, maske takmaları ve hijyene dikkat etmeleri uyasında bulunduklarını söyledi Mağaraya ziyaretçi sayısında pandemi süreci nedeniyle önceki aylara göre yüzde 70’e yakın düşüş olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Bahçeci, “Mağaramız sıfır polene sahip olan, yaz kış 18-24 derece arasında aynı sıcaklıkta bulunan bir mağara. Astım, koah, solunum yolu rahatsızlığı çeken hastalar buraya tedavi amaçlı geliyor .Burada bir hafta 10 gün kaldıklarında kendilerini daha rahat hissediyorlar. Pandemi de solunum yolu rahatsızlığı olan bir hastalık. Belki bu hastalığa da iyi gelir. Bunun sağlık açısından araştırılması yapılırsa memnun oluruz” diye konuştu.



3.4 milyon yaşında


Ballıca köyünde, deniz seviyesine göre ise 1.085 metre rakımda yer alan Büyük Damlataşlar Salonu, Çamurlu Salon, Fosil Salon, Yarasalı Salon, Çöküntü Salon, Sütunlar Salonu, Mantarlı Salon ve Yeni Salon isimlerindeki, her birisi kendisine özgü 8 salonunda, farklı farklı oluşumlara sahip sarkıt ve dikitleriyle dünyada emsalsiz olarak görülen 3.4 milyon yaşındaki Ballıca Mağarası ziyaretçilerini bekliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamında bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası.” diye konuştu. (AZ-