ASAYİŞ - 30 Eylül 2019 Pazartesi 11:41

Alkollü sürücü anne ve kızını böyle ezdi

A
A
A
Alkollü sürücü anne ve kızını böyle ezdi

Trabzon’un Yomra ilçesinde yolda yürüyen anne ve kızının alkollü minibüs şoförünün aracıyla çarpması ve üzerlerinden geçmesi güvenlik kameralarına yansıdı.

Trabzon’un Yomra ilçesinde yolda yürüyen anne ve kızının alkollü minibüs şoförünün aracıyla çarpması ve üzerlerinden geçmesi güvenlik kameralarına yansıdı. Tedavisi süren anne ve kızı kaza sonrası serbest kalan alkollü minibüs şoförünün serbest kalmasına tepki gösterdi.


Trabzon’un Yomra İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan kavşakta 23 Eylül tarihinde meydana gelen kazada yol kenarında yürüyen Güller Kaya (45) ve 17 yaşındaki kızı Sedanur Kaya, alkollü Gökhan A.’nın kullandığı minibüsün altında kaldı. Kullandığı minibüsün altında kalan anne ve kızını fark etmeyen, minibüsü geri vitese takarak anne ve kızını bir kez daha ezen sürücü vatandaşların ve polis memurlarının ikazıyla aracı durdurdu. Yomra İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde gerçekleşen kazayı gören polis memurları kazaya anında müdahale ederken, ağır yaralanan anne Güller Kaya’nın kaza sonrası dili boğazına kaçtı. Çevrede bulunan bir doktorun müdahalesiyle kurtulan anne kaza yerine gelen 112 acil ekipleri tarafından KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi, kızı Sedanur Kaya ise Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. O anlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansırken, minibüsün altında kalan anne Güller Kaya’nın vücudunda kırıklar meydana geldi. Hastanede tedavisi devam eden Güller Kaya’nın durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kızı Sedanur Kaya’nın ise kolu kırıldı, vücudunda ezikler oluştu. Kaza sonrası gözaltına alınan alkollü sürücü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.



"Başımı tekerin altında kalmaktan kurtardım"


Minibüsün altında kalan ve hastanedeki tedavisi süren Güller Kaya, “O kadar ani oldu ki nasıl olduğunu bile anlamadım. Çok ani bir dönüş oldu. Yolda yürüyordum. Minibüs ana yoldan dönüş yaptı. Kendimi arabanın altında buldum. Kaçacak yer bile bulamadım. Minibüs üstümden geçti. ‘Üzerime çıktın geri çekil’ diye bağırdığımı hatırlıyorum. Sadece bunu diyebildim. Kızım yanımdaydı aklım ona takılmıştı. Başımı tekerin altında kurtarmaya çalıştım. Yoksa başımın üstüne gelecekti. Alkol kullananlar milletin canına kast etmesinler. Alkollü olarak şu arabaların üstüne binmesinler. Milletin canını daha fazla yakmasınlar” dedi.



“Üstümden geçti bunu hissettim”


17 yaşındaki lise öğrencisi Sedanur Kaya ise sadece arabayı gördüğünü ve altında kaldığı anı hatırladığını kaydederek, “Birden oldu. Yürüyorduk. Benim hatırladığım minibüsü bir anda gördük. Ondan sonra kendimi altında buldum. O an hatırlanacak bir şey bile yok. Gördüm ve kendimi altında buldum. Üstümden geçti. Çarptığı anı hatırlamıyorum. Sadece arabayı gördüğüm ve altında kaldığım anı hatırlıyorum. Üstümden geçti bunu hissettim. Araba üstümden geçti sonra durdu. Sonra bir daha bir şey hissettim sanırım geri gelirken tekrar geçmiş. Geri vitese aldığında biraz daha gelseymiş kafamı ezecekmiş” şeklinde konuştu.



“Alkolle aracın üzerine çıkmak bir cinayettir”


Güller Kaya’nın eşi Faruk Kaya da hukuki yoldan sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, “23 Eylül Pazartesi günü saat 19.30 sıralarında Yomra Emniyet Karakolu önünde bu olay gerçekleştiriyor. Yomra istikametinden Trabzon istikametine ticari minübüs giderken ışıklarda içeri girdiği esnada kızım ve eşim ara yolda yürürken onlara çarparak üzerlerinden geçiyor. Eşim kafasını zor kurtarıyor. Üzerlerinden bir kat geçtikten sonra tekrar geri gelerek eşimi bir daha eziyor. Emniyetten görevli memurların bağırmasıyla beraber duruyor. Durmasaydı kızımın da kafasının üzerinden geçecekmiş. Aracın altından kızımı ve eşimi çıkartıyorlar. 13 tane parçalı kırık, akciğer ve karaciğer parçalanıyor, kolunun tendonlarını kopartıyor. Bu kaza değil cinayet. Alkolle aracın üzerine çıkmak bir cinayettir. Kaza anında orada bir doktor vardı. Kaza esnasında eşimin dili boğazına kaçmış, doktor anında müdahale etmiş. Eşime ve kızıma ilk müdahaleyi o doktor yapmış. Şahsı serbest bırakmışlar bununla ilgili hukuki yoldan sonuna kadar mücadele edeceğim. Hakkımızı arayacağım. Böyle kazalar bir daha yaşanmasın. Allah kimseye böyle kazalar vermesin” ifadelerini kullandı.



Sürücü: “Psikolojik sıkıntılarım nedeniyle moralim çok bozuktu”


Minibüsün sürücüsü Gökhan A.’nın savcılığa verdiği ifadede, kazadan önce 3-4 kadeh içki içtiğini belirterek, “Olaydan yaklaşık 3-4 saat önce 3-4 kadeh içki içmiştim. Saat 19.00 sıralarında arkadaşım çay ocağı önüne minibüsüyle geldi. Aracını park ettiğinde yanına gittim. Onu korkutmak için bakımını yaptığım köpeği şakalaşmak için arkadaşıma gösterdiğimde o da köpekten korkup çay ocağına kaçtı. Bu sırada aracı da çalışır durumda yol üzerine bıraktı. Bende aracı alarak bir tur attıktan sonra park edecektim. Amacım biraz müzik dinleyip kafamı dağıtmaktı. Psikolojik sıkıntılarım nedeniyle moralim çok bozuktu. Yomra İlçe Emniyet Müdürlüğü binası önüne geldiğimde trafik lambalarında yeşil ışığın yanmasını bekledim. Yeşil yanınca sağ tarafa doğru dönüş yaptım. Bu sırada aracım durma hızına yakın bir süratteydi. Bir süre sonra yakındaki vatandaşlar ve polisler bana dur diye bağırdıklarını görerek aracı hemen durdurdum. Herkes aracın altına yönelince ben de araçtan inerek aracın altına baktım, aracın altında bayan bir şahsın yattığını gördüm. Çevrede toplananlarla birlikte yaralı bayana yardım ettim. Daha sonra polis beni alarak polis merkezine götürdü. Aracı kullandığımda alkollüydüm ve doktorun reçete ettiği ilacı kullanmıştım” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.