SPOR - 17 Kasım 2020 Salı 16:17

Avdullah Avcı: "Karadeniz’in dalgalı denizini seçtim"

A
A
A
Avdullah Avcı: "Karadeniz’in dalgalı denizini seçtim"

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, bir çok takımdan transfer teklifi aldığını ancak dingin denizi değil Karadeniz’in dalgalı denizini seçtiğini belirterek, bordo-mavili kulüpten teklif aldığınızda sabaha kadar uyuyamazsınız.

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, bir çok takımdan transfer teklifi aldığını ancak dingin denizi değil Karadeniz’in dalgalı denizini seçtiğini belirterek, bordo-mavili kulüpten teklif aldığınızda sabaha kadar uyuyamazsınız. dedi


Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Medical Park Stadyumunda basın toplantısı düzenledi. Trabzon’da, Trabzonspor’da olmaktan son derece mutlu olduğunu belirten Avcı, "Trabzon şehrinin futbola olan tutkusu, sevgisi, aşkı, tarihi ve geçmişi beni son derece heyecanlandırıyor. Bu bölgenin Karadeniz’in bir çocuğu olarak buraya olan aidiyet duygumu daha da güçlendiriyor. Bu benim için çok önemli bir motivasyon kaynağını oluşturuyor" dedi.



“Trabzonspor tarihinde güzel yerde başarılarla yer almak istiyorum"


Trabzonspor’a gelmesinde vesile olan Ahmet Ağaoğlu’na, kendisini daima destekleyen ve cesaretlendiren Ertuğrul Doğan ve Mehmet Yiğit Alp’e, yönetim kuruluna teşekkür eden Avcı, sözlerine şöyle devam etti; "Bu futbol şehrine Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer, Ali Kemal Denizci’ye, Turgay Semercioğlu, Necati Özçağlayan, Güngör Şahinkaya bunlar hepsi benim dostum, beraber çalıştığım meslektaşlarım, ağabeylerim. Tabi ki Şenol hocam. Hem hocalığımı yaptı hem de iletişim halindeyiz. Adını saymadıklarımdan özür diliyorum. Ben de onlar gibi Trabzonspor tarihinde güzel yerde, güzel anılarla, başarılarla yer almak istiyorum. Trabzon’a gelirken, ‘çok zor bir yere gidiyorsun, çok sert medyası var’ diye hep ifade ettiler. Ben Karadeniz insanını çok iyi tanıyorum, olumlu, olumsuz duygusunu biliyorum, güzel yüzlü olduğunu görüyorum. Ben de Karadeniz çocuğuyum. Tekrar burada olmaktan mutluluk duyuyorum.”



"Kaybetmeyi sevmeyen, buna tepki veren bir takım izlettireceğiz"


Avcı, ‘Trabzonspor’un nasıl bir kimlikle sahada olacağı ve bazı oyuncuların yerlerini değiştirmeyi düşünüyor musunuz’ yönündeki soruya, "Sistemi, hücumu veya savunmayı elindeki mevcut oyuncu profili belirliyor. Bir haftadır beraber çalışıyoruz. İştahlı, arzulu, yaş ortalaması 25-26 olan, özellikle duygusu, coşkusu, kaybetmeyi sevmeyen, buna tepki veren, kazanma alışkanlığı yakalayan ama saha içindeki düzeni ve aklı olan takımı taraftarlara izlettireceğiz diye düşünüyorum. Oyuncularla birebir iletişimim var. Dünden itibaren bunlara başladık. Bazen oyuncuların geçmişte de nerelerde oynadıklarını veya rakibinde neler yapmak istediklerini ve bizim ne yapmak istediklerimizi çok net şekilde planlayıp bazen sahanın içinde bölgelerde değişiklik olabilir ama saha dağılımımızın son derece sağlıklı olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.



"Trabzonspor yarışmak zorundadır"


Trabzonspor’un forması, armasının hep yukarılarda olacağını belirten Avcı," Bu süreç her futbol takımının yaşayabileceği bir süreç. Geçen seneden bu zamana kadar ve bu ligde çalışmış bir teknik adam olarak baktığımızda yakından takip ettiğimiz bir takım olduğu için özellikle takım savunmasının daha ön plana çıkartacağız. Çünkü önde bireysel çok özel ve yetenekli oyuncularımız var. Takım savunmasını doğru yaptığımız takdirde diğer organizasyonlara geçeceğimizi düşünüyorum. Bu coğrafyayı, iklimi biliyorum. Pazar günü Erzurum maçını taraftar nasıl kazanıyorsa ben de öyle start vermek istiyorum. Oyuncu grubu da şuan buna odaklanmış vaziyette. Kazandıkça daha iyi şeyler yapacaklarına inanıyorum ve biliyorum. Trabzonspor hem sonuç alacağı hem de sistemi geliştirecek. Trabzonspor yarışmak zorundadır” ifadelerini kullandı.



"Devre arası kısa ve orta vade hedeflerimizi konuşabiliriz"


Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, başarı için ne kadar sabır gerektiği şeklindeki soruya ise, "Klop ilk iki senesinde kaçıncı bitirdi, Manchester United’ta Alex Ferguson 6.5 sene ne bir kupa ne bir başarı yakalamadan dünya markası oldu. Ben o kadar süre istemiyorum ama geldiğimiz noktada geçen sene ligi ikinci bitirmiş, Türkiye Kupası’nı kazanmış sonrasında dalgalanma yaşamış bir takım var. Devre arasında bizim hedeflerimiz kısa ve orta vadede önümüzdeki sezon hedef ne olacak, nereye gidecek net bir şekilde söyleyeceğiz. Burası Trabzonspor, duygusu ve coşkusunun, hedeflerinin yanına aklı sokmaya çalışacağız. Zamanı çok uzun değil ama bu desteği bekliyorum” diye belirtti.



"Trabzonspor’un sorunu takım savunmasında"


Takım savunmasında sıkıntı olduğunu kaydeden ve bunun üzerine çalışmalara başladıklarını belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü, "Kaybetmeyi kabul etmeyen bir takım olması gerekiyor. Son zamanlarda saha içerisinde enerjisinin kaybolduğunu görmüştük. Değişimlerde olabiliyor, şuan bu enerjinin geri döndüğünü düşünüyoruz. Geçen sene 30-32 puan maçlarda öne geçip geriye düşen, bu kadar puan kaybeden takımın takım savunması ile ilgili problemi vardır. Geldiğimiz günden itibaren parçadan bütüne giderek takım savunmasıyla ilgili çalışmaları net bir şekilde yaptık. Bunun yüzde 60-70 ine oyuncu grubu cevap verdi. Umarım hafta sonuna yansıyacak. Sahne orası” ifadelerini kullandı.



"Trabzonspor’dan üç kez teklif aldım"


Trabzonspor’dan gelen teklif her teknik adamı heyecanlandırır diyen Avcı, "Bu Trabzonspor’dan gelen üçüncü teklif. Özkan hoca da aktif çalıştığı dönemde teklif yapmıştı. O dönemden daha evvel de teklif almıştım. O zaman şartlar oluşmadı. Kısmet bugüneymiş. Bundan sonrası aslında Trabzonspor ile ilgili ne yapabiliriz ona bakacağız. Geçmişle yaşamayacağız. Oradan bir takım dersler çıkaracağız. Bundan sonraki Trabzonspor’u dizayn, organize etmeye, yarışma içine sokmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.



"Karadeniz’in dalgalı denizini seçtim"


Trabzonspor’a gelmeden önce bir çok takımdan teklif aldığını da kaydeden Avcı, “Bugün Trabzonpor’un başarısı için varım. Dingin denize değil Karadeniz’in dalgalı denizine çıktım. Buranın başarısı için varım. Birçok takımdan teklif aldım. Ama Trabzonspor’dan teklif alınca sabaha kadar uyku uyuyamazsın. Dingin denizden Karadeniz’in dalgalı denizini seçtim” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.