ÇEVRE - 20 Ocak 2019 Pazar 10:45

Başıboş köpekler yaban hayatını tehdit ediyor

A
A
A
Başıboş köpekler yaban hayatını tehdit ediyor

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sayıları giderek artan başıboş sokak köpekleri, yaban hayatını tehdit ediyor.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sayıları giderek artan başıboş sokak köpekleri, yaban hayatını tehdit ediyor.


Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yüksek kesimlere çıkan başıboş köpekler yaban hayatını tehdit ediyor. Yaban hayatı popülasyonunun yoğun olduğu bölgeye kurulan fotokapana yansıyan görüntülerde yaban hayvanları ve başıboş köpeklerin aynı güzergahta ilerlediği görülüyor. Konuyla ilgi değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, ormanlarda başıboş sürü halinde gezen köpeklerin yabani hayvanları avladığını söyledi.


Gidişatın iyi olmadığını dile getiren Başkaya, “Bu sorun giderek içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Bunu yıllarca dilimiz döndüğünce dile getirmeye çalışıyoruz. Gidişat hiç de hoş değil. Sorun sadece ölüm veya ciddi yaralanmalar olduğunda ve bunlar da kamera kayıtları veyahut da basına düştüğünde tekrardan gündeme geliyor. Daha sonra olay yatışsın diye bekleniyor ve yatıştıktan sonra hiçbir adım atılmıyor” dedi.


Atılması gereken adımlarının olduğunu kaydeden Başkaya, “2004 yılında ülkemizde Hayvanları Koruma yasası çıktı. Yasa çıktığı anda da bizim eleştirdiğimiz yönleri vardı. Halen daha eleştiriyoruz. Çünkü ülke olarak daha iyisine layığız. Gelişmiş ülkeler dediğimiz Avrupa, Uzakdoğu, Amerika, Japonya gibi ülkelerde bu konuda mevcut yasalara baktığımız zaman bizim yasamız onların yanında çok geride kalıyor. Bu konuda atılması gereken adımlar var. Ancak bu konuda dünyada olanı biteni dile getirdiğimizde bile veya bu konudaki bilimsel makalelere baktığınızda dünyada bilim camiası ne söylüyor, ülkeler bu konuda yasal olarak ne yapıyorlar diye baktığınız zaman karşınıza ülkemizin tam tersi bir durum çıkıyor. Bizim yasamızda köpekler alınıp kısırlaştırılıyor. Bakımları yapılıyor ve etiketlenerek alındıkları yere bırakılıyor. Çoğunluğu bu şekilde alındıkları yere bırakılıyor. Peki bu doğru mu, sokaktan bir köpeği sokaktan yakalıyor köpek bakım yerine gidiyor. Orada bakımı yapıldıktan sonra tekrar markalanıp alındığı yere salınıyor. Biz tekrar aldığımız yere bırakmak için mi köpeği yakalayıp bu müdahaleleri ona yapıyoruz. Yasamız böyle söylüyor. Belediyelerimizin eli kolu bağlı. Memleketimizde Kayseri’de bir gencimizi 9. sınıf öğrencisi Mehmet Özer’i kaybettik. Gencecik bir çocuğu kaybetmişiz okula gelip giden diğer aileler panik halindeler. Kaymakamımız bu sorunu kısa sürede çözeceğiz diyor. Nasıl çözecekler merak ediyorum. Çünkü bu yasalarla bu sorunu nasıl çözersiniz. Burada çözerseniz başka bir yerde patlak verir. 2018’de Kırşehir’de küçük bir kız çocuğuna köpekler saldırmıştı. İnsanlar kurtaramamıştı. Araya annesi girmişti köpekler ikisini de yaraladı” diye konuştu.



“İnsanlar psikolojik sorunlar yaşıyor”


Başıboş köpekler nedeniyle karantinaya alınan il ve ilçelerin olduğunu belirten Başkaya, “Biz basına düşenlerle genelde hareket ediyoruz. Basına düşenlerden ziyade memleketimizde bir sürü olay var. İnsanlar artık çocuğunu okula getirip götürüyorlar. Olayın psikolojik travma boyutu var. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Dünyada nasıl diye baktığımız zaman köpekler barınaklara alınırlar. Barınaklara alındıktan sonra belli bir sahiplendirme süresi vardır. Bu süre ülkeden ülkeye değişir. Bazısında bir hafta bazısında bir aydır. En fazla 60 gün kadar süre tanırlar. Köpek bu süre sonunda sahibi veya kaybeden kişi tarafından masrafları ödenerek tekrar geri alınabilir. Ya da yeni bir sahibe verilir. Eğer bunlar olmazsa köpeğe ötanazi uygulanır. Bizi vatandaşın derdi ve bilimsel gerçekler ilgilendiriyor. Köpekler yüzünden karantinaya alınan illerimiz, ilçelerimiz var. Biz yaban hayvanlarının kuduz vakalarını konuşmak yerine başıboş köpeklerin kuduz vakalarını konuşur olmuşuz. İnsanlar ölüyor, insanlar yaralanıyor. İnsanlar bu durum yüzünden psikolojik sorunlar yaşıyor” şeklinde konuştu.



“Başıboş sürü halinde gezen köpekler yabani hayvanları avlıyor”


Başıboş köpeklerin kızıl geyikleri avladığını söyleyen Başkaya, “Avrupa’da Amerika’da köpekler ya sahiplendirilir, sahiplendirilmediği durumda ötanazi uygulanır. Bazı ülkelerde sağlıklı hayvanlara ötanazi uygulanmaz. Ama bu ülkelerde de bütün hepsinde yüzde 90 oranında köpeklere bakan STK’lardır. Bizde köpeklere bakmak devletin işi. Avrupa’da köpekler sahibi tarafından gezdirilirken köpek dışkısını yaptığında siz onu eldiveninizle almak zorundasınız. Almazsanız cezası vardır. Bizde belediyenin aldığı veya tekrar saldığı bu kadar başıboş köpeklerin dışkısı ne oluyor. Avrupalı sahipli köpeğin dışkısına tahammül edemiyor. Böyle bir şey olmaz diyor. Yasal olarak da cezasını koymuş. Kuduzundan birçok hastalığa kadar bize geçirme riski var. Dünya bunları tartışıyor. Yasalarda yazıyor. Amerika’da her yıl 6.5 milyon kadar hayvan barınaklara geliyor. Her yıl 1.5 milyonun üzerinde hayvana da ötanazi uygulanıyor. Bunların 670 bini köpek 860 bini kedi. 2011 yılında 3.7 milyon kadar kedi, köpek sahiplendiriliyor. Barınaklara gelenlerin neredeyse yarısı sahiplendirilmiş. Sahiplendirilmemiş köpekler ise bizde barınağa geliyor ömür boyu yaşam hakkı elde ediyor veya tekrar alındığı sokağa salınıyor. Bu bir çözümsüzlük. Bizde yürüyemeyecek halde hastalıkta olan köpeğe bile belediye bir şey yapamıyor. Köpek öylece sokakta duruyor. Bu halde olan hastalık yayan köpeğe bile ötanazi konuşulamıyor. Bütün dünyada STK’lar bunun çözümü ötanazi derken bizde herkes ayağa kalkıyor. Bu durumun konuşulup tartışılması gerekiyor. Yaban hayvanlarını dağlarda bitirdiler. Bu başıboş köpekler kurtlar gibi sürü kurdular. Bir 10’luk kurt sürüsü geçiyorsa 20’lik başıboş köpek sürüsü geçiyor. İçlerinde fino köpeği bile var. Yaban keçisi, karaca, kızıl geyik avlıyorlar. Artık uzmanlaşmışlar. Hayvanların etrafını sararak avlıyorlar. Yaban hayvanlarına bu derece zarar veriyorlar. Başıboş köpek sorunu sadece şehir merkezlerinde değil köylerde, yaylalarda, dağlarda da var. Ormanlarda başıboş sürü halinde gezen köpekler yabani hayvanları avlıyor. Kızıl geyikleri hamile dişi fark etmeksizin avlıyor. Türkiye’de son 10 yıl içerisinde 22 vatandaşımız ayılar tarafından parçalandı. 100 kişi hastanelere ağır yaralı olarak geldi. Birçok da travma yaşandı. Burası Türkiye derdimiz sadece sokak köpeği değil ki. Sorunlar içinden çıkılamaz bir hal aldı. Yetkililerin bu duruma kafa yormasını ve çözüm bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.
İzmir Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi açıldı İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay İzmir Şubesi’nin birlikte düzenledikleri ‘Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi bugün 15 Temmuz Şehitleri Konferans salonunda gerçekleştirildi. Yeşilay Cemiyeti İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı yaptığı konuşmada, "104 yıldır, Yeşilay Cemiyeti’nin Türk toplumunun sağlıklı nesiller yetiştirmesi için bağımlılıkla mücadele etmektedir. Toplum sağlığı, aile sağlığı, kişi sağlığı açısından dünyanın bağımlığı önleme ve mücadele konusunda en köklü ve örnek sivil toplum kuruluşudur. Bu anlamda bağımlılıkla mücadelede tüm kurum ve kuruluşların işbirliği içinde olması çok önemlidir. Bugün burada güzel bir yardımlaşmanın ve dayanışmanın örneğini görebiliyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile Yeşilay Cemiyetimiz, sağlıklı nesiller yetiştirmek için çocuklarımızın iyilik tohumlarını yeşertmek için elle verdi. Bağımlığın farkındalığını kazanmış nesiller yetiştirmek çok kıymetlidir. Bu doğrultuda Milli Eğitim camiası ile işbirliği içinde çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak kutsal bir görevdir. Yeşilay’ın bağımlılıklar konusunda mücadelesi her zaman toplumsal iyilik seferberliği içinde devam ediyor ve yarın da bu mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Bu yarışmaya değer verip katılan öğrencilerimizi ve onlara bu eserleri üretmelerine ilham veren öğretmenlerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. Öğrencilerimizin bağımlılık konusunda farkındalıklarını güzel eserlere dönüştürmesi daha güzel bir Türkiye, daha güzel bir yarını hep birlikte yaşayacağımız konusunda umutlarımızı haklı çıkarıyor" dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi de öğrencileri zararlı alışkanlıklar konusunda bilinçlendirerek sağlıklı bir nesil yetiştirmek açısından eğitim camiasının önleyici rolünü kullanarak tüm öğretmenleriyle birlikte bu konuda seferber olduklarını ifade etti. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin zararlı alışkanlıklara karşı bilinçli şekilde yetişmelerini; sigara, alkol, uyuşturucu, kumar ve internet bağımlılığının olumsuz ve yıkıcı etkilerini kavramalarını ve Yeşilay cemiyetinin faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen resim yarışmasından ödül alan öğrencilerin eserlerinden oluşan sergi açılışına, Yeşilay Derneği İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, okul müdürleri, yarışmada dereceye giren öğrenciler ve veliler katıldı. Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yarışması’nda her kategori ve kademede il birincisi olan öğrencilere ödülleri ve başarı belgelerinin verilmesi ile sona erdi.
Osmaniye Osmaniye’de Erkekler Açık Alan Hokey Süper Lig 1. etap maçları başladı Erkekler Açık Alan Hokey Süper Lig 1. etap müsabakaları, 12 takımın katılımıyla Osmaniye’de başladı. Osmaniye İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü hokey sahasında gerçekleştirilen müsabakalarda, 2 grupta 12 takım 8-12 Mayıs’ta Osmaniye ve Kırklareli’nde yapılacak play-off turuna katılmak için mücadele ediyor. Türkiye’nin ilk hokey sahasının yapıldığı Osmaniye’de olmaktan mutlu olduklarını söyleyen Türkiye Hokey Federasyonu Başkanvekili Bayram Yüksel, "Süper Lig 1. etap müsabakaları 12 takımla 17-21 Nisan arasında Osmaniye’de başladı. Kızlar Alanya’da, erkekler burada play-off ve play-out çıkacak takımlar belli olacak. 8-12 Mayıs arasında hem Osmaniye’de ve Kırklareli’nde ayrıca bunun ikinci müsabakaları oynanacak. Aynı zamanda milli takımda seçme kriterleri de burada belli oluyor. Sporcular burada izleniyor. Osmaniye’de olmaktan federasyon olarak memnunuz, Türkiye’de ilk hokey sahamız Osmaniye’de yapıldı. Yıllarca buraya gidip geliyoruz, salon müsabakası da yapıyoruz, açık alan yapıyoruz. Osmaniye bizden, biz Osmaniye’den çok memnunuz. Bundan sonra da devam edecek" dedi. Genç bir takıma sahip olduklarını söyleyen Osmaniye Alfa Spor Kulübü antrenörü Bekir Topaloğlu ise, "Bu branşa çocukluğumda sporcu olarak başladım, şimdi antrenör olarak devam ediyorum. Kendi grubumuzdaki 2 maçımızı tamamladık. Önümüzdeki 3 maçımıza bakacağız. İlk önce hedefimiz play-off da yer almak. Sonraki hedefimiz olarak da ilk 3’de dereceye girebilmek için mücadele edeceğiz. Genç bir takımız çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah başarılı olacağımızı ümit ediyorum" dedi.