ÇEVRE - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 10:56

Bu göl siyah görüntüsü ile dikkat çekiyor

A
A
A
Bu göl siyah görüntüsü ile dikkat çekiyor

Son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli turizm merkezlerinden biri olması için yoğun uğraşlar verilen Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Sera Gölü artık doğal güzelliğiyle değil de kirliliğiyle anılıyor.

Son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli turizm merkezlerinden biri olması için yoğun uğraşlar verilen Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Sera Gölü artık doğal güzelliğiyle değil de kirliliğiyle anılıyor.


Yöredeki yaklaşık 25 mahallenin kanalizasyonu taşıyan derelerin aktığı gölden çıkartılan 180 bin metreküp malzeme 10 ay geçmesine rağmen kirliliğin çözümüne çare olmazken, kirlilik ve güneşin birleşimiyle su yosunları çoğalınca göl siyah bir görüntüye büründü.


Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Turan Özdemir, bu siyah görüntünün bir sonraki aşamasının kötü koku olacağını belirterek “Bunun için bir an önce önlem alınması gerekiyor. Bakterilerin üremesi ile önce ortalığı kötü bir koku alacak ve bu göl bataklığa dönüşmeye başlayacak. İşte o zaman yetkililer istese de bu duruma çözüm bulamayacak. Burada ya gölü boşaltacaklar ya da çevresinde yaşayanların buradan gitmesi gerekecek” dedi.



Sera Gölü can çekişiyor


21 Şubat 1950 tarihinde Derecik Vadisi yamaçlarından kopan büyük kayaçların vadi tabanını tıkaması sonucu oluşan Sera Gölü, son yıllarda çamurlu ve kötü görüntüsü ile dikkat çekiyor. DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından turizm potansiyelinin arttırılması ve suyun temiz kalması için son yıllarda yapılan milyonluk yatırımlara ve çalışmalara rağmen göl kötü bir görüntü çizmeye devam ediyor.


Sera Gölü’nde son olarak geçtiğimiz yıl 37 bin 500 metrekarelik alanda çalışma yapılırken, yoğun yağış ve taşkınlar sonrası çok büyük rüsubatın biriktiği Sera Gölü, DSİ’nin özel iş makinalarıyla temizlenmişti. 17 iş makinesi ile başlanılan temizlik çalışmalarında 180 bin metreküp malzeme çıkarılmış, 4,5 ay süren çalışmalarının ardından göl eski görünümüne kavuşmuştu.


Yaklaşık 25 mahallenin kanalizasyonun aktığı derenin beslediği göl aradan geçen 10 ayın ardından tekrar kirliliğe büründü. Siyah tabakanın kapladığı göl yüzeyi gelen yerli ve yabancı turistlere kötü görüntü sunarken, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Turan Özdemir, önlem alınmazsa Sera Gölü’nde kirlilik nedeniyle çoğalan su yosunlarının ilerideki aşamasında bakterilerin üreyeceğini ve kötü kokulu bir bataklık haline geleceğini söyledi.


Su yosunlarının atıklarla birleşmesi ve su sıcaklığının artmasıyla aniden çoğalmaya başladığını dile getiren Özdemir, “Bu gördüğümüz siyah görüntü Sera Gölü’ndeki atık kirliliği. Yani göle giren atık maddelerin fazlalığı. Atık maddelerin en önemlisi insanlarda vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan fosfor gibi elementlerin göle akıyor olması. Fosfor bunun yanında azot ki hayvansal atıklardan en fazla ayrıca tarımsal faaliyetlerden oluşan atıkların göle girmesi. Kanalizasyonların akması. Bunların hepsi göle akınca gölde doğal olarak yaşayan su yosunlarının arayıpta bulamadığı ortam oluyor. Onlar besin almış oluyor. Güneşte suyu ısıtınca aniden çoğalmaya başlıyorlar” şeklinde konuştu.



"Biriken molozun boşaltılmasıyla bu iş olacak bir iş değil; Önemli olan o molozun oraya gelmemesi"


Sera Gölü’ndeki sorunun derelerin ıslah edilmesiyle kanalizasyon sisteminin aktif hale getirilmesiyle çözüleceğini vurgulayan Özdemir, “Aslında bu her yıl yaşanan bir olay. Çözüm ile ilgili yapılacak çok kapsamlı şeyler yok. Bu göle yaklaşık 25 tane mahallenin atığı akıyor. O kanalizasyon işlemlerinin toplanarak ana bir kanalizasyondan devre dışı bırakılması gerekiyor. Böyle bir çalışmayı devletimiz yapmış ancak bağlantısı yapılmamış. Bütün evlerin kanalizasyonları göle akıyor. Göle giren küçük derelerin ıslah edilmesi gerekiyor. O derelere akan evsel atıkların tarım atıklarının kontrol altına alınması gerekiyor. Bu işlem yapıldıktan sonra göle giren suyun arıtılması gerekiyor. Bunun bir örneği Uzungöl’de var. Sera Gölü’nde de yapılabilir. Sera gölünün suyunu her yıl boşaltmakla, biriken molozun boşaltılmasıyla bu iş olacak bir iş değil. Önemli olan o molozun oraya gelmemesidir. Bunun için gerekli tedbirler rahatlıkla alınabilir. Derelerin ıslah edilmesiyle kanalizasyon sisteminin aktif hale getirilmesiyle çözülecek bir işlemdir” ifadelerini kullandı.



“Görünen bu siyah tabaka yosunlardan kaynaklı”


Sera Gölü’ne çözüm bulunamaması halinde ileriki aşamada kötü kokuların başlayacağını söyleyen Özdemir, “Görünen bu siyah tabaka yosunlardan kaynaklı. Yosunlar güneşi ve besini bulduğu zaman fotosentez yapıyor, sayısını çoğaltıyor. Gölün yüzeyinde bir tabaka halinde oluşuyor. Normalde bunlar gölün dibindedir. Ama su ısınınca yukarıya çıkıyor. Gölümüzün ilginç olan bir özelliği var. Aslında zamanında yapılmış ama çok ters olan bir durum. 1990 yılında burada bir sel olmuştu. Selde gölün seviyesi azalmıştı. Su azalınca aşağıya giden bir sulama kanalı vardı. Gölün seviyesi düştüğü için kanal yukarıda kalmıştı. Bu sefer o boru uzatılarak gölün başından su alınmaya başlandı. Yani şuanda göle giren su azalmış oldu. Azalan su gölün seviyesini azaltıyor. Bu kirlilik aslında akarsuda olmaz. Ama göle giren su seviyesinin düşmesi nedeniyle artık durgun bir göl haline geldi. Bu durgun gölde de yosunların çoğalmasıyla oksijeni tüketerek diğer canlıların yaşamasını engel oluyor. En azından suyun alt kısımlarına geçmesine mani oluyor. En önemli problem aslında bu. Bunun bir sonraki aşamasında ise kokuşma başlar. İşte o zaman asıl felaket olur. Bunun için önlemin alınması gerekiyor. Bakteriler üreyecek. Kötü kokulu bir göl ve bataklık haline dönüşmeye başlayacak. O zaman yetkililer istese de çözüm bulamayacak. Burada ya gölü boşaltacaklar ya da çevresinde yaşayanların buradan gitmesi gerekecek” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.
Kayseri Robotik Diz Protezi Ameliyatının 5 önemli avantajı Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bora Bostan, robotik diz cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. İnsan vücudundaki en büyük ve en güçlü eklemlerden biri olan diz ekleminde ortaya çıkan deformasyon zamanla hareketi kısıtlayabiliyor. Teknolojik gelişmeler sayesinde ilerleyen robotik diz cerrahisi ise hem hastalara hem de ameliyatı yapan cerrahi ekibe önemli ölçüde konfor sağlıyor. Ameliyat sırasında robotik cerrahiyle protezler en doğru şekilde konumlandırılırken, cerrahi sonrasında hasta açısından ortaya çıkan birçok avantaj yaşam konforunu yükseltiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bora Bostan, robotik diz cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. İleri evre diz kireçlenmesinde başarının yüksek olduğunu aktaran Prof. Dr. Bostan; "Hareketli bir eklem olan diz; bağ, kıkırdak, kas ve sinir sistemine bağlı bir yapıdır. Herhangi bir travma, artrit veya başka bir sorun nedeniyle hareketinin kısıtlanması çoğu zaman cerrahiyi kaçınılmaz hale getirir. Robotik diz cerrahisi sayesinde, yüksek doğrulukta protezin yerleştirilmesi sağlanmaktadır. Kemiklerin hassas kesimleri yapılarak, bilgisayar kontrollü cihazlar kullanılmaktadır. Özellikle ileri evre diz osteoartritli (kireçlenme) yetişkinler için bir tedavi seçeneği olan robotik diz cerrahisi kişiye özel tasarlanıp yapılmaktadır. Bu 3 boyutlu model önceden planlama yapmak için kullanılır. Yani yazılım kullanılarak ameliyat öncesi planlama yapılmaktadır. Planlamaya göre cerrahi sırasında robotik kol kullanılarak kemik kesileri gerçekleştirilir. Ameliyatın tamamı cerrahın yönetimindedir. Ameliyat içinde yeniden düzenlemeler yapılabilmektedir. Cerrah daha önceden yapılan planlama ile gerçek zamanlı ameliyat alanının izdüşümlerini yazılım aracılığı ile eşleştirerek robotik kolu kullanarak ameliyatı yapar" dedi. Kişiye özel olarak yapılan diz cerrahisi ile ilgili de bilgiler veren Bostan; "Yapılan bir araştırmada implantların kişiselleştirilmiş bir cerrahi plan doğrultusunda daha doğru şekilde yerleştirildiği belirlenmiştir. Ameliyatın, implantı diz eklemine konumlandırmak için ameliyat sırasında robot kolunu yönlendiren ortopedi cerrahı tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması önemlidir. Robotik kol ameliyat yapmaz, kendi başına karar vermez veya cerrah robotik kolu yönlendirmeden hareket etmez. Sistem sayesinde cerrahın ameliyat sırasında planda gerektiği gibi ayarlamalar yapmasına da imkan tanır. Total diz protezi ameliyatları, diz kireçlenmesi olan hastalarda uzun yıllardır başarı ile uygulanan bir yöntemdir" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bora Bostan; robotik diz cerrahisinin avantajlarını ise şu şekilde sıraladı; "Kişiye özel kemik kesileri yapılarak aşırı kesilerden kaçınılmaktadır. Yumuşak doku hasarı daha azdır. İmplantların konumlandırılmasının en doğru şekilde yapılır. Ameliyat sonrası ağrı seviyesi düşük, iyileşme daha hızlıdır. Hastanede kalış süresi daha kısadır."
İstanbul Bayrampaşa’da facianın eşiğinden dönülen anlar kamerada: Kimyasal madde yüklü kamyonet yokuş aşağı gelip elektrik direğine çarptı Bayrampaşa’da kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yokuş aşağı geri geri giderek elektrik direğine çarptı. Elektrik direği park halindeki bir aracın üzerine devrilirken, facianın eşiğinden dönülen kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza saat 12.40’ta Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Hür Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye, Erhan Yılmaz idaresindeki 34 D 0228 kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aşağı doğru geri geri gelmeye başladı. Kamyonet, büfenin önünde bulunan elektrik direğine çarptı. Kamyonet elektrik direğine çarptı, direk park halindeki aracın üzerine devrildi Elektrik direği çarpmanın etkisiyle park halindeki bir başka aracın üzerine devrildi. Kazanın olduğunu gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri sokağı trafiğe kapattı. Kazada ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenildi. Kaza anı güvenlik kamerasında Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde kamyonetin trafik ışıklarına doğru çıktığı bir süre sonra da aşağı doğru gelerek direğe çarptığı görülüyor. Kazayı gören vatandaşların telaş anları da güvenlik kamerasına yansıyor. “Kıl payı bizim dükkana girecekti” Büfe çalışanı Ahmet Çepni, “Kamyon ışıklardaydı, ışıklar yandı. Rampayı çıkınca orada durdu. Bir baktık kamyon aşağı doğru gelmeye başladı. Neredeyse dükkana girecekti, dükkanı geçip elektrik direğine vurdu. Elektrik direği de devrildi bir başka arabaya vurdu. Herkes buraya toplanmaya başladı. Kıl payı kaldı bizim dükkana girecekti. Aracın içinde şoförden başka kimse yoktu. O esnada dışarıda kimse yoktu” dedi.