KÜLTÜR SANAT - 11 Temmuz 2019 Perşembe 09:24

Bu sefer başrolde gerçek ‘Karadeniz kadını’ var

A
A
A
Bu sefer başrolde gerçek ‘Karadeniz kadını’ var

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen Karadeniz Kadın Belgesel Film Günleri kapsamında çekilen belgesel filmin başrolünde Karadenizli kadınlar yer aldı.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen Karadeniz Kadın Belgesel Film Günleri kapsamında çekilen belgesel filmin başrolünde Karadenizli kadınlar yer aldı.


Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen Karadeniz Kadın Belgesel Film Günleri kapsamında çekilen filmle birlikte Karadeniz kadınının renkli hayatı beyazperdeye aktarılıyor. Kültürel miras temalı film, Karadeniz kadınının yalnızca çilekeş olarak yansıtılmasının doğru olmadığı bölgede pek çok sanatçı, zanaatkar ve üretken kadının güçlü bir figür olarak var olduğu mesajını da veriyor.


TTSO AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Yakup Karbuz belgesel film günlerinin bu yıl beşincisinin gerçekleştirildiğini vurgulayarak “Bölgemizde kadın çok belirleyici bir olgu olarak öne çıkıyor. Hayatı şekillendiren ve dönüştüren kadınlarımızın üretken ve hayata erkeğiyle birlikte eşit bir şekilde katılan yanının altını çizmek istedik” dedi.


Kadınlar aracılığıyla Karadeniz kültürünü yansıtmaya çalıştıklarının altını çizen Karbuz, “Her sene kadın ağırlıklı veya kadın yönetmenlerin çektiği değişik konuları ele alan filmler gösteriliyor. Atölyeler kuruluyor . Atölyelerde Karadeniz kültürünü altında bir şekilde açılış filmimizde yansıtmaya çalışıyoruz. Be sene değişik bir konsept ile gittik. Açılış filmlerimiz gala gecesiyle insanlarla buluşturuluyor. Kadınlar aracılığıyla Karadeniz kültürünü yansıtmaya çalışıyoruz. Karadeniz’de çok zengin bir hazine var. Yine bir sürpriz hazırlıyoruz. Karadeniz’in özellikle Trabzon’un o kültürel mirasını ortaya koyan taşıyan kadınlarımızla buluşacaklar. Mutlu olacağız, izlerken biraz da güleceğiz. Filmin yönetmenliğini Deniz Yeşil yaptı. Kendisi çok sayıda uluslararası ve ulusal belgesel film yarışmalarına katıldı. Biz Karadeniz kadınının sadece çilekeş yanını değil aslında sanatçı yanını da ortaya koymaya çalıştık. İzleyenler bunu görecekler. Hem kırsalda hem kentte doğal yeteneklere sahip insanlar yaşıyor. Avrupa Birliği Bilgi Merkezi olarak biz kadın-erkek eşitliğini önemsiyoruz. Bu anlamda güçlü mesajlar vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



Yönetmen Deniz Yeşil: “Bu filmi izleyenler Karadeniz kadınının bilmediği yönünü görecekler”


Filmin yönetmeni Deniz Yeşil de yaptığı açıklamada, Karadeniz kadınının genelde sırtında taşıdığı odunuyla ya da çay toplarken bilindiğini dile getirerek, “Karadeniz insanları bazı fotoğraflarla biliniyor. Kadının çok çalışıyor olması, erkeğin az çalışıyor olması, gurbette olması gibi bir takım rol dağılımları ile gösteriliyor. Bunların gerçeklik payı var ama bir başka gerçeğin görünmüyor olması bizim için problemdi. Bu nedenle Karadeniz kadınının aslında bir kültür taşıyıcısı olduğu pek çok el sanatının icracısı olduğu vurgulamak adına böyle bir filmi yaptık. Bu filmi izleyenler Karadeniz kadınının bilmediği yönünü görecekler. Aslında Karadeniz kadınının hak ettiği değerin biraz daha fark edilmesi anlamında daha iyi olacaktır” diye konuştu.



Kemençe çalıyor diye yadırganıyordu


Filmde yer alan Karadenizli kemençe ve halk müziği sanatçısı İlknur Yakupoğlu kendisinin kemençe çalmasının bir dönem yadırgandığını anlatarak “Kemençe çalmak ayıp değil mi? Dediklerinde, sırtında yük taşıyan kadının görüntüsünden rahatsız olmuyorsunuz da bundan mı oluyorsunuz diyorum” ifadelerini kullandı.


Yakupoğlu filmde söylediği türkülerle kültürel mirasın taşıyıcısı Karadenizli kadınların rolüne dikkat çekti. Filmde yer alan bir başka köylü kadın da köylerinde yüzyıllardır sarı yeleklerin kadınlar tarafından giyildiğini anlatarak, “Bu yelek yapımını nesilden nesile aktarıyoruz. Bu yelekler olmazsa horon oynayamayız” dedi.


Filmde yer alan kadınlar Karadeniz kadınlarının kültürel hafızayı gelecek kuşaklara aktardığını da anlatarak, “Biz Karadeniz kadiniyuk, kültürümüzü yaşatacağuk!” dediler.


Çocuklara masal anlatan, altın hasır bilezik ören, yöresel çantalar yapan, kentte kadın mücadelesi yürüten pek çok karakterin yer aldığı filmin galası 12 Temmuz Cuma Günü saat 19.30’da Trabzon Lara Sineması’nda gerçekleştirilecek.


Öte yandan 13-14 Temmuz tarihlerinde de devam edecek olan belgesel film günleri kapsamında pek çok belgesel film de Trabzonlularla aynı sinemada buluşacak ve tüm gösterimler ücretsiz olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.