EĞİTİM - 21 Mayıs 2020 Perşembe 14:29

Özen Avrasya Üniversitesinde

A
A
A
Özen Avrasya Üniversitesinde

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski rektörlerinden Prof.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski rektörlerinden Prof. Dr. İbrahim Özen, Avrasya Üniversitesinde yeni görevine başladı.


Avrasya Üniversitesi her geçen gün alanında en iyi akademisyenleri birer birer kadrosuna eklemeye devam ediyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde başhekimlik, dekanlık ve 2004-2012 yılları arasında rektörlük görevini yapan ve geçtiğimiz Mart ayı içerisinde kendisine veda yemeği düzenlenen Özen, Avrasya Üniversitesi’de yeni görevine başladı. Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız, Özen’e yeni görevinde başarılar diledi. Yıldız, “Akademik kadromuz, alanında söz sahibi değerli isimlerin katılmasıyla daha da zenginleşiyor. Dönem içerisinde birçok akademisyenin kadromuza katılmasını sağladık. Şimdi de şehrimizde uzun yıllar görev yapmış, bölgemizin ve ülkemizin her köşesinde tanınan, Avrasya Üniversitesinin akademik olarak büyümesine büyük katkı sağlayacağına yürekten inandığım, önemli çalışmalara imza atmış Prof. Dr. İbrahim Özen hocamızın üniversitemizde göreve başlamasını sağladık. Kendilerine yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Öğrencilerimiz ve üniversite için büyük bir kazanım olacağını düşünüyorum” dedi.



İbrahim Özen kimdir?


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Uzmanlık alanı, Anesteziyoloji ve Reanimasyon. Van Askeri Hastanesi’nde yedek subay olarak görev yapan İbrahim Özen, daha sonra Mardin Devlet Hastanesinde çalıştı. Oradan da KTÜ’ye geldi. 1987’de Yardımcı Doçent, 1991’de Doçent ve 1997’de de Profesör olan İbrahim Özen, KTÜ Tıp Fakültesinde Anabilim Dalı Başkanlığı, Hastane Başhekim Yardımcılığı, Başhekimlik, Tıp Fakültesi Dekanlığı yaptı. Türkay Tüdeş’in rektörlük süresinin bitimi sonrası yapılan seçimden ilk sırada çıktı ve Ahmet Necdet Sezer tarafından 2004 yılında rektörlüğe atandı. Bir sonraki seçimde de ilk sırada çıkan ve atanan Özen, 2012 yılında rektörlüğü Prof. Dr. Süleyman Baykal’a devretti. Çok sayıda dernek, vakıfta başkan ve yöneticilik yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.