GENEL - 27 Mayıs 2019 Pazartesi 09:11

Sümela’nın ziyarete kapanmasına en çok onlar üzülmüştü, tekrar ziyarete açılması en çok onları sevindirdi

A
A
A
Sümela’nın ziyarete kapanmasına en çok onlar üzülmüştü, tekrar ziyarete açılması en çok onları sevindirdi

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde yer alan Sümela Manastırı’nda 3,5 yıldır sürdürülen ve ilk etabı bitirilen restorasyon çalışmalarının ardından birinci kısmının açılması bölge esnafını sevindirdi.

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde yer alan Sümela Manastırı’nda 3,5 yıldır sürdürülen ve ilk etabı bitirilen restorasyon çalışmalarının ardından birinci kısmının açılması bölge esnafını sevindirdi.


Restorasyon çalışmaları nedeniyle 22 Eylül 2015 tarihinden itibaren 3,5 yılı aşkın süredir ziyarete kapalı olan Sümela Manastırı’nın birinci avluya kadarki kısmı 25 Mayıs Cumartesi günü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, katılımı ile törenle ziyarete açılırken, yöre esnafı Sümela’nın bacasız bir fabrika olduğunu söyledi.


Uzun yıllardır Sümela Sosyal Tesisleri İşletmecisi olan Mehmet Aktürk, Sümela’nın bir kısmının açılması daha ilk günden bölgeye bir canlılık getirdiğini belirterek “Ramazan olmasına rağmen buralara canlılık kattığını söyleyebiliriz. Bayram sonrası sezonun yoğun geçeceğini umuyoruz. Yabancı, özellikle Avrupalı turistleri özledik, onlar da artık gelmeye başladı. Daha önce buraya gelenler dışarıdan bakıp geri dönüyorlardı. Sümela’nın içini merak ediyorlardı. Şimdi bu özlemini giderecekler seneye de tam anlamıyla gezecekler inşallah. Sümela’nın yaklaşık 4 yıl kapalı olması işlerimizi olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Şimdi artık açıldı önümüze bakacağız. İnşallah beklediğimiz, özlediğimiz işlerimize kavuşacağız” dedi.


Yöre esnaflarından Şaban Şahin de Sümela’nın bacasız bir fabrika olduğunu belirterek “Bundan sonra iyi olacağını tahmin ediyoruz. Şu ana kadar dört yılımız boş geçti. Sümela bacasız bir fabrika. Dört yıl bizim için çok büyük bir zaman kaybı. Bu kadar uzun süre olmamalıydı. Sümela’nın kapalı olması işlerimizi olumsuz yönde etkiledi. Kapalı olduğu dönemde işlerimiz sönük geçti. Bundan sonrası için artık zaman gösterecek. Hareketleneceğini bekliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-