EKONOMİ - 07 Haziran 2019 Cuma 13:45

TTSO Başkan Yardımcısı Serdar: “AR-GE’ye ayrılan payı artırmalı, dijital becerileri yüksek işgücü yetiştirmeliyiz”

A
A
A
TTSO Başkan Yardımcısı Serdar: “AR-GE’ye ayrılan payı artırmalı, dijital becerileri yüksek işgücü yetiştirmeliyiz”

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkan Yardımcısı Mustafa Zihni Serdar, gelişmiş ülkelerde Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 4’ünün AR-GE’ye ayrıldığını belirterek, “Türkiye’de bu oran henüz yüzde 1 düzeyinde.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkan Yardımcısı Mustafa Zihni Serdar, gelişmiş ülkelerde Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 4’ünün AR-GE’ye ayrıldığını belirterek, “Türkiye’de bu oran henüz yüzde 1 düzeyinde. Ayrıca bilişim sektöründeki gelişmelere ayak uydurmak için mutlaka dijital becerileri yüksek işgücünü yetiştirmek zorundayız. Bilişim eğitimini, uygulama odaklı alt yaş gruplarına taşıma çalışmalarının özellikle kodlama eğitimlerinin zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir” dedi.


Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkan Yardımcısı Mustafa Zihni Serdar, mecliste temsil ettiği ve dayanaklı tüketim malları, bilişim, mutfak eşyası ve plastik malzeme üretimi yapan firmaların oluşturduğu 16. meslek grubunun taleplerini dile getirdi.


Geniş bir ürün yelpazesine sahip ve Avrupa’nın 1 numaralı üreticisi konumunda olan Türk beyaz eşya sektöründe, üretimin yüzde 75’inin 150 farklı ülkeye ihraç edildiğini vurgulayan TTSO Başkan Yardımcısı Mustafa Zihni Serdar, “Beyaz eşya üretim üssü olarak bilinen Almanya ve İtalya’yı geride bırakmış durumdayız. Euromonitor verilerine göre Türkiye, dünya üretiminin yarısını gerçekleştiren Çin’in arkasından ikinci durumdadır. Bizi de Brezilya, ABD ve Polonya takip etmektedir. Günümüzde beyaz eşya sektörü, büyümenin itici gücü olan sanayi üretiminin artmasında en çok payı olan sektörlerin başında gelmektedir. Ortalamanın üstünde bir büyüme oranı vardır. Beyaz eşya sektörü üretim yapısı, istihdama verdiği katkı ve ihracattaki etkinliği ile Türkiye’nin lokomotifi olan bir sektördür. Sektör, ortalama 40 bin kişiye doğrudan olmak üzere, toplamda 500 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Beyaz eşya sektörü Türkiye’de AR-GE çalışmalarına en fazla yatırım yapmış sektörlerin başında gelmekte olup uluslararası rekabet gücümüz artırmaktadır. Ayrıca üretilen ürünlerde enerji verimliliği yüzde 65’e kadar yükselmiştir. 2018 yılında beyaz eşya da 22 milyon adedi aşan bir ihracat rakamı oluşmuştur. Toplam 28 milyon 500 bin de üretim gerçekleştirilmiştir” dedi.



“Ar-ge’ye ayrılar pay artırılmalıdır”


TTSO Başkan Yardımcısı Mustafa Zihni Serdar, 16. meslek grubunun diğer sektörü olan bilişimde, bilgisayar donanım ve altyapı hizmetlerini yürüten firmaların yer aldığını belirterek, “Türkiye’de 2018 yılı rakamlarına göre IT yani bilişim teknolojilerine 8,6 milyar dolar harcama yapılmış. Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde bu rakamlar 100 milyar doların üzerine çıkmış durumdadır. Temelde sorunumuz donanım sektöründe yüzde 75 oranında dışarıya bağımlı durumda olmamızdır. Gelişmiş ülkelerde bu bağımlılığın yüzde 30’lar düzeyinde olduğunu görüyoruz. Bu sektörde ayrıca istihdam ve katma değerli ürün üretme noktasında sıkıntımız var. Ülkenin gayri safi milli hasılaya karşılık gelen AR-GE yatırımlarına harcadığı payın artırılması gerekir. Bizde bu oran yüzde 1’lerdeyken gelişmiş ülkelerde GSMH’nin yaklaşık yüzde 4’ü AR-GE hizmetlerine ayrılmaktadır” şeklinde konuştu.



“Bilişimde nitelikli iş gücü sayısı artırılmalı”


Türkiye’de 2019 yılında bilişim ve iletişim teknolojisi harcamalarının 17.1 milyar dolara ulaşmasının öngörüldüğünü vurgulayan Serdar, sektörde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:


“Dijitalleşme, tüm kurumlarda önemli yatırımlarla sürmelidir. Telekomünikasyon, finans, kamu, üretim ve perakende en çok bilişim teknolojisi harcaması yapan sektörler olarak öne çıkacaktır. Özellikle telekom operatörleri dijital servis sağlayıcı olma yönünde kayda değer yatırımlar gerçekleştirecektir. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Geçeklik teknolojileri daha da önem kazanacaktır. Yenilikçilik artışı, Robotik otomasyon daha etkin olmaya başlayacak. Almanya veya Japonya’da yaklaşık 200 kişiye karşılık bir robot işgücü oluşmaktadır. Teknoloji ilerledikçe istihdam alanlarınızı teknolojiyle birleştiremezseniz istihdam yönünden zayıflarsınız. Akıllı şehirler, Digital okuryazarlık ve toplum mühendisliği özellikle gelişmiş ülkelerde öne çıkacak alanlardan bazılarıdır. Türkiye’de devlet ve özel sektör istihdamı ve yatırımları içerisinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin payı çok düşüktür. Önümüzdeki süreçlerde Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün gelişimini en çok kısıtlayacak olan faktörler arasında nitelikli iş gücü teminindeki zorluklar olacaktır. Diğer yandan Endüstri 4.0’ın iş gücü piyasası üzerindeki etkilerini, tehditten fırsata dönüştürmek ancak dijital becerileri yüksek nitelikli iş gücüyle mümkündür. Dijital becerileri yüksek işgücünü sağlamak zorundayız. Ancak dijital teknolojileri, yeterli seviyede dijital becerileri olmayan bireylerin de kullanmasına olanak verecek biçimde basitleştirmeliyiz. Bilişim eğitimini, uygulama odaklı alt yaş gruplarına taşıma çalışmalarının özellikle kodlama eğitimlerinin zorunlu hale getirilmesidir. Siber güvenlikle ilgili çalışmalara da önem vermeliyiz. Devletçe sağlanan teşvikleri, Ar-Ge tabanımızı genişletebilme ve uluslararası alanlara taşıma becerilerimizi geliştirebilmede etkin kullanabilmeliyiz. Finansal destek anlamında kalmamalıyız”.


Serdar, meslek grubuna bağlı olan sektörlerin sorunları ve talepleriyle ilgili bilgilendirmelerin de TOBB aracılığıyla ilgili kurumlara yapıldığını vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MIP 25 milyon TEU’nun üzerinde konteyner elleçleyerek yeni bir kilometre taşına ulaştı Türkiye’nin lider konteyner terminali Mersin Uluslararası Limanı (MIP), 2007’den bu yana 25 milyonuncu (TEU) konteynerini elleçleyerek yeni bir kilometre taşına imza attı. Bu kapsamda EMH1 terminalinde düzenlenen törene, Mersin Liman Mülki İdare Amiri ve Mersin Vali Yardımcısı İbrahim Küçük, Mersin Gümrük Bölge Müdürü Osman Göllüce, TCDD Mersin Limanı İşletme Müdürü Murat Birinci, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır, Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Cebrail Orman, MIP Yönetim Kurulu Başkanı David Yang, Yönetim Kurulu Üyeleri, MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh ve liman çalışanları katıldı. MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh: "25 Milyon TEU kilometre taşına ulaşılmasında gösterdikleri üstün katkıdan ve iş birliğinden dolayı Mülki İdare Amirimize, Gümrük Müdürlüğümüze, Liman Başkanlığımıza, TCDD yetkililerine ve tüm MIP çalışanlarına en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ayrıca, Limanımızın bu olağanüstü yolculuğunda bizi destekleyen tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunmak istiyorum. Daha iyisine ulaşmak için daha çok çalışacağız" ifadelerini kullandı. 2007 yılında liman operatörü PSA International ve Akfen Holding ortak girişimiyle kurulan, 2017 yılında IFM’in hissedarları arasına katıldığı MIP’nin kuruluşundan bugüne elleçlenen konteyner hacmi yılda ortalama yüzde 14,4 büyüdü. MIP, 2023 yılında yaklaşık 2 milyon TEU konteyner, 8 milyon tonun üzerinde konvansiyonel yük elleçledi. Endüstrinin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için 455 milyon ABD doları bütçeli East Med Hub 2 (EMH2) kapasite artırımı projesi ile elleçleme kapasitesini 2,6 milyon TEU’dan 3,6 milyon TEU’ya çıkarmayı hedefleyen MIP’in, mevcut EMH1 rıhtımını 380 metre uzatarak toplam 880 metre uzunluğa ve 17,5 metre su çekimine ulaşacak EMH2’nin inşaatına başladığı bildirildi. EMH2 Terminalinin, 400 metreden uzun iki ultra büyük konteyner gemisinin (ULCV) aynı anda yanaşmasına imkan tanıyacak. Proje ayrıca sekiz yeni otomatik raylı portal vinç (aRMG) ve dört ek rıhtım vincinin satın alınmasını da içeriyor. Proje 500 kişiye doğrudan ve 5.000 kişiye dolaylı istihdam fırsatı oluşturacak olması sebebiyle de önem arz ettiği kaydedildi. MIP’in aynı zamanda karbon ayak izini azaltma konusundaki kararlılığını da sürdürdüğü elektrikle çalışan ekipmanlara ve yenilenebilir enerji kaynaklarına sürekli yatırım yaparak karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar yarıya indirmeyi, 2043 yılına kadar da karbon nötr hale gelmeyi planladığı ifade edildi.
Konya Karatay Tabiat Mektebi eğitimlere başladı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi tarafından, ilçede eğitim çağındaki çocukların okul dışı öğrenme ve tabiat sevgisine katkı yapmak amacıyla hayata geçirilen Karatay Tabiat Mektebi’nde eğitimler başladı. Karatay Şehir Parkı içerisinde kurulan Karatay Tabiat Mektebi’nde ilkokul ikinci sınıf öğrencileri, bir taraftan birçok atölye çalışmasıyla doğayı yeniden keşfederken diğer taraftan da eğlenceli bir şekilde eğitim hayatlarına katkı sunacak. Her yıl Karataylı bin 500 ilkokul 2. sınıf öğrencisi faydalanacak Karatay Tabiat Mektebi sayesinde her yıl ilçedeki 1500 ilkokul ikinci sınıf öğrencisi; kurulan atölyelerde tarım, hayvancılık, sıfır atık, çevre ve daha birçok konuda uygulamalı eğitimler ile etkinliklere katılacak. Karatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen eğitimler kapsamında Karatay Tabiat Mektebi’nde; ahşaptan oluşturulan 3 adet atölyede kil seramik yapımı, temel yaşam becerileri, kompost yapımı, atık malzemelerden organik kompost yapımı ve daha birçok etkinlik gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında ayrıca; içerisinde midilli atları, tavşan, kedi, güvercin, tavuk ve horoz gibi hayvanların olduğu Hayvan Evleri ile çadırlar kuruldu. 3 katlı Gözlem Kulesi’ne çıkan minikler, doğal hayatı izleme fırsatı bulurken, 100 metrekarelik Labirent Oryantiring Parkuru’nda ise öğrenciler birçok eğlenceli etkinliğe katıldı. “Çocuklarımızın iyi yetişmesi önceliğimiz” Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, çocukların eğitim hayatına önemli katkı sağlamasını hedefledikleri projenin Karatay’a hayırlı olmasını diledi. Başkan Hasan Kılca, “Karatay Belediyesi olarak eğitime yönelik yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu çerçevede çocuklarımızın eğitimi ve geleceğe hazırlanmaları bağlamında milli eğitim müdürlüğümüze önemli destekler veriyoruz. Karatay Şehir Parkımızın içerisine Karatay Tabiat Mektebi’mizi kurduk ve eğitimlerimize başladık. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle birlikte yürüttüğümüz projemizle her yıl ortalama bin 500’ün üzerinde ilkokul ikinci sınıf öğrencimizi buraya getirip öğrencilerimize uygulamalı ve teorik eğitimler verilecek. Çocuklarımız, oluşturduğumuz atölye ve alanlarda hem doğayla, toprakla, canlılarla iç içe olacaklar hem de birçok atölye çalışmalarıyla okullarında gördükleri eğitimlerini pekiştirmiş oluyorlar. Öğrencilerimizin doğayla buluştuğu, doğada yaşayarak güven elde ettiği, el becerilerinin, kişisel, sosyal ve duygusal becerilerinin geliştiği, birlikte iş yapabilme yeteneğinin güçlendiği bir ortam sunmuş olduk. Karatay Tabiat Mektebi’mizi bu çerçevede, geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın okul dışı öğrenme bağlamında önemli görüyoruz. Karatay Tabiat Mektebi’miz ilçemize, Konya’mıza ve çocuklarımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Adana Diyetisyen Özbay: "Güne kahvaltı ile başlayanlar kendini daha mutlu hissediyor" Kahvaltı yapılmadığında gün içerisinde yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, dikkat eksikliği gibi sorunlar yaşanabildiğini söyleyen Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, “Fiziksel sağlığımız ve ruhsal sağlığımız bir bütünün ayrılmaz parçasıdır. Bu yüzden fizyolojimiz ne kadar sağlıklı ise ruhsal açıdan da o kadar sağlıklı oluruz. Kahvaltı ise bizi güne hazırlayarak mutlu hissetmemize yardımcı olur” diyerek sağlıklı bir kahvaltı için önerilerde bulundu. Akşam yemeği ile sabah arasında yaklaşık 8-10 saatlik bir süre geçer ve bu süre içinde vücut, besinlerden elde ettiği tüm enerjiyi kullanır. Sabah uyandıktan sonraki 2 saat içerisinde yapılacak bir kahvaltı sayesinde hem metabolizma için gerekli enerji elde edilir hem de günün büyük kısmını daha tok bir şekilde geçirebilmemiz sağlanmış olur. Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, “Fiziksel sağlığımız ve ruhsal sağlığımız bir bütünün ayrılmaz parçasıdır. Bu yüzden fizyolojimiz ne kadar sağlıklı ise ruhsal açıdan da o kadar sağlıklı oluruz. Kahvaltı ise bizi güne hazırlayarak mutlu hissetmemize yardımcı olur” diyerek sağlıklı bir kahvaltı için önerilerde bulundu: "Güne kahvaltı ile başlayın Beynimiz açken ya da doyduğumuzda sinyaller göndererek bizi uyarır. Karnımız doyduğunda beynimize gelen sinyaller ile fizyolojik durumumuzun yanı sıra ruhsal durumumuzda değişir. Yapılan bazı araştırmalar gösteriyor ki güne kahvaltı yaparak başlayan kişiler kendilerini daha mutlu ve enerjik hissederken, güne kahvaltı ile başlamayan bireyler daha negatif ve yorgun hissediyorlar. Bu nedenle güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamak büyük önem kazanıyor. Ne yediğinize dikkat edin Kahvaltı kadar kahvaltıda ne tüketildiği de önemlidir. Bu nedenle zeytin, peynir, yumurta ve bal gibi klasik bir kahvaltıda olmazsa olmaz besinlerin yanı sıra söğüş domates, salatalık, yeşil biber türü sebzelere de kahvaltı sofralarında bolca yer vermek önem kazanıyor. Ekmek olarak ise 1-2 dilim tam tahıllı ürünler tercih ederken, kızartmalardan ve salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren işlenmiş gıdaların tüketiminden ise kaçınmak gerekiyor. Hazır besinlerden uzak durun Günümüzde özellikle çalışanlar ve öğrenciler kahvaltı için tercihlerini genellikle pratik olması bakımından poğaça, simit, börek, tost gibi yağ ve karbonhidrat yönünden zengin besinlerden yana kullanıyorlar. Ancak bu tür besinler kilo alımını ve mide rahatsızlıklarını tetikliyor. Bu nedenle sabahları bütün besin gruplarının yer aldığı Türk tipi kahvaltıyı tercih etmek önem kazanıyor. Çayı limonla birlikte tüketin Adet olduğu üzere sabah kahvaltı sırasında içilen siyah çay, birlikte tüketilen diğer besinlerde bulunan faydalı maddelerin metabolizma tarafından kullanımını olumsuz etkiliyor. Bundan dolayı eğer mutlaka çay içmek isteniyorsa bu çayın çok açık ve içine limon dilimi eklenmiş bir çay olması gerekiyor. Hazır ve taze sıkılmış meyve sularından ise içerdikleri yüksek şeker miktarı nedeniyle uzak durulmalı. Çünkü bu içeceklerin kahvaltıda tüketilmesi, bireylerde kan şekerini ve insülini çok fazla yükselterek insülin direncinin gelişmesine kapı aralayabiliyor. Formda kalmak için kahvaltı şart Sanılanın aksine sabah kahvaltısı yapmadan güne başlayanlar için formda kalmak daha zor oluyor. Çünkü akşam yemeği ile kahvaltı arasında oldukça uzun bir süre bulunuyor ve bu zaman zarfında vücut, gün içerisinde aldığı besin ögelerinin tümünü kullanırken metabolizma da oldukça yavaşlıyor. Güne erkenden ve dengeli bir kahvaltıyla başlamak ise hem metabolizmayı diğer öğüne doğru bir miktar tok tutuyor hem de yeni gün için hızlandırarak formda kalmaya yardımcı oluyor."
Erzurum ETSO’nun Mart ayı Meclis Toplantısı yapıldı Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) Mart Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi. ETSO Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantı, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda daha sonra ETSO’nun Şubat Ayı Mizan ve Bütçe İzleme Raporu görüşülerek onaylandı. Sonrasında, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, yönetim kurulunun Mart ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi. Özakalın konuşmasının başında, ETSO’nun sosyal sorumluluk anlayışıyla ramazan ayında il genelinde 3 bin ihtiyaçlı aileye ramazan yardımı ulaştırdığını ifade ederek, “Bu yılki Ramazan yardımlarımıza katkıda bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimize (TOBB) ve hayırsever Erzurumlu iş insanlarımıza desteklerinden dolayı müteşekkiriz. Ayrıca yardımların ihtiyaçlı ailelerimize ulaştırılmasını sağlayan Yönetim Kurulu, Meclis ve Meslek Komitelerimizin üyeleri ile Oda personelimize özenli ve özverili çalışmaları sebebiyle teşekkür ederim” dedi. Başkan Özakalın konuşmasında daha sonra ay boyunca yürütülen diğer faaliyetlerle ilgili Meclis’e bilgi sundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ETSO’yu ziyaretinde gerçekleştirilen toplantının değerlendirmesini yapan Özakalın ayrıca, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın iştirakiyle TOBB’da gerçekleştirilen, ‘TOBB Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla yine TOBB’da düzenlenen, ‘Oda/Borsa Başkanları İstişare Toplantısı’, ETSO’nun, ‘2025 Turizm Başkenti Erzurum’ etkinliklerine sunacağı katkılar, İl Genç ve İl Kadın Girişimciler Kurullarının yürüttüğü çalışmalar ve 3. Erzurum Çalıştayı Paydaş Toplantıları gibi konularda Meclis üyelerini bilgilendirdi. ETSO Meclisi’nin Mart ayı toplantısı, Meclis üyelerinin dilek ve temenniler kısmında yaptığı konuşmaların ardından sona erdi.
İstanbul İmamoğlu, Balıkçı Kenan’ı ablukaya aldı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun arazisini istediğini vermeyince de baskı yaptığını öne süren balıkçı Kenan’a baskılar devam ediyor. İmamoğlu aleyhinde açıkmalarının ardından işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alınan balıkçı Kenan direnmeye devam ediyor. Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, “Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar” dedi. Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi. Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, “Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de ’bu mühür sembolik’ diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri’ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar” ifadelerini kullandı. "Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, “50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar” dedi. "Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, “30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu’na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun” ifadelerini kullandı.