EKONOMİ - 16 Nisan 2019 Salı 09:52

Türkiye’de ilk kez üretildi, yurtdışındaki firmalar sıraya girdi

A
A
A
Türkiye’de ilk kez üretildi, yurtdışındaki firmalar sıraya girdi

Türkiye’de ilk kez üretilen çok fonksiyonlu test cihazı için yurtdışındaki firmalar sıraya girdi.

Türkiye’de ilk kez üretilen çok fonksiyonlu test cihazı için yurtdışındaki firmalar sıraya girdi.


Trabzon Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde (TEKNOKENT) akademisyenler tarafından kurulan UTS Mühendislik firması bünyesinden Ar-Ge tabanlı yüksek teknolojik ürünler çıkmaya ve ticarileşmeye başladı. 2012 yılında Trabzon Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde akademik bir start-up firması olarak kurulan firma TÜBİTAK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınan hibe destekleri ile büyüme sürecine devam etti. Katma değeri yüksek Ar-Ge tabanlı teknolojik ürünler geliştirip üreterek ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefleyen firma, tamamına yakını yerli imkanlarla geliştirilen yüksek teknoloji tabanlı bir ürün olan UTS Tribometer T30M-HT adıyla çok fonksiyonlu bir test cihazını ticari olarak pazara çıkardı.


Aralarında Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu’nun da olduğu pek çok kurum ve kuruluşa bu ürünü kazandıran firma ilk yurt dışı ihracatını Güney Kore’ye gerçekleştirdi. Güney Kore’nin Yonsei Üniversitesi’nde araştırmacıların Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmalarında kullanılmaya başlayan cihaz için farklı ülkelerdeki firmalarda sıraya girdi. Çok fonksiyonlu test cihazının satış rakımları ise içerdiği modüler seviyeye göre değişiyor. Cihazın yurtiçindeki satış fiyatı 120 bin TL ve 250 bin TL arasında değişirken, yurtdışı satış fiyat aralığı ise yine modülerlik seviyesine göre 50 bin ve 80 bin Euro arasında değişiyor.


Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Gençağa Pürçek, firmanın 2012 yılında kurulduğunu hatırlattı. Pürçek “Amacımız, Türkiye’de imalatı mümkün olmayan ileri teknoloji ürünü test ve ölçük cihazlarını geliştirmek ve bunu hem ülke içerisinde hemde yurtdışında ticarileşip satılabilir hale getirmekti. Bu amaçla ilk olarak TÜBİTAK’ın da desteğiyle çok fonksiyonlu modüler de diyebileceğimiz, özellikle mühendislik alanında, dişçilik alanında, tıp alanında ve pek çok sektörde kullanılabilecek bir test cihazı ile başladık. Mühendislik sistemlerinde sürtünme, aşınma, yağlama konularını inceleyen testleri yapabilen verileri alabilen bunu hem akademik hemde teknoloji anlamında kullanabilen bir test sistemi. Bu sistem 2014 yılında ticarileşti. O günden bu güne Türkiye’de içerisinde 8 kuruma verildi. Bunun içerisinde Deniz ve Kara Harp Okulu, üniversiteler var. En son 2018 yılı içiresinde ilk ihracatımızı yaptık. Bu ihracatımızı da Güney Kore’ye gerçekleştirdik. Cihazımızı tam modüler olarak verdik. Oraya giderek testlerini gerçekleştirdik. Bundan sonraki hedefimizde yakın coğrafi ülkeler var. Avrupa ülkeleri ve bütün global ölçekteki pazara bu cihazı belli bir markalaşma süreci ile birlikte sunacağız” dedi.



“Üst düzey kalitede cihaz yaptık”


Üst düzey kalitede cihaz yaptıklarını vurgulayan Pürçek, “Dünyada bu tarz cihazları üreten belli firmalar var. Ama sayıları fazla değil. Bu onlarla rekabet edebilecek seviyede teknolojik üst düzey kalitede cihazı yaptık. Hatta artıları olan bir cihazı gerçekleştirdik. Hem tasarımı, hem fonksiyonelliği, hem modülerliği bakımından firmamıza özgü bir cihaz. Hem ekonomik anlamda hem de kalite olarak onların aşağısında kalacak bir cihaz değil” şeklinde konuştu.


Cihazın tasarımının, mekanik imalatının, yazılımın yerli olduğunu kaydeden Pürçek, “Sadece bazı üst kalite sensörleri yurtdışından aldık. Yüzde 90 civarında yerli bir cihaz olduğunu söyleyebiliriz. Bu cihaz en temel modülden en yüksek modülerliğe kadar seçiciliği var. Buna göre de fiyat belirlenebiliyor. Dolayısıyla TL bazında 130-140 bin liradan başlıyor, 350 bin liraya kadar çıkabiliyor. Bizim bildiğimiz firmalarda bunların fiyatı ise 2 katından fazla. Biz yurtdışına fiyat verirken dünyadaki rakiplerimize göre fiyat veriyoruz. Bu söylediklerimiz yurtiçi fiyatları. Yurtdışı fiyatları 40 bin Euro’dan başlıyor 100 bin Euro’lara kadar çıkıyor. Bu cihazları bütün dünyada tekli olarak üretilir. Seri üretimi yoktur. Talep alınır, protokoller imzalanır ve 2 ay içerisinde cihaz tamamlanarak verilir. 2 ayda 10 cihaz yapabilecek bir bilgi altyapımız mevcut” diye konuştu.



“Pek çok sektöre hitap ediyor”


KTÜ Makine Mühendisliği Bölümünde Araştırma Görevlisi Harun Yanar da cihazın birçok sektörü hitap ettiğini belirterek “TÜBİTAK kapsamında 2012 yılında alınmış bir tekno girişim sermaye desteği kapsamında kurulmuş firmada tasarlanmış bir ürün. O süreçten sonra tasarım kapsamında genelde ben destek veriyorum. Tasarım aşamasında yapmış olduğumuz ön tasarımları burada firmamızda Gençağa hocamla birlikte değerlendiriyoruz. Cihazımız doğrudan pek çok sektöre hitap ediyor. Özellikle üniversitelerde farklı bölümlere mesela makine mühendisliklerine, maden mühendisliğine fizik gibi pek çok alandaki akademik hocalarımız bu cihazla doğrudan çalışma yapabiliyor. Bunun dışında Diş hekimliği Fakültesinde, tıpta insan vücudundaki kemiğin bulunduğu bölgede aşınmayı minimize edebiliyorsunuz. Otomotiv olsun bir çok sektöre hitap edebiliyor. Eğer bir noktada sürtmeye, aşınmaya bağlı olarak bir hasar çıkıyorsa bunları iyileştirmek zorundasınız ve bu sektörlerde tamamıyla ARGE yapılan sektörlerde bu cihazı doğrudan kullanabiliyorlar” ifadelerini kullandı.


KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliğinde doktora öğrencisi Ali Güney ise “Gençağa hocamla bu cihazı geliştirmeye başladık üzerinde çalışmalar yaptık. Bunda asıl olan iki, üç tane sensörümüz var. Okumuş olduğumuz sensör verilerinden aldığımız verileri işleyerek ekranda gösterip aynı zamanda da bilgisayar ortamında topladığımız verileri depo edebiliyoruz. Daha sonra kullanıcılar bunları istediği gibi işleyip makalelerde kullanabiliyorlar. Sempozyumlara katılabiliyorlar” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit Belediyesi’nden şehitlere vefa Balıkesir’in Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, 14-20 Nisan Şehitler Haftası dolayısı ile ilçede ki şehit ailelerini ziyaret ederek bir kez daha acılarını paylaştı. Edremit Belediyesi şehitlerin emaneti aileleri ile yakından ilgileniyor. 14-20 Nisan Şehitler Haftası nedeniyle Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Zeytinli Mahallesi’nde şehit uzman çavuş Ali Sarı ve İkizçay Mahallesi’nde Şehit Uzman Çavuş Özcan Mutlu’nun ailesini ziyaret etti. Belediye meclis üyeleri Necmiye Simliova, Mehmet Döğer, Yılmaz Tezcan, Ertal Küçükaslan, Nizam Aksoy ile beraber Şehit Ali Sarı’nın annesi Nihal Sarı ve ağabeyi İbrahim Sarı ve şehit Özcan Mutlu’nun annesi Süheyla ve babası Necmi Mutlu ile bir araya gelerek bir kez daha acılarını paylaştı. Belediye Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci’de İkizçay Mahallesi’nde Şehit Uzman Çavuş Aycan Özdil’in ailesini ziyaret etti. Meclis üyeleri Nevin Sayman, Güneş Durgut, Erdoğan Dursun ile birlikte Şehit annesi Serpil Özdil’e başsağlığı dileklerini iletti. Toplum olarak şehitlerimize minnet ve şükran borcumuz olduğunu ifade eden Başkan Ertaş, “Şehitlerimizin fedakarlıklarını ve vatanımız için canları pahasına gösterdikleri ulvi mücadeleyi bir kez daha anma fırsatı bulduk. Ailelerimizin acısını bir kez daha paylaşıyoruz. Şehitlerimizin kıymetli aileleri başımızın tacıdır. Emanetlerinin her daim yanındayız. Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.
Kırıkkale Okula gitmek için evden ayrıldı, bir daha da dönmedi: Acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de okula gitmek için evden ayrılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Gözde Nehir Akbulut’tan iki gündür haber alınamıyor. Acılı anne Nuray Akbulut, kayıp kızının bulunmasını istiyor. Edinilen bilgiye göre, Kırıkkale yaşayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Gözde Nehir Akbulut, bir süredir kaldığı ablasının evinden dün sabah saatlerinde okula gitmek için ayrıldı. Okula gitmediğini öğrenen Nuray-Şinasi Akbulut çiftçi, 15 yaşındaki kızlarından haber alamayınca durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan kayıp ihbarı sonrası Gözde’yi bulmak için arama çalışması başlattı. Polis, okul ve çarşı merkezindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Acılı anne Nuray Akbulut, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının bir süredir doğum yapan ablasının yanında kaldığını belirtti. Okula hiç gitmediğini ifade eden Akbulut, "Ablası doğum yaptığı için ablasında kalıyordu okulda yakındı. Okula gidiyor diye çıkıyor, okula gitmiyor. Gitmeyince de dönüş saatinde ’anne kaçta geliyordu" dedi. Bende ’4.5’ dedim. Baktık okula o gün hiç gitmemiş. Sonra ben geldim okul idaresine kimseyi bulamadım. Emniyete gittik haber verdik. Herkes ’şuarada görüldü’ diyor. Oraya gidiyoruz aslı yok hiçbir şey bulamıyoruz" dedi. Akbulut, "Arkadaşının bir tanesi ’dolmuş durağında saat 9.30 gibi gördüm gidiyordu’ dedi. Tek başına deniliyor, yanında bir kişi var denildi. Okuldan da kimse ’kızının geldi gitti’ diye arama olmadı. Aramaya ulaşmaya çabaladım. Görenlerin duyanların yardımını istiyorum" diye konuştu.
Samsun Canik’ten çölyak hastalarına destek Canik Belediyesi, çölyak hastalarına glütensiz gıda paketi desteği sağlıyor. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede sosyal belediyecilik çalışmalarını yeni projelerle taçlandırıyor. Çölyak hastalığına yönelik ilçede birçok farkındalık çalışması gerçekleştiren Canik Belediyesi, glütensiz gıda paketlerini çölyak hastası vatandaşlarla buluşturacak. Glütensiz gıda desteğini sürdürdüklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçedeki çölyak hastası vatandaşların yanında olduklarını belirtti. Canik Belediyesi, 26 Nisan 2024 Cuma günü saat 17.00’a kadar glütensiz gıda desteği başvurularını almaya devam edecek. Son başvuru 26 Nisan Çölyak hastaları için glütensiz gıda desteklerini sürdürdüklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canikimizdeki çölyak hastası vatandaşlarımıza yönelik glütensiz gıda desteğimize devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi glütensiz gıda paketlerimizi hazır hale getirip vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Çölyak hastalığı ile mücadele eden vatandaşlarımızın glütensiz gıdaya erişimde yaşadığı zorlukları yakinen biliyoruz. Çölyakın farkındayız. Glütensiz gıda desteklerimizle birlikte çölyak farkındalık çalışmalarımızı da hassasiyetle sürdüreceğiz” dedi. Başvurular, Canik Belediyesi Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü üzerinden şahsen başvuru yoluyla alınıyor.
Eskişehir Dört ’Can’ daha sıcak yuvasına kavuştu Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’nde bulunan 3 kedi ve 1 köpek yeni sıcak yuvasına kavuştu. 2009 yılından bugüne 13 bin 91 sokak hayvanını sahiplendirerek tüm belediyelere örnek olan Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi, çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede merkezde bakımları yapılan 3 kedi ve 1 köpek daha sıcak yuvaya kavuştu. "Bugün de bir köpek yavrusu sahiplendim, ismini de Ponçik koydum" Bir köpek yavrusunu sahiplenen Tülin Onar, “Buranın olması benim için çok büyük bir avantaj. Buradan devamlı kedi-köpek sahipleniyorum. Genelde engeli olanları sahipleniyorum ve kendimi de mutlu hissediyorum. Bugün de bir köpek yavrusu sahiplendim, ismini de Ponçik koydum. Tedavileri başladı. Bana burada çok yardımcı oluyorlar. Bir yaşam kurtarmak bence en büyük cennetliktir. Tepebaşı Belediyesinin bu konudaki çalışmalarını da çok beğeniyorum. Barınak çok temiz, çok duyarlılar. Barınak denilince akla gelen o çirkinlik burada kesinlikle yok. Tertemiz, medeni, uygarca bakılan yerler burası” dedi. “Buradan herkese ‘Satın Alma Sahiplen’ diyorum” Konuşmasında ’Satın alma sahiplen’ çağrısında bulunan Nurdan Kılıç, “Köyde bulunan 4 kardeşten birini ben sahiplendim, birini farklı bir arkadaşımız sahiplendi, ikisini de başka bir arkadaş sahiplendi. İsmi Bıdık. Ailemizin bir üyesi oldu. Buradan da herkese çağrı yapmak istiyorum. ‘Satın Alma Sahiplen’ diyorum. Çünkü herkes bu konuda hem fikir. Sokaklarda sahiplenmeyi bekleyen çok can var. Tepebaşı Belediyesi ile sürekli iletişim halindeyiz. Gördüğüm hayvanlar için sürekli yönlendiriyorum. Ben sonuna kadar güveniyorum Tepebaşı Belediyesi’nin barınağına. Hepsinden Allah razı olsun. Bu yürek işi. Hepsi canı gönülden savaş veriyorlar” diye konuştu. “Bulut ile çok mutluyuz, bize enerji kattı” Ali Sırca, “Biz Bulut’u Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’nden aldık. Bize enerji kattı. Onunla vakit güzel geçiyor. Kısaca satın alma sahiplen diyorum” ifadelerini kullandı. “Yuvaya ihtiyacı olan çok kedi köpek var” Ayşe Demirel ise, konuşmasında şu sözleri kaydetti: “Çok mutluyuz, sahipleniyoruz. Herkesi de bekliyoruz. Burada yuvaya ihtiyacı olan çok kedi köpek var. Aşıları yapılıyor, takibi yapılıyor. İstediğiniz her şey burada mevcut. Parayla almak yerine sahiplenmek daha iyi. Tepebaşı Belediyesinin bu yöndeki çalışmaları da çok beğeniyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar. Arkadaşlar çok güzel ilgileniyorlar ve gece gündüz bakıyorlar." Tepebaşı Belediyesi yetkilileri tarafından aşıları tamamlanan canların bakımıyla ilgili de bilgi verildi.