Avrasya Üniversitesi Yönetim Bilimleri Yüksek Lisans Programından mezun olan Sigortacı Saadet Nehir Başaran, sigorta üzerine yaptığı tez çalışmasının sonuçlarını paylaştı. Başaran yaptığı açıklamada, tez çalışmasının Türkiye’de sigorta bilinci üzerine gerçekleştirilen yalnızca üç çalışmadan biri olması ve Trabzon ilinde sigorta alanında bugüne kadar gerçekleştirilen en geniş kapsamlı çalışma olması sebebiyle büyük önem arz ettiğine vurgu yaptı.
Özel sigorta ve sosyal sigorta ayrımının yapılamadığını belirten Başaran, “Sigorta kişilerin ileride yaşamaları olası bulunan her türlü tehlike ve riske karşılık olarak kişilerin zarar doğmadan önce kendisini ve mallarını güvence altına alma seçeneklerinden birisidir. En önemli risk yönetim modeli olan sigorta ülkemizde gelişim göstermekle birlikte ne yazık ki beklenen seviyeye henüz ulaşamamıştır. Durumun en önemli sebeplerinden birisi ise toplumuzda sigorta bilincinin yeterince gelişmemiş olması yer almaktadır. Bende bu sebepten dolayı yüksek lisans tez çalışmamı Türkiye’de sigorta bilinci üzerine geliştirmek istedim. Araştırma sonucuna göre katılımcıların büyük çoğunluğu temelde özel sigorta ve sosyal sigorta ayrımına ne yazık ki varamamaktadır. İnsanlar özel sigorta ürünleri hakkında detaylı bilgiye sahip olamadıkları için talepte de bulunamamaktadırlar. Bu durumda özel sigorta sahipliği oranını ciddi şekilde etkilemektedir” dedi.
Vatandaşların sigortaya ihtiyaç olarak değil zorunluluk olarak baktığının altını çizen Başaran, “Katılımcıların sahip olduğu özel sigorta türlerine baktığımız da ise büyük çoğunluğu zorunlu trafik sigortası ve zorunlu deprem sigortasını diğer özel sigorta türlerine göre daha fazla tercih etmektedirler. Bu da insanların sigortaya bir ihtiyaç olarak değil de zorunluluk olarak baktıklarını kanıtlar niteliktedir. Araştırma sonucunda elde ettiğimiz bir diğer önemli bulgu ise katılımcıların büyük çoğunluğu yüzde 41,9 oranı ile poliçe teminatları hakkında detaylı bilgiye sahip olmadıkları ve poliçeyi hiç okumadıklarıdır buda bizlere insanların oluma alışkanlıklarının zayıf olduğunu gösterirken bir diğer eleştiri olarak da poliçe dilinin ağır bir hukuk diliyle yazılmış olmasını da söyleyebiliriz. Çünkü poliçesini hiç okumamış bireylerin yanı sıra poliçesini okumuş olmasına rağmen okuduğunu anlayamamış bireylerin varlığı da mevcuttur. Biz acentelere de oldukça büyük sorumluluklar düşmektedir. Acente ve banka satış kanalları sigorta ürünleri hakkında doğru ve eksiksiz bilgiyi insanlara sunabilmeli ve bunu da yalnızca kazan kazan mantığıyla da değil bunu bir vatandaşlık görevi olarak, bir sorumluluk olarak yerine getirmemiz gerektiğine inanıyorum ve umudumuz şu yöndedir insanlar başlarına olumsuz bir durum gelmeden öncede sigortanın kıymetini anlayabilsinler. Çalışma Türkiye’de sigorta bilinci üzerine gerçekleştirilen yalnızca üç çalışmadan biri olması sebebiyle ve Trabzon ilinde sigorta alanında bugüne kadar gerçekleştirilen en geniş kapsamlı çalışma olması sebebiyle büyük önem arz etmektedir. Henry Ford’un çok güzel bir sözü var, Henry Ford diyor ki ‘New York iş adamları tarafından değil, sigortacılar tarafından inşa edilmiştir.’ Bir sigara izmaritinin küle çevirebilecek olduğu gökdelenleri inşa etmeye sigorta şirketlerinin varlığı olmasaydı eğer hiçbir iş adamı cesaret gösteremezdi. Yine eski İngiliz Başbakan Churchill bir konuşmasında ‘Elimde olsa alnıma sigorta yazarak dolaşırdım’ diyor. Dönüp baktığımızda dünya ekonomisinin en güçlüleri olarak sayabileceğimiz Amerika gibi, İngiltere gibi ülkelerin ekonomilerinin en üst düzeyindeki insanlarının sigortaya verdiği desteği ve önemi görüyoruz. ’Neden sigorta yaptırmalıyız?" sorusunun cevabı iste bu kadar basit” ifadelerini kullandı.
