POLİTİKA - 22 Şubat 2020 Cumartesi 18:51

Bakan Soylu’dan açıklamalar

A
A
A
Bakan Soylu’dan açıklamalar

Tunceli’de konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İdlip, terör, gezi olaylarından, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya kadar birçok konuda açıklamada bulundu.

Tunceli’de konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İdlip, terör, gezi olaylarından, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya kadar birçok konuda açıklamada bulundu.


Elazığ’dan kara yoluyla Tunceli’ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu Tunceli Valisi Tuncay Sonel, kurum amirleri, AK Parti İl Başkanı Fatih Tek ile çok sayıda partili karşıladı. Partisi tarafından düzenlenen siyaset akademisi programına katılan İçişleri Bakanı Soylu açıklamalarda bulundu.


Bakan Soylu, "Bugün geldiğiniz tablo Londra’nın merkezinde alışveriş merkezlerinin önünde ağır makineli silahlı özel harekat polisleri gezmeden insanlar rahat etmiyorlar. İnelim alt kata yani metro istasyonlarına. Oradaki durum daha endişe verici. Aynı şekilde Fransa’da, Paris’te dünyanın birçok gelişmiş ülkesinin merkezlerinde biraz önce bahsettiğim gibi özel harekat polislerinin bulunması artık normal bir vaka. Herkes kabullenmiş. Çünkü her an bir terör saldırısıyla karşı karşıya kalabilirler. Ortaya koyduğumu fotoğraf şu. Bir taraftan gücünü kaybeden yönsüzlük olarak ortaya çıkan, yarın ne olacağız düşüncesi içinde bulunan gittikçe yaşlanan, yabancı düşmanlığı içerisinde sürekli olarak artan bir hastalık haline gelen siyasetlerinin bunu engelleyemediği ve aynı zamanda da ürken, korkan bir batı ile karşı karşıyayız. Bunun karşılığında bizim de bir tablomuz var. 21. Asra iyi başlayan, geçmiş hataları iyi değerlendiren, kendine yapılan saldırıları iyi okuyan, demokrasiyle bunların hepsini çözebileceğine inanan, etrafındaki coğrafyadan korkmayan, oluşturduğu altyapıyı daha fazla zenginleştirmeye, güçlendirmeye çalışan ve geleneğini, göreneğini, medeniyetini anlayışını ve bütün bunlarla birlikte diğer ülkelere nazaran farklılığı olan bir Türkiye ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.



"Bir tarafta sömürgeci bir akıl, diğer tarafta zengin kaynaklar"


Konuşmasını sürdüren Bakan Soylu şunları söyledi:


"Elimizde bir de coğrafya var. Doğu Akdeniz ve Orta Doğu. Çok değişik rakamlar olmakla birlikte neresinden bakarsanız bakın, dünya petrol ve doğal gaz rezervlerinin yarısı Orta Doğu coğrafyasında ve doğu Akdeniz’de bulunuyor. Batıda yaşlanan ve azalan ama nitelikli bir nüfus, doğuda ise genç, artan, eğitim durumu batıya kıyasla düşük, fakir bir nüfus var. Bir tarafta sömürgeci bir akıl, diğer tarafta zengin kaynaklar. Yani, kurtla kuzu misali. Kurdun kuzuya saldırmaması mümkün mü, elbette ki değil. Düşünün ki, eski zamanlarda petrol yokken bile, haçlı seferleriyle buraya saldırmışlar. Dolayısıyla çatışmanın doğal sahasının, dünyanın bu bölgesi olduğu, su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. İşte bütün bu tablo içinde, yani, bir tarafta sömürgeci, emperyalist bir akıl, diğer tarafta, Orta Doğu ve Afrika’nın sömürülmeye müsait zengin kaynakları arasında bizim ülkemiz, tarihi boyunca, hem ayakta kaldı, kendini korudu, hem de inancının ve medeniyetinin gereği olarak sömürgeci akıldan farklı bir duruş ortaya koydu ve buna ait maliyetler yüklendi. Petrol kaynaklarından çok daha önemli bir coğrafi konum, zenginliğimiz, milletimizin gücü, köklü medeniyetimiz, elbette ki bize de birtakım güvenlik riskleri ve maliyetler getirdi.Bu ülkenin demokrasisinin yıllardır önünün kesilmeye çalışılması, otomobil üretme girişimlerimizin, uçak yapmamızın engellenmesi,bırakın uçağı 21. yüzyıla gelmişiz, havaalanı yaparken bile tepkilerle karşılaşmamızın altında, bu zenginliğimizi kendine tehdit olarak algılayan batının emperyalist baskısı yatmaktadır."



"Ne yapacaksanız yapın bu millet sizi biliyor"


Gezi olayların başından sonuna kadar yaşamış biri olduğunun altını çizen Soylu, “Faiz 4, enflasyon bir tık üstü. Dünyanın gıpta ile izlediği büyük yatırımları gerçekleştiriyoruz. Marmaray’dan üçüncü köprüye kadar, Avrasya Tüneli’nden Osmangazi Köprüsü’ne kadar Türkiye’nin enerji bağımlılığını dışa karşı ortadan kaldıracak nükleer santrallere kadar birçok adım atıyorduk. Hava alanlarına, şehir hastanelerine kadar. Dünya kriz yaşarken Türkiye büyük bir sıçrama yaşıyordu. Gezi olayları oldu. Gezi olaylar oldu bitti. Sonu ne oldu faiz enflasyon tıkır tıkır yükselmeye başladı. Sebebi Türkiye’yi güvensiz bir ülke haline getirmeyi isteyenler aslında bir noktada istediklerin almışlardı. Alamadıkları neydi bu iktidarı yıkma Tayyip Erdoğan’ı bu ülkenin başından götürmekti. Ona da kim sahip çıktı. Millet sahip çıktı. Bunun sorumlusu çok net söylüyorum eğer gezi olmamış olsaydı biz bugün yerli arabamıza biniyor olacaktık, uçuk projemizi tamamlamış olacaktık. Bugün Suriye üzerinden bir takım bahaneler uydurmaya çalışanlara, bölgemizde terör koridoru oluşturmaya çalışanlara söylüyorum. Gezi olmasaydı biz şu anda 15 bin dolar kişi başına dolar seviyesine ulaşmış, yaşadığımız coğrafyada terör koridoru kurmaya cesaret edemediği, Türkiye’de işsizliğin yüzde 8’lerin 7’lerin altına inmiş olduğu ve bütün dünyaya ve etrafımızdaki coğrafyaya güçlü ve stratejik bir ülkeyi anlattığımız ve herkesin Türkiye’nin sözünden daha fazla çekinir hale geldiği, milletimizin mutlu olduğu bir hal içinde olacaktık.O günkü Cumhurbaşkanının sanki o olayların yaşandığı bir Türkiye’de yaşamıyor gibi çıkıp söz söylüyor olması da bırakın içişleri bakanlığını bu ülkenin bir ferdi olarak Süleyman Soylu olarak içerime bir hançer gibi saplanmıştır. O kadar açık ve net. Hem Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakacaksınız, hem Tayyip Erdoğan’ın karşısında birileriyle anlaşma yapacaksınız. Ondan sonra sırça köşklerinizde devletin size sunduğu tüm imkanlarla beraber bu milletin size verdiği bir şekilde bu millete kötülük olarak anlatmaya çalışacaksınız. Yazıklar olsun size be. Çok açık ve net söylüyorum. Ne yapacaksanız yapın, bu millet sizi de biliyor, çektiği sıkıntıları da biliyor. Bu oyunu kimin ortaya koyduğunu da biliyor. Siz ABD ile Avrupa ile beraber olun, onlara güzellemeler yapın Allah şahittir Tayyip Erdoğan, Allah ve milletle beraberdir. Sanki o gün kendi yapabileceklerini ortaya koyacaklarını, devletin imkanlarının ne olduğunu görmüyorlarmış gibi bütün maliyeti hem partimizin hem milletimizin hem de cumhurbaşkanımızın üzerine yüklemeye çalışıyorlar"diye konuştu.



"Tunceli, bu değişimi en rahat okuyabilecek noktadadır"


Milletin 2002’de sadece iktidarı değiştirmediğini, esasen 2002’de siyaset nehrinin yatağını değiştirdiğinin altını çizen Soylu,"AK Parti ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan, milletin bu değişim talebine cevap verdi, bu talebe uygun yeni bir vizyon, yeni bir anlayış ortaya koydu. Türkiye’yi kaderci siyasetten, vizyoner siyasete taşıyan, iddia sahibi, hedefleri olan, hedeflerine ilişkin gayreti olan, adımları olan, belki de en önemlisi somut bir kimliği olan yeni bir siyaset tarifi yaptı. Yerli ve milli ifadesi, sadece bir imalat tarifi değil, işte bu siyaset kimliğinin tarifidir. Peki bu siyaset nasıl bir sonuç üretti? Bana göre Tunceli, bu değişimi en rahat okuyabilecek noktadadır. Türkiye’de PKK terörünün içeride bitme noktasına gelmesi, bir yandan doğu ve güneydoğu illerimizdeki hareketlilik, kendiliğinden oluşmuş bir sonuç değildir.Türkiye bunu sadece İHA üreterek başarmamıştır. Esas itibarıyla bir strateji üreterek bunu başarmıştır. Teröre karşı sahada kesintisiz operasyon, yüksek bir silahlı mücadele kapasitesi ama aynı zamanda terörizmle, yani terörü oluşturan etkenlerle mücadele.Bugün Tunceli’de sizlerin gördüğü değişim, bizim terörle mücadeledeki en büyük operasyonlardan biridir. Size AK Parti’nin başarılarını 2002’den bugüne kadar yapılanları, uzun bir liste halinde sıralayabilirim. Yollardan, köprülerden, şehir hastanelerinden rakamlar verip bu konuşmayı somut icraatlarla doldurabilirim. Ama doğu ve Güneydoğu’da yaptığımız, bunun çok ötesinde bir şeydir.Türkiye bugün uzun yıllardan sonra ülkenin neredeyse yarısını, müthiş bir potansiyeli, yeniden tam kapasiteyle oyuna sokmaktadır. Artık Türkiye’de ’Sivas’ın doğusu’ diye bir gelişmişlik ayrımı yoktur. Böyle bir ayrım kullanılmayacaktır. Bugün doğudaki şehirlerimizle, kendi ölçeklerindeki batı şehirlerimiz arasında fark yoktur. Ne yollarında, ne hastanelerinde, ne de şehir hayatının canlılığı anlamında bir fark yoktur. Tunceli’de bugün uluslararası etkinlikler, festivaller düzenleniyor. Dünya rafting şampiyonası 2018’de burada yapıldı. Bugün Tunceli’de klimalı kütüphaneli, otobüs duraklarından, gondol gezilerinden, Mameki Köprüsü çevresindeki değişimden, çay keyfi sokağından eskiden kürekle yılda 10 bin metrekare asfalt dökülürken şimdi, finişer makinesiyle yılda 950 bin metrekare asfalt dökülebilmesinden şehir meydanlarından, mesire yerlerinden, parklardan, turizmden, ezcümle, capcanlı bir hayatın olduğu bir Tunceli’den bahsediyoruz" şeklinde konuştu.



"Terör örgütünü kadınlar ve anneler bitirecekler"


Bakan Soylu, "Ve bu Tunceli, PKK’nın Pülümür yolunda yol kestiği, kutu deresinde PKK’nın 1500-2000 kişiyle kamp yaptığı, eğitim yaptığı Tunceliydi. Şimdi PKK bırakın ortada gezinmeyi, telsizle konuşmaktan korkar hale geldi. Dağdaki sayıları 500 civarında; eskiden yılda 5 bin kişinin katıldığı PKK’ya yıllık katılım sayısı 2019 sonunda 136, örgütten kopanlar, teslim olanlar veya ikna edilerek dağdan inenler bunun üç katı ve umutsuzca eski yatırımcılarının gelip kendilerini kurtarmasını bekliyorlar. Sadece geçen yıl 273 PKK’lıyı da aileleriyle ikna edip getirip adalete teslim ettik. Şu anda 5 binin üzerinde aileyle görüşüyoruz. Getirin evlatlarınızı teslim edin. Hiç merak etmeyin bize itimat edin. Burada da çok büyük bir adım atıyoruz. Yılbaşından bu yana 50 günde şu ana kadar 40 ikna ile getirdiğimiz var. Daha da artacak. Bu yıl 300 ü aşarız 350’yi buluruz inşallah. Sayı yıllar itibariyle artacak. Diyarbakır annelerinin yaptığı sadece terör örgütüne değil terör örgütlerini destekleyenlere de büyük bir derstir. Bu terör örgütünü kadınlar ve anneler bitirecekler" dedi.



"PKK yöneticilerine söylüyorum bu iş bitmiştir"


Elazığ’da depremden sonra Alevi vatandaşları ziyaret ettiğini ve terör örgütü PKK’nın ele başlarından Murat Karayılan’ın açıklama yaptığını hatırlatan Bakan Soylu, "Murat Karayılan iki gün önce bir açıklama yapıyor. Sakın bu adama kanmayın. Adım adım takip ediyorlar. Ne yaptığımı. Ne kadar takip ederseniz edin. Bu milletle kucaklaşmayan, bir arada olmayan, onların ayağına gitmeyen, onların elini öpmeyen namerttir. Ne kadar takip ederseniz edin ne yaparsanız yapın. PKK’nın yöneticilerine, kalemşörlerine, teorisyenlerine, müzahirlerine, her kademesindeki yöneticilerine ve destekçilerine söylüyorum, bu iş bitmiştir. Ve artık kendi gerçekleriyle yüzleşmelerinin vakti gelmiştir. Biz PKK’yı saf dışı bıraktık ve ülkenin doğu ve güneydoğusunda yeni bir gelecek yazmaya başladık. Gençlik merkezlerimiz, kadın merkezlerimiz açılıyor ve bunlar eskisi gibi PKK’nın eğitim merkezleri değil. PKK’nın kültürel terörizmine karşı teyakkuz halindeyiz" diyerek sözlerine devam etti.



"Şu an batı tir tir titriyor İdlip konusunda"


Türkiye dünyanın en büyük küresel sorunlarından biri olan göçü yönettiğine de değinen Soylu, "Bugünün Türkiye’si dünyanın en büyük küresel sorunlarından birisi olan göçü yönetmektedir. Hem de sızlanmadan yönetmektedir. Komşumuz Yunanistan’a geçen düzensiz göçmenlerde 10 bin kişilik artış oldu, her gün feveran ediyor. Bizim yakaladığımız kaçak göçmen sayımız 2017’de 175 bindi, 2018’de 268 bin oldu, 2019’da 454 bin oldu, onlar kadar panik olmadık. Onlar gibi gaddarlaşmadık da. Süreci sağlıklı şekilde yönetmenin çarelerini aradık. Şu anda batı tir tir titriyor, İdlib konusunda. İdlib’deki hareketlenme sonrasında Türkiye politikasını değiştirir, bunların Avrupa’ya geçişine izin verir mi diye korkuyorlar. Batının Orta Doğu politikasını eskiden menfaatleri yönetiyordu, şimdi korkuları yönetiyor. Oysa bizim durumumuz böyle değil. Türkiye her problemle yüzleşiyor, önemli bir kapasite kullanıyor ve medeniyet ilkelerinden, değerlerinden sapmadan bunu yönetiyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Milyonluk kazanç vadedip hesapları kiralıyorlar Son dönemde sosyal medyada ‘Banka hesabınızı kiralayın, yüksek kazanç sağlayın’ paylaşımları çoğalıyor. Yapılan bu işlemin yasa dışı kumar ve bahisten elde edilen kara paraların aklanması için dolandırıcılar tarafından tercih edildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu yönteme bilerek veya bilmeyerek dahil olmanın hukuki açıdan ciddi sonuçlara neden olabileceği noktasında uyarılarda bulunuyor. İnternet siteleri ve uygulamalar üzerinden dolandırıcılık faaliyetleri her geçen gün artıyor. Sosyal medya platformları ile illegal kumar ya da bahis üzerinden para aklamak isteyen dolandırıcılar, ‘Banka hesabınızı kiralayın, yüksek kazanç sağlayın’ paylaşımları ile vatandaşların ilgisini çekmeye çalışıyor. ’Banka hesabı kiralama’ olarak bilinen dolandırıcılık ağına düşen birçok vatandaş hakkında hesabına gelen işlemlerdeki farklı hesap sayısı kadar suç dosyası açılıyor. “Hesap sahibi bu dosyalarda adli işlemlerde baş şüpheli olarak dosyada yer almaktadır” Banka hesabını kullandıran kişinin kendi rızasıyla banka hesabını kullandırttığı için baş şüpheli olarak hakkında işlem yapıldığını anlatan Adli Bilişim Uzmanı Avukat Emre Akman, “Yasa dışı kumar ve bahisten elde edilen kara paraların aklanması, zimmete geçirilmesiyle alakalı dolandırıcıların yöntemlerinden biri de kara para akışı trafiğinde kullanmak için ihtiyaç sahibi kişilerin hesabının kiralanması. Bu hesabın kiralanması, yasa dışı bahisten ve kumardan elde edilen paraların kara para akışı neticesinde bu ihtiyaç sahibi kişilerin banka hesabında kullanılması suretiyle suç işlenmektedir. Yasa dışı bahis oynatan ve oynayan kişiler çeşitli cezalar almaktadır bu yönde. Çünkü banka hesabını kullandıran kişi kendi rızasıyla banka hesabını kullandırttığı için bu Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmektedir. Banka hesaplarını kullandıran kişiler, dolandırıcılar tarafından sosyal medya hesapları üzerinden kurulan sayfalarda belirli bir ‘Hesabına yatacak paranın üzerinden yüksek pay vereceğiz’ vaadiyle kandırılmakta ve bu şekilde banka hesapları kullandırılmaktadır. Bu yönden baktığımızda bahis oynatan ve bahis oynayan kişilerin yanı sıra kendi hesabını kullandıran kişiler çok daha yüksek cezalar almakta ve baş şüpheli olarak yer almaktadır. Banka hesabını kullandıran kişinin zaten hesabına yasa dışı bahis ve kumardan para geldiği için sürekli farklı kişilerden para akışı, transfer olmaktadır. Aslında bu bir kelebek etkisi göstermektedir. Zaten banka hesabını kullandıran kişinin hesabına gelen paranın sahibini de kendi banka hesabını kullandırtmaktadır ve banka hesabına gelen her farklı kişi için vatandaşa banka hesabını kullandıran kişiye farklı soruşturma dosyaları açılmaktadır. Bu yönden banka hesabını kullandıran kişi, sadece bir kişi yönünden şüpheli olmamakta, ne kadar para geldiyse, kaç kişiden para geldiyse o yönde sorumlu olmaktadır” dedi. “Paradan yüzde 5, yüzde 10 pay veririz vaatlerine kanmayın” Dolandırıcıların kiralanan hesap sahibine yatacak paranın üzerinden pay vermek vaadiyle kandırdığının altını çizen Avukat Emre Akman, “Müvekkillerimize banka hesabını kullandırmak için sunulan bahanelerden bazıları ‘size yüzde 5, yüzde 10 kar vereceğiz’. Yatan para, her gün veya her saat artık ne kadar aralıkta gönderiyorlarsa ‘Paradan yüzde 5, yüzde 10 size pay veririz’ vaatlerine kanmayın, bu şekilde kandırmaktadırlar. Onun haricinde para vermek istemeyen, daha kötü niyetli vatandaşlar da kendi hesabında haciz var veya ‘senin hesabından bir IBAN’a transfer çıkman lazım yardımcı olur musun’ şeklinde önerilerde bulunup vatandaşları kandırmaktadırlar. Bu yönden baktığımızda da kamuoyu çerçevesinde düşündüğümüzde kimsenin kendi banka hesabını, ne surette olursa olsun başkasına kullandırmaması gerekmektedir. Çünkü bir sefer dahi o hesaba giriş yapılmış olsa kendisi şüpheli olarak dosyaya ifadesi alınmak üzere adliyeye sevk edilecektir. Bu yönden baktığımızda hesabınıza tanımadığınız bir kişiden para geldiğinde veya böyle bir durumla karşılaştığınızda daha sonrasında durumu da anlasanız size gelen parayı gönderilen kişiye tekrar iade etmeniz sizin adli yönden daha faydalı olacaktır” şeklinde konuştu. "Bilmediğiniz yerden gelen ücretleri gelen hesaba iade edin” Habersiz hesabında hareketlilik olduğunu fark eden vatandaşlara seslenen Avukat Akman, “Fark ettiği anda anında paranın geldiği hesaba tekrar paranın iade edilmesi gerekmektedir. Adli makamlara bu durum bildirilmelidir. Yoksa daha önce bahsetmiş olduğumuz üzere banka hesabı kullanıldığı ve oraya para akışı, transferi, kara para tarafından bahis ve kumardan geldiği için kesinlikle soruşturma dosyasına dahil edilip, adli işlem görülecektir. Bu yönden gelen her para için eğer tanımıyorsanız, bu kara para ağına dahil olmak istemiyorsanız, çünkü çok kullanılan bir yöntem artık günümüzde, lütfen bilmediğiniz yerden gelen ücretleri gelen hesaba iade edin” diye konuştu.
Çanakkale (Özel) 109 yıl önce o tarihi fotoğrafının çekildiği noktaya anıt yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale Ruhu’nu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolünün anlatılması için ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi hayata geçirildi. 109 yıl sonra o tarihi fotoğrafın çekildiği noktaya Atatürk Anıtı yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Atatürk’ün cephedeki orijinal fotoğrafı ile fotoğrafı çeken fotoğraf makinesi Alganer’in torunları tarafından 2007 yılında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığına hediye edildi. Fotoğraf ve fotoğraf makinesi, müzenin en nadide parçaları arasında bulunuyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolü anlatılacak Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Eceabat ilçesine bağlı Bigalı köyü yakınlarında tespit edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki ilk karargahı ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının çalışmasıyla ihya edildi. Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Kara Muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş alanlarının kapalı alanlardan çıkarılarak ziyaretçilere açılması, tarihsel veriler doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’ye intikalinden başlanarak kara muharebelerinde kullandığı yolda, ziyaret rotaları oluşturularak Tarihi Alanı’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk adım attığı 25 Şubat 1915 tarihinden 18 Mart Zaferine dek 289 gün boyunca cephe ve karargah alanları dahil tüm hareket alanını kapsıyor. Atatürk’ün 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale’ye gelip, 19. Tümen Karargahı’nı Maydos’ta kurmasıyla başlayan ve Bigalı, Kemalyeri, 180 Rakımlı Tepenin Güneyi, Düztepe’nin Güneyi ile Çamlıtekke’de kurmuş olduğu karargahları izleyen rotayı canlandırmalar aracılığı ile deneyimleme fırsatını ziyaretçiye sunan proje, Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşlarındaki rolünü anlatarak, kara savaşlarının önemine dikkat çekiyor. Mustafa Kemal Yolu’nda çocuklar için özel alanlar tasarlanırken, konaklamalı turlar içinde kamp alanları oluşturulacak. Çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı 17 kilometrelik yolun bu yıl ziyarete açılması planlanıyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşımıza olan inancın pekiştiği ve hem Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, hem de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’ndaki inisiyatifi, cesareti, ileri görüşlülüğü ve ortaya koymuş olduğu büyük özveri bütün tarih için çok önemli kayıtlardır. Çanakkale’deki ortaya çıkan bu cesaret ve kararlılıkla buradan arkadaşlarıyla beraber Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve daha sonra yine aynı ekiple beraber Cumhuriyetimizi kurması hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslında Çanakkale Cumhuriyet‘tir. Çanakkale Kurtuluş Savaşı‘dır, milli mücadeledir. Bu milletin ayağa kalktığı yerdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu, milletin kalbine girdiği ve tüm Türk milleti tarafından tanınmaya başladığı bir yerdir. Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak biz de Çanakkale Tarihi Alanda bu önemli olayı gelen ziyaretçiye aktarmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Mehmetçik‘le birlikte nasıl şartlarda, hangi şartlarda düşmana karşı koyduğunu, nasıl düşmanı Çanakkale’den geçirmediğini, nasıl ortaya büyük bir kahramanlık koyduğunu daha iyi göstermek amacıyla Atatürk’ün savaşmak için Çanakkale’ye gelip ilk adım attığı günden 289 gün boyunca kaldığı ve ayrıldığı güne kadar nerede konakmış, nerede karargah kurmuş, nerede bulunmuşsa üç yıllık çok özverili bir çalışmanın sonucunda bununla tespit ettik ve 18 kilometrelik bir Mustafa Kemal Yolu güzergahı çıkardık. Gelen ziyaretçi bu yolu yürüyerek buradaki tarihi atmosferi daha iyi anlama imkanı sahip olacak. O günkü Mehmetçiğin hangi şartlarda buralarda büyük bir zafer ortaya koyduğunu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklardır” dedi. Mustafa Kemal Yolu projesiyle, Tarihi Alan’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siperde çekilen tarihi fotoğrafının bulunduğu noktada Atatürk Anıtı yapıldığını da ifade eden Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Kemal Yolu’nun güzergahlarından birisi olan o Çanakkale dendiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün düşmanı gözetleyen meşhur fotoğrafının çekilmiş olduğu dokuz numara siperi önemli uğraşlar ve çok yetkin tarihçilerin çalışmasıyla tespit ettik ve aynı pozu arkasındaki askerler ile beraber heykelleştirdik, anıtlaştırdık ve oraya monte ettik. Artık Mustafa Kemal Yolu güzergahında Atatürk’ün Hayri Alganer tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı orada ölümsüzleşmiş olacak. Gelen ziyaretçi tam o noktada belki de bir tarihi atmosfer yaşamış olacak. Tarihi Alan tam bir açık hava müzesi haline gelmeye devam ediyor. Buradaki bütün tarihi olayları, tarihi şahsiyetleri unutmamak ve unutturmamak üzere gelecek kuşaklara aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’deki o tarihi olayı, o büyük kahramanlığı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü her zaman hayırla yad etmek için çalışmaların içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Çanakkale bu milletin ortak değeri, ortak parçasıdır. Çanakkale Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir.”