GENEL - 04 Kasım 2019 Pazartesi 10:12

Tunceli, geceleri bir başka güzel

A
A
A
Tunceli, geceleri bir başka güzel

Terörden arındırılan Tunceli, Vali Tuncay Sonel’in girişimleriyle cadde, sokak, park alanlarındaki ışıklandırma çalışmasıyla ayrı bir görsel şölen sunuyor.

Terörden arındırılan Tunceli, Vali Tuncay Sonel’in girişimleriyle cadde, sokak, park alanlarındaki ışıklandırma çalışmasıyla ayrı bir görsel şölen sunuyor.


Geçmiş yıllarda sürekli terörle anılan Tunceli, Vali Tuncay Sonel’in girişimleri ve güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla huzur, turizm, spor ve tatil şehri oldu. Aynı zamanda doğal güzelliği ile bilinen kent artık geceleri de bir başka güzel oldu. Vali Sonel’in bir dönem Belediye Başkan Vekilliği yaptığı dönemde hayata geçirilen aydınlatma projeleri şehri geceleri de rengarenk yaptı. Kentin girişinden çıkışına kadar 9 kilometrelik yolda lale motifli aydınlatmalarla modern görünüme kavuşan Tunceli, geceleri görsel şölen sunuyor.


Tunceli’nin birkaç yıl öncesine kadar terör olayları ile gündeme geldiğini belirten Vali Tuncay Sonel, "Başta Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanımızın destekleri, güvenlik güçlerimizin teröristle mücadele de başarı operasyonları ile Tunceli huzur şehri haline geldi. Birkaç yıl öncesine kadar Tunceli’ye geldiğinizde karanlık bir ortam vardı. Vatandaşlarımızın akşam 7’den sonra sokağa çıkmadığı bir ortam vardı. Oysa şimdi huzur olunca vatandaşlarımız ailesi ile birlikte gece geç saatlere kadar dışarıda. Hatta şehri girdiğiniz vakit 9 kilometrelik lale motifli aydınlatmalar karşılıyor. İnsanın baktıkça içi açılıyor. Tunceli parklarıyla, bahçeleriyle, klimalı ve kütüphaneli otobüs duraklarıyla, bisiklet ve gezi yolları, gondollar, gezi tekneleriyle ışıl ışıl değişen bir şehir oldu. Buda huzurdan sonra değişen Tunceli. Artık Tunceli’ye girdiğiniz de bu güzelliği görüyorsunuz. Her direkte beyaz ay yıldızlı bayrağımız da var. İnsanın adeta içi açılıyor" dedi.


Diyarbakır’dan üniversite okumak için Tunceli’ye gelen Mahmut Çelikkılıç ise “Tunceli’nin ne kadar değiştiğini sosyal medyadan ve haberlerden gördüm. Işıklandırmalar çok güzel. Vali beye çalışmalarından ötürü teşekkür ediyorum. Akşam bu ışıklar eşliğinde yürümek huzur verici" diye konuştu.


Aydınlatmaların atmosfer olarak farklı bir hava kattığını aktaran vatandaşlar, kentin gelişimi açısından çok önemli bir çalışma, bu değişimi görmenin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.