- 14 Ocak 2018 Pazar 19:59

Müftü Baldemir; "Üniversite Cami, Ramazan’a yetiştirilecek"

A
A
A
Müftü Baldemir; "Üniversite Cami, Ramazan’a yetiştirilecek"

Uşak Müftüsü Eyüp Baldemir yapımından beri büyük badireler atlatan ve yıllardır bir türlü bitirilemeyen Üniversite Cami’nin Ramazan ayına yetiştirileceğini söyledi.

Uşak Müftüsü Eyüp Baldemir yapımından beri büyük badireler atlatan ve yıllardır bir türlü bitirilemeyen Üniversite Cami’nin Ramazan ayına yetiştirileceğini söyledi. "Baldemir Üniversite Cami Uşak’ın dışa açılan yüzü olacak "dedi.


Uşak Müftülüğü’nün 2018 yılı itibariyle üniversite camine yoğunlaştığını belirten Baldemir Uşak merkezde yapılan 10 caminin bitme noktasına geldiği bilisini verdi. Geçen hafta Takva Cami’ni ibadete açtıkların vurgulayan Baldemir Üniversite Cami ile beraber tadilatta olanlar hariç 2018 yılı ve 2019 yılı başında 10 adet camiyi ibadete açmayı planladıklarına değindi. Baldemir; " Uşak merkezde yer alan bu camilerin inşaatlarına hızla devam ediliyor. Bunların en eski olanı yani en erken başlanmış olanı Üniversite Cami, o yılan hikayesine dönmüş. Gerek üniversite idaresini gerek Uşak Müftülüğünü gerekse diyanet işleri başkanlığını bu sıkıyor, 7-8 yıldan beri caminin bitirilememesi bizi sıkıyor. Biz bu sene Üniversite Cami’ni bitirmeyi öngörüyoruz. Şartlar ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka bitsin düşüncesindeyiz. Yetkili firmayla da yeni bir mutabakat sağladık. İnşallah çevre düzenlemesini üniversite yapar beklentisi içerisindeyiz, kendilerine de bu durumu ilettik. Cami’nin altını ve üstünü ibadete inşallah Ramazan ayında açmış olacağız. Hedefimiz o. Ne olacak bu arada? Belki borçlanacağız ama bizim halkımız bizi mağdur etmeyecektir. Ben Uşak halkını tanıyorum, Uşak halkı bu konuda fedakar." dedi.


Üniversite Cami için " Cami Uşak’ın dışa açılan yüzü olacak. Yeri de güzel, yapılışı da güzel kullanılan malzeme de gayet güzel. Hoş bir cami olacak, yapımı biraz uzun sürdü halk biraz sıkıldı ama inşallah bu Ramazan itibariyle bitmiş olacak." diyen Baldemir; " Diyanet İşleri Başkanlığı bütün imkanları zorlayarak ödenek sağlamayı çalışıyor. 2017 yılının Mayıs ayında bize 1 milyon lira verdiler bundan sonrasını idare edin demelerine rağmen Aralık ayının 20’sinden sonra yine bir 500 bin lira daha takviye yapıldı. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı bu işi önemsiyor. Biz de burada hem müftülük olarak halkımıza karşı sıkılıyoruz, halkımız ne pahasına olursa olsun bitsin diyor, biz de inşallah bu sene bitireceğiz, 2018’de bu sıkıntı bitmiş olacak inşallah." şeklinde konuştu.


Gelinen noktada Uşak halkından destek istemediklerini söyleyen Baldemir konuşmasını şu ifadelerle bitirdi; " Duyduğum o ki Uşak halkı bu camiye canı gönülden destek vermiş, ciddi manada destekler vermiş, yine de biz sizden destek bekliyoruz desek Uşak halkı bizi yalnız bırakmayacaktır, kanaatimiz bu yönde. Zaten baş edemezsek halkımıza müracaat edeceğiz, bunu da buradan söylemiş olalım."


DİYANET 7 YILDA 9 MİLYON GÖNDERDİ


Uşak Üniveriste Cami yaklaşık 8 yıldır devam ediyor. Cami bu esnada bir çok badireler atlattı. İki sefer iskele çöken camide can kaybı olmaması tek teselli kaynağıydı. Ayrıca Uşak Üniversitesi cami yaptırma derneği FETÖ bağlantısı sebebiyle KHK ile kapatıldı ardından başka bir KHK ile geri açıldı.


Diyanet İşleri Başkanlığı Üniversite Cami’nde kullanılmak üzere, 2011 yılında 750 bin TL, 2012 yılında 1 milyon 200 bin TL, 2013 yılında 1 milyon 150 bin TL, 2014 yılında 1 milyon 400 bin TL, 2015 yılında 3 milyon TL, 2016 yılında 300 bin TL, 2017 yılında 1 milyon 500 bin TL olmak üzere toplam 9 milyon 300 bin TL para gönderdi. Paralar Cami yaptırma derneğinin inisiyatifinde kullanıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari TRSM binası yıktırıldı, hastalar yakın bölgeden yer istiyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) binasının depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıktırılması üzerine hastalar mağdur olmamak için aynı bölgeden yeni merkezin açılmasını istiyor. TRSM olarak kullanılan Yüksekova Devlet Hastanesinin eski binası için yapılan deprem analizlerinin olumsuz çıkması sonucu yıkım kararı alındı. Eski binaların ilk bloklarında yıkım işlemi başlatılırken, diğer blok için de tahliye işlemlerine başlandı. Tahliye işlemlerinin ardından binada hizmet veren Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nin başka bir yere taşınacağı belirtildi. Merkezde tedavi gören hastalar ise kendilerine tahsis edilecek yeni yerin ilçe merkezine yakın olmasını talep etti. İlçe merkezine uzak bir yerin kendileri için sıkıntı olacağını belirten hastalar, tedaviye gelmekte zorlanacaklarını ve mağduriyet yaşayacaklarını kaydetti. Hastalardan İskender Bozkurt, "Yıkılan yerimiz bizim için önemliydi, burada tedavi oluyorduk. Hocalarımız bizimle birebir ilgilenip derdimize derman oluyorlardı. İlaçlarımızı burada kullanıyorduk. Şu anda uzak bir yere yapılsa servis sorunu yaşayabiliriz. Servis sorunu çözülse bile istenilen saatte hastalar gelemez. Hastaların bazıları sabah, bazıları ise öğleden sonra kalkıyor. Kaymakamımızdan, İl Sağlık Müdürlüğünden ricamız bize en yakın noktada yer versinler. Fazla ağır hastalarımız var, evden gelemiyorlar. Hocalarımız eve gelip hastalarla ilgileniyorlar" dedi. Hastalardan Ahmet Harmancı ise "Şu an kaldığımız bina deprem riski nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bundan sonra bize yeni bir yer temin edecekler. Ancak çarşıya uzak olursa biz perişan oluruz. Hastalar perişan olur, gelemezler. Etkinliklere katılamazlar. Valimizden, kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan ricamız bize yardımcı olsunlar. Biz burada etkinliklerimize devam edelim. Çarşıya yakın bir yer olsun. Bizim istediğimiz bunlar, bizimle ilgilensinler" şeklinde konuştu. 21 yıldır hasta olduğunu ve 7 yıldır merkezde tedavi gördüğünü belirten Harmancı, "Çok memnunuz. Bize yardımcı oluyorlar. Birçok etkinlik yapıyoruz. Bize çok katkıları oluyor, daha iyi toparlanıyoruz. Şu an kendimizi iyi hissediyoruz. Bize yardımcı olurlarsa daha iyi olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Biyokütle santrali köylüleri bezdirdi Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali’nin vatandaşın tarlasına ve köy mera alanlarına döktüğü atık gübreler tepkiye sebep oldu. Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Pelitözü köyünde faaliyet gösteren Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Biyokütle Santrali, hayvan gübresinden enerji üretiyor. Hayvan gübresinin içerisinde bulunan minerallerin kullanıldığı işlemin ardından geriye atık sıvı gübre kalıyor. Kalan sıvı gübreler, santral çalışanları tarafından Pelitözü köyü sınırları içerisinde bulunan tarla ve mera alanlarına dökülmesi köylüler tarafından tepkiye neden oldu. Şirket yetkililerine durumu bildiren vatandaşlar, herhangi bir geri dönüş alamadıklarını ve durumu yazılı olarak Mudurnu Kaymakamlığı’na bildirdiklerini ifade etti. Köy sınırları içerisinde bulunan mera alanlarına atılan atık sıvı gübreler nedeniyle köylüler, hayvanlarını otlatamadıklarını dile getirdi. “Sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar” Hayvanlarını mera alanlarında otlatamadıklarını söyleyen Mehmet Karpınar, “Mudurnu’nun Pelitözü köyünde kurulmuş olan enerji santralinin, sıvı veya kuru atıklarını köyümüzün mera alanlarına tarlalarına döküyorlar. Sözlü olarak söylememize rağmen gübreleri atmaktan geri durmuyorlar. Hatta benim tarlama bile izinsiz dökmüşler. 2 kilometre uzaklıktan gelerek bütün tarlalara zarar veriyorlar. Bulunduğumuz alandaki, mera alanını gübre ile doldurdular. Biz bunları kaymakamlığa şikayet ettik. Gübre ile doldurdukları alana kanal yolu açarak, gübrenin gitmesini sağlamışlardı. Buraya doldurdukları gübre, yaklaşık 3 kilometre kanal yolundan gitti. Artık ne kadar kamyon sıvı gübre döktülerse” dedi. “Sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var” Yer altı sularına sıvı gübrenin karışma riskinin olduğunu söyleyen Mehmet Karpınar, “Şirket yetkilileri ile durumu görüştük. ‘Biz sizin zararınızı karşılayacağız’ diyerek bizi atlattılar. Bizde çareyi basın da bulduk. Gereğinin yapılmasını ilgili kişilerden arz ediyoruz. Bunun zararını bilmiyoruz. Devlet kurumlarına incelettirsin. Bir kamyon alacak yere 5 kamyon atıyorlar. Sonuç ortada. Burada biriken sıvı gübrenin yer altı sularına da karışma riski var. Bunun acilen denetlenmesini istiyoruz”