GENEL - 27 Aralık 2019 Cuma 15:09

“STK’lar Sivil Toplum Destek Merkezi ile Güçleniyor”

A
A
A
“STK’lar Sivil Toplum Destek Merkezi ile Güçleniyor”

Sivil Toplum Destek Programı kapsamında Uşak İli Kalkınma Vakfı tarafından yürütülen ve AB tarafından finanse edilen “STK’lar Sivil Toplum Destek Merkezi ile Güçleniyor” projesinde eğitim çalışmaları başladı.

Sivil Toplum Destek Programı kapsamında Uşak İli Kalkınma Vakfı tarafından yürütülen ve AB tarafından finanse edilen “STK’lar Sivil Toplum Destek Merkezi ile Güçleniyor” projesinde eğitim çalışmaları başladı.


Uşak Valiliği AB Dış İlişkiler Bürosu tarafından koordine edilen proje kapsamında, AB üyelik sürecinde sivil toplumun rolünün artmasına, STK’ların toplum içinde etkin yer almasına ve yerel, bölgesel, ulusal karar alma süreçlerine katılmasına katkıda bulunmak için STK’ların gelişimini ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Başkanlığını Vali Funda Kocabıyık’ın yaptığı Uşak İli Kalkınma Vakfı tarafından hazırlanan proje Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor.


Uşak Valiliği, Uşak İl Özel İdaresi ve Uşak Üniversitesinin ortak olduğu proje kapsamında 14 hafta boyunca projenin hedefleri doğrultusunda 10 eğitim ve 4 atölye çalışması düzenlenecek. Üçer gün sürecek her bir eğitim ve atölye çalışmasının sonunda katılımcılara sertifika verilecek.


Kamu STK işbirliği ve ağ kurma konulu ilk eğitim çalışmasının tamamlanmasının ardından projede gelinen aşama hakkında bir değerlendirme yapan Vali Funda Kocabıyık, “Kapasite geliştirme eğitimleri ve atölye çalışmalarımız uzman eğitmenlerimizin yaptıkları sunumlarla başlamıştır. Bu kapsamda; proje yazma kapasitesini artırarak Uşak’ta da AB kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılabileceğini göstermesi açısından önem taşıyan proje ile toplumun sivil kesiminin üretkenliğinin artırılması hedefleniyor. Eğitimden sağlığa, kültürden bilim ve teknolojiye her alanda toplumun ihtiyaçlarının karşılanması ve çeşitli sorunlara çözüm bulunması için sivil toplum kuruluşlarına da büyük sorumluluk düşmektedir. Projenin öngörülen amaçlarına gerçekleştirilen eğitim ve atölye çalışmalarıyla ulaşılması hedefleniyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.