SAĞLIK - 25 Ocak 2019 Cuma 16:01

Üroloji Uzmanı Yıldırım: "Çocukları 2-6 yaş arasında sünnet ettirmeyi önermiyoruz"

A
A
A
Üroloji Uzmanı Yıldırım: "Çocukları 2-6 yaş arasında sünnet ettirmeyi önermiyoruz"

Üroloji Uzmanı Dr.

Üroloji Uzmanı Dr. Bünyamin Yıldırım, 2-6 yaş arası erkek çocuklarının fallik dönem sürecinde oldukları için bu dönemde mecbur kalınmadıkça sünnet edilmemesini önerirken, sünnet edilirken de nelere dikkat edilmesi hususunda bilgiler verdi.


Uşak Öztan Hastanesi Üroloji Uzmanı Bünyamin Yıldırım, sünnetin cerrahi bir operasyon olduğunu belirterek, öncesinde bir takım hazırlıkların olması gerektiğini vurguladı. Yıldırım, “Ülkemizde dini nedenlerden dolayı dini sünnet yapılmakta. Bunun yanında bir takım tıbbi gerekçelerden dolayı da sünnetin yapılması gerekmekte. Başlıca bu sebepleri sıralamak gerekirse, ’fimozis’ yani sünnet derisinin uç kısmının dar olması. ’Balanit’ dediğimiz yine sünnet derisinin tekrarlayan enfeksiyon durumu. ’Parafimozis’ durumu yani sünnet derisinin penisin ucundan sıvazlandığında geri gelememesi olayıdır. Saydığımız bu başlıca sebeplerde acil sünnet yapılmasını öneriyoruz” dedi.



Sünnet öncesi nelere dikkat edilmeli?


Sünnet öncesi dikkate edilmesi gerekenleri anlatan Yıldırım, şöyle devam etti: “Kanama pıhtılaşma tahlili yapılması gerekir. Çünkü; sünnet sonrası durmayan kanamalara önlem almak ve öngörmek için bu test gereklidir. Tabi ki bu işlemin uygun, temiz, steril edilmiş ortamda ve doğru malzeme tercihi yapılması gerekir. Hastane ortamında yapılmasının bir artısı da olası bir komplikasyon gelişmesinde müdahale şansı daha fazladır. Ev veya farklı ortamlarda yapılan sünnet operasyonunda risk ve oluşan komplikasyonlara müdahale şansının olmadığını unutmamak gerekir.”



Sünnet kaç yaşa kadar yapılabilir ve ideal sünnet yaşı nedir?


Yıldırım, sünnetin her yaş grubunda yapılabileceğini savunurken, farklı durumlardan dolayı ilerleyen yaşlarda bile yapılmasının problem oluşturmayacağını söyledi. Bununla beraber Uzm. Dr. Yıldırım, “Sadece tıbbi gerekçe olarak gördüğümüz 2 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda fallik dönem dediğimiz cinsel organını tanıdığı ve geçici bir dönem olduğu için bu dönemde sünnet edilmeyi önermiyoruz. Sebebi ise bu yaş aralığında sünnet olan çocuklar ilerleyen dönemde cinsel ve psikolojik sorunlar yaşayabilmekte” dedi.



Sünnet lokal anestezi ile mi, genel anestezi ile mi yapılmalı?


Her iki yöntemin de geçerliliği olduğunu söyleyen Bünyamin Yıldırım, "Lokal anestezik maddenin içeriğinden dolayı ciddi komplikasyonlar, hatta nadir de görülse kalp durmasına kadar giden önemli sonuçlara yol açabilmekte. Bunun önüne geçmek için operasyonun yapılacağı ortam ve müdahale şansı olan hastane ortamının olması önemli rol oynar. Bizim tercihen önerimiz sedasyon ve lokal anestezinin birlikte uygulanarak yapılması, bu da zaten hastane ortamı ve uzman ekip güvencesinde sağlıklı bir sünnet yapılmasına olanak sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.


Geçmişte fenni sünnetçi olarak bilinen ve elinde çantası ile evlere gelerek sünnet işlemi yapan kişilerin cerrahi işlemlerinden sonra birçok olumsuz komplikasyon yaşandığına değinen Yıldırım, penis başının kesilmesi, sterilizasyonun sağlanamadığından dolayı enfeksiyona bağlı penisin tamamen çürümesi gibi vakıalardan sonra Sağlık Bakanlığının 2015 yılında bir takım düzenlemelere gittiğini söyledi. Yıldırım, “2015 yılı Ocak ayında yayınlanan genelgede sünneti sadece doktorların yapabileceği belirtiliyor veya gerekli şartları sağlamış hastane, klinik gibi ortamlarla doktor nezaretinde bir sağlık personelinin yapabileceği öngörülüyor. Bu nedenle ve açıklamaya çalıştığım sebeplerden dolayı sünnet işlemi mutlaka emin ellerde ve gerekli şartlara sahip hastane ortamında yapılmasında fayda olacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.