ASAYİŞ - 01 Ocak 2019 Salı 15:26

Uşak polisinin 2018 yılı karnesi

A
A
A
Uşak polisinin 2018 yılı karnesi

Uşak İl Emniyet Müdürlüğü 2018 yılı boyunca yapılan operasyonlarda ele geçirilen kaçak, yasaklı ürünlerle birlikte yakalanan uyuşturucu rakamlarını kamuoyuyla paylaştı.

Uşak İl Emniyet Müdürlüğü 2018 yılı boyunca yapılan operasyonlarda ele geçirilen kaçak, yasaklı ürünlerle birlikte yakalanan uyuşturucu rakamlarını kamuoyuyla paylaştı.


Uşak İl Emniyet Müdürlüğü, suç ve suçluyla daha etkin mücadele ederek Uşak’ın huzurlu ve mutlu bir şehir olması amacıyla 2018 yılını da yoğun bir çalışma temposuyla geçirdi. Bilindik polisiye çalışmaların dışında gelişen teknolojiye de uyum sağladıklarını belirten yetkililer 7 gün 24 saat görev yaparak ve özellikle gençlerin suça karışmaları açısından caydırıcı ve önleyici bir etki sağlamak üzere sosyal medya hesaplarından çeşitli icraatların paylaşıldığı vurgulandı. Genel kapsamda Uşak İl Emniyet Müdürlüğü 2018 yılı uygulamalarının tamamında 74 adet ruhsatsız tabanca, 182 adet av tüfeği, 164 adet kesici delici alet, bin 409 adet tabanca mermisi, 75 adet kuru sıkı tabanca, 39 bin 620 adet uyuşturucu nitelikli hap, 2 bin 929 adet sentetik ecza, 28,5 kilogram esrar maddesi, 150 gr eroin maddesi, 2 ton 342 kg kaçak tütün, 2 bin 485 litre kaçak içki ele geçirildi.


Emniyet yetkilileri çalışmaları destekleyen tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletirken huzurlu bir yıl dileklerini sundular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.