KÜLTÜR SANAT - 15 Ocak 2019 Salı 13:39

Uşak’ta Ozan İbilak Mehmet’i anma programı düzenlendi

A
A
A
Uşak’ta Ozan İbilak Mehmet’i anma programı düzenlendi

Kültür sanat faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Uşak Belediyesi, unutulmuş kültürel mirasları gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.

Kültür sanat faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Uşak Belediyesi, unutulmuş kültürel mirasları gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.


Uşak Belediyesi Sanat Akademisi’nin saz eğitmeni Yavuz Turgut’un 3 yıllık özverili çalışması sonucunda ortaya çıkan, Uşak’ın kültürel bir mirası olan İbilak Mehmet’i Anma Konseri gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi’nde belgesel tadında sahnelenen konsere, Uşak Belediye Başkanı Av. Nurullah Cahan bizzat katıldı. Kurulduğu günden bugüne çeşitli kültürel faaliyetler gerçekleştiren Sanat Akademisi bir ilke daha imza atarak, İbilak mahlaslı Mehmet Cağfer’in unutulmaya yüz tutmuş eserlerini Uşaklı hemşehrileriyle buluşturdu. Katılımın yoğun olduğu konserde, İbilak Mehmet’in hayatı belgesel niteliğinde sunularak eserleri, Uşak Belediyesi Sanat Akademisi, Şehir Tiyatrosu, Halk Dansları Topluluğu ve Uşak Belediyesi Bağlama Topluluğunun ortak çalışmasıyla izleyenlere sunuldu.


Uşaklı Ozan İbilak Mehmet’in Hüzünlü Hikâyesi


“Kadını çalışkan, erkeği cesur, kültürü zengin Âşıklar Diyarı Uşak. Egenin kalbinde sayısız öyküyü göğsünde yatıran şehir. Uşak tarihinde ozanlık geleceğinin sayısız hikayelerinden yalnızca bir tanesi” olan İbilak Mehmet’in hüzünlü hayat hikâyesi, çeşitli belgesel görüntüleri ve Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından canlandırıldı. Konserde ayrıca Uşaklı ozanın TRT arşive kazandırdığı 8 eseri ve düzenlemesini yaptığı daha birçok esere yer verilirken, Efeleme ve halk oyunlarıyla sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşatıldı.



Yüzyıllık miras Uşak Kent Tarihi Müzesi’nde


İbilak Mehmet’in torunları Mehmet Cağfer ve Yahya Cağfer’in de katıldı konserde, Uşaklı ozanın tarihi ve kültürel bir mirası olan yüzyıllık bağlaması ve kemanı Uşak Kent Tarihi Müzesi’ne bağışlandı.


Anma gecesinde konuşan Başkan Cahan, 3 yıl önce kurdukları Sanat Akademisi’nin meyvelerini toplamaya başladıklarını belirtti. Gecenin Uşak tarihi adına, üstadın en güzel şekilde yâd edilmesi adına önemli bir gece olduğunun altını çizen Başkan Cahan, Uşak’ın Âşıklar Diyarı, Efeler Diyarı ve Yarenler Diyarı olarak pek çok kültürü barındırdığını ve sahip olunan bu değerlerle ne kadar gurur duyulsa az kalacağını dile getirdi. Başkan Cahan 3 yıllık özverili çalışmalarından dolayı gecenin mimarı Sanat Akademisi’nin bağlama eğitmeni Yavuz Turgut’a ve gecede emeği geçen tüm ekibe teşekkürlerini sundu. Başkan Cahan ayrıca konserde yoğun katılımdan dolayı kendine yer bulamayan Uşaklı hemşehriler için anma gecesinin ikincisini vaat etti. Başkan Cahan’ın bu teklifi izleyenler tarafından yoğun alkışla karşılandı.


Uşak’ın kültürel mirası İbilak Mehmet’i Anma Gecesi, çiçek takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü etkinlikleri Şehitler Abidesi’nde törenle başladı Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma etkinlikleri, Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törenle başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın, Atatürk rölyefine çelenk sunmasıyla başlayan tören; saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir törende yaptığı konuşmada, "Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığımızca düzenlenen, Çanakkale Kara Muharebelerinin 109. yıl dönümü törenlerine hoş geldiniz. Öncelikle Türk milletine bu toprakları vatan yapanları hayırla yâd ediyorum. Milletimizin tarih yolculuğunda bu uğurda emek verenlerin, can fedâ edenlerin aziz ruhları şâd olsun. Çanakkale şanlı müdafaasının tüm kahramanlarına bin selam olsun. En başta, Çanakkale mahşerinin muzaffer komutanlarından, Anafartalar Kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlarının ve kahraman Mehmetçiklerimizin ruhları şâd olsun. O büyük insanları rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz. 109 yıl önce bu topraklara gelip savaşan, hayatını kaybeden ve şimdi bu toprakların evlatları olan ve Mehmetçiklerimizle koyun koyuna huzur içinde yatan İtilaf Devletleri askerlerini de saygıyla hatırlıyorum. Şimdi barış, huzur ve güven diyarı olan bu müstesna topraklarda huzur içinde uyusunlar. Hepimiz için çok önemli olan bu törenleri yaptığımız Çanakkale Tarihi Alanı, büyük Türk milletinin tarih yolculuğundaki en önemli merhalelerinden olan, şanlı Çanakkale savunmasının yaşandığı müstesna bir yerdir. 109 yıl önce Türk milletinin her bir ferdi koşarak, buradaki yangını söndürmeye geldiği gibi, şimdi de her millet evladı koşarak buraya gelmekte, ecdadını anmakta ve Çanakkale ruhunu teneffüs etmektedir. 109 yıl önce nasıl vatan bellediğimiz toprakların her köşesinde yaşayanların kalbi Çanakkale için atmaktaysa, bugün de her bir millet ferdinin hatta şu anki sınırlarımızın dışında yaşayan akraba ve dostlarımızın kalbi Çanakkale denilince bir başka çarpmaya başlamaktadır. Çünkü Çanakkale ortak bir değerdir, ortak bir paydadır. Dünyayı verseler de cennet vatanını vermeyenlerin ruhu olan Çanakkale ruhu, yüksek karakterli insanların sahip olduğu bir şuurdur. Bu müstesna topraklar, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran aslanların kefensiz yattığı topraklardır. Vatanına, milletine ve kutsal değerlerine kötü niyetli saldıranlara karşı, seller gibi ileri atılıp, göğsünden vurulup, bir gül bahçesine girer gibi, kara toprağa girenlerin ebedi istirahatgahıdır bu topraklar. O yüzden, biz bu topraklara basmaya kıyamayız. Bu toprakları gözümüz gibi koruruz. Çanakkale Tarihi Alanı’nın, Türk milleti için çok müstesna bir vatan toprağı olduğu kadar, dünyada birçok ülke ve millet için de ayrı bir değer ve öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu müstesna toprakları, Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesi yapmaya kararlıyız. Çok yakın bir zamanda Tarihi Alan, ülkemizin hatta dünyanın en önemli buluşma noktalarından birisi olacaktır. Gün gelecek bu huzur diyarı toprakları ziyaret etmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalmayacak, milyonlarca yabancı ziyaretçimiz bu alanı ziyaret edecekler ve tarihin içinde adeta bir zaman tüneli içinde yolculuk yapacaklardır. O yüzden biz Tarihi Alan Başkanlığı olarak Türk milletinin tüm evlatlarını Çanakkale’ye davet ediyor, yabancı misafirlerimizi daha büyük kalabalıklarla burada görmek istiyoruz. Bu toprakların hür havasını bizim teneffüs etmemize vesile olan, Çanakkale Boğazı’nın özgürce ve gururla akmasını sağlayan, 109 yıl önce memleketin kararan ufuklarında şafağı söktüren, milletçe silkinip adeta küllerimizden yeniden doğmamıza sebep olan kahraman şehit ve gazilerimizin ruhları şâd olsun. Allah onlardan razı olsun. Çanakkale’yi geçilmez yapanları, bu mübarek vatan topraklarını kurtaranları, Cumhuriyetimizi kuranları rahmetle anıyoruz. Büyük Atatürk’ü, kahraman arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Onları asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız" dedi. Törende konuşan Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas ise, "Çanakkale Savaşları’nı andığımız böylesi bir günde, çoğu çok genç yaşta üzerinde bulunduğumuz bu yarımadada hayatlarını feda eden cesur askerleri anmak üzere Türkiye gök kubbesi altında sizlerle birlikte bulunmaktan onur duyuyorum. Bundan 109 yıl önce Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransa’dan gelen on binlerce İtilaf Devletleri askerleri vatan hizmetlerini yerine getirmek üzere ortak tarihimizin en trajik perdelerinden birinin oynandığı bu topraklara gelmişlerdir. Dokuz ay boyunca bugün izlerini halen görebildiğimiz çıkmaz siperlerde ateşlere maruz kalmış, yalnızca savaşın gazabına karşı değil, sıcaklık, susuzluk, açlık ve hastalıklara karşı cesurca mücadele etmişlerdir. Bilanço her iki taraf için de ağır olmuş kayıtları ölçmek imkansızdı. İtilaf Devletleri en az 60 bin kayıp vermiş bunlara 125 bin yaralı ve hastalık sonucu ölen 100 bin kişi eklenmiştir. Ne kayıpların miktarı, ne de savaşın şiddeti burada mücadele eden erlerin gösterdikleri yiğitliği eksiltmemiştir. Cesaretleri ve fedakarlıkları asla unutulmayacaktır. Bugün burada Türkiye ve eski Osmanlı İmparatorluğu, Birleşik Krallık ve İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiliz Milletler Topluluğu, Fransa ve deniz aşırı topraklarından gelen bu hiddetli savaşta mücadele eden hayatını kaybeden ve yaralanan askerleri anıyoruz" diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise şu an içinde bulundukları alanın, Boğaz’ın ve topyekûn Çanakkale’nin, bundan 109 yıl önce bir büyük mücadeleye sahne olduğunu ifade ederek, "Çıkarma gemilerine bindirilip kıyılarımıza indirilen çeşitli uluslardan binlerce asker daha ilk günden nasıl zorlu bir harekatın içine düştüklerini çarpıcı bir şekilde anlamışlardır. Adeta bir avuçluk toprak parçasında birden çok milletten, binlerce muharip önlerinde vatanını savunan kahraman Türk askeri, arkalarında tarih boyunca nice orduları yutmuş Çanakkale Boğazı olduğu halde tam bir sıkışıp kalma hali yaşanmaktaydılar. Tarih hiç de eşit olmayan şartlarda başlayan, başlatılan bu muharebeyi son tahlilde vatanını müdafaa edenleri not edecekti. Yaklaşık 8.5 ay süren çok şiddetli çatışmalar Türk askerinin ruhen de, bedenen de yenilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Dünya harp tarihinin ilk modern amfibi harekatında vatan mücadelesi için siperlerde, tünellerde, menfezlerde, denizaltında, havada kısacası akla gelebilecek her zeminde verilen mücadele emsalsizdi. Başta ‘ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere her kademedeki subay, askerlerin inanç ve irade yüklü duruşu bu destansı mücadelenin en temel itici gücü, ufuktaki zaferin de teminatıydı. Bugün burada bu abidenin önündeyiz ama söylemek gerekir ki Müslüman Türk askerinin asıl abidesi bütün bu topraklardır. Mehmetçik Kirte’de, Kanlısırt’ta, Zığındere’de, Bombasırtı’nda, Conkbayırı’nda, Gelibolu Ovası’nda mübarek kanını akıtarak en büyük abideyi bizzat inşa etmiştir. Bu topraklardaki mücadele bir başka özelliğiyle de çok dikkat çekicidir. Çanakkale muharebeleri 600 yıla aşkın bir süredir yaşamış ve ömrünü tamamlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük destanıdır. Yine Çanakkale muhabereleri Türk milletinin hep yeni bir direniş, bir filizlenmeyle Milli Mücadele’ye, oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan taze başlangıcının da ilk büyük destanıdır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve şehitler için dua edildi. Daha sonra askeri bando eşliğinde askeri birlik, konuk askerler, gaziler ve izciler resmi geçit töreni ve SOLOTÜRK gösteri uçuşu gerçekleştirdi. SOLOTÜRK gösterisi nefesleri kesti. Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü törenlerine Kültür ve Turizm Bakanı Gökhan Yazgı, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralya Büyükelçisi Miles Armitage, Avustralya Birleşik Güçler Komutanı John Frewen, Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Afganistan Büyükelçisi Amir Mohammad Ramin, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Yeni Zelanda Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral David Proctor, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık’tan Tuğamiral Robb Pedre, Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid, ABD Büyükelçisi Jeffry Flake, Belçika Büyükelçisi Paul Huynen, Malta Büyükelçisi Therasa Cutajar, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Sri Lanka Büyükelçisi Saranya Hasanthi U.Dissanayake, Kanada, Senegal, Macaristan, Hindistan ve Güney Afrika’dan da üst düzey yöneticiler katıldı.