POLİTİKA - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 15:59

AK Parti’li Arvas: “Kul hakkından söz edecek en son parti CHP’dir”

A
A
A
AK Parti’li Arvas: “Kul hakkından söz edecek en son parti CHP’dir”

VAN (İHA) – AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Türkiye siyasi tarihinde kul hakkından söz edecek en son partinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu söyledi.

VAN (İHA) – AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Türkiye siyasi tarihinde kul hakkından söz edecek en son partinin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu söyledi.


Gündeme ilikçin açıklamalarda bulunan AK Parti’li Abdulahat Arvas, “Türkiye’de seçimlerin demokratik kurallara uygun şekilde yapılmasını düzenlemek, gözetmek ve olabilecek anlaşmazlıkları karara bağlamakla görevli kurum Yüksek Seçim Kuruludur. İstanbul’da seçimlere gölge düşürecek ve sonucu etkileyecek usulsüzlükler yapıldı. Kanuna aykırı olarak atanan ‘Sandık Kurulu Başkanları ve Memur Üyeler’ ile ‘Oy Sayım ve Döküm Cetvellerine’ ilişkin yanlışlar tespit edildi ve bu tespitler ispatları ile birlikte Yüksek Seçim Kuruluna bildirildi. Kurulda bu itirazları değerlendirerek kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üye atanan 22 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin ‘kayıp olduğunu ve YSK sistemine boş olarak işlendiğini’ tespit etti. Ayrıca, kanuna aykırı olarak sandık kurulu başkanı ve memur üye atanan 101 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvelinin de imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olarak YSK sistemine işlendiğini belirtti. Organize ve bilinçli bir şekilde usulsüzlük yapılan toplam 123 sandıkta, yaklaşık oy sayısı 42 bindir. Denetlenmesi ve kontrolü mümkün olmayan söz konusu bu şaibeli 42 bin oy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları arasındaki 13 bin 729 oy farkından büyük olduğu için seçim yenilenmesine karar verilmiştir” dedi.



“Siyasetin öznesi millettir”


Siyasetin öznesinin millet olduğunu ifade eden Arvas, “Eğer ki CHP adayı hile yapmadan bu seçimi kazanmışsa yine kazanacaktır. Şayet seçimi alengirli işlerle seçmen iradesine rağmen sandık oyunları ile kazanmışsa foyası ortaya çıkacaktır. Türkiye siyasi tarihinde kul hakkından söz edecek en son parti CHP’dir. AK Parti milletin partisidir.


Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Vanlı hemşehrilerimizin en çok yaşadığı şehir İstanbul’dur. Türkiye’nin özeti olan İstanbul’da 222 bin kayıtlı Vanlı bulunmaktadır. Çeşitli şaibeler nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu tarafından yenilenmesine karar verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Vanlı hemşehrilerimizin desteği çok önemlidir. 23 Haziran’da AK Parti’ye kavli ve fiili desteklerini istiyoruz” diye konuştu.



“S-400 Türkiye için ihtiyaçtır”


S-400’ün Türkiye için bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Arvas, “Ulusal güvenliği gerektiren konularda icazet alınmaz. 1990’lı yılların ortasından bu yana dünyada ve komşu ülkelerde yaşanan gelişmeler Türkiye’ye dönük tehditlerin artmasına neden oldu. Türkiye’de bu riske karşılık hava savunma sistemini güçlendirmek istedi. İlk olarak Çin ile FD-2000 savunma sistemi konusunda anlaşılmış, ancak ABD ve NATO’nun itirazları nedeniyle görüşmeler dondurulmuştu. Aynı süreçte yer alan ABD yapımı alternatif Patriot sisteminin pahalı olması ve üretici şirketin teknoloji transferini kabul etmemesi eleme nedeni olmuştu. Bunların ardından 2017 yılında Rusya’dan gelen cazip teklife olumlu yanıt veren Türkiye, Rus üretimi ileri teknoloji S-400 hava savunma sistemlerinin tedariki için anlaşma sağladı. Fiyat, teslimat, ortak üretim ve teknoloji transferi noktasında Türkiye’nin beklentilerini karşılayan bu anlaşma ile Türkiye Hava Savunma Sistemini güçlendirmiş olacaktır. Benden alamadın kavgası Türkiye’yi yaptırımlarla tehdit eden ABD yönetimi riyakârlık yapmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlettir. Ulusal güvenliğini ilgilendiren konularda kimseden icazet almaz. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da ülkemizin ve milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa biliyoruz ki onu yapar” şeklinde konuştu.


ABD’nin dünyaya karşı silah olarak kullandığı ekonomik yaptırımların hedefindeki ülkelerden birinin de İran olduğunu söyleyen Arvas, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“1979 yılında bir grup öğrenci tarafından ele geçirilen ABD Büyükelçiliği ve uzun bir süre devam eden rehine krizi ile birlikte dönemin ABD Başkanı Carter tarafından başlatılan yaptırımlar, bugünkü Başkan Trump’a miras kalmıştır. O dönemde uygulanan yaptırımlar doğrudan İran’ı hedef alırken, günümüz yaptırımları İran ile birlikte bu ülke ile ticaret yapacak ülke ve şirketleri de hedef almakta ve doğrudan etkilemektedir. Uzun süredir çok uluslu kısıtlamalar karşısında var olmaya çalışan İran ekonomisi, şimdi de yeni yaptırımlarla karşı karşıyadır. İran’a karşı yeniden başlatılan yaptırımlar İran ekonomisinde büyük bir kırılmaya neden olmuştur. Ülkenin para birimi büyük oranda değer kaybetmiştir. Devalüasyon ile birlikte İran halkının alım gücü azalmış ve İranlıların yurtdışına seyahatleri zorlaşmıştır. Hiçbir gerekçe bir ülkenin vatandaşlarını cezalandırmayı haklı kılmaz. İran, 400 yıla yakın süredir değişmeyen 560 kilometrelik bir sınırı paylaştığımız önemli bir komşumuzdur. İran’la ilişkilerimiz 2014 yılında kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizması çerçevesinde kurumsal bir çerçeveye oturtulmuş ve ilişkiler geliştirilmiştir. Yaptırım kararları ile ilgili Cumhurbaşkanımız tavrını net bir şekilde ortaya koyarak bu haksız uygulamalara karşı çıkmıştır. Sonuç olarak Türkiye’nin önemli bir komşusu olan İran’da, yaşanan olumlu ya da olumsuz gelişmeler, Türkiye’ye bir şekilde yansımaktadır. Dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Ortadoğu coğrafyası, jeostratejik açıdan sahip olduğu yer altı kaynakları bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Amerika’nın genel olarak bölge politikası enerji ve çıkar temellidir. Dolayısıyla bu anlayışla hareket eden ABD’nin olduğu yerde karışıklık ve istikrarsızlık hüküm sürmektedir. Bugünde İran, Irak, Suriye gibi birçok ülkede buna şahit oluyoruz.”



“Doğu Akdeniz, çok önemli bir enerji havzasıdır”


Doğu Akdeniz’in çok önemli bir enerji havzası olduğunu ve Türkiye’nin de burada hak sahibi olduğunu belirten Arvas, “Mısır öncülüğünde Kahire’de bir araya gelen Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin gibi ülkeler Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu kurduklarını ilan ederek Türkiye’yi bu oluşumun dışında tutmuşlardır. Akdeniz’e en uzun sınırı olan Türkiye’de kendi kıta sahanlığı içinde arama ve sondaj faaliyetlerine haklı olarak başlamıştır. Bölgede farklı hedefleri olan ve Türkiye’nin sondaja başlamasıyla rahatsız olan AB, ABD, Rusya ve Fransa gibi ülkeler sondaj faaliyetlerinin durdurulması için Türkiye’ye çağrıda bulunmuşlardı. Türkiye’de bu haksız çağrı karşısında uluslararası hukuktan kaynaklanan bütün haklarını kullanmaktan geri durmayacağını ve Doğu Akdeniz’de oldu-bittiye izin vermeyeceğini deklere etmişti. Doğu Akdeniz’de tansiyonu düşürecek tek çözüm, Türkiye’nin de içinde bulunduğu eşit, hakça ve adaletli bir paylaşımdır.


Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre de; Doğu Akdeniz’deki yataklarda kıyı devletler, yani Mısır, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Lübnan, Suriye, İsrail ve Gazze şeridi söz hakkına sahiptir. Kapalı kapılar ardında Türkiye’yi saf dışı bırakma gayretinde olan bazı Akdeniz ülkelerinin Türkiye’ye rağmen burada başarılı olmaları mümkün değildir. Doğu Akdeniz’de uzun vadeli istikrar ancak Türkiye ile mümkündür” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.