POLİTİKA - 30 Mart 2020 Pazartesi 08:28

Arvas: “Cumhurbaşkanımız, korona virüs salgın sürecini bir disiplin içinde yönetiyor”

A
A
A
Arvas: “Cumhurbaşkanımız, korona virüs salgın sürecini bir disiplin içinde yönetiyor”

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, “Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti hükümetimiz, bütün talepleri değerlendirerek salgının kontrol altına alınması ve ekonomik gelişmelerle ilgili bütün detayları düşünerek karar vermektedir” dedi.

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, “Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti hükümetimiz, bütün talepleri değerlendirerek salgının kontrol altına alınması ve ekonomik gelişmelerle ilgili bütün detayları düşünerek karar vermektedir” dedi.


Açıklamalarda bulunan Abdulahat Arvas, bu küresel sorunu aşmakta hepimize ayrı ayrı görev ve sorumluluklar düştüğünü belirterek, “Bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi de yasama faaliyetlerine devam etmektedir. Ücretli çalışanlardan esnaf ve sanatkârlara kadar herkesimi kapsayan istihdamın korunmasını merkeze alan pek çok ekonomik tedbir hayata geçirildi. Bu kapsamda ilk etapta yaklaşık 100 milyar liranın üzerinde bir ekonomik destek programı hazırlandı. Korona virüse karşı ekonomik önlemlerle ilgili Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan ‘Ekonomik İstikrar Paketi’ kapsamında yapılan düzenlemeler geçen hafta TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. 7226 sayılı kanuna göre özetle; kredi garanti fonunun kapsamının genişletilmesi amacıyla firmalara kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek kaynak 25 milyar Türk lirasından 50 milyar Türk lirasına çıkarılmıştır. 30 Haziran 2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılma koşullarında kolaylaştırma sağlanmıştır. Kısa çalışma başlama tarihinden önceki çalışma süresi 90 günden 60 güne, son 3 yıl içinde 600 gün olan sigortalı çalışma zorunluluğu 450 güne indirilmiştir. Adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcı ve işletmelerin 1 Nisan 2020 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında ödenmesi gereken ödemeler 6 ay süre ile ertelenmiştir. Telafi çalışma süresi 2 aydan 4 aya çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki katına kadar artırma yetkisi verilmiştir. Ay içerisinde 10 gün ve üzeri çalışan, kısmi süreli çalışan, puantaj usulü çalışanların ve ev hizmetlerinde çalışanların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin tamamlanma zorunluluğu kaldırılmıştır. Yine bu şartlarda 10 günden fazla çalışanlar için genel sağlık sigortasından faydalanmak için çalışılması gereken asgari çalışma süresi aylık 20 günden 8 güne indirilmiştir. Ramazan ve Kurban bayramlarında yapılan ikramiye ödemelerinin öne çekilebilmesi durumunda yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. Buna göre emeklilere nisan ayı başında ikramiye verilecektir. Yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı almakta olan emeklilere ve hak sahiplerine yapılan asgari ödeme tutarı bin TL’den bin 500 TL’ye çıkarılmıştır. Karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için risk merkezine bildirilen kişilerin 31 Aralık 2020 tarihine kadar borçlarının tamamının ödenmesi ya da yeniden yapılandırılması halinde bunlara ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmaması sağlanmıştır. 24 Mart 2020 tarihine kadar karşılıksız çek düzenleme suçundan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulmuştur. Hükümlüye tahliye tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da 1’ini ödemek ve kalan kısmını 3 aylık sürenin bitiminden itibaren 2’şer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece ceza mahkûmiyetinin ortadan kaldırılması öngörülmektedir. İşçilerin sigorta primlerinin işveren hissesi ödemesinde kullanılabilecek işveren sendikası dayanışma ve yardımlaşma fonu desteğinin azami sınırı yüzde 25’ten yüzde 35’e çıkarılmıştır. 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2021 tarihine ertelenmiştir. 30 Nisan 2020’ye kadar tüm adli süreler ile icra takipleri durdurulmuştur. Suç ve ceza, kabahat ve idari yaptırım ile disiplin ve tazyik hapsi için öngörülen zamanaşımı süreleri, 5271 sayılı Kanunda düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin süreler ile 6100 sayılı Kanunda düzenlenen ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler kapsam dışındadır. Durma süresinin sonunda Cumhurbaşkanı bu süreyi 6 ayı geçmemek üzere bir kez daha uzatabilecektir. 1 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar iş yeri kira bedelinin ödenmemesi durumunda kiracıların çıkarılmaması amaçlanmıştır. İşverenlerin işgücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumak ve artırmak amacıyla 2020 yılında geçerli olmak üzere işverenlerimize aylık 75 TL asgari ücret desteği sağlanmıştır” dedi.


Arvas, bunlara ilave olarak yasal düzenleme gerektirmeyen ve ilgili Bakanlıklar tarafından korona virüsle mücadele kapsamında alınan ve açıklanan diğer tedbirler ise şöyle:


“Sağlık Bakanlığı; 1 milyon adet hızlı tanı kiti kısa sürede kullanıma sunulacak, sağlık çalışanlarının performans ödemeleri 3 ay boyunca üst tavandan yapılacak, 32 bin yeni sağlık personeli istihdam edilecek, kamu kurumlarının misafirhaneleri tüm sağlık personeli için kullanıma açıldı. Sağlık personelleri toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz faydalanacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı; KDV beyanname verme ve ödeme süreleri ertelendi. Belediyelerin 3 aylık vergi kesintileri yapılmayacak, iç havayolu taşımacılığında 3 ay boyunca KDV oranı yüzde 1 olacak, nakit akışı bozulan firmalara ilave finansman desteği verilecek, işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ‘işe devam kredi desteği’ hayata geçirilecek, işletme finansman desteği ile 6 ay ödemesiz 36 ay vadeli 25 bin TL limitli kredi imkanı sağlanacak, 3 ay ödemesiz 12 ay vadeli 25 bin TL limitli ‘Esnaf Kart’ desteği verilecek, kredi kartları ödemeleri haziran sonuna kadar ertelenebilecek, personel maaş gideri kadar ilave kredi limit imkanı tanınacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; 2 milyon dar gelirli aileye 1000 TL nakit destek veriliyor. En düşük emekli aylığı 1.500 TL oldu. Asgari ücretliye toplamda 7 milyar TL’lik ücret desteği sağlanacak, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına düzenli aktarılan kaynak 180 milyon TL’ye çıkarıldı. 80 yaş üstü vatandaşlarımız için periyodik takip programı açılacak, emekli maaşları evde verilmeye başlandı, alışverişlerini devlet yapıyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara esnek çalışma yöntemleri uygulanmaya başlandı. İşsiz kalanlara 1700-4000 TL’ye kadar aylık verilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı; çiftçilere toplamı 1 milyar 881 milyon lirayı bulacak olan destek ödemeleri başladı. 3 Nisan’da pancar çiftçilerine 250 milyon TL destek yatırılacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; teknopark işletmelerinden 2 ay kira alınmayacak, KOBİ’lerin KOSGEB kredileri 30 Haziran’a kadar ertelendi. KOSGEB projelerine 4 ay ek süre verildi. Yerli dezenfektan, koruyucu elbise, gözlük ve maske üreten firmalara 6 milyon TL destek sağlanacak. Ticaret Bakanlığı; tıbbi maskelerde ve solunum cihazları için gümrük vergisi kaldırıldı. Etil alkol ithalatında gümrük vergisi sıfırlandı. İhracatçılara stok finansman desteği verilecek. Son olarak Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan karara göre belediye, özel idareler ve bunlara bağlı kuruluşların borçlarına karşılık genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylardan nisan, mayıs ve haziran aylarında kesinti yapılmayacaktır. Hemen her alanda dünyayı felç eden bu salgının, kaçınılmaz olarak sosyo-ekonomik ve politik bakımından da bazı neticeleri olacaktır. Hükümet ve Meclis olarak bu dinamik süreci yakından takip edecek ve lazım gelen bütün tedbirleri almaya devam edeceğiz. Kamuoyunun da yakından takip ettiği af yasası olarak tabir edilen ceza ve infaz düzenlemesiyle ilgili kanun teklifi var. Bilindiği üzere AK Parti tarafından hazırlanan taslak geçtiğimiz günlerde MHP başta olmak üzere CHP, İP ve HDP’ye sunulmuştu. Taslak metinin paylaşılması ile teklifin müzakere edilmesi amaçlandı. İnşallah herkesin katkı sağlayacağı bir şekilde ortak bir metin ortaya çıkar ve kanunlaşır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Hürmetçi Sazlığı’na ziyaretçi merkezi Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, doğaseverler ve fotoğrafçıların gözde mekânı Hürmetçi Sazlığı’na yeni bir tesis kazandırdıklarını belirtti. Başkan Özdoğan, doğal güzellikleriyle ünlü Hürmetçi Sazlığı’nı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin daha konforlu bir deneyim yaşamasını sağlayacak modern bir tesisin yapımına başladıklarını söyledi. Yeni tesisin doğanın kalbinde konforlu bir nokta olacağını ifade eden Başkan Özdoğan, ziyaretçi merkezinin yapım çalışmalarını yerinde inceledi. Hürmetçi Sazlığı’nı ziyaret edenlerin dinlenme ve ihtiyaçlarını karşılayabileceği modern imkanlar sunacağına vurgu yapan Başkan Özdoğan, doğaseverlerin ve macera arayanların vazgeçilmez duraklarından biri olan Hürmetçi Sazlığı’nın artık daha fazla hizmet ve imkanla misafirlerini ağırlayacağını söyledi. Özdoğan sözlerine şöyle devam etti; “Hürmetçi Sazlığı Ziyaretçi Merkezi’nin ihalesi geçtiğimiz aylarda yapılmıştı ve yapım çalışmalarına da başlandı. Burada yaklaşık 400 metrekarelik bir tesisin temel aşamasındayız. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah yaz sonu itibariyle burada toplantı salonu, muhtarlık binası, bir de tabii ki mescidi ile lavabosu ile ziyaretçilerimizin rahat edebileceği bir alanı da Hürmetçi Mahallemize kavuşturmuş olacağız. Buradaki güzellikleri görmeye gelen, fotoğraf çekimi yapan, manda birliğinden, Karpuzsekisinden, Hürmetçiden hem alışveriş hem de turizm amacıyla gelen vatandaşlarımızın dinlenebileceği çayını, kahvesini içebileceği bir alanı da inşallah vatandaşlarımıza kazandırmış olacağız. Tesisimiz hem ilçemize hem de ilimize hayırlı olsun.”
Kayseri Vücuda yapışan kenenin başının ezilmesi virüsün kana bulaşmasını hızlandırıyor Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker, kene vakalarının bahar aylarının gelmesiyle artacağına dikkat çekerek; vatandaşlara uyarılarda bulundu. Toker; vücuda yapışan kenenin başının ezilmesinin virüsün kana bulaşmasını hızlandırdığını söyleyerek; "Vücudu kapatan uzun kollu ve uzun bacaklı giysiler, mümkünse çizme, değilse paçaları çorabın içerisine koyma gibi koruyucu önlemler alınabilir" dedi. Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker; artan kene vakalarına ilişkin açıklamalarda bulunarak, vatandaşları uyardı. Toker; "Bahar aylarının gelmesiyle birlikte özellikle Kırım Kongo kanamalı ateşi ve diğer hastalıkları bulaştıran keneler hareketli bir hale geldiler. Büyüdüler, çoğaldılar, insanlara ve hayvanlara bulaşma ihtimalleri arttı. Kırım Kongo virüsle bulaşan ve etkili olan bir hastalık ama keneler bu virüsü tükürük salgılarında bulundurduğu için ve vücuda tutunup kan emdiği süreçte de bu tükürük ile kişinin kanına tekrardan bu virüsü aktarabiliyorlar. Ayrıca kenenin çıplak elle parçalanması gibi temaslarla da hayvanlardan insanlara, insanlardan da diğer şekillerde dolaşım devam ediyor. Biz bu virüsü 2002 yılında Türkiye’de İç Anadolu ve Kuzey Doğu bölgesinde görmeye başladık. Erzurum, Tokat ve Çorum bölgesindeydi ama iklimin ısınması, havanın sıcaklığı ve hayvancılıkla ilgili hareketin artmasıyla da Kayseri v e güneyindeki illerde de keneyle bulaşan Kırım Kongo vakaları artmış durumda. Hayvancılık, mera ve otlaklar uğraşan kişiler risk grubunda. Kenelere karşı buraların düzenli olarak ilaçlanması önemli. Özellikle risk grubunda olmayan kişiler, piknik ve gezi amaçlı bu yerlere giren kişilerde de vücudu kapatan uzun kollu ve uzun bacaklı giysiler, mümkünse çizme, değilse paçaları çorabın içerisine koyma gibi koruyucu önlemler alınabilir. Ortamdan döndükten sonra özellikle koltuk altı, kulak arkası ve kasık gibi katlantı bölgelerinin kontrol edilmesi, özellikle çocuklarda ve kendisine dikkat edemeyecek yaşlılarda bu bölgelerin düzenli olarak kontrol edilmesi de önemli" ifadelerini kullandı. "Virüsün direkt bir tedavisi yok" Virüsün geç kalınmış vakalarda ölümcül olabileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Toker; "Kırım Kongo Kanamalı Ateşinde kenenin tutunmasından sonra beklenen süre ilk 3-4 gün gibidir. Özellikle kas ve bağ ağrısı, halsizlik gibi tablolar olabilir. Beraberinde yükselen ateş, burun ve diş eti kanaması yada vücutta nedensiz morluklar, karın ağrısı ve ishal bulguları olabiliyor. Buy tür bir tabloda mutlaka bir sağlık hizmet kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Çünkü çok uzun yıllardır dünya ver Türkiye’de mevcut olsa da bu virüsün etkin bir direkt tedavisi yok. Biz bunu vücudu destekleyen tedaviler ile güzel bir şekilde tedavi edebiliyoruz. Yine de geç kalınmış vakalarda maalesef ölümcül olabildiği için sağlık kuruluşu desteğini ihmal etmemek gerekiyor" dedi. Vücuda yapışan kenenin başının ezilmesi durumunda virüsün kana bulaşmasının hızlandığının altını çizen Ayşin Kılınç Toker; "Ortamdan döndüğümüzde kontrollü bir kene ile karşılaştık. Özellikle keneyi çıplak elle tutup başını koparacak şekilde bir hareket yapmak yada ezmek virüsün kana bulaşmasını daha da hızlandırıyor. Hareketsiz bir kene ise cımbız yardımıyla yumuşak bir hareketle çıkartmayı deneyebiliriz. Eğer kolaylıkla çıkmıyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna gitmemiz gerekiyor. Bu noktada hem birinci basamak hizmetler hem de acil servislerde vatandaşlarımıza yardımcı oluyorlar" diye konuştu.
Malatya Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ ameliyat Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi. 26 yaşındaki hastanın hedefi bu ameliyat ile 10 kilo verebilmek. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogramlık Muhsin Akklınç’a cerrahi operasyon gerçekleştiren Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, yıllar önce dramatik sonuçlanan operasyonların günümüzde artık çok daha olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade etti. 210 kiloya sahip 26 yaşındaki Muhsin Akkılınç’a mide küçültme operasyonu gerçekleştiren Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, obezitenin vücutta yağ birikiminin artmasıyla oluştuğunu belirtti. Obezite ile mücadelenin sadece genel cerrahi uzmanlarının değil, multidisipliner yaklaşımla yapılması gereken bir durum olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, "Tüm hastalara önce bir endokrinoloji dahiliye uzmanlığı eşliğinde diyet tedavisi verilmesi gerekmektedir. Diyet tedavisinin ardından bir de farmakolojik tedavi dönemi var. Bunlara rağmen zayıflayamayan, zayıflamayı başaramayan hastalarımız için cerrahi operasyon önermekteyiz. Yıllar önce obezite cerrahisinden kaynaklanan komplikasyonlar vardı. Bundan dolayı operasyonlar ölümle sonuçlanan çok dramatik ve çok medyatik olabiliyordu. Ancak yıllar içerisinde hem cerrahların tecrübelerinin artmasıyla hem de tıbbi teknolojinin daha ilerlemesiyle komplikasyon alanları ve bunlara bağlı ölüm oranları çok daha azalmış durumda. Bu yüzden hastalar güvenerek tecrübeli merkezlerde ameliyat olabilirler. Ülkemizde kadınların neredeyse yüzde 40’ı erkeklerin ise yüzde 25’i maalesef obez sınıfına girmektedir. Bu yüzden obeziteyle mücadele ülkemiz için çok önem arz ederken, Sağlık Bakanlığımız her geçen gün obezite merkezlerini arttırarak kurmaktadır" dedi. “Hedefim 100 kilogram vermek” Kahramanmaraş’tan Malatya’ya obezite tedavisi için gelen Muhsin Akklınç ise cerrahi operasyon ile mide küçültme ameliyatı olduğunu belirtti. Aşırı kilolarından dolayı hayatında zorluklar yaşadığını ifade eden Akkılınç, "Aşırı kilolar yüzünden yürürken çok zorlanıyordum ve belim ağrıyordu. Günlük işlerimin birçoğunu yapamıyor, önemli toplantılara katılamıyordum. Daha önce birçok kez normal diyet yaptım. Fakat olmadı. Cerrahi operasyonun eskisi gibi başarısız sonuçlanma riskinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, 210 kilo iken beni ameliyat etti. Kendisine teşekkür ediyorum. Benim için ideal olacak kilo 100 ila 110 arası. Yapılan mide küçültme cerrahi operasyonu ile 100 kilogram verme hedefindeyim” diye konuştu.
Samsun ‘Afrika çöl tozları çocukları daha fazla etkiliyor’ Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir” dedi. Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, Afrika çöl tozları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Astım hastaları dikkat etmeli” Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Erişkinlerde özellikle solunum yetmezliği olanlarda, astım, KOAH, bronşiektazi ve solunum yolları rahatsızlığı olanlarda problemler daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Ayrıca çocuk yaş grubu da en fazla etkilenen grubunu oluşturmaktadır” diye konuştu. “Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir” Çöl tozlarının, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının havada fazla miktarda bulunması, mukozal yüzeyler ile teması gözde, burunda ve solunum yollarında direk tahriş edici etkisiyle rahatsızlık verebilir. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişilerde ve KOAH, astım gibi solunum yolu hastalıkları bulunan kişilerde bu tahriş edici etkisi daha yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Toz miktarının arttığı durumlarda normal sağlıklı bireylerin de solunum yolları etkilenmektedir. Bu tahriş edici etkisinden başka, toz partiküllerine bakteri ve virüsler bağlı kalarak solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olabilir. Böyle durumlarda solunum yolu enfeksiyonlarının artmasının bir nedeni de artan toz miktarının güneş ışığını ve ultraviyoleyi engelleyerek yine havada mikroorganizmaların uzun süre kalmalarına neden olmalarıdır” şeklinde konuştu. “Zorda kalmadıkça dışarı çıkmayın” Prof. Dr. Köksal, “Tüm bu olumsuz şartlarda akciğer sağlığımızı koruyabilmek için özellikle kronik solunum yolu ve astımı olan hastalarımızın, toz yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmamaları, ev havalandırmalarını bu dönemlerde yapmamalarını ve maruziyet olduğu dönemlerde mutlaka maske takmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.