GENEL - 20 Ocak 2021 Çarşamba 10:00

Başkan Prof. Dr. Akgül’den Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya çağrı

A
A
A
Başkan Prof. Dr. Akgül’den Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya çağrı

Van Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof.

Van Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Yakup Akgül, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kararlı tutumunun pandeminin kontrolden çıkmasını engellediğini ifade ederek, “Doktor hekimlerimiz gibi insanlarla birebir temas halinde olan veteriner hekimlerimizin de risk grubu içinde değerlendirilerek öncelikli aşılanma programına alınmaları gerekmektedir” dedi.


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya çağrıda bulunan Prof. Dr. Yakup Akgül, dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi süreci nedeniyle çok sayıda insan kaybı yaşanmaya devam ettiğini belirterek, “Bu salgınların ortaya çıkışında; toplumları besleyen sosyal koşullar ve evrensel problemlerle çevre sağlığı konusunda yaşanan olumsuzluklardır. Mevcut salgının ortaya çıkışında beşeri bir ihmalin söz konusu olduğu tartışma götürmeyecek şekilde netleşmiş durumdadır. Bu salgınlarla mücadele sırasında başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere sahip oldukları dönem ve imkânlar ne olursa olsun birçok yetersizliğin içinde oldukları ortaya çıkmıştır. Bu topluluklarda salgını önleme noktasında tedbirlere uyma, sorumluluk üstlenme ve diğerini düşünme algısı ne yazık ki yaşatılan bireysellik nedeniyle etkinliğini yitirdiği gerçeğini ortaya koymuştur. Bu salgının dünyada baş göstermesinde özellikle Ortadoğu ülkelerinde hayvanlara karşı uygulanan acımasız şiddetin ve develerin ise Avustralya’da ‘suyumuzu çok içiyorlar’ diyerekten kitlesel katliama tabi tutulmuş olması, salgının ortaya çıkışında bir tesadüf olmasa gerektir. Nitekim Cenab-ı Hakk Ayet-i Kerimede; ‘Ey kavmim, işte size bir ayet (mucize) olarak Allah’ın (kayadan çıkarıverdiği) devesidir; onu serbest bırakın, (ki) Allah’ın arzında yesin (içsin, dolaşsın). Ona kötülükle (vermek niyetiyle) sakın dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azap sarıp kuşatacaktır (Hud suresi 64. ayet)’ şeklinde buyurmuştur. Böylece bizleri deve katliamının, devenin korunması ve herhangi bir şiddetin uygulanmaması konusunda önceden uyarmıştır” dedi.



Bakan Koca’nın kararları veteriner hekimleri mutlu etti


Pandemi süresince Bakan Koca’nın veteriner hekimlerle ilgili aldığı kararlardan mutluluk duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Yakup Akgül,


“Özellikle pandemi sürecinde ülke insanımızda korku kültürünün oluşumuna engel olma, kontrol altında tutma ve giderme konusunda göstermiş olduğunuz gayret Türk toplumunun dikkatinden kaçmamıştır. Bu bilgi ve tecrübeye sahip olan bir Bakanımız olarak pandeminin başlangıcında kurmuş bulunduğunuz ortak bilim kurullarıyla bu durumu yakından gördüğünüzü anlamış bulunmaktayız. Bilim kurullarının kuruluş aşamasında almış olduğunuz doğru kararlarla gerek bilim kurullarına aldığınız veteriner hekim bilim insanları ve gerekse aşı üretimi aşamasında görevlendirme yaptırdığınız veteriner hekim virolog bilim insanları, yaşanan pandemi sürecinin kolaylıkla atlatılmasını sağlayan en önemli etkendir. Bu kararınız başta Türk toplumu olmak üzere sahada çok özel şartlarda hizmet sunan Türk Veteriner Hekimlerini sonsuz derecede mutlu etmiştir. Bildiğiniz üzere Türk Veteriner Hekimleri pandemiyle yaşanan savaş sırasında içinden çıkmış bulundukları Türk toplumunu risklerden korumak ve onlara hak ettiği hizmeti sunmak adına her zaman göreve hazır olduklarını göstermiş bulunmaktadırlar” ifadelerini kullandı.



“Pandeminin kontrolden çıkmasını engellediniz”


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kararlı tutumunun pandeminin kontrolden çıkmasını engellediğini söyleyen Prof. Dr. Akgül, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bununla birlikte medya ve diğer birçok alanda gece gündüz demeden insanımızda kolektif bir bilincin oluşumu için çok büyük bir katkı yaptığınızı hepimiz yakından bilmekteyiz. Kapitalist dünyada ayrıştırıcı özelliğe sahip bireysellik ve çıkar ilişkileri karşısında gösterdiğiniz idare biçimi, kolektif bilince doğru yönlendirmeyi adapte etmeyi, planlanan hedeflere doğru yürütmeyi esas alan katkılarınız yadsınamaz. Özellikle bu dönemde kötü niyetli insanların dikkat çekme, paniğe sevk etme, istismar yapma gibi birçok girişim olmasına rağmen göstermiş olduğunuz gayretlerle bu kötü niyetli şahısların önüne geçtiniz ve bu konuda önemli bir dayanışma örneği gösterdiniz. Açıkça belirtmek gerekir ki, ortaya koymuş olduğunuz bu kararlı tutum sayesinde yaşanan pandeminin kontrolden çıkmasını engellediniz. Pandeminin başında bilim insanlarıyla yapmış olduğunuz dayanışma çerçevesinde işaret ettiğiniz özel bilim kurullarını kurma fikriniz yukarıda sözünü ettiğimiz başarının elde edilmesinde en önemli anahtar olmuştur.


Bildiğiniz gibi yaptığınız bu işlemler dünya çapında pandemiyle savaşta gösterilecek olan başarının en önemli anahtarı olmuştur. Özellikle kurmuş olduğunuz bilim kurullarında tıp hekimleriyle birlikte veteriner hekim bilim insanlarını da sağlık bilim kurullarına almış olmanız, sizin bu konudaki tecrübe ve başarılarınızın tesadüfi bir sonuç olmadığının bir göstergesidir. Bu başarıda eminiz ki bakan yardımcısı olarak atadığınız Prof. Dr. Emine Alp Meşe Hanımefendi ile Prof. Dr. Sabahattin Aydın Beyin katkıları yadsınamaz. Malum olduğu üzere bu bilim insanları ülkemizin saygın bilim insanları arasında yer almaktadır. Türk halkı bunları yakından bilmektedir.”



“Yerli ve milli aşıların üretimi halkımızın gönlüne serpilmiş bir can suyudur”


Vatandaşlarımızın bir taraftan pandemi sürecini yaşarken diğer taraftan da sosyal ve ekonomik faaliyetleri ihmal etmeden hayatlarına devam etmeyi, bilim kurullarının gösterdiği hedefe doğru ulaşabilmeyi rahatlıkla başarabildiğini kaydeden Akgül, “Bu bakımdan bu kurullar pandemiyle ilgili mücadelelerde çok önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu pandemi sürecinde kurulan bilim kurulları bir taraftan hasta insanlarla ilgili alınması gereken tedbirleri ortaya koyarken, diğer taraftan da süreci kontrol altında tutabilecek, hastalığın bitirilmesine vesile olabilecek stratejileri gün gün takip etmiştir. Bu strateji kapsamında adım adım uygulamaya koyduğumuz yerli ve milli aşıların üretimi konusu halkımızın gönlüne serpilmiş bir can suyudur. Bildiğiniz gibi bu aşıların üretim aşamalarında, takdirleriniz doğrultusunda birçok veteriner hekim bilim insanı da görev yapmaktadır. Bu hekim meslektaşlarımız ülke insanının sağlığı söz konusu olduğu zaman gönüllü olarak ve her türlü riski göze alarak gerek virüsün üretimi ve gerekse üretilen virüsten aşı yapımı konusunda çok önemli hizmetler sunmaya devam etmektedirler. Nitekim bu meslektaşlarımızın özel gayretleri sayesindedir ki dünyada kendine yetebilecek, aşıyı üretecek birkaç ülkeden biri olma şerefine nail olmuş bulunmaktayız. Bakanlığınız çerçevesinde ülkemiz adına büyük bir başarı olarak kabul edilebilecek bu tür çalışmaları büyük bir heyecanla izlemekteyiz” ifadelerini kullandı.



Veteriner hekimlerin sağlık sınıfına dahil edilmesi isteği


Veteriner hekimlerin sağlık sınıfına dahil edilmesini de isteyen Başkan Akgül, “Türk Veteriner Hekimleri Birliği mensupları olarak gerek pandeminin bulaşma sürecinde ve gerekse yapılacak olan aşıların insan sağlığı konusundaki önemi üzerinde dikkatle durmaktayız. Pandemi sürecinde hekim kardeşlerimizin gittiği her köy ve kasabada Sağlık Bakanlığımızın ön gördüğü tedbirler konusunda halkımızı bilinçlendirmeye devam ettikleri gibi aşının uygulanması hususunda da üzerlerine düşen görevi yapmaya devam etmektedirler. Türkiye’de Türk Veteriner Hekimliği Birliği mensupları olarak hemen hemen her bölgede örgütlenmiş bulunan 56 adet bölge veteriner hekim odamızın mensuplarıyla bu hizmetleri sunmaya devam etmekteyiz. Sahadaki bu hizmetlerimizle birlikte ülkemizin birçok noktasında etkili medya organlarında arkadaşlarımızın katılmış bulundukları medya programlarında (radyo ve TV) canlı yayınlar esas olmak üzere etkili bir şekilde halkımızı bilinçlendirmeye devam etmektedirler. Yine Türkiye’nin en ücra köşesine kadar uzanan kamu kuruluşlarımızla görev yapan hekim arkadaşlarımızla birlikte kurmuş bulunduğumuz özel sektör sahasındaki özel hastane ve poliklinikler vasıtasıyla insan ve hayvan sağlığı konusundaki mücadelemize devam etmekteyiz” diye konuştu.



“Hayvan sağlığı eşittir insan sağlığıdır”


Hayvan sağlığının insan sağlığıyla eşdeğer olduğunu söyleyen Akgül, “Bakanım ülke sathında bu hizmetleri yaklaşık 32 bin veteriner hekim arkadaşımızla sürdürmeye devam etmekteyiz ve ediyoruz. Ülke genelinde ördüğümüz bu hizmet ağlarında insan ve hayvan sağlığı konusunda ciddi bir problem olan zoonotik hastalıklara karşı mücadelemiz kesintisiz bir şekilde devam edecektir. Bu nedenle ülkemizde çeşitli bakanlıklarda ve özel sektör kuruluşlarında görev yapmakta olan hekim meslektaşlarımız ile vatandaşlarımıza ait hayvanlara vermiş olduğumuz tedavi ve koruyucu hekimlik hizmetleriyle hayvancılığımız konusunda önemli hizmetler sunmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla veteriner hekimlerin ülkede sunmuş oldukları hizmetler göz önüne alındığında insan sağlığının bildiğiniz üzere hayvan sağlığında sağlanan sağlıklı önlemlerle mümkün olabileceği aşikardır. Zira ülkemiz hayvanlarında zaman zaman baş gösteren brusellozis, şarbon, tüberküloz gibi zoonotik hastalıklar hekim meslektaşlarımızın sahada aldıkları etkin tedbirler sayesinde toplum sağlığını tehdit edecek durumdan çıkarmışlardır. Onun için hayvan sağlığı eşittir insan sağlığıdır. Ayrıca Türkiye çapında veteriner hekim meslektaşlarımızın özel sektörde çalıştırmış oldukları binlerle ifade edilen poliklinik ve hastanelerle hayvan sağlığı konusunda hizmet sunmaktadırlar. Dolayısıyla yaşanan pandemi süresince veteriner hekimler sahada ve özel muayenehanelerde sürekli bir şekilde önce hayvan sahipleriyle, yetiştiricilerimizle, sonra da hayvanlarla temas halinde olarak sürekli bir şekilde risk altındadır. Bu risk nedeniyle sahada onlarca hekim meslektaşımız hastalanmış ve bunlardan birkaçı da maalesef hayatını kaybetmiştir. Belki de dikkate alınmayan en önemli nokta görevi gereği sahada çalışmak durumda kalan hekimlerin sürekli bir şekilde insanlarla yaptıkları temas sonucu risk altında olmalarıdır” dedi.



Veteriner hekimlere aşı önceliği talebi


Veteriner hekimlerin de risk grubu içinde değerlendirilerek aşılama programına alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Yakup Akgül, “Hastalığın ülkemizde tamamen çıkarılmasını ön gören Sağlık Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda öncelikle doktor hekimlerimiz gibi insanlarla birebir temas halinde olan veteriner hekimlerin de olduğu şekliyle risk grubu içinde değerlendirilerek öncelikli aşılanma programına alınmaları gerekmektedir. Bu yapılamadığı takdirde yüksek gayretlerle sahada yapılan mücadelenin bir ayağının eksik kalabileceği endişesini taşımaktayız. Her ne kadar toplum sağlığı bilim kurullarının vermiş olduğu bir karar ile veteriner hekimlerin bugüne kadar hastalığa yakalanma ve yaşanan ölüm parametreleri doğrultusunda az riskli grup olarak değerlendirilmiş olduğu bilgisine ulaşmış isek de, bu değerlendirmenin son derece hatalı olduğunu düşünmekteyiz. Zira ülke çapında binlerce muayenehanede her gün binlerce insanla temas halinde olan bir meslek gerçeğinin ortada olduğu herkesin malumudur. Bakanım, bu konuda çok geçmeden konuyu yeniden değerlendirmeye alıp sahada çalışan hekimlerimizi sevindirecek bir karar almanızı bekliyoruz. Sizlerden beklentimiz, pandeminin başından beri tıp hekimleriyle birlikte omuz omuza hastalık sürecinde gerekli tedbirlerin alınması konusunda birer sağlık sınıfı mensubu olarak hizmet sunmuş olan veteriner hekimlerin yeni bir değerlendirme kapsamında hak ettikleri yere taşınmalarının sağlanmasıdır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.