SAĞLIK - 14 Ocak 2020 Salı 14:56

Op. Dr. Özbilici’den hemoroid sorunu yaşayanlara önemli tavsiyeler

A
A
A
Op. Dr. Özbilici’den hemoroid sorunu yaşayanlara önemli tavsiyeler

Lokman Hekim Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.

Lokman Hekim Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Deniz Özbilici, hemoroidal hastalığının ülkemizde en sık görülen rahatsızlıklar arasında yer aldığını belirterek, önemli tavsiyelerde bulundu.


Açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Deniz Özbilici, ülkemizde toplumun dörtte üçünün bu hastalıkla karşı karşıya kalmasına rağmen az bir kısmının doktora başvurduğunu söyledi. Bu konuda rahatsızlık yaşayan bireylerin yarısının ise profesyonel yardım almadığının bilindiğini ifade eden Op. Dr. Deniz Özbilici, pek çok insanın bu hastalığın yaşamının bir parçası olduğu gibi yanlış bir fikre sahip olduğunu kaydetti. Özbilici, “Hemoroid, anal kanalda yani mide bağırsak sisteminin sonlandığı bölümde normal insan anatomisinde de mevcut olan damardan zengin yastıkçıların sarkmaları, dejenere olup şişmeleri ve kanamaları ile kendini gösteren çok yaygın bir hastalıktır. Makat çatlağı, fistül, siğil gibi tüm anal problemler toplumda genellikle hemoroid olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu ayrımın doktor tarafından yapılması ve tanının doğru bir şekilde konulması önemlidir” dedi.



“Hastalar utandıkları için doktora geç başvuruyor”


Hemoroid hastalarının utanıp çekindikleri için genellikle doktora çok geç başvurduklarını ifade eden Op. Dr. Deniz Özbilici, “Bununla birlikte hastalar genellikle ameliyat korkusu nedeniyle doktora gitmekten pek hoşlanmamaktadır. Anal bölge çok duyarlı bir doku yapısına sahip olduğu için cerrahi girişimler az ya da çok ağrı ve hassasiyete yol açabilmektedir. Ancak ileri teknolojiler ve deneyimli ekipler sayesinde ameliyatlar son derece konforlu bir şekilde gerçekleştirilmekle beraber, yine de zorunlu bir durum olmadıkça ameliyat yoluna gidilmemektedir. Doktora başvuran hastaların sadece yüzde 10’u ameliyat olurken, hemoroid sorununu doktora gitmeden çeşitli merhem, krem ve fitillerle gidermeye çalışan hastalar ise hiçbir zaman kalıcı bir çözüme ulaşamamaktadır” ifadelerini kullandı.



Modern yöntemlerle başarılı sonuçlar


Hemoroid tedavisinde; “Band ligasyonu” (Hemoroidlerin bantlanması), “İnfrared koagülasyon” (Lazer tedavisi) ve “Skleroterapi” (Hemoroidlerin köklerine kurutucu madde enjeksiyonu) gibi uygulamalar yapıldığını kaydeden Op. Dr. Deniz Özbilici, şöyle devam etti:


“Bu uygulamalar ağrısız ve günübirlik işlemler olarak gerçekleştirilirken, herhangi bir doku kesilip çıkartılmamaktadır. Bu tedaviler doğru uygulandığında, hastaların pek çoğunda ameliyatsız iyileşme sağlanmaktadır. Bununla birlikte tedavi planlamasında doktor ile hastanın doğru bir şekilde iletişim kurması gerekmektedir. Uygun diyet, sıcak banyolar ve bazı ilaçlarla hastalık yatıştırılırken, şikayetler kontrol altına alındığında daha basit girişimlerle rahatsızlık giderilebilmektedir.


Ayrıca hemoroide eşlik eden farklı problemlerin özellikle de kadınlarda bağırsak fıtığı ve rektosel gibi sorunların da atlanmaması gerekmektedir. Mutlaka ameliyat öneriliyorsa, ‘ultrasonik dissektör’, yani ses ötesi dalga bıçağı gibi dokuya zarar vermeyen teknolojilerin kullanılması hasta konforunu artırmaktadır. Hemoroidlere hiç dokunulmadan köklerinin tam hedeflenip doppler ile özel dikişlerle bağlanmasına yönelik teknik, özellikle aşırı kanama eğilimli iç hemoroidlerde çok daha üstün sonuçlar sağlamaktadır. Hemoroid hastalığının doğru tedavi edilmesindeki kritik unsur ise hekimin hastaya en uygun tedavi yöntemini belirlemesi ile birlikte, bütünsel bir yaklaşım uygulanması olmaktadır. Bununla birlikte hemoroid hastasının da daha sağlıklı bir diyet ve bağırsak alışkanlığı konusunda bilinçli olması ve tedavi aşamasında kendisinin de önemli rolü olduğunu bilmesi gerekmektedir.”



“Hemoroidin önüne lifli gıdalarla geçin”


Hemoroid hastalığında posalı beslenmenin oldukça önem taşıdığını belirten Op. Dr. Deniz Özbilici, “Posalı gıda alımına başlanan ilk günlerde bağırsaklar bu düzene alışık olmadığı için gaz ve karın ağrısı şikayeti yaşanabilmektedir. Bu nedenle lifli gıda tüketimi yavaş yavaş artırılmaktadır. Bunun yanında günlük su tüketiminin de artırılması gerekmektedir. Güne bir bardak ılık su ile başlanmasının ardından, sağlıklı bir bağırsak fonksiyonu için; örneğin sabah meyve salatası, zeytinyağı ve tam buğday ekmeği, öğlen de sebze yemeği ve yoğurt tercih edilebilir. Akşam yemeğinde büyük bir tabak zeytinyağlı marul salatası ve uygun miktarda protein, sonrasında da küçük bir kase kabak çekirdeği tüketilebilir. Acı, turşu, sirke, alkollü içecekler ve sigaradan da kaçınılması önemlidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.