KÜLTÜR SANAT - 18 Haziran 2021 Cuma 10:21

(Özel) Van’dan kaçırılan Urartulara ait 500 levha Almanya’daki müzelerde sergileniyor

A
A
A
(Özel) Van’dan kaçırılan Urartulara ait 500 levha Almanya’daki müzelerde sergileniyor

Van’ın Gürpınar ilçesinde yaklaşık 50 yıl önce bir ev için açılan temelden çıkan Urartu dönemine ait yaklaşık 3 bin adet metal adak levhasının bir kısmı yurt dışına kaçırıldı.

Van’ın Gürpınar ilçesinde yaklaşık 50 yıl önce bir ev için açılan temelden çıkan Urartu dönemine ait yaklaşık 3 bin adet metal adak levhasının bir kısmı yurt dışına kaçırıldı. Almanya’ya kaçırılan yaklaşık 500 levhanın geri getirilmesi konusunda çalışmalar devam ediyor.


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibi tarafından Gürpınar ilçesindeki tarihi yapıların tespit edilerek turizme kazandırılması amacıyla başlatılan Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ve Gürpınar Belediyesinin desteğiyle ilçeye 46 kilometre uzaklıktaki Giyimli (Hırkanis) Mahallesi’ne giden kazı ekibi, burada inceleme yaptı. Serbar Tepesi olarak adlandırılan Urartu dönemine ait 380 metre kadar uzunluğa ve ortalama 140-150 metre genişliğe sahip olan ve yüzlerce bronz levha parçasının bulunduğu bölgede ekip incelemelerde bulundu.



“Mekanların içinde adak levhalarının yanında göğüslük, halka, at gözlüğü, disk gibi metal eserler de bulundu”


Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin arkeologlardan oluşan bir ekiple Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ve Gürpınar Belediyesinin desteğiyle Gürpınar ilçesinin yüzey araştırmasını yürüttüklerini söyledi. Burada 1971 yılında bir ev temeli açılırken Urartu dönemine ait metal adak levhaları ortaya çıkartıldığının altını çizen Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, “Bronzdan üretilen ve yağmalanan adak levhaları yaklaşık 3 bin civarındaydı. Kısa zaman içinde dünyanın çeşitli müze ve özel koleksiyonlarına dağıldı. Bir bölümü de yurt içindeki müzelerce alındı. 1972 yılında aynı alanda Prof. Dr. Afif Erzen tarafından arkeolojik kazılar yapıldı. Mekanların içinde adak levhalarının yanında göğüslük, halka, at gözlüğü, disk gibi metal eserler de bulundu. Adak levhaları 8-15 santimetre arasında değişen boyutlarda yapılmıştı. Bu levhalar Urartu dönemine ait metal kemerlerden kesilerek biçimlendirilmiştir. Bunlar dörtgen, oval ve yuvarlak biçimde düzenlenmiştir. Üzerlerine çizgi ve kabartma teknikleriyle dinsel içerikli sahneler işlenmiştir. Üzerlerine tahtta oturan bir tanrı ya da tanrıça huzurunda verilen şölenler, kurban törenleri ve çeşitli tanrı betimleri işlenmiştir. Bunlar Urartu dönemi içinde üretilmiştir ve Urartu sanatı içinde özel yerleri bulunmaktadır. Özellikle bu levhaların çoğunluğu yurt dışında, Almanya’daki çeşitli müzelerde bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu’dan giden sanat eserlerinin tekrar geri getirilmesi için çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda yurt dışında sergilenen adak levhalarının ait oldukları topraklara, yani Van Müzesi’ne dönmelerini ümit etmekteyiz” dedi.



“Buradan çıkan levhaların yaklaşık 3 bin civarında olduğu söyleniyor”


Bugün ilçeye bağlı eski ismi Hırkanis olan Giyimli Mahallesi’nde bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, “Burası Urartu arkeolojisi açısından çok önemli bir yerleşim birimi. Burada 1960 yılları içerisinde Urartu adak levhaları denilen büyük miktarda ortaya çıkartılıyor. 1972 yıllarında ise Prof. Dr. Afif Erzen başkanlığında bir ekip tarafından burada kazılar sürdürülüyor. Buradan çıkan levhaların yaklaşık 3 bin civarında olduğu söyleniyor. Buradan çıkartılan eserlerin büyük bir çoğunluğu da maalesef yurt dışındaki müzelerde sergileniyor. Yurt içinde de var. Ama çoğunluğu Almanya’da bulunuyor. Biz buradaki son durumu araştırmak adına hem burada yeniden yeni bir gözle Urartuların neden burayı tercih ettikleri, bu civarda maden ocakları var mı yok mu, arkeolojik açıdan yeniden bir inceleme yapmak adına buraya geldik ve incelemelerimizi yapıyoruz ve etraftaki çalışmalarımıza da devam edeceğiz. Buradan çıkartılan eserler Türkiye içerisindeki değişik müzelere dağılmış durumda. Van, Gaziantep, Malatya, Adana müzeleri başta geliyor. Bunların sayılarını şu anda belirlemek çok zor ama çoğunluğunun yurt dışında olduğunu biliyoruz. Almanya’daki adak levhaları ile ilgili doktora çalışması var. Yaklaşık 500 tane eser orada. Bakanlığımız uzun zamandan beri sadece bizim bu eserlerimiz için değil, özellikle Anadolu’dan yurt dışına çıkarılmış olan eserlerle ilgili uzun zamandan beri çalışmalar sürdürülüyor. Bu çalışmalar kapsamı içerisinde muhtemelen bunlar da vardır diye düşünüyorum. Bakanlığımız bu konuda gerçekten yurt dışından çok sayıda eseri yeniden Türkiye’deki çeşitli müzelere getirmiş oldu” diye konuştu.



“Yüzey araştırmalarında yaklaşık olarak 4 kale, 1 gölet, 3’te yerleşim alanı tespit ettik”


Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, “9 Haziran’da başladığımız yüzey araştırmalarında yaklaşık olarak 4 kale, 1 gölet, 3’te yerleşim alanı tespit ettik. Yüzey araştırmalarımızda Giyimli bunlardan bilinen bir tanesiydi. Yedisalkım mağarası bunlardan bilinenlerden daha önce tescili edilmiş. 6 tanesi şu an ilk defa literatüre geçecek olan yöredeki insanların bildiği fakat arkeoloji bilim insanlarının çok bilmediği yeni yerler keşfetmiş olduk ve onları da bilimsel yayınlar için hazırlıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.