GENEL - 02 Haziran 2020 Salı 11:18

Vali Bilmez: “Taziyeler ve iftar davetleri Van’da virüsün yayılmasına sebep oldu”

A
A
A
Vali Bilmez: “Taziyeler ve iftar davetleri Van’da virüsün yayılmasına sebep oldu”

VAN (İHA) – Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, virüsün İran’a gelmesiyle birlikte herkes Van’dan tüm Türkiye’ye yayılacağından korktuğunu belirterek, “Tam aksine virüs Van’a, İstanbul’dan gelen hemşehrilerimizden yayıldı.

VAN (İHA) – Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, virüsün İran’a gelmesiyle birlikte herkes Van’dan tüm Türkiye’ye yayılacağından korktuğunu belirterek, “Tam aksine virüs Van’a, İstanbul’dan gelen hemşehrilerimizden yayıldı. Taziyeler ve iftar davetleri Van’da virüsün yayılmasına sebep oldu” dedi.


Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (VAN ESOB) Başkanı İsa Berge, birliğe bağlı 19 oda başkanının hazır bulunduğu istişare toplantısı düzenledi. VAN ESOB’ta maske ve sosyal mesafe kuralına uyularak yapılan toplantıya Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez de katıldı. Esnafın Van’ın gündemini belirleyen kesim olduğunu dile getiren Vali Bilmez, “Virüsün Çin’den İran’a gelmesiyle birlikte herkes Van’dan tüm Türkiye’ye yayılacak diye korkuyordu. Tam aksine virüs Van’a, İstanbul’dan gelen hemşehrilerimizden yayıldı. Taziyeler ve iftar davetleri Van’da virüsün yayılmasına sebep oldu. Örmetaş Mahallesi 50, Ortanca Mahallesi 128, Turgutlar Mahallesi 24 ve Eminpaşa Mahallesi’nde 40 vaka var. Bu dört mahalle Van’da vaka sayısının 500’e yaklaşmasına neden oldu. Bugüne kadar Van’da toplam 10 kişi vefat etti” dedi.



“Esnaf Van’ın gündemini belirleyen kesimdir”


Van’ın gündemini belirleyen kesimin esnaf olduğunu belirten Vali Bilmez, “Kamuoyunu doğru ya da yanlış yönlendiren sizsiniz. Van’da güzel bir şey varsa bundan sizin payınız var, yanlış bir şey varsa onda da sizin günahınız var, hepimizin günahı var. Esnaf zor bir dönemden geçti. Sizlere büyük iş düşüyor. Üyelerinizi ve müşterilerinizi doğru bilgilendirmeniz gerekiyor. Hep birlikte başaracağız. Maske, sosyal mesafe ve hijyen konusuna dikkat edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Daha çok istişare ile pandemi sürecini yöneteceğiz”


Pandemi sürecini daha çok istişare ederek yöneteceklerini kaydeden Bilmez, “Üyelerinizi sürekli bilgilendirerek canlı tutmanız gerekiyor. Hiç kimsenin pandemi kuralları konusunda kurnazlık yapmasına gerek yok. Baştaki duruma göre bilinçlenme durumumuz daha iyi. Her şey bitti demeyelim, sadece hastalık kontrol edilebilir duruma geldi, ancak risk devam ediyor. Kendi kendini denetleyen esnaf anlayışıyla inşallah hep birlikte el ele verip bu süreci aşacağız. Kentin vicdanında ve menfaatinde buluşalım” diye konuştu.



“Van’ın çarşısını pazarını hareketlendirmemiz lazım”


“Bu aydan itibaren bizim Van’ın çarşısını pazarını tekrar hareketlendirmemiz lazım” diyen Vali Bilmez, şöyle devam etti:


“Kapıköy Sınır Kapısı kapalı ama gelişmelere ve İran’daki duruma bağlı olarak açılacaktır. İran vatandaşlarının da gelebilmesi lazım, yoksa biz açsak da çok kıymeti olmayacak. En fazla şu anki mevzuata göre bizimkiler gidebilir. Mal ve hizmet alımı demiryoluna kaydı. Eğer serbest olursa kapıyı tekrar açarız. E ticaret giderek yayılıyor, esnaf da buna göre kendini yenilemelidir.”


Şehrin 2,5 milyonluk nüfusa hitap edecek şekilde imar edildiğini de belirten Vali Bilmez, “Ama biz şehri İpekyolu’nun göbeğinden çıkartamıyoruz. Oysa ticaretin biraz Tuşba ve Edremit tarafına gitmesi lazım. Kent yönetimi duygusallıkla olacak bir şey değildir. Alacağımız bazı kararlar aleyhimize de olabilir. Bunun yanında ileri biyolojik arıtma tesisini hizmete almayı hedefliyoruz. 2021 yılının baharı ile birlikte inşallah Van Gölü atıklardan kaynaklı olarak kirlenmeyecek. Katı atık bertaraf tesisi ile eski çöp alanı revize edilecek, doğaya kazandırılacak ve enerji elde edilecek. Aynı zamanda yeni gelen çöpler de ayrıştırılıp yine geri dönüşüme kazandırılacak ve enerji elde edilecek. Kentimiz bu sene turizme ciddi hazırlanıyordu, ancak pandemi süreci ne yazık ki buna engel oldu. Sosyal devlet ilkesi gereğince devlet, bu kente gariban kesime ulaşan 200 milyona yakın bir para aktardı. Bu kaynak piyasayı biraz olsun rahatlattı” şeklinde konuştu.


Toplantıda konuşan VAN ESOB Başkanı Berge de, Vali Bilmez’in yaptığı çalışmalara değindi. Berge, “Her zaman yanımızda olan valimize teşekkür ediyoruz. Öncelikle toplantımıza katılarak bizleri onurlandırdınız ve ziyadesiyle sevindirdiniz. Şehrimize geldiğiniz günden beri yoğun bir emek verdiğinizi biliyoruz. Her şeyden önce her zaman esnaf ve sanatkarımıza sahip çıkan ve bizlerin yanında olan valimize minnettarız. Bizleri dinleyen ve bizimle istişare eden bir valimiz olduğu için şanslıyız. 19 oda başkanım ve tüm esnaf ve sanatkarlarımız adına size teşekkür ediyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımız ile ilgili yaptığınız çalışmalarınıza değinmek istiyorum. Öncesinde de olduğu gibi pandemi sürecinde de hep yanımızda oldunuz. 19 odamızı temsilen VAN ESOB olarak bizlerle istişare halinde kararlar aldınız. Virüs sürecinde zamanında önlemler alarak, pandeminin daralmasına vesile oldunuz. Sınır kapısı önlemleri ile virüsün İran’dan Van’a girişini önlediniz. Biz Bize Yeteriz Türkiyem Van Burada diyerek hem ülkemiz hem de Van’ımız için tek yürek olmamızı sağladınız. Pandemi sürecinde esnaf ve sanatkarımıza maske dağıtarak yanımızda olduğunuzu gösterdiniz. Bayramda seyyar satıcıların tezgah açmasını engelleyerek virüsün yayılmasını önlediniz. Dezenfekte filosu ekibiniz, camiler, okullar, otobüsler, noterler, iş yerleri, sivil araçlar ve yaşam alanları başta olmak üzere korona virüse karşı ilaçlama ve dezenfekte çalışmarını yürüttünüz. Esnaf ve sanatkarımıza binlerce maske dağıtımı gerçekleştirdiniz. Cumhuriyet ve Maraş caddelerini halkımıza açarak esnaf ve sanatkarımıza can suyu oldunuz. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde market ve bakkallarımızın yanı sıra manavlarımızın da hizmet vermesini sağladınız.


Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığının çalışmaları ile şehrimizdeki seyyar satıcılar ile mücadele ettiniz. Özellikle Sanat Sokağı’nı seyyarlardan arındırdınız. Esnafımızı düzenli denetleyerek gerekli kurallara uyumu sağladınız. Semt pazarlarını ziyaret ederek esnafımızı orada da yalnız bırakmadınız. Sürekli ve düzenli aralıklarla esnaf ve sanatkarımıza gerçekleştirdiğiniz ziyaretler bizleri memnun etmektedir. Her anlamda Van’ımızın normalleşmesi için VAN ESOB olarak bizler de önemli adımlar attık. Esnafımız fedakarlık yaparak devletimizin ve milletimizin yanında olduğunu göstermiştir. Maske, sosyal mesafe ve hijyen konusunda esnafımıza bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Esnafımıza maske dağıttık. Düzenli olarak vatandaşlarımıza kurallara uymaları konusunda çağrılarda bulunduk. Bu süreçte valimiz ve emniyet teşkilatımız üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bize düşen, Van halkına düşen şudur ki lütfen ama lütfen kurallara riayet edelim. Bu güzel ve gayretli çalışmalara destek olalım ve çabaları boşa çıkarmayalım. Bu anlamda gerekli duyarlılığı fazlasıyla gösteren Valimiz Mehmet Emin Bilmez’e çok çok teşekkür ediyoruz. Başta sağlıkçılarımız olmak üzere, emniyet teşkilatımızda görev alan polislerimize, tüm kamu çalışanlarına ve bu zorlu süreçte görev yapan devlet görevlilerine teşekkür ediyoruz. Eğer gerekli kurallara uymazsak Türkiye genelinde birçok ilde normalleşme baş gösterecekken Van’da normalleşme beklemeyelim, tam aksine daha fazla sıkı tedbirler bekleyelim. Herkesin büyük sıkıntılar yaşadığı bu zorlu süreç bitmez. Eğer her anlamda bir an önce normale dönmek istiyorsak, ‘bana bir şey olmaz’ anlayışından kurtulmalıyız. Van’da da hayatın normale dönmesini istiyorsak, herkesin yeniden eski günlerinde olduğu gibi sağlıklı günlere kavuşmasını istiyorsak, herkesin işinde gücünde olduğu bir Van istiyorsak, okulların açıldığı bir Van istiyorsak, korona virüsten kaynaklı yeni işsizliklerin yaşanmasını istemiyorsak, COVİD-19’un daha çok insana bulaşmasını istemiyorsak, yakınlarımızın bu virüsten can vermesini istemiyorsak lütfen kurallara uyalım. Hem Van hem de ülkemizin korona virüs salgınından kurtulması için devlet-millet el ele verip üzerimize düşeni yapmalıyız. Valim, yaptığınız çalışmaları saymakla bitiremeyiz. Esnaf ve sanatkarımıza gösterdiğiniz ilgi, alaka ve özveri ile her daim yanımızda olduğunuzu gösterdiniz. Çalışmalarınız için, oda başkanlarım adına size, şahsınızda tüm ekibinize ve tüm kamu kurum ve kuruluşları yetkililerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.


Vali Bilmez’in yaptığı hizmetlere de değinen Berge, “Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak yaptığınız hizmetleri anlatmak istiyorum. Altyapı çalışmaları yürüttünüz. Rekor katılımın olduğu kitap fuarı ile Van’ımıza büyük bir canlılık getirdiniz. Belediye personeline ilgi göstererek onlara çeşitli eğitimlerin verilmesini sağladınız. Park ve bahçelerde bakım onarım yaptırdınız. Başta sulama olmak üzere merkez ve ilçelere tarım ve hayvancılık destekleri sundunuz. Merkez ve ilçeler, özellikle de uzak mahalle yollarını asfaltladınız. Muhtarlar ile buluşarak sorunları bire bir dinleyip çözüm aradınız. Baharın gelmesiyle birlikte 220 bin adet lale sümbül ile Van’ımız adeta çiçek gibi oldu. Son olarak 100 bin metrekarelik alanı ağaçlandırarak ve çeşitli fidan dikimi projeleri ile toprağımıza sahip çıktınız. İleri biyolojik arıtma tesisi projesi ile Van Denizi’ni daha fazla kirlenmekten kurtardınız. Van’ın çöp sorununu çözdünüz, katı atık geri dönüşüm tesisinin çöpten elektrik üretmesi başlı başına bir mutluluktur. 2 yeni katı atık transfer istasyonu projesi ile 5 ilçemizin çöp sorununa çözüm oldunuz. Tüm ihaleleri canlı yayına taşıyarak şeffaf anlayışınızı ortaya koydunuz. Sosyal kart ile muhtaçlara ulaştınız. Çorba dağıtımı ile fakir fukarayı gözettiniz. Büyükşehir misafirhanesi ile uzak mahallelerden ve farklı illerden hastanelerimize gelenlere yuva oldunuz. Eğitim faaliyetleriniz ile kreş, gündüz bakımevi hizmeti verdiniz. Sürekli Eğitim Merkezinde üniversiteye hazırlanan öğrencilerimize üniversite yolunu açtınız. Sportif faaliyetler ile gençlere ulaştınız. Engelli vatandaşlarımızı unutmadınız. Meslek edindirme kursları ile işsizliğe çare aradınız. Başta kampüs olmak üzere ulaşım için çare aradınız, alternatif yollar projesini devreye aldınız. Prestij caddeler projesi ile şehrimizin önemli caddelerine can kattınız. Sağlık çalışmalarınız göz doldurdu. Hayvan pazarındaki kaçak kesimlerin önüne geçerek sağlık adına büyük bir adım attınız. Tiyatro faaliyetleri ile çocuklarımıza büyük mutluluklar yaşattınız. Müzik akademisi açarak gençlerimizi motive ettiniz. Van oturma gecesi ve dengbêjler gecesine katılarak Van’ın kültürüne de sahip çıktınız. Şahika Ercümen’in Van Gölü’ne dalış projesi ile Van’ımızın adını Türkiye’ye duyurdunuz. VASKİ’ye yenilikler getirdiniz. Gece gündüz çalışarak 11 bin kilometrelik yol ağında 11 bin kamyon kar taşıyarak, karla mücadelede yoğun bir çaba verdiniz, emeğinize sağlık valim. Akıllı kent sistemini başlattınız. Eski devlet hastanesi alanının satışını engelleyerek millet bahçesi olması için yol açtınız. Van Kent Danışma Kurulu ile kentimizin tüm dinamiklerini buluşturdunuz. Şehitlerimize vefa göstererek ailelerini ziyaret ettiniz. Her daim gazilerimizin yanında oldunuz. Çığ felaketinde elinizden geleni yaparak aileleri yalnız bırakmadınız. Başkale depremzedelerinin yanında oldunuz. Son olarak depremzedelere ev müjdesini verdiniz” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından 19 oda başkanı, sorunları Vali Bilmez’e aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Rektör Özölçer Koltuğunu çocuklara devretti ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makamında ağırladığı çocuklara rektörlük koltuğunu devretti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Hacı Mevlüt ve Hacı Sabahat Hamzaoğlu Anaokulu 5 Yaş Minik Kalpler Sınıfı öğrencilerinden Bulut Belen ve Azra Egemen’i makamında ağırladı. Ziyarette çocukların velileri, birim sorumlusu Öğr. Gör. Yasemin Cengiz Demir ve miniklerin öğretmeni Ebru Balçık yer aldı. Ziyarete ellerinde çiçeklerle gelen miniklere sırasıyla makam koltuğunu devreden Rektör Özölçer, onlarla bir süre sohbet etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocukları makamında ağırlamaktan ve kendilerini dinlemekten büyük keyif aldığını dile getiren Rektör Özölçer, çocukların büyüdüklerinde bu makamlarda oturacak kişiler olduğunu, onları özveriyle ulus ve millet bilinciyle, dayanışma ve yardımseverlik duygularıyla yetiştirmenin büyük önem taşıdığını ifade etti. Rektör Özölçer ayrıca çocuklara kendi kültür ve manevi değerlerinin aktarılması hususunda herkese büyük sorumluluk düştüğünü belirterek çocukların hızlı dönüşen, dijitalleşen dünya karşısında kendi kültür ve manevi değerleriyle bu sürece katılıp çalışmaları, ülkeyi ileri götürme konusunda kararlılık göstermeleri için erken yaşta bu bilincin onlara aktarılması gerektiğine dikkat çekti. Ziyaret toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
İstanbul Beyoğlu’nda berbere “tıraş ücreti” saldırısı kamerada: 150 lira için kurşun yağdırdı Beyoğlu’nda berbere gelen bir şahıs 150 lira olan saç tıraşı ücretini fazla bulunca berberle kavga etti. Berber tarafından tartaklanan şahıs silahını alıp geldiği dükkana kurşun yağdırdı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polislerinin yakaladığı şahıs tutuklandı. Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi’nde geçtiğimiz 5 Nisan Cuma günü yaşanan olayda, Mustafa D. tıraş olmak için semtte bulunan berbere gitti. Şahıs saç ve sakal tıraşı olduktan sonra ücreti ödemek istedi. Bunun üzerine berber Hikmet Zengin, traş ücretinin 150 TL olduğunu söyledi. Ancak müşteri şahıs ücretin çok olduğunu söyleyerek indirim yapılmasını istedi. Berberde ücreti 120 TL’ye indirdi. Bu ücreti de beğenmeyen şahıs 100 TL çıkartıp berbere verdi. Bu sebeple berber ile şahıs arasında kavga çıktı. Kavga esnasında şahsı tartaklayarak dükkandan kovdu. Bir süre sonra olay yerine silahla gelen şahıs berber dükkanına kurşun yağdırdı. Yaşananlar ise kameralara anbean yansıdı. Saldırının ardından şahıs kaçarken olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Beyoğlu Asayiş polisi saldırganı yakaladı Olayın ardından ihbar üzerine çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri görgü şahitlerinin ifadesine başvurarak çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda şahsın kimliğini kısa sürede tespit eden polis ekipleri İstiklal Mahallesi’nde onu yakalayarak gözaltına aldı. Olayda kullanılan silahın da ele geçirildiği saldırıyla alakalı emniyete götürülen şahıs ifadesinin alınması ve adli işlemlerinin ardından sevk edildiği kilidi adliyede çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Türkiye, meyve üretiminde dünyada 4’üncü sırada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dünyada dördüncü ülke konumunda yer aldı. Teknoloji platformu GeeksforGeeks’in Mart 2024 raporunda dünyanın en fazla meyve üreten ülkeleri listelendi. Türkiye yıllık 25 milyon ton üretimle dünyanın dördüncü büyük meyve üreticisi konumunda yer aldı. Dünyanın en fazla meyve üreten ülkesi Çin oldu. Çin, yıllık 253,9 milyon ton üretimle zirvede bulunuyor. İkinci sırada yıllık 107,9 milyon ton üretimle Hindistan gelirken, yıllık 39,8 milyon ton üretimle Brezilya üçüncü sıraya yerleşti. Sıralamada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dördüncü ülke konumunda yer aldı. Raporda Türkiye’de Anadolu ve Ege kıyılarına yakın bölgelerde yetiştirilen kiraz, kayısı ve incir üretilen başlıca meyveler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin çeşitli iklimi ve verimli toprakları, ülkede portakal ve diğer turunçgiller gibi çok çeşitli meyvelerin yetiştirilmesine yardımcı olmakta olup, Akdeniz iklimi olan Mersin ve Antalya’da yaygın olarak yetiştiriliyor. Diğer ülkelere bakıldığında, Meksika 23,7 milyon ton, Endonezya 23,6 milyon ton, Amerika Birleşik Devletleri 22,6 milyon ton, İspanya 19 milyon ton, İtalya 17,2 milyon ton, Filipinler 16,7 milyon ton üretimle ilk 10’a girdi. Rapora göre meyve üretimi büyük oranda yetiştirildiği bölgenin toprak tipi, iklimi ve sıcaklığına bağlı olarak değişiyor. Ayrıca, tarım teknolojisi ülkelerdeki meyve yetiştiriciliğinde önemli bir rol oynuyor. İlk 10’daki ülkeler verimli toprak, hava ve iklimin yanı sıra teknolojiyi de kullanarak narenciye, yemyeşil muz ve tatlı elma gibi çeşitli meyveler ürettiler. Çin’de en çok üretilen meyveler turunçgiller, üzüm, elma ve muzdan oluştu. Ülkenin geniş toprakları ve subtropikal iklimi, meyve çeşitlerinin üretimine öncülük ediyor Yangtze Nehri boyunca uzanan verimli topraklar Çin’de meyve yetiştiriciliğinde önemli rol oynuyor. Hindistan’da en çok yetiştirilen meyveler mango, muz, portakal ve üzüm olarak gerçekleşti. Özellikle Hindistan’da bulunan Alphanso ve Kesar iki tür mango, meyve pazarında küresel popülerliğe öncülük ediyor. Brezilya’da bulunan egzotik meyvelerden bazıları Acai, Kaju Elması, Mor meyve ve Passion meyveleri olurken bazı yaygın meyveler Guava, papaya ve muz olarak öne çıktı.
Eskişehir Kalp sağlığında yapay zeka tanı imkanını artırıyor Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, yapay zeka temelli algoritmanın sağlık alanında çok başarılı sonuçlar verdiğine ve dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığına dikkat çekerek, “Yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki başarısı yüzde 95’lere çıkıyor” dedi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, kalp krizinin hem erkeklerde hem de kadınlarda önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğuna işaret ederek günümüzde sadece Amerika’da her 34 saniyede bir kişinin kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisini verdi. Her beş kalp krizinden birinin hiç şikayet oluşturmadan sessizce yaşandığını belirten Dr. Şenol, “Kalp krizi için risk faktörleri yönetilebilen ve yönetilemeyen olarak ikiye ayrılmaktadır. Bizim kontrol edebildiğimiz risk faktörleri hipertansiyon ve diyabet gibi damarları etkileyen kronik hastalıklar, yüksek kolesterol seviyesi ve sigara içimidir. Yönetilemeyen risk faktörleri ise, yaş, erkek cinsiyet ve genetiktir. Cinsiyetimizi veya genetiğimizi değiştirme şansımız yok ancak diğer risk faktörlerini kontrol etme şansımız elimizde” şeklinde konuştu. “Kalp aktivitelerini 295 ayrı parametrede değerlendiriyor” Kalp krizinin baskı tarzı tüm göğüste hissedilen, her iki kola, sırta, alt çeneye ve üst karına yayılabilen nefes darlığı, bulantı kusma, terleme ve bunalma hissinin eşlik edebildiği bir ağrı ile kendini gösterdiğini anlatan Dr. Şenol kalp, krizi riskini düşürmek için öncelikle risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerektiğini söyledi. Yapılan ayrıntılı kalp muayenesi ve tetkikler sonrası hastanın tansiyon, şeker ve kolesterol düzeyinin belirlenerek ardından yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte gerekli tedavilere başlanması gerektiğini dile getiren Dr. Şenol, yönetilemeyen riskler de dahil olduğunda kalp krizinin önlenip önlenemeyeceği sorusuna yanıt olarak, “Günümüzde yapay zeka her alanda hayatımıza girdiği gibi, sağlık alanında da kullanılmaya başlandı. Bugün yapay zeka temelli algoritmaya sahip teknoloji ile yaklaşık 5 milyar adet kalp kası hücrelerinin elektriksel aktiviteleri değerlendiriliyor. Yüzyılı aşkın senedir kullandığımız EKG ile yaklaşık 8-10 parametreyi değerlendirerek kalp hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Yapay zeka teknolojisi ile kalbin etrafına 3 boyutlu olarak yerleştirilen elektrotlar sayesinde, kalbin elektriksel aktiviteleri çok ayrıntılı analiz edilebiliyor ve yapay zeka desteği sayesinde 295 ayrı parametre değerlendirilebiliyor. Bugün yapılan tüm bilimsel çalışmalar bize yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki değerinin yüzde 95’ler civarında doğru olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Anjiyo yerine yapay zeka" Yapay zeka teknolojisi ile çekimin nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Dr. Şenol, çekim öncesi hastanın sırt üstü yatırılarak, EKG elektrotları bağlanıp, hastadan yaklaşık 4 dakika boyunca çekim alındığını belirtti. Cihazın 4 dakika boyunca hastanın kalp atımlarını analiz ederek bu 4 dakikada 295 parametreyi kullanarak 3 milyonun üzerinde hesaplama yaptığını ve verdiği sonuçlar ile hekimlerin yapısal, ritimsel ve damarsal açıdan değerlendirme ile tedaviyi yönlendirdiğini ifade etti. Dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığını vurgulayan Dr. Şenol, “Örneğin Almanya’da aile hekimleri tüm hastalarını taramak için bu teknolojik yönteme başvurmaktadır. Özellikle ileri yaş, efor yapamayan, kontrast madde alması uygun olmayan hastalar için öncelikle tercih edilmektedir. Test hızlı ve güvenilir bir şekilde radyasyon ve kontrast madde olmaksızın istirahat halinde 18 yaşından büyük herkese yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.