SAĞLIK - 23 Haziran 2021 Çarşamba 14:16

Van’da Tandır Yanıkları Çalıştayı’nın raporu açıklandı

A
A
A
Van’da Tandır Yanıkları Çalıştayı’nın raporu açıklandı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘Tandır Yanıkları Çalıştayı’nın raporunu açıkladı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘Tandır Yanıkları Çalıştayı’nın raporunu açıkladı.


SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 5-6 Haziran tarihleri arasında tandır yanıklarıyla ilgili olarak ‘Yanık Sempozyumu’ adı altında gerçekleştirilen çalıştayın sonuç raporu açıklandı. Raporu açıklayan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, amaçlarının tandırı ortadan kaldırmak değil, yaşanan sorunlara dikkat çekmek olduğunu söyledi. DAKA ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin desteği ile Van’ın tüm ilçelerini içine alan tandır problemleriyle ilgili olarak 6 ay süren bir araştırma gerçekleştirildiğini dile getiren Çelik, araştırma ile ilgili olarak 5-6 Haziran tarihleri arasında kentte akademisyenlerin ve araştırmacıların katılımı ile ‘Tandır Yanıkları Çalıştayı’ adı altında bir sempozyum gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bu çalışmanın Türkiye ve dünyada bir ilk olduğuna vurgu yapan Çelik, Van ve ilçelerinde bulunan toplam 691 muhtara ulaşmaya çalıştıklarını ifade ederek yüzde 80 oranında bir saha araştırması gerçekleştirdiklerini belirtti. Yanıkla ilgili hastanenin verilerini, saha çalışmasını ve tandır dumanı kimyasal analizini baz aldıklarını söyleyen Çelik, “Bu rakamın 104 bin 735 olduğunu tespit ettik. Bu kadar olduğunu tahmin etmiyorduk, ama meğer yüz binin üzerinde tandır varmış. Sadece kırsalda değil, kentte de çok sayıda olduğunu gördük. Tandır en fazla son yıllarda en çok göç alan Bostaniçi Mahallemizde var, ardından da Erciş ilçemiz geliyor” dedi.


Raporda, Çatak ilçesinde en fazla yanık vakası olduğunu dile getiren Çelik, yanıkların da en çok haşlanma şeklinde olduğunu ifade etti.



"Tezek daha makul"


Kırsal kesimde tandırda daha çok tezek, kentte ise odunun tercih edildiğini tespit ettiklerini anlatan Çelik, en çok tezek kullanan ilçelerin başında Özlap’in geldiğini söyledi. Tandır dumanı ile yemek borusu kanseri, KOAH, akciğer gibi hastalıkların ortaya çıktığını belirten Çelik, yapılan analizlerde kanserojen açısından tezeğin odundan daha az zarar verdiğini tespit ettiklerini kaydetti. Sahada yaptıkları araştırma sırasında tandır geleneği konusunda kafalarında negatif bir düşünce olmadığını belirten Dr. Çelik, “Amacımız tandırı ortadan kaldırmak için böyle bir çalışma yapmak değil, böyle bir sorunun yaşandığını göstermek ve duyurmak istedik. Çare üretmek için bu araştırmayı yaptık. Çalıştayla bunu amaçladık. Örnek tandırlar yapılabilir. Yine bu çalışmayla tezeğin odundan daha zararsız olduğu ortaya konuldu. Bizim bu çalışmayla bir diğer amacımız insanlar yanmasın, hasta olmasın” ifadelerini kullandı.



“Bir kadın kapalı ortamda günlük ortalama 4 saat çalışmaktadır"


Tandır dumanının içerisinde özellikle odun tandırlarında ağır hidrokarbonlar denilen kanserojen moleküllerin bulunduğuna dikkat çeken Çelik, “Bir kadın kapalı ortamda günlük ortalama 4 saat çalışmaktadır. Haftada iki gün çalıştığını düşünseniz 50 yaşına kadar yaklaşık 20 bin saat bu dumana, bu tandıra maruz kalmaktadır. Ayrıca tandır kaynaklı yüzde 6.7 yanık gözlemlenmektedir. Tandır yanıkları hastaları, diğer yanıklara göre 2-3 kat daha fazla yatmaktadır. Sonuç olarak biz bu tandırların ıslah edilmesi ve iyileştirmesi gerektiğini ortaya koyduk. Bunun için de politika yapıcılarına veri hazırladık. Burada şunu önerdik. Ucuz halk ekmeği üretilebilir ve tandıra olan ihtiyaç azaltılabilir. İkincisi, tandır eğer olacaksa, tandır seviyesi biraz yukarıya kaldırılabilir. Bu iki farklı dokunuşla tandır yanıkları ve tandır duman hastalığını minimalize edebileceğimizi önerdik. En önemli amacımız toplumda bir farkındalık oluşturmaktır. Bu sempozyumla bunu başardığımıza inanıyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.