YEREL HABERLER - 13 Ocak 2012 Cuma 17:06

"ANASINIFI EĞİTİMİNDE YENİLİKÇİ VE ÇÖZÜMCÜL YAKLAŞIMLAR PROJESİ"

A
A
A
"ANASINIFI EĞİTİMİNDE YENİLİKÇİ VE ÇÖZÜMCÜL YAKLAŞIMLAR PROJESİ"

Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından 2010 teklif çağrısı döneminde kabul edilerek desteklenen Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı kapsamındaki "Anasınıfı Eğitiminde Yenilikçi ve Çözümcül Yaklaşımlar" projesi faaliyete geçirildi. İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, "Osmanlı Devleti’nin başarısı altında, eğitime 4 yaşında başlanılması yatıyor. 7 çok geç bir yaş" dedi.
Projenin tanıtımı, Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıya Vali Yardımcısı Reşat Özdemir ve İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat’ın yanı sıra, çok sayıda okul müdürü ve öğretmenler katıldı. Büyükfırat yaptığı konuşmada, eğitimin önemine dikkat çekti. Büyükfırat, "Anaokulunda okuyan öğrencilerimiz, gün gelecek en güzel yerlerde çalışacak. Geleceğimizi onlara devredeceğiz. Bu nedenle gelecek eğitimin ve eğitmenin elindedir. Eğitime çok büyük önem veriyoruz. Toplumun hangi kesimine sorarsak, ’Her şey eğitim’ der. Eğitimcilik mesleği erdemlik mesleğidir" dedi.
Osmanlı Devleti’nin geçmişte başarılı olmasının sırrının eğitimde yattığını savunan Büyükfırat, "Osmanlı’da eğitime 4 yaşında başlanırmış. Çocuklar davranışlarını 7 yaşında tamamlar. Bu nedenle 7 yaşında başlayan eğitim çok geç olacaktır. ’7’sinde ne ise 70’inde odur" atasözünü önemsememiz lazım" dedi. Büyükfırat, şunları söyledi:
"Son 10 yıl içerisinde anaokuluna gösterilen önem ve hızlı gelişme hepimizi memnun etti. Okul öncesi eğitim, taşın üzerine yazılan yazı gibidir. Eğitim faydalı insan olmaktır. SBS’de ve ÖSS’de başarılı olmak bir gösterge vitrindir. Hayat SBS, ÖSS değildir. Şu anki SBS, ÖSS uygulamasını yanlış buluyorum. Tevhidi Tedrisat Kanunu yeniden gözden geçirilmeli. Eğitimle ilgili bu düzenleme yapılmadıktan sonra cevherlerimiz yer altında kalmaya devam edecektir. Sırf kişilerin performansını SBS ve ÖSS ile değerlendirirsek burada büyük bir yanlış vardır. Bu ülkenin geleceği olan çocuklara lütfen emek verin. Zahmetiniz olsun ve onları sevin. Onlara saygı gösterin."
Büyükfırat’ın konuşması sonrasında projeyle ilgili tanıtıcı bilgiler verildi. Proje kapsamında, Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçelerindeki ekonomik ve sosyal yönden kısıtlı imkanlara sahip 3 ilköğretim okulunun çevresinde ikamet eden toplam 400 aileye ulaşılacak. Bu hedef doğrultusunda bir adet iki derslikli prefabrik anasınıfı yapılacak ve iki ayrı okula birer anasınıfı donanımı sağlanacak. Bu projeden hedef okullar çevresinde ikamet eden ana okul çağındaki çocuklar, aileler, okul öğretmenleri, idareciler ve okul aile birliği üyeleri yararlanacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cem Öğretir: En iyi Türkçeyi kullanarak gençlere rol model olma çabasındayım İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi (UBF) Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü tarafından düzenlenen “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” etkinliğinde, ATV Ana Haber Sunucusu-Anchorman Cem Öğretir, üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleriyle bir araya geldi. Etkili iletişim için gerekenleri gençlere tek tek anlatan Cem Öğretir, televizyon haberciliği hakkında da öğrencileri bilgilendirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün organizasyonuyla üniversitenin kampüsünde, “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” eğitimi düzenlendi. Ünlü Spiker Cem Öğretir etkinlikte katılımcılara; etkili iletişim, beden dili ve diksiyon ile ilgili uygulamalı eğitim verdi. Cem Öğretir, beden dilinin nasıl olması gerektiği, bir insanın nasıl ikna edilebileceği ve öz güven konularını detaylı olarak ele aldı. Söz konusu etkinliğe İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, İGÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kaya, İGÜ ve UBF öğretim elemanları ve davetliler katıldı. “Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model” Günlük hayatta kullanılan kelime ve cümlelerin ne kadar sık kullanılırsa o kadar çok alışkanlık yaptığını belirten Cem Öğretir, “Aslında bu da televizyon gibi bir alışkanlık meselesi. ‘İyi bir alışkanlık mı, kötü bir alışkanlık mı?’ bunun cevabını seyirciye bırakıyorum. Ben bir televizyon dünyası çalışanı olarak kendi açımdan en iyisini yapmaya gayret ediyorum, bunun için Türkçeyi en güzel şekilde kullanıp gençlerimize iyi örnek olma çabasındayım. Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model. Dolayısıyla rol model olduğunuzda büyük bir sorumluluğu da üzerinize alıyorsunuz” dedi. “Televizyon haberciliği şekil değiştiriyor” Cem Öğretir, habere ulaşmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönemde ana habere duyulan ihtiyacı sorgulayan bir seyirciye, halâ tam anlamıyla sosyal medyaya güven oluşmadığı için insanların televizyon aracılığı ile haberleri doğrulattığını anlattı. Cem Öğretir, “Televizyon haberciliği yok olmaktan ziyade şekil değiştirip dönüşüyor. Aynı, radyonun televizyon ortaya çıktığında artık kullanılmayacağının düşünülmesi gibi basılı gazetecilik de artık dijital mecralara taşınıyor.” dedi Kariyeriyle ilgili merak edilen soruları da yanıtlayan Cem Öğretir’in gerçekleştirdiği eğitim, öğrenciler ve akademisyenler tarafından yoğun ilgi gördü.