YEREL HABERLER - 22 Ocak 2012 Pazar 14:31

YILDIZLAR BÜYÜKŞEHİR ATÖLYESİNDE YETİŞECEK

A
A
A
YILDIZLAR BÜYÜKŞEHİR ATÖLYESİNDE YETİŞECEK

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Karagöz Sinema Atölyesi’nde geleceğin senarist, oyuncu ve yönetmenleri yetişecek.
Bugüne kadar yetiştirdiği yönetmen ve oyuncuları İstanbul merkezli yapımlarla ülke vitrinine çıkaran Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Karagöz Sinema Atölyesi ile bu alanda da bir merkez haline geliyor. "Sinemayı sinemacılar konuşsun" ve "Bursalılar Sinemaya Seyirci Kalmasın" sloganıyla kurulan Karagöz Sinema Atölyesi, Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle kamuoyuna tanıtıldı. Karagöz Sinema Atölyesi’nin tanıtım toplantısına Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Enver Karakoç, Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Cihan Büyükışık, Senarist Yönetmen İsmail Kılıçarslan, Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Zeki Gürdal Karaoğlu, atölye çalışması için başvuru yapan çok sayıda oyuncu, senarist ve yönetmen adayı katıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanatı vatandaşlarla buluşturan çok sayıda projeyi hayata geçirdiğini dile getiren Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Enver Karakoç, bu atölye çalışması ile Bursa’nın sinemanın da merkezi haline geleceğini söyledi. Bugüne kadar sinemanın İstanbul’da yapılıp, Bursa’da izlendiğini dile getiren Karakoç, "Bursa’dan yetişen oyuncular, İstanbul’a gidip, önemli filmlere imza atıyor. Biz de burada izliyoruz. Oysa Bursa hem tarihi hem de insan kaynağı birikimiyle sinemanın da merkezi. Bu 9 haftalık atölye çalışmasına 200’ün üzerinde başvuru yapıldı. Bu önemli bir katılımdır. Sinema sektöründe, aktör, aktris, yazar, çizer, kameraman hangi dalda ihtiyaç varsa burada yetişecek" dedi.
’İmparatorluğu kuran şehir; Bursa’ belgeselinin çekimleri için Bursa’da bulunan Senarist Yönetmen İsmail Kılıçarslan ise Bursa’nın sinema sektörü açısından avantaj ve dezavantajlarını anlattı. Belgesel çekimi sırasında bürokrasi açısından hayal kırıklığı yaşadıklarını dile getiren Kılıçarslan, "Biz teknik malzemelerimizi aldık, Bursa’ya geldik. Bursa’nın tiyatro birikimi sayesinde oyuncu engelini de kolaylıkla çözdük. Ancak teknik eleman konusunda sıkıntılar yaşadık. Ancak tüm bunlara rağmen, medeniyetlere ev sahipliği yapan, Osmanlı’yı kuran bu şehrin en önemli avantajlarından biri, bir hikayesinin olması. Bu şehrin her sokağında bir hikaye saktı. Köşe başında tespih satan amca, boynuzdan bıçak yapan ve tek kalan bıçak ustası, herkes ayrı bir hikayenin kahramanı. Aynı zamanda olağanüstü bir lokasyon avantajı var. Bursa, bir tarih filmi, aynı zamanda bir doğa filmi, hatta modern yaşantıyı ele alan bir aksiyon filmi için çok davetkar bir şehir. Bu anlamda Karagöz Sinema Atölyesi’nin önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Umarım bu güzel adım kurumsal bir kimliğe bürünür" diye konuştu.
Oyunculuk derslerinde görev alacak olan Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Cihan Büyükışık ise, temel oyunculuk eğitim vereceği kurslarda adaylara kendilerini tanımalarını, çevreye ve olaylara farklı bakabilmelerinin yollarını anlatacağını söyledi.
Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Zeki Gürdal Karaoğlu da hayatın her yerinde bir hikaye olduğunu belirterek, "Bu eğitimin sonunda size şu dizide ya şu filmde oynayacaksın demeyeceğiz. Bizim amacımız kendi öyküsünü anlatabilen insanlar kazandırmak" dedi.
DERSLER ŞUBATTA BAŞLIYOR
Karagöz Sinema Atölyesi, Oyunculuk Atölyesi, Senaryo Atölyesi ve Film Yapım Atölyesi olmak üzere 3 temel atölyeden oluşuyor. 04 Şubat Cumartesi günü start alacak atölye eğitimi hafta sonları 11:00- 17: 00 saatleri arasında toplamda 14 ders başlığı ile uygulanacak ve 9 hafta sürecek. Atölye öğrencileri Halil Ergün, Altan Erkekli, Erkan Can, Salih Kalyon, Erdal Tosun, Ahmet Yenilmez, Ulvi Alacakaptan, Necati Bilgiç, Menderes Samancılar, Neriman Uğur ve Tuncer Salman gibi daha birçok usta sanatçıların yer alacağı seminer-söyleşi programlarına katılma imkanı bulacak. Sinemaya gönül verenler başvurularını Tayyare Kültür Merkezi’nden yapabilecek ve programla ilgili bilgiye 220 88 47 - 220 88 48 numaralı telefonlardan ulaşabilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Açık alanda çalışan işçilere sıcak hava uyarısı Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde Acil Tıp Anabilim Dalında görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Polat, sıcak çarpmasının güneşli hava olmasa bile sıcaklıkların artmasıyla sık sık karşılaşılan potansiyel bir tehlike olduğunu belirterek açık alanda çalışan tarım işçileri başta olmak üzere vatandaşlara yapmaları gerekenleri anlattı. Hava sıcaklıklarının arttığı Hatay’da ve ülke genelinde bölge bölge termometreler 35 derecenin üzerine çıkmayı başladı. Hava sıcaklığının arttığı bu günlerde vatandaşları bekleyen tehlikeyse sıcak çarpması. Tarım kenti olan Hatay’da açık alanda çalışan vatandaşlarda sıcak çarpmasına sıklıkla maruz kalıyorlar. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalında görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Polat, sıcak çarpmasının güneşli hava olmasa bile sıcaklıkların artmasıyla sık sık karşımıza çıkan potansiyel bir tehlike olduğunu belirterek pamuklu, açık renkli ve vücudun hava alabileceği giysilerin tercih edilmesi söyledi. Dr. Polat, vatandaşlara sıcak havaya karşı yapmaları gerekenleri anlattı. “Sıcak çarpması, güneşli bir hava olmasa bile sıcaklıkların artmasıyla sık sık karşımıza çıkan potansiyel bir tehlikedir” Sıcaklık çarpmasının halk arasında güneş çarpması olarak bilindiğini söyleyen Dr. Polat, “Yaz aylarının gelmesiyle sıcaklıkların artışı, her zaman sıcak çarpması olarak kendisini gösterir. Sıcak çarpması, güneşli bir hava olmasa bile sıcaklıkların artmasıyla sık sık karşımıza çıkan potansiyel bir tehlikedir. Her zaman şuur kaybı veya şuur bozukluğuyla kendini göstermeyebilir. Biz 2 kademeli şekilde inceliyoruz. Özellikle açık alanlarda korunaksız ve önlemler alınmadan yapılan çalışmalarda fiziksel hareketin fazla olduğunda sıcak çarpması meydana gelir” dedi. “Açık alanda çalışmanın yoğun odluğu hasat zamanında daha sık karşımıza çıkar” Açık alanda çalışan tarım işçilerinde sıklıkla görülen sıcak çarpmasına karşı sıvı tüketiminin önemli olduğunu belirten Dr. Polat, “Açık alanda çalışmanın yoğun odluğu hasat zamanında daha sık karşımıza çıkar. Halk arasında önlemler hakkında bilinen birkaç yöntemde olsa da doğru değildir. Sıcak çarpmasına karşı önlem olarak sıvı alınımına dikkat etmek gerekiyor. Sıvı tüketiminde hastanın oral olarak sıvı verilirken şuur durumunun yerinde olması gerekir Vücut ısısını dengede tutmak için vücut terleme ve ışıma olarak yayılmasıdır. Terlemenin vücut sıcaklığında etkisi çoktur. Pamuklu, açık renkli ve vücudun hava alabilecek giysilerin tercih edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Hatay 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye pamuk tohumu dağıtıldı Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye 21.3 milyon TL değerinde sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Asrın felaketinin yıkıma uğrattığı Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremzede çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için başlatılan devlet destekleri devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’ın Amik Ovası’nın bereketli topraklarında üretim yapan 3 bin çiftçiye “Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor” projesi çerçevesinde 21.3 milyon liralık sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın katılımıyla Kırıkhan ilçesinde gerçekleştirilen tohum desteğinin bölge çiftçisine bir nebze de nefes olması bekleniyor. Depremin yaralarını sarmak için yapılan desteklerin devam ettiğini belirten Vali Masatlı, "Türkiye’nin en önemli ve en verimli ovalarından biri olan Amik Ovası’nda başta pamuk tarımı olmak üzere sertifikalı tohum dağıtımlarını gerçekleştirdik. Burada da yaklaşık 21.3 milyon TL’lik tohumu bugün vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. 3 bin vatandaşımıza sertifikalı tohum dağıtımı yaptık. Asrın felaketiyle beraber tarım sektörümüz de ciddi hasar aldı ama bu süreçte 1.1 milyar TL’lik destek yapıldı. Bugünkü projemiz sertifikalı pamuk tohumunun dağıtımı da buradaki vatandaşlarımızın üretimine güç katacaktır. Buradaki üretim kabiliyetimizi ve üretim miktarımızı arttırmasına ve kaliteli ürün elde etmemize ciddi katkı sunacak" dedi. 3 bin üreticiye sertifikalı tohum dağıttıklarını söyleyen Hatay İl Tarım Müdürü Abdurrahman Türkmen ise, "Yıllardır temel kaynaklardan biri olan tarım sektörü önemini her gün arttırmaktadır. 180 bin ton pamuk üretimiyle ilimiz Türkiye pamuk üretimi konusunda 4’üncü sırada yer almaktadır. 6 Şubat asrın felaketi sonrasında pamuk üretiminin devamlılığının sağlanması amacıyla birçok proje hayata geçirilmiştir. ’Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor’ projesi ile Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Hassa, Belen, Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 3 bin üreticimize sertifikalı tohum dağıttık" diye konuştu.