Dünyanın en küçük ama en şiddetli çalgı aleti sipsi ile Bulgaristan’da 2011 yılında altın madalya kazanan Burdurlu sipsi sanatçısı Hüseyin Demir, sipsinin yapılışının inceliklerini anlattı.
Teke yöresine ait sipsinin yapılışını anlatan sipsi sanatçısı Hüseyin Demir, sipsinin ağızlık ve gövde olmak üzere iki parçadan oluştuğunu belirtti. Sipsi çalmaya ve yapmaya 8 yaşında başladığını anlatan Demir, "8 yaşında sipsi çalmaya başladım. Geliştirerek hem yapıyorum hem de çalıyorum. Sipsi iki parçadan oluşuyor; gövde dediğimiz üzerinde ön bölümünde beş, arkada bir tane olmak üzere toplam 6 ses perdesi bulunuyor. Bir oktavdan fazla ses çıkarabilmektedir. İcracının ustalığına, maharetine göre bir
buçuk oktava yakın ses bulabilmekteyiz. 4-5 tane icramızı dinlediğimizde 14-15 ses bulduğunu biliyoruz. Ağızlık bölümümüz çok küçüktür. Sipsiler günümüze ve dünya sazlarıyla çalınacak bir duruma gelmiştir. Çok büyük çalışmalarımız var. Fethiye’den kesilen kamışlar ve Antalya Manavgat ilçesinden gelen kamışlardan sipsi yapımı anlamında iyi sonuçlar elde ediyoruz. Ağızlık bölümü ise yöreye göre çok farklı olmamakla birlikte ağızlıkta iyi kamıştan olması gerekiyor. Güneşte bir yıldan fazla çatlamadan,
buruşmadan kuruması lazım. Bu özellikler olursa sipside iyi sesler çıkar" dedi.
Sipsi üstatlarının Ali Tekin ve Mehmet Ali Kayabaş olduğunu ifade eden Demir, sipsinin iki telli cura ile ahenkli bir şekilde çalındığını söyledi. Sipsiye eşlik eden çalgı aletlerini de anlatan Demir, "Ustalarımız Ali Tekin, Mehmet Ali Kayabaş’tır. Ses aralığımız yöremizde kısır bir çalgı aleti olarak görülmekte fakat bunun 9-16, 9-8 çalınan çalgı aletimizdir. Başta iki telli cura ile çok ahenkli birliktelik yapmakta, üç telli bağlama, kabak kemane ile çalınır. Yüksek sesli sazlarla çalınmalıdır" diye
konuştu.
Hüseyin Demir, 1986 yılında İngiltere’de ve 2011 yılında Bulgaristan’da katıldığı halk sazları ve folklor yarışmalarında altın madalya kazandığını da sözlerine ekledi.