Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, 2012 yılının hem Türkiye, hem de Çorum için sıkıntılı geçeceğini söyledi.
TSO Ocak ayı meclis toplantısı yapıldı. Toplantıda TSO Başkanı Başaranhıncal, 2011 yılının ekonomik açıdan değerlendirmesini yaparak, 2012 yılına ilişkin tahminlerini meclis üyeleri ile paylaştı. Orta Anadolu İhracatçılar Birliği ay sonunda hizmette Çorumlu sanayicilerin TSE Kalibrasyon hizmeti için Kayseri’ye gitmek zorunda kaldığını dile getiren Başaranhıncal, Çorumlu sanayicilerin Kayseri’ye gidişlerinin hem vakit, hem de zaman kaybına neden olduğunu belirterek, TSO olarak bu hafta kalibrasyon hizmeti
vermeye başladıklarını açıkladı. Kendilerinin aracı olarak hizmet verdiğini dile getiren Başaranhıncal, talep olduğunda kente bir laboratuar kurabileceklerini belirtti.
Şubat 2010 - Ağustos 2011 döneminde Türk lirasının dolar karşısında yüzde 25, Euro karşısında da yüzde 29 oranında değer kaybettiğini belirten Başaranhıncal, "Şubat 2011 ile 30 Aralık 2011 dönemleri arasındaki değer kaybı ise dolarda yüzde 16 civarındadır. Oldukça ilgi çekici olan bu performansı önde gelen 17 gelişmekte olan ekonomiyle karşılaştırdığımızda Türkiye’nin dolara karşı kurun değer kaybında açık ara önde geldiği gözlenmektedir. Bu dönemde Türkiye ile birlikte 5 ülkenin daha parası değer
kaybetmiştir. Ancak Türkiye’den sonra en fazla değer kaybeden Arjantin Pezosu’nun dahi değer kaybı yüzde 8’de kalmıştır. Geri kalan 12 gelişmekte olan ülkenin parası ise bu dönemde değer kazanmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, döviz kurundaki hareketler açısından diğer gelişmekte olan ülkelerden keskin bir biçimde ayrışmıştır" dedi.
Türk ekonomisinin en büyük sorunu olarak gösterilen cari açık konusunda da değerlendirmelerde bulunan Başaranhıncal, cari açığın 2011 yılında 5.1 milyar dolar daralma gösterdiğini belirterek, cari açığın 12 aylık bazda 78.6 milyar dolardan 77.8 milyar dolara gerilediğini belirtti. Bu gerilemenin Türkiye’yi cari açıkta G-20 ülkeleri arasındaki "en kötü" konumundan uzaklaştırmaya yetmediğine dikkat çeken Başaranhıncal, cari açığın en büyük etkenlerinden birisinin, dış ticaret açığı olduğuna işaret etti.
Merkez Bankası’nın 2011 yılında yüzde 8,3 düzeyinde enflasyon hedeflediğini ancak yılsonunda enflasyonun 10,45 oranında gerçekleştiğini hatırlatan Başaranhıncal, "2011 yılında merkez bankasının enflasyon hedefindeki sapması 2012 yılına daha da kuşku ile bakmamıza neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2011 yılında iyi bir büyüme performansı sergilediğini anlatan Başaranhıncal, "Türkiye, ilk 9 ayın büyüme şampiyonudur. 2011’in ilk 3 çeyreğinde 2010’un ilk 3 çeyreğine göre Türkiye yüzde 9.6 büyümüştür. Küresel ekonominin büyüme motorları olarak tanımlanan Çin ve Hindistan ise Türkiye’nin ardından sıralanmıştır. Peki, nasıl oldu da Türkiye para politikasındaki sıkılaşmaya rağmen bu denli hızlı büyüyebildi? Büyüme rakamlarındaki dikkat çekici gelişmelerden biri de Türkiye ekonomisinin bütün
sektörlerinin büyümesidir. Büyüme rakamlarında iç talebin etkisinin büyük olduğu göz ardı edilemez. İç talebin artışının sonuçlarından birinin de cari açığa yansıması olduğu gerçeği, dikkate alındığında büyüme mi, cari açık mı ikilemi ile karşı karşıya kalmaktayız" diye konuştu.
Başaranhıncal, Çorum’da 2011 yılında mevduat ve kredi kullanım oranının Türkiye ortalamasına eşit olduğunu söyledi. 2011 yılı Kasım ayında Çorum’da protesto edilen senet sayısının 2010 yılı Kasım ayına göre yüzde 46, 2009 yılına göre yüzde 270 oranında azaldığını anlatan Başaranhıncal, "Protestolu senet tutarı 2011 yılının Kasım ayında 2010 yılının aynı dönemine göre yüzde 56, 2009 yılının aynı dönemine göre yüzde 87 azalmıştır. Türkiye genelinde ise 2011 yılının Kasım ayında protestolu senet sayısı 2010
yılına göre yüzde 32, 2009 yılına göre yüzde 74 oranında azalmıştır" açıklamasında bulundu.
Yapılan son araştırmalarda Çorum’un en huzurlu kentler arasında ilk 5 sıra içerisinde yer aldığını hatırlatan Başaranhıncal, konuşmasında şunları kaydetti:
"Güvenlik güçlerimizin hassas çalışmalarının yanı sıra bunun en önemli nedenlerinden biri, ilimizdeki özel sektör yatırımlarının sağlamış olduğu çalışma ortamı olup, bunun en büyük göstergesi ilimizdeki işsizlik oranının yüzde 5.6 ile Türkiye ortalamasının çok altında olmasıdır. 2009 ve 2010 yıllarında yaşanan dünyadaki finansal kriz kendini yatırım teşvik belgeleri sayılarında da göstermektedir. 2010 yılının son aylarından sonra yaşanan iyileşme hem ilimiz hem Türkiye’de ki yatırım teşvik belgelerindeki
artışta görmek mümkündür. Ancak hala ilimiz açısından belge adedine bakıldığında 2007 yılı sayısından uzak durumdayız. Bu da istihdam yatırım teşvik belgesine göre istihdamdan açısından 2007-2008 yıllarına ulaşamadığımızı söylemek mümkündür. Yeni teşvik sistemi önümüzdeki hafta sayın Başbakan’a sunulacak. 2011 yılında yeterince yararlanamadık. 2012 yılında teşvikten daha iyi bir şekilde yararlanmalıyız."
Resmi rakamlara göre Çorum’un 2011 yılında ihracatının 130 milyon dolar civarında olduğunu belirten Başaranhıncal, merkezi burada olmadığı halde Çorum’da üretim yapan tesislerin rakamları da göz önüne alındığında Çorum’un gerçek ihracat rakamının tahmini olarak 250 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyledi.
Çorum’un dış ticaret hacminin 2011 yılında 220 milyon 373 bin dolar olarak gerçekleştiğini belirten Başaranhıncal, "Bu rakamların tamamı özel sektörümüzün çabaları ile gerçekleştiği ortadadır. Hem ihracat rakamlarında hem de ihracat yapan firmalarımıza baktığımız zaman sayısal olarak sürekli bir artışın olduğu hiç şüphe götürmemektedir" dedi.
Başaranhıncal, 2023 hedefinde Çorum’un 700 milyon dolar ihracat yapmayı amaçladığını vurguladı.
Başaranhıncal Çorum’un Türkiye genelinde vergi tahsilatında 28. sırada yer aldığını söyledi. Çorum’un bu konuda ülke genelinde iyi bir durumda olduğunu belirten Başaranhıncal, "Aralık 2010 sonu itibariyle ilimizdeki 152 bin 201 adet vergi mükellefinden sağlanan kamu geliri toplamı 369 milyar 341 milyon 917,82 TL’dir. Aralık 2010 sonu itibariyle kamu gelirlerinin kamu giderlerini karşılama oranı ise yüzde 55,8 olarak gerçekleşmiştir. 81 il içerisinde tahsilat oranlarımızda 28. sırada yer almaktayız"
dedi.
Çetin Başaranhıncal, 2011 yılında yüzde 9 büyüyen Türkiye’nin, küresel ekonomideki sorunlar nedeniyle 2012 yılında yüzde 4 büyüme hedeflediğini belirterek "2012 yılındaki büyüme tahmini yüzde 4 olarak hedeflenmektedir. Avrupa Birliği bölgesinde ortalama yüzde 0,5 bir büyüme öngörüldüğü dikkate alındığında yüzde 4’lük büyüme için 2011 yılındaki ortalama yüzde 9’luk büyüme performansının üzerinde bir performans gösterilmesi gerektiği ortadadır. Çünkü AB bölgesinde 2012 yılı büyümenin yüzde 1,5 olarak
gerçekleşmesi beklenmektedir. Yüzde 4’lük büyüme hedefi için çalışmalarına başlanan sektörel ve bölgesel teşvik politikalarının ve kararlarının yeniden belirlenmesi oldukça önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.