POLİTİKA - 31 Ocak 2012 Salı 17:16

CHP GRUP TOPLANTISI...(2)

A
A
A
CHP GRUP TOPLANTISI...(2)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan’ın dava arkadaşlarını, önce savcıların elinden aldılar, bununla da yetinmediler, içleri soğumadı, savcılar hakkında 11 yıla kadar hapis cezasıyla dava açtılar. Bu, hukuk camiasına açıkça gözdağı vermektir. İbreti alem için ayağınızı denk alın diyorlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de düzenlenen partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında Deniz Feneri davası ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri davasında ahlak ve insanlığın iflas ettiğini iddia ederek, Bakanlar Kurulu’nun bütün görevini bırakıp, savcılarla uğraştığını öne sürdü. "Savcıların hırsızın peşinde, Bakanlar Kurulu’nun da savcıların peşinde"diyen Kılıçdaroğlu, bu kişilerin Almanya’da yargılandığını, hakimin, ’Bunlar piyon, asıl failler Türkiye’de’
dediğini hatırlatarak, "Şimdi geldiğimiz noktada gördük, asıl failler; savcılar. Size ne kardeşim dava açarsınız, ’burada bir şey yok’ diye karar verseydiniz, kiminiz ya Adalet Bakanlığına müsteşar, kiminiz Yargıtay’a üye olurdu, terfi ederdiniz" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, çürüyen bir adalet anlayışıyla karşı karşıya olunduğunu iddia ederek, "Başbakan’ın dava arkadaşlarını, önce savcıların elinden aldılar, bununla da yetinmediler, içleri soğumadı, savcılar hakkında 11 yıla kadar hapis cezasıyla dava açtılar. Bu, hukuk camiasına açıkça gözdağı vermektir. İbreti alem için ayağınızı denk alın diyorlar. O dürüst savcılara, yargıçlara sesleniyorum; ayağınızı denk alın deseler de adalete, hukukun üstünlüğüne inancınızı sarsmayın, sarsmayın ki biz de size sonuna
kadar güvenelim. Bu dava aynı zamanda Sayın Başbakan’ın yakın arkadaşlarının, hırsızlık, yolsuzluk yapma haklarını tescil eden davadır. Yüzyılın yolsuzluğu, yüzyılın hukuk skandalına dönüştü. Ey hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, eğer başınıza bir şey gelmesini istemiyorsanız, hırsızlık ve yolsuzluk yapmadan önce Sayın Başbakan ile temasa geçin, irtibat kurun kimse size dokunamaz. Sayın Başbakan’ın iş yükü fazladır, ulaşamayabilirsiniz ikinci adres veriyorum, köstebek bakana ulaşın yine rahat edersiniz. Artık
savcı, polis, hakim size dokunamaz, dilediğiniz gibi yolsuzluk, hırsızlık yaparsınız" dedi.
Dava sürerken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, RTÜK Başkanı’nın görevde kalmaması gerektiğini söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Arınç’a, ’Deniz Feneri savcılarının başına gelenler konusunda vicdanınız sızlamıyor mu? Niye itiraz etmiyorsunuz?’’ diye sordu.
Kılıçdaroğlu "Adalet isteyen, hırsızlığı, yolsuzluğu sorgulayan hakimleri, savcıları 11 yıl mahkumiyetle nasıl yargılarsınız?" diye sözlerini sürdürdü.
Kılıçdaroğlu, yargılamanın bir yararının da olacağını ifade ederek, "Bunlar nasıl olsa mahkemeye çıkacaklar, bütün olayları anlatacaklar, göreceksiniz çok daha ayrıntıları hep beraber öğrenmiş olacağız. Bunlara yazıklar olsun, kabineye yazıklar olsun. Bütün gücünüz 17 yaşındaki Leyla’ya yetiyor, ayıptır" dedi,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP takıntısı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, CHP’nin katsayı düzenlemesini Danıştay’a götürdüğünü söylediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Danıştay’a CHP’nin değil de iki kişinin bireysel başvuru yaptığını bilmeyecek kadar cahil olamaz. Bu kadar cehalet bir Başbakana fazla gelir. Göz göre göre CHP başvurdu diyor, yani yalan söylüyor. Bir Başbakana yalan söylemek yakışır mı? CHP kurumsal olarak böyle başvuru yapmadı, biliyor ama iftira atıyor, yalan söylüyor. Yalan söylemek ancak sana yakışır zaten. Kardeşliğin, sevginin, birliğin dinini, fitne çıkararak, nefret üreterek, bölücülük yaparak kullanmak ancak sana yakışır. İnsanları dindar ve
dindar olmayanlar diye ayırıyor. Bu nesilden önceki nesil dinsiz miydi? Bir insanı ’dindardır’, ’dindar değildir’ diye ölçüyü, bu yetkiyi sana kim verdi, o terazi senin elinde duruyor mu, durmuyor mu? İmam Hatip Okulu Mezunları Derneği beni ziyaret etti. Onlara 1934’te imam hatip mektebinden mezun olan bir öğrencinin diplomasını hediye ettim. O yıl CHP iktidardaydı. İmam hatip okullarını, Diyanet İşleri Başkanlığını, ilahiyat fakültelerini kuran CHP’dir. Sen kime iftira atıyorsun? CHP, bunları, bu insanlar
yetkin, birinci elden dinlerini öğrensin diye yaptı. Sen istismar ediyor, sömürüyorsun. Allah’a kimin yakın olduğunu kim bilebilir? Dindarlık taslıyorsun, senin dindarlıkla bir ilgin de yok. Bir toplumun fay hatları vardır, onun tetiklenmemesi lazım. Tetiklerseniz, toplumda deprem, ayrışma yaratırsınız. Bunun adı bölücülük, ülkeye ihanettir. Nerede mezhep, ırk, tarih fayı var, hemen Başbakan orada. Bu memleketi niye bölüyorsunuz? Bir siyasetçinin görevi, siyasi rant elde etmek değildir. Din üzerinden oy
toplanmaz, oy topluyorsan o oyların tamamı haramdır sana.’’
Kılıçdaroğlu, bu coğrafyada birliği, beraberliği, kardeşliği kurma misyonuna sahip tek ülkenin, Mustafa Kemal’in Türkiye’si olduğunu vurgulayarak, "Sen o Türkiye’ye sahip çıkacaksın. Şimdi kalkmışsın İslam dünyasında mezhep, ırk çatışması getiren siyasi planın Türkiye’de taşeronluğunu yapıyorsun, ayıptır sana. Yazıktır ülkeye" ifadesini kullandı.
Ahlaksızlık ile dindarlığın bir arada olup olmayacağını sorarak ’Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ diyen yüce Peygamberin, ahlakı yücelttiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, haram ile helal farkı gözetmeyen, kul hakkı gözetmeyen, yetim hakkı yiyen, devletin malına el uzatan insandan dindar olamayacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
’’Sen bu milletin, fitre, zekat, sadaka, kurban derisi paralarıyla yolsuzluk yapan adamları adaletin elinden alacaksın, sonra ’dindar-dindar olmayan’ diye vatandaşları ayıracaksın. Sen önce bu insanların, yoksul insanlara yardım için ödediği paraların hesabını sor. Sen, hesabını soranlara ’niye hesap soruyorsun’ diye karşı çıkıyorsun."
"Irak’ta 1,5 milyon Müslüman öldKlerini sürdürdü.
Kürüldü, senin gıkın çıkmadı" diyen Kılıçdaroğlu, "Kusura bakma Sayın Başbakan, sen dindar değilsin, din tüccarısın, dindar insanların inançlarını sömürensin. İstismar ettiğin dindar kesimi, senin insafından kurtarmak, CHP’nin boynunun borcudur" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Uludere’de öldürülen 34 vatandaşın katilinin kim olduğunu sorarak, "Yüreğin varsa çık millete anlat. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarını savunan, en son Başbakansın" dedi.
Van’daki çadırların yüzde 99’unun yazlık olduğunu iddia ederek çocukların depremde değil, çadırda çıkan yangında öldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, ’’Koskoca Türkiye konteynır yapmaktan aciz mi? Acizlik bu ülkeyi yönetenlerde" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’nın çocuk valisi makamı devraldı Antalya’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen devir teslim töreni ile Vali Hulusi Şahin, valilik makamını Cengiz Topel İlkokulu 4. Sınıf Öğrencisi 23 Nisan Çocuk Valisi Beren Arslan’a devretti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen sembolik devir teslim töreni ile Antalya Valisi Beren Arslan oldu. Antalya Valilik makamında düzenlenen sembolik törende Vali Hulusi Şahin, makam koltuğunu Cengiz Topel İlkokulu 4. Sınıf Öğrencisi Beren Arslan’a devretti. Makam koltuğuna oturan Çocuk Vali Beren Arslan "Öncelikle her zaman bizlere güvendiğini belirterek güzel ülkemin geleceğini bizlere armağan eden, kendi çocukları ile beraber tüm dünya çocuklarına bu güzel günü armağan eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve rahmetle anıyorum. Dünyanın en güzel şehrinde yaşayan tüm çocukları temsilen bu makamda bulunmaktayım" dedi. "Türkiye’de benimle beraber sadece üç, dört tane kadın vali bulunmaktadır" Vali Hulusi Şahin’e 23 Nisan dileklerinden bahseden Çocuk Vali Beren Arslan "Dünyadaki tüm çocukların barış içerisinde yaşamasını istiyorum. Haberlerde açlıktan ve savaşta ölen çocuklar görmek istemiyorum. Her çocuğun kendisine özel beceri ve yeteneklerinin olduğunu düşünüyor, bu doğrultuda tüm çocukların eşit şartlarda faydalanabileceği bir eğitim sistemi kurulmasını istiyorum. Doğa ve çevreyi korumak için yeşil alanların artırılarak geri dönüşümün çoğaltılmasını istiyorum. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi sürdürülebilir kaynak enerji sistemlerinin çoğaltılmasını istiyorum. Kadınlarım ellerinin değdiği her yeri güzelleştirmesi sebebiyle, toplumun tüm alanlarında kendi ayakları üstünde durabilen kadın sayısını artırmaya yönelik projeler yapılmasını istiyorum. Ayrıca kadın vali, vali yardımcısı sayıları da artırılmalıdır. Çünkü şu anda Türkiye’de benimle beraber sadece üç, dört tane kadın vali bulunmaktadır. Sokak hayvanları için barınak, gıda ve bakım hizmetleri sunulan tesislerin çoğaltılmasını istiyorum. Son olarak da içimizdeki vatan ve bayrak sevgisiyle tüm gücümüzle çalışıp ülkemizi tüm alanlarda zirveye çıkaracağımız konusunda bizlere güvenmenizi istiyorum" dedi. Çocuk Vali Beren Arslan Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan’ı telefonla arayarak okullarda spor salonlarının artırılması için talimatta bulundu. Vali Hulusi Şahin, Çocuk Vali Beren Arslan’a tablet, kitap seti ve içinde kırtasiye malzemeleri olan okul çantası hediye ederek güzel dileklerinden ötürü Çocuk Vali Beren Arslan’ı tebrik edip 23 Nisan vesileyle çocuk vali şahsında tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladı. Sembolik devir teslim töreninin ardından çocuk vali Beren Arslan, Vali Hulusi Şahin ile birlikte Türkiye’nin yerli ve milli otomobili TOOG makam arabasına binerek 23 Nisan tören alanına gitti.
Gümüşhane Gümüşhane’de Valilik koltuğuna oturan öğrenci makam aracıyla gezerek protokolü selamladı Gümüşhane’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever’in koltuğuna oturan öğrenci, valilik makam aracına binerek protokolü selamladı. Gümüşhane’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çeşitli etkinliklerle coşkulu şekilde kutlandı. Günün ilk programı Gümüşhane Valiliği önünde yer alan Atatürk Anıtı’na Milli Eğitim İl Müdürlüğü tarafından çelenk bırakılmasıyla başladı. Programın devamında Fevzipaşa İlkokulu öğrencisi Başak Okur, Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever’in makamına oturdu. Valilik makamına oturan Okur okulunun bahçesinin asfaltla kaplanmasını istediğini dile getirdi. Daha sonra Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer’i arayan Başak Okur, yeni görevinde başarılar dileyerek bayramını kutladı. Burada sona eren programın ardından Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, makam koltuğunu devrettiği öğrenci ile birlikte makam aracına binerek kutlama programının devam edeceği Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonu’na gitti. Burada protokolü de selamlayan Okur, protokolde vali için ayrılan koltuğa oturarak programı buradan takip etti. Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonu’nda Gazipaşa İlkokulu ve Ortaokulu tarafından gerçekleştirilen gösteriler izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi. Buradaki programın ardından Gümüşhane Yenişehir Stadyumu’nda gerçekleştirilen Uçurtma Festivali’nin ardından kutlama programı sona erdi.