AK PARTİ DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ İÇTEN SALDIRILARI KINADI

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten hafta sonu partisinin il ve Kayapınar ilçe teşkilatlarına yapılan molotof kokteylli ve bombalı saldırıları kınadı.
Cuma İçten yaptığı açıklamada 12 Haziran genel seçimleri öncesi ve seçim günü de dahil olmak üzere yüzlerce saldırıya maruz kaldıklarını belirterek, yaşananlara seyirci kalan sivil toplum kuruluşlarını da eleştirdi. Seçim çalışmalarında kendi seçim bürosunun 3 defa ciddi anlamda saldırıya uğradığını ifade eden İçten, hukukun dışına çıkan zihniyetlere ’yeter artık’ diye seslendi.
Genel seçim sürecinde Diyarbakır’daki tüm teşkilatların 36 kez saldırıya uğradığını belirten Cuma İçten, bu saldırıların Kürtlere ve insanlığa yönelik yapıldığını söyledi. İçten, "Bir Kürt olarak hukukun dışına çıkan, insanın can güvenliğini düşünmeyen zihniyetleri kınıyorum. Tüm bu hukuksuzluklar yaşanırken, bazı sivil toplum kuruluşları körleri ve sağırları oynuyorlar. Bu oldukça düşündürücüdür. Şunu sormak lazım; acaba bu vicdansızlıkların hesabını gelecek nesillere nasıl vereceksiniz? Onları da
kınıyorum. Tüm sivil toplum kuruluşlarının ve tüm insanlığın artık yeter demesi gerekir. Onlar da biliyorlar ki bu saldırıları yapanlar belli. Devletin saldırıları yapan zihniyetlere yaptığı operasyonlara dahi sahip çıkıyorlar. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. O nedenledir ki, herkesi vicdanlarının sesine kulak vermeye davet ediyorum" şeklinde konuştu.
"TÜM BU SALDIRILARA İNAT, HUKUK MÜCADELESİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
AK Parti olarak daima, hukukun, insan haklarının, demokrasinin savunucusu olduklarını kaydeden Cuma İçten açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bizim inancımızda bir cana zarar veren tüm canlara zarar vermiştir anlayışı var. Peygamberler ve sahabeler şehri Diyar-ı Bekir’imizi savaş alanına çevirenler ve bunlara sahip çıkanlar bilsin ki Kürtlere ve kente en büyük ihaneti yapanlardır. Tüm bu saldırılara ve tüm bu ötekileştirmelere inat, hukuk ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Molotoflara, taşlara, bombalara maruz kalan esnaflarımızı, vatandaşlarımızı Kürtlerimizi koruyacağız. Peygamber ve sahabe kenti Diyarbakır’ımızı marksist,
ateist düşüncelere sahip olanlara asla teslim etmeyeceğiz. Kürt halkı dindardır, Kürt halkı bölgede Müslümanlığı ilk kabul eden halktır. Kendi insanına zarar veren asıl amaçları kendi insanını ötekileştirmeye yönelik olan zihniyetlerin önünde engel olacağız. Hak mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdüreceğiz. Bölgenin sorunlarına sözde sahip çıkmaya çalışan bazı sivil toplum kuruluşları güya mazlumların yanında olduklarını söylüyorlar, Kandil bombalandığında ağıt yakıyorlar. Ancak, karakollar, askerler ve
yöre halkına saldırı yapıldığında da aynı duruşu sergilemelerini bekliyoruz. Aynı samimiyeti Kürt halkı için de göstermelerini bekliyoruz".