POLİTİKA - 18 Ocak 2012 Çarşamba 11:16

AK PARTİ NALLIHAN İLÇE KONGRESİ YAPILDI

A
A
A
AK PARTİ NALLIHAN İLÇE KONGRESİ YAPILDI

AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fezlekeden kahramanlık çıkarmaya çalıştığını belirterek, "Kılıçdaroğlu ağzına fezleke diye bir şey dolamış, bundan kahramanlık çıkarmaya çalışıyor. Kusura bakmasın, Başbakanımızın dediği gibi şapkadan tavşan çıkar ama fezlekeden kahraman çıkmaz" dedi.
AK Parti Nallıhan İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresi geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, AK Parti Ankara Milletvekilleri Nurdan Şanlı ve Seyit Sertçelik, ilçe belediye başkanları, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.
Kongrede konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Alparslan, Kılıçdaroğlu’nun fezlekeden kahramanlık çıkarmaya çalıştığını kaydederek, "Kılıçdaroğlu ağzına fezleke diye bir şey dolamış, bundan kahramanlık çıkarmaya çalışıyor. Kusura bakmasın, Başbakanımızın dediği gibi şapkadan tavşan çıkar ama fezlekeden kahraman çıkmaz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı ve parti kurmaylarının son günlerde yargı üzerinden siyaset yapmaya çalıştığını anlatan Alparslan, "Yasama, Yürütme ve Yargı AK Parti döneminde kendi görevlerini bağımsız bir şekilde yapmaya başladılar. Oysa CHP iktidarları dönemlerinde yargı ve demokrasi üzerinden siyaset yapmayı adet haline getirmişlerdi. Bizi de öyle yapıyor sanıyorlar" dedi.
Alpaslan, konuyu Anadolu’da anlatılan bir fıkrayla ilişkilendirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anadolu’da bir söylem vardır. CHP’nin iddiaları da aynen buna benziyor. İki kör kahvaltı yapıyorlarmış. Birisi diğerine zeytinleri neden çift çift yediğini sormuş. O da ’Senin gözlerin benim gibi görmüyor, nereden biliyorsun zeytinleri çift çift yediğimi’ demiş. O da, ’Ben çift çift yiyorum, sende öyle yiyorsun sandım’ demiş. CHP’nin söylemleri de böyle bir şey olsa gerek."
"2B ARİZELERİNİN SATILMASI HAZİNEYE 20 İLA 25 MİLYAR DOLAR GELİR GETİRECEK"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz ise 2B arazileri ile ilgili yasanın önümüzdeki günlerde çıkacağını anlatarak, "Orman vasfını kaybetmiş arazilerin tamamına 2B diyoruz. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde, orman vasfını yitirmiş, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkartılmış, bir daha geri kazanılamayan ve ıslah edilemeyen arazilerdir. 473 bin hektarlık alanı kaplayan bu araziler üzerinde, su, doğalgaz, elektrik gibi alt yapısı, devlet tarafından
sağlanmış bulunan 400 bin civarında yapı yer almaktadır. Şimdi burada oturanlara gidin buraları ağaçlandıracağız deme şansımız yok. Üzerinde konutu olan sahiplenemiyor, devlet buralar benim orman yerim diyemiyor. O zaman ne yapılacak, bu sorun çözülecek. Siyaset sorun çözme sanatı değil mi? Biz de üzerindeki vatandaşlara buraları satacağız. Yapacağımız düzenlemenin esasında bu var. Önümüzdeki günlerde çalışmalar bitmek üzere. Yasal düzenleme yapılacak. Bu arazilerin satılması durumunda hazineye 20 ila 25
milyar dolar gelir getireceği tahmin ediliyor" şeklinde konuştu.
Kapusuz, KCK davasının üzerine sonuna kadar gideceklerini belirterek, "Biz KCK denilen PKK’ya da talimat veren, PKK’nın da üst kuruluşu olan bir örgütle mücadele ediyoruz. Bunlar belediye başkanı, partili, sivil vatandaş, iş adamı, işçi kılığında, zorbalık yapan, insanları tehdit eden, dağa çıkmalarını sağlayan, onlara imkan sağlayan, para toplayan, mahkeme kuran yeni bir devlet, ayrı bir yapılanma olmalarına, Türkiye’de bir şeyler yapmaya çalışan bu kesimlerin üzerine gidiyoruz, gitmeye devam edeceğiz.
Çünkü bu milleti böldürtmek asla mümkün değildir, bu memleketin sahibi şehitlerdir, şehitlerimizin kanı ise birileri adına çiğnettirmemiz mümkün değildir" dedi.
Kongrede tek listeyle gidilen seçimde mevcut başkan Mehmet Mete yeniden başkanlığa seçildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.